Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

"Evet! Sisli Tepede belki hâlâ Antik Dönemden kalma şeyler var ama Sisli Tepenin her bir yerini bilen ve ortaya çıkarabilecek kimse yok."

"Açılabilen yerdeki hazineleri ise çoktan silip süpürmüşler. Buradaki fırsatlarım hep sınırlı olacak, tıpkı Dokuz Eyalette çıkmaza girdiğimdeki gibi."

"Dövüş Sanatı Kutsal Toprakları ise bilinmezlerle ve tehlikelerle dolu. Ama eminim orada bulacağım hazineler katbekat daha fazla olacaktır."

"Bir de Dövüş İmparatorlarının ne kadar güçlü olduğunu görmek istiyorum. Acaba gerçekten tanrı gibiler mi?" Chu Feng'in yüzünde neşe ve gurur dolu bir ifade vardı, kendinden emin bir şekilde gülümsüyordu.

Kutsal Şimşek çok fazla yetiştirme kaynağı tüketiyordu, bu da Chu Feng'in hünerini ve gelişme hızını yavaşlatıyordu. Ama Eggy'nin de dediği gibi yeterli kaynak olduğunda Chu Feng'in gelişme hızı dehşet bir seviyeye çıkıyordu.

Onun tek eksiği yetiştirme kaynağıydı. Daha fazla kaynak ele geçiremiyordu, ama Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarında kesinlikle bol bol kaynak bulabilecekti.

Orada çok güçleneceğine yürekten inanıyordu. Tüm dünyayı avucunun içine alacaktı, tanrılara kafa tutacak seviyeye gelecekti.

Dövüş İmparatoru mu? Bu aleme bir gün elbet ulaşacağını biliyordu ama Dövüş İmparatorluğu bile onun son durağı olmayacaktı.

"Bu efendiyi çağırma vakti geldi," Bir iç çeken Chu Feng avucunu açtı. Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniğinin içinde olduğu oluşumu çıkardı ve oluşumu kırdı.

*aooo--*

Anında bir feryat duyuldu ve Chu Feng'in elinden kırmızı bir ışık huzmesi yayılmaya başladı. Chu Feng'in önünde devasa bir yaratık belirdi, Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniği.

"Diğerlerinin seni onaylamasına şaşmamak gerek. Seni velet, gerçekten de sıra dışı birisin. Qingxuantian'ın bıraktığı kaynaklar işe yaramaz olmamasına rağmen sıradan insanların arıtabileceği şeyler değil. Senin potansiyelin var." Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniği güzel gözleriyle Chu Feng'e bakıyordu.

"Qingxuantian mı?" Bu ismi duyan Chu Feng'in kalbi titremişti. Qingxuantian'ı tanıyordu, kendisi on bin sene önce Dokuz Eyalette beliren sıradışı dâhiydi.

Efsanelere göre İmparator Mezarlar Qingxuantian'ın türbeleriydi. Ama ne de olsa efsaneler efsaneydi, gerçekleri yansıtmıyordu. Ama Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniğinin dedikleri bu efsaneyi doğruluyordu.

"Mm? Qingxuantian'ı tanıyor musun velet?" diye şaşkınlıkla sordu Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniği.

"Tabii ki tanıyorum! Qingxuantian Dokuz Eyaletin bir numaralı dâhisi. Başardıkları on bin senedir anlatılır, Dokuz Eyalette bir efsane o!" Diye cevapladı Chu Feng.

"Haha, zaman ne çabuk geçiyor! On bin sene göz açıp kapayıncaya kadar geçmiş. Qingxuantian çoktan bir efsane oldu mu?"

"Ama gerçekten de efsane olmayı hak ediyor. Acaba varisleri çoktan efsane olduğunu bilseler nasıl hissederlerdi acaba..."

Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniği duygulanmıştı, "On bin sene oldu ama hâlâ geri gelmedi. Çoktan..."

"Efendim yoksa Qingxuantian Efendi ölmedi mi daha?"

Chu Feng şok olmuştu. Qingxuantianla ilgili bir sürü efsane dolaşıyordu ortalıkta. Bu efsaneler arasında en mantıklı olanı ölmüş olduğu ve İmparator Mezarların da onun mezarları olduğuydu. Ama Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniğinin dediğinden henüz ölmediği anlaşılıyordu. En azından böyle bir ihtimal vardı.

"Qingxuantian ölmüş mü? Kim dedi onu? Nasıl ölmüş?" Chu Feng'in Qingxuantian'ın ölümünden bahsettiğini duyan Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniği sinirlenmiş gibiydi. Chu Feng'i şaşırtmıştı, cevap vermemekle kalmamış bir de onu sorguya çekmeye başlamıştı.

"Bu... Sadece efsaneler yani," diye hemen açıklamaya başladı Chu Feng ve bildiği her şeyi anlattı.

"Böyle söylentiler yalandan başka bir şey değil. Zamanında gerçekten de bizim dördümüzün beklemesi için bir şeyler inşa etti ama inşa ettiği şeyler İmparator Mezarı değildi. Basit yapılardı sadece." Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniği rahat bir nefes almıştı. Qingxuantian'ın yaşamını umursadığı çok açıktı.

"Efendi, yani Qingxuantian Efendi buradan gitti mi? On bin seneden sonra bile hâlâ hayatta mı?" Diye sordu Chu Feng. İnsanların ömrü kısıtlıydı. Özel yöntemlerle ömrünü uzatmak mümkündü belki ama on bin sene çok uzun bir süreydi. Bunu yapmak için sıra dışı yöntemler ve dehşet bir güç gerekirdi.

"Hah, altı üstü on bin sene geçmiş. Yaşlanıp ölür mü sandın? Onun gibi birini kimse öldüremez. Tek tehdit kendisiydi," dedi Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniği gururla.

Chu Feng Qingxuantian'ın etkileyici biri olduğunu zaten anlamıştı. Yoksa Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniği onun hakkında böyle gururla konuşmazdı.

Söylediklerinden Chu Feng Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniğinin de Qingxuantian'ın hayatta olup olmadığından emin olmadığını anlamıştı.

Chu Feng meraktan soru sormaya devam etti, "Efendi, Qingxuantian Efendi nereye gitti? Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına mı gitti yoksa?"

"Dövüş Sanatı Kutsal Toprakları mı? Hah..." Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniğinin yüzünde küçümseyici bir gülümseme belirdi, sanki bir şey söylemek istiyor gibiydi. Ama sonra yüzü karardı ve Chu Feng'e sinirli sinirli bakıp, "Velet, ne diye bu kadar fazla soru soruyorsun sen? Sormaman gereken şeyler var bilmiyor musun?"

"Efendim, Qingxuantian Efendi Dokuz Eyaletin gururudur, ona hayranım ve sonsuz saygım vardır. Bu yüzden onunla ilgili daha fazla şey öğrenmek istiyorum. Lütfen bir iyilik yapın da bana biraz daha şey anlatın." dedi Chu Feng gülümseyerek.

Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniğinin aklı olduğunu biliyordu. Ama Chu Feng'e gücünü verdiğinde konuşma yetisini kaybedecekti. Bu yüzden Chu Feng'in tekniği öğrenmeden önce öğrenmesi gerekenleri öğrenmesi gerekiyordu.

"Yeter! Böyle kolay kandırabileceğini mi sandın?" Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniği de az tilki değildi. Chu Feng'in kurduklarını hemen anlamıştı. Chu Feng'in Qingxuantian'a hayran olduğu falan yoktu, sadece pohpohluyordu.

Chu Feng aptala yatıp güldü. Masum gözleriyle Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniğine baktı, suyuna gidip daha fazla şey anlatmasını sağlamaya çalışıyordu.

"Ahh... Ne meraklı duruyorsun ama çok cahilsin. O üç ihtiyar sana hiçbir şey anlatmadı mı?" diye sordu Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniği.

"Anlatmadılar. Azure Ejderha, Beyaz Kaplan ve Kara Kaplumbağa Efendiler bana hiçbir şey demedi. Siz olmasanız bu İmparator Mezarların Qingxuantian tarafından yapıldığından bile emin olamazdım,"

Dedi Chu Feng. Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniğinin konuşmaya hazır olduğunu görebiliyordu. Söyleyeceği şeylerin çok önemli şeyler olacağını da hissetmişti.

"Lanet girsin o üç ihtiyara. Konuşmaya üşenip her şeyi bana bırakmışlar! Ben ödetirim bunu onlara!"

Diye söylendi Vermiyon Kuşu Canlandırma Tekniği ve sonra da Chu Feng'i tepeden tırnağa inceledi.

"Velet, seni tebrik etmem lazım!"