Bölüm 929: Ölümsüz Miras İncisi

avatar
4127 6

Martial God Asura - Bölüm 929: Ölümsüz Miras İncisi


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

Piaomiao Hanım derin düşüncelere dalmıştı. Bir süre sonra sanki içindeki duyguları dağıtıyormuşçasına derin bir nefes verdi. Bir karar vermiş gibiydi. Yüzünde acının tebessümüyle "Fuyan, git babanı çağır. Onunla konuşmak istiyorum," dedi.

 

"Gerçekten mi? Ne güzel! Bekle anne hemen babamı çağırıyorum." Piaomiao Hanım Taikou'yu görmek istediğinde Qiushui Fuyan sevinçten havalara uçmuştu, hemen dışarı çıktı.

 

Qiushui Fuyan gittikten sonra Piaomiao Hanım hemen üstünü başını düzeltti. Yüzü yaralarla doluydu ve çok çirkindi belki ama yine de Taikou'yu görmeden önce kendine bir çekidüzen vermeyi ihmal etmiyordu.

 

"Baba, annem seninle konuşmak istiyor," dedi Qiushui Fuyan gülümseyerek. Yüzünde bugünü uzun süredir bekliyormuş gibi bir ifade vardı.

 

"Ne? Annen beni mi istiyor? Benimle görüşecek yani?" Taikou kalakalmıştı. Hem şaşırmıştı hem de huzursuzlanmıştı.

 

"Aynen öyle. Hadi git, bekliyor seni." Qiushui Fuyan'ın gülümsemesi daha da büyüdü.

 

"Ah, ahh" Taikou daha fazla durmadı. Kafasını salladı ve tek bacağıyla seke seke tapınağa gitti. Normalde uçarak giderdi ama bu sefer uçmamıştı, ne kadar gergin olduğu buradan da anlaşılıyordu.

 

Bunu gören Chu Feng de gülümsemekten kendini alamadı. Onun için Taikou kimseden korkmayan tuhaf biriydi. Ama bugün görmüştü ki onun da korktuğu biri vardı. Ama bu utanç verici bir şey falan değildi çünkü korktuğu kişi sevdiği kişiydi.

 

Chu Feng de kendini düşünmeye başladı, o da Zi Ling'den, Su Rou'dan ve diğerlerinden korkmuyor muydu? Korkuyordu ama aklına ilk gelen şey korku değildi. Onların üzülmesinden korkuyordu. Onların sinirlenmesinden korkuyordu. Korkuydu bu da ama farklı bir korkuydu. Bu, sevgiden kaynaklanan bir korkuydu.

 

Chu Feng gülümsüyordu çünkü Taikou için mutlu olmuştu. Qiushui Fuyan'ın yüzünden Piaomiao Hanımın Taikou'yu güzel bir şey için içeri çağırdığı anlaşılıyordu. Muhtemelen senelerdir ayrı olan karı koca tekrar bir araya gelecekti.

 

Bir süre sonra beklendiği üzere Taikou tapınaktan dışarı mutlu bir şekilde çıktı. Yüzü gençleşmişti, gülümsemesini gizleyemiyordu. Ne kadar mutlu olduğunu söylemeye gerek bile yoktu.

 

"Chu Feng, çabuk gel! Karımın ikinizle konuşmak istediği bir şey var! Hahaha..."

 

Taikou'nun gülümsemesi baş döndüren cinstendi, "karım" demesinden neden bu kadar mutlu olduğu anlaşılıyordu. Sonunda bunu diyebiliyordu çünkü Piaomiao Hanım izin vermişti ona, muhtemelen artık ayrılmazlardı. Tekrar bir araya gelmişlerdi.

 

Chu Feng önce Qiushui Fuyan'a baktı sonra da birlikte metruk tapınağa girdiler.

 

Chu Feng ve Qiushui Fuyan'ı çağırmak için dışarı çıkan Taikou da içeri girdi, bağdaş kurmuş oturan Piaomiao Hanım'ın üstüne bir şeyler örtüyordu. Bu aşk dolu çift nasıl senelerce ayrı durabilmişti? Birbirlerine muhtaç zamanlarında yardım eden yaşlı bir çifte benziyorlardı.

 

Yıllardır ayrı olmalarına rağmen hiç yabancı gibi değillerdi.

 

İçeri girdiklerinde Piaomiao Hanım kafasını kaldırdı. Arkasındaki Taikou'ya baktıktan sonra gülümseyerek kafasını çevirdi.

 

*whoosh whoosh*

 

Piaomiao Hanım birden ellerini birleştirdi ve özel bir büyü yaptı. Gözlerini kapattı ve bir anda etrafında kasırgalar esmeye başladı. Aurası da değişmeye başladı, düşüp duruyordu. O kadar hızlı düşüyordu ki insan şaşırıp kalırdı.

 

Dördüncü seviye Dövüş Kralı.

 

Üçüncü seviye Dövüş Kralı.

 

İkinci seviye Dövüş Kralı.

 

Birinci seviye Dövüş Kralı.

 

Dokuzuncu seviye Dövüş Lordu.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar Piaomiao Hanım bir Dövüş Kralından Dövüş Lorduna dönmüştü. Bir de yetiştirmesinin düşme hızı da artıyordu.

 

Bunu gören Chu Feng ve Qiushui Fuyan dehşete düştü ancak Taikou'nun sakin hâlini görünce bir şey demediler. Belli ki Taikou karısının ne yaptığının farkındaydı ve ikisi bunu önceden konuşmuştu.

 

Sonunda Piaomiao Hanımın yetiştirmesi falan kalmadı. Beşinci seviye bir Dövüş Kralından hiç yetiştirmesi olmayan birine dönmüştü.

 

*whoosh*

 

Piaomiao Hanım ağzını açtı ve hafifçe parlayan inciye benzer bir şeyi yere tükürdü.

 

İnciyi gören Chu Feng'in gözleri parlamaya başladı. Basit bir şey değildi. İçinde çok kuvvetli bir güç vardı, Piaomiao Hanım'ın yetiştirmesi.

 

Chu Feng durumu anlamıştı. Piaomiao Hanımın yetiştirmesi boş yere düşmüyordu. Bu gizemli inciye aktarmıştı yetiştirmesini ve bunu isteyerek yapmış gibi duruyordu.

 

"Chu Feng, demin kullandığım Gizemli Tekniğin ismi Ölümsüz Transfer Gizemli Tekniği. Bu Gizemli Teknik sayesinde başkasının yetiştirmesi sayesinde büyük bir güç elde edebilirsin ve yetiştirmeni bir inciye aktarabilirsin. Savaşın önemli anlarında bu incinin büyük yardımı dokunur."

 

"Bu incinin ismi ise Ölümsüz Miras İncisi. Şu an bütün yetiştirmem bu incinin içinde. Ama bunu yaparken de bayağı bir güç harcamam gerekti, bu yüzden içerisindeki güç beşinci seviye Dövüş Kralının gücü değil de dördüncü seviye Dövüş Kralının gücü."

 

"Ama bunu arıtıp da dövüş gücüne eklersen belki de Jiang Qisha'yla başa çıkabilirsin," dedi Piaomiao Hanım gülümseyerek.

 

"Piaomiao Hanım bunu yapamam!" Chu Feng dehşete düşmüştü, inciyi geri çevirdi.

 

"Önce bir dediğimi dinle. Yetiştirmeni yakmak zaten başlı başına bir tabu. Yani ömrüm boyunca çabalayıp elde ettiğim yetiştirmeyi bu inciye aktarmamış olsam bile hayatımın geri kalan kısmı boyunca yetiştirme konusunda bir gelişme kaydetmem mümkün olmayacaktı. Ayrıca yetiştirmem zaman içerisinde kaybolup gidecekti yani zaten bu hâle gelecektim."

 

"Kendi kendine yok olmasını izlemektense neden inciye aktarıp sana yardım etmeyeyim ki? Hem Zi Ling ve diğerlerini kurtarman lazım hem de benim intikamımı alıp Sisli Tepeyi geri alman lazım. Ustama Sisli Tepenin başkasının ellerine düşmeyeceğinin sözünü vermiştim."

 

"Şu anda bana yardım edebilecek tek kişi sensin. Ne demek istediğimi anlayabiliyor musun?" Diye sordu Piaomiao Hanım gülümseyerek. Eski soğuk hâli yoktu, çok daha sıcaktı.

 

"Anlıyorum." Chu Feng kafasını salladı. Gerçekten de anlamıştı.

 

Bir tabuyu görmezden gelen Piaomiao Hanımın yetiştirmesi er ya da geç sönüp gidecekti, yetiştirmesiz biri olmaktan kaçamazdı. An meselesiydi bu.

 

Yetiştirmesini bu inciye aktarmıştı ki Chu Feng kaybettiği şeyleri geri almasına yardımcı olabilsin.

 

Bunu yapmak zorundaydı, başka bir çözüm yoktu. Bu yolla bir şans vardı en azından. Bunu yapmasa bu şans bile olmazdı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr