Bölüm 957: Aşağılama

avatar
4374 7

Martial God Asura - Bölüm 957: Aşağılama


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

Kimse bir şey demeye cesaret edemeyince Jiang Qisha yüzünde kendini beğenmiş bir gülümsemeyle kafasını salladı. Sonra kalabalığa tekrar seslendi, "Şimdi söyleyin bakalım. İyi biri miyim ben?"

 

Ama kalabalıkta bir değişiklik olmadı, yüz milyonu aşkın insan sessizliğini koruyordu. Kimse konuşmaya cüret edemiyordu. Kalabalık sessiz kalmayı tercih etmişti.

 

"Söyleyin bana! Ben iyi biri miyim?" diye sordu. Bir cevap alamayan Jiang Qisha uzaktaki bir grup insana döndü. Kıyafetlerinden bunların küçük bir tarikat olduğu anlaşılıyordu.

 

"Bu... Ben..." Liderleri gibi duran adam öne çıkmıştı. Ama titremeden duramıyordu. Dehşete düşmüştü, konuşamıyordu, ne diyeceğini bilemiyordu.

 

"Senin 'benine' başlarım şimdi! İyi biri değil miyim?" Jiang Qisha'nın adamın hâlinden hoşlanmadığı belliydi. Sinirle tekrar saldırdı.

 

*BUUM --*

 

Avucunu açtı ve ışıktan bir küre belirdi. Bir anda küre tarikatı yuttu. Küre ortadan kaybolduğunda insanlar da kaybolmuştu. Geriye sadece bir kan gölü kalmıştı.

 

"Huuu--" İnsanlar paniklemişti. Jiang Qisha'nın yaptığı hepsini dehşete düşürmüştü. Bu nasıl bir düğündü böyle? Sanki mezbahaya gelmişlerdi!

 

Jiang Qisha gerçekten de çok hiddetliydi. Gerçekten de düğününe gelen insanları öldürecek miydi?

 

"Söyleyin bakalım, iyi biri miyim?" Bir avuç saldırısıyla küçük tarikatı yok eden Jiang Qisha başka bir gruba dönmüştü.

 

"Ev-ev-evet iyi birisin! Jiang Qisha Efendim iyi birisiniz!" Önceki tarikattan ders alan bu grup hiç durmadan soruyu cevaplamıştı.

 

"Haha, iyi! Bu sahte samimiyetinizi sevdim!" Cevabı duyan Jiang Qisha yine kahkahalara boğulmuştu. Ama güldükten sonra tekrar kalabalığa baktı ve "Hepinizden duymak istiyorum. Ben iyi biri miyim?" diye sordu. Gözlerinde güçlü bir kana susamışlık vardı, aşikâr bir tehditti bu.

 

"Jiang Qisha Efendi iyi biridir!"

 

"Jiang Qisha Efendi gerçekten de iyi biridir!"

 

Bu tehdit karşısında kalabalık daha fazla sessizliğini korumaya cüret edememişti. Önce küçük bir grup cevapladı, onlar da çok yüksek sesle söylemedi. Ama sonunda herkes hep bir ağızdan gök gürültüsünden de yüksek bir sesle bağırdı.

 

"Haha, ha şöyle! Ben kötü bir şeyler yapmış olabilirim ama yine de iyi biriyim çünkü kimse aksini söyleyemiyor."

 

"Beni iyi dinleyin: bu dünyada gerçekten iyi ya da gerçekten kötü insan yoktur. İyilik nedir? Kötülük nedir? Hepsi saçmalık. Deli saçması."

 

"Kim daha iyi yumruk sallayabiliyorsa haklı olan odur. Galipler kraldır, mağluplar hırsızdır, bu dünyada tek gerçek de budur."

 

"Zi Ling'i zorlayarak onunla evleniyorum çünkü güçlüyüm. Chu Feng beni durdurabilse nasıl gelinim olurdu Zi Ling?"

 

"Chu Feng bir çöptür, fazlası değil. Öyle bir çöp ki sevdiklerini bile koruyamıyor."

 

"Benim yumruklarım ondan sağlam. Öyle sağlam ki bir şey diyemiyor bile, bu aşağılanmayı sineye çekmekten başka bir şansı yok."

 

"Güçlü olduğum sürece kral benim. Yapmamam gereken bir şey yapmış olmamın bir önemi yok, istediğim sürece yaparım çünkü beni durdurabilecek kimse yok," diye bağırdı Jiang Qisha, her yerinden küstahlık akıyordu.

 

Sözleri kalabalığı sinirlendirmemişti. Tam aksine, öfkelerini yatıştırmıştı. Jiang Qisha'nın söyledikleri insanlara mantıklı gelmişti.

 

Kazanan haklı, kaybeden haksızdı. Güçlü olan hükmederdi. Bu böyle değil miydi bu hayatta?

 

Jiang Qisha güçlüydü. Ne yani kötü şeyler yapmışsa? Ona kim bir şey yapabilirdi ki? Dediği gibi, Chu Feng yeterince güçlü olsa Jiang Qisha'nın sevdiğini almasına izin verir miydi hiç?

 

"Jiang Qisha acımasız olabilir ama mantıklı biri."

 

"Evet! Chu Feng, Piaomiao Hanım ve Qiushui Fuyan'ın Sisli Tepeden kaçtığını duymuştum. Chu Feng daha ölmemiş. Ölümsüz İnfaz Takımadası davetiyeler de yolladı, yani Chu Feng bu evliliği bal gibi biliyor."

 

"Zi Ling'le başkası evleniyor olsa Chu Feng o adamın şüphesiz derisini canlı canlı yüzerdi. Ama Jiang Qisha söz konusu olunca böyle bir şey yapamıyor. Bırakın gelip onun karşısına çıkmayı buraya bile gelemiyor."

 

"Aynen öyle. Chu Feng'in de kimseden ve hiçbir şeyden korkmayan biri olduğunu sanardım. Bir kahraman olduğunu sanardım ama görünen o ki o da ödleğin tekiymiş."

 

"Evet evet! Chu Feng Çiçek Vadisinden Zi Ling'i kaçırırken ne kadar da kudretliydi öyle! Şimdi sevdiği başkasıyla evleniyor ama ne gören var ne duyan. Sanki bilmiyormuş gibi yapıyor. Bu dâhi de hayal kırıklığı çıktı. Chu Feng güçlü değilmiş meğer de rakipleri zayıfmış."

 

"Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarından Jiang Qisha gelince Chu Feng'in cesurluğu falan kalmadı! Sırf söylentilerden korkan biri oldu çıktı."

 

İnsanlar Jiang Qisha'ya katılmakla kalmamış bir de Chu Feng'i aşağılamaya başlamıştı. Jiang Qisha'nın yaptıkları mantıklı gelmeye başlamıştı, Chu Feng ise işe yaramaz bir çöptü, o kadar.

 

"Haha, dostlar Jiang Qisha kardeşim doğru diyor. Kötülük de neymiş? Hak neymiş adalet neymiş? Yumruğu sağlam olanın yargısı geçerlidir. Ancak güçlünün söyledikleri önemlidir." Murong Mingtian da ayağa kalkıp konuşmaya başlamıştı, "Chu Feng Ölümsüz İnfaz Takımadasının adamlarını öldürmekle kalmadı bir de Kraliyet Silahımı çaldı. Şu küstahlığa bakın. Ne kadar etkileyici. Bir de insanlar ona Doğu Deniz Bölgesinde eşi benzeri görülmemiş bir dâhi dedi."

 

"Yenilmez mi ama gerçekten de? Madem o kadar güçlü neden Sisli Tepeden kaçtı, neden sevdiği kadın başkasıyla evleniyor olmasına rağmen onu burada göremiyoruz?"

 

"Anca arkasında biri varken başkalarına gücü yeter. Zayıfa zorbalık yapar güçlüden korkar. Şimdi Piaomiao Hanımın koruması yok ya arkasında artık, onu ortalıkta göremiyoruz." Murong Mingtian da fırsattan istifade Chu Feng'i aşağılamaya başlamıştı. Chu Feng'den ne kadar nefret ettiğini anlamak zor değildi.

 

"Murong Efendi haklı. Chu Feng gerçekten de bir ödlekmiş!"

 

"Aynen öyle. Kadınını bile koruyamıyor. Adam mı be o?" Murong Mingtian'ın sözlerinden sonra insanlar da Chu Feng'i aşağılamaya, yermeye başlamıştı.

 

"Murong Mingtian, Chu Feng'in gerçekten de buraya gelmeye cüret edemediğinden emin misin?" Diye bağırdı o sırada biri.

 

Bunu duyan herkes şok olmuştu. Konuşan kişi direkt Murong Mingtian'a hitap etmişti, uzun bir cüppe giyiyordu, kim olduğu anlaşılmıyordu. Bu kişinin giydikleri ve yaptıkları Chu Feng'le dalga geçenleri huzursuz etmişti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr