Bölüm 966: Eskisi Kadar Güçlü

avatar
4320 8

Martial God Asura - Bölüm 966: Eskisi Kadar Güçlü


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

*buum*

 

Şeytan Mühürleyen Kılıcından çıkan enerji kesiği durdurulamıyordu. Murong Mingtian'ın dokuzuncu seviye becerisini hiç sıkıntı çekmeden deşip geçmişti ve şiddetli bir çarpışmadan sonra kesik patladı ve geriye kalan şok dalgaları Murong Mingtian'a doğru uçmaya başladı.

 

"Lanet olsun!"

 

Diye sövdü gelen şok dalgalarını gören Murong Mingtian. Dalgalar bu mesafedeyken ne bir beceri kullanabilirdi ne de dalgalardan kaçabilirdi. Yapacak bir şeyi olmadığından Kraliyet Silahını kaldırdı, güce güçle karşılık vermeye çalışacaktı. Amacı Chu Feng'in saldırısını engellemekti.

 

*bam*

 

Ama beklemediği bir şey oldu; kendisine doğru gelen geriye kalan şok dalgaları olsa bile bu dalgalar yine de dehşet bir güce sahipti . Başarıyla engellemişti dalgaları ama yine de kilometrelerce geri sürüklenmişti.

 

En önemlisi de durduğunda elindeki Kraliyet Silahı daha da şiddetle sarsılmaya başlamıştı, üstelik artık kolu da titriyordu. Avucuna doğru oluk oluk kanlar akıyordu; Murong Mingtian yaralanmıştı, üstelik bu hafif bir yara da değildi.

 

"Lanet olsun. Bu velet nasıl bu kadar güçlü olabilir?"

 

Kaşlarını çatan Murong Mingtian'ın beti benzi atmıştı. Sonunda durumun ne kadar ciddi olduğunu anlamıştı; Chu Feng'in bu kadar güçlü olmasını beklemiyordu.

 

Onun gözünde Chu Feng'in gücünün Tantai Xue'den aşağı kalır bir yanı yoktu. En azından Murong Mingtian bu gücüyle Chu Feng karşısında zorluk çekiyordu.

 

"Murong Mingtian, yedinci seviye Dövüş Kralı? Hayal kırıklığına uğradım."

 

Chu Feng sırıtarak elindeki Şeytan Mühürleyen Kılıcını tekrar salladı. Gökyüzünü bir karanlık kapladı ve Chu Feng tekrar Murong Mingtian'a saldırdı. Bu sefer yaydığı kudret önceki seferden de şiddetliydi.

 

"Velede bak?!"

 

Chu Feng'in tekrar saldırıya geçtiğini gören Murong Mingtian'ın yüz ifadesi değişmişti. Gözlerinde kurnazlık, uyanıklık ve korkusuzluk vardı ama asla ve asla korkudan eser yoktu. Murong Mingtian durum böyle devam ederse kaçınılmaz sonun ölüm olacağının farkındaydı.

 

"Murong Mingtian, Muska Tohumlarını kullanmak için daha ne bekliyorsun?" dedi bu süredir sessizliğini koruyan Jiang Qisha.

 

Murong Mingtian birden aydınlanmış gibi hissetti. Avucunu açtı ve elinde Jiang Qisha'nın verdiği tohumlar belirdi. Hiç düşünmeden tüm tohumları ağzına attı.

 

*buum*

 

Murong Mingtian'ın vücudundan dışarı garip bir şok dalgası yayıldı. Bir de üstünde semboller belirmeye başlamıştı.

 

Bu semboller birbiriyle bağlı olan ejderha ve yılanlara benziyordu. Garip sembollerdi bunlar ve daha da önemlisi semboller belirdikten sonra Murong Mingtian'ın gözleri büyüdü. Kana susamış bir canavardan farkı yoktu. Bu dehşet verici bir sahneydi.

 

Aurası birden yükselmeye başlamıştı. Neredeyse sekizinci seviye bir Dövüş Kralı olmuştu ve dövüş gücü de öncesine kıyasla katbekat artmıştı.

 

"Kazanamadığından tohum mu kullandın? Hah, öyle olsun. Gücüme ikna olarak öleceksin."

 

Murong Mingtian'ın gücü artmış olmasına rağmen Chu Feng yine de korkmuyordu. Hatta temposunu arttırmıştı. Elindeki Şeytan Mühürleyen Kılıçla Muska Tohumlarını yutmuş olan Murong Mingtian'la çarpıştı.

 

*BUUM -- BUUM -- BUUM*

 

Karşılıklı vurulan darbeler önceki seferden de korkutucuydu. Murong Mingtian pasif bir durumda değildi artık, Chu Feng'e karşı koyabiliyordu ama yine de ona rakip olacak seviyede değildi. Bir süre çarpıştıktan sonra Murong Mingtian tekrar kendini kötü bir durumda buldu.

 

"Bu doğru olamaz, değil mi? Murong Mingtian o kadar güçlü Yasaklı İlaç kullanmış olmasına rağmen nasıl Chu Feng'in karşısında duramaz?"

 

"Yedinci seviye bir Dövüş Kralı bile Chu Feng'i yenemiyor mu? Gerçekten de bu kadar dehşet bir güce mi ulaşmış? Yoksa bu Jiang Qisha'nın karşısına çıkabileceği anlamına mı geliyor?"

 

Chu Feng ve Murong Mingtian arasında gerçekleşen bu savaş herkesin dikkatini çekmişti. Chu Feng en başından beri Murong Mingtian'ı bastırıyordu. Muska Tohumları kullanmış olmasına rağmen savaşın sonucunu değiştirememişti. Herkes tekrar Chu Feng'in gücünü görmüştü.

 

Yani Chu Feng'in dövüş gücü sadece bir Dövüş Lorduyken değil Dövüş Kralıyken de çok kuvvetliydi. Chu Feng'in bu seviyeye nasıl geldiğinin bir önemi yoktu, yedinci seviye bir Dövüş Kralı olan Murong Mingtian'ı bastırmayı başarmıştı.

 

Yüz yıllardır yaşayan Ölümsüz İnfaz Takımadasının atası Chu Feng'in karşısında duramamıştı. Bunu görenlerin şok olmama ihtimali var mıydı?

 

Chu Feng'le dalga geçen herkes kuyruğunu sindirmişti, bazıları korkuyordu bazıları titriyordu bazıları aynı anda birçok şey hissediyordu.

 

Chu Feng katlede katlede buralara gelmişti. Ve tek başına da değildi, arkasında on milyonluk Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı ordusu vardı. Tarikat lideri olmakla kalmamıştı, Murong Mingtian'ı bile bastıracak bir yetiştirmesi vardı.

 

Böylesine güçlü bir delikanlı hiç korkak olabilir miydi? Çöp olabilir miydi?

 

Tabii ki ikisi de değildi. Chu Feng her zamanki gibiydi. Kimsenin cüret edemeyeceği şeyler yapıyordu. Hepsi Chu Feng'i yanlış tanıyordu ve bu yüzden söyledikleri sözlerden de pişmanlardı.

 

Chu Feng çok güçlüydü yani istese hepsini kolaylıkla öldürebilirdi; onun için bu iş karınca ezmekten daha zor olmazdı. Öleceklerinden şüphe duyan bir kişi bile yoktu.

 

*BUUM --*

 

Tam da o anda Chu Feng ve Murong Mingtian arasında güçlü bir çarpışma daha oldu. Murong Mingtian başarıyla Chu Feng'in saldırısını engellemişti ama korkunç bir yara almıştı.

 

"Jiang Qisha, daha ne kadar durup izleyeceksin? Hemen Tantai Xue'nin ve şu işe yaramaz Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının ordusunu hallet!" Murong Mingtian daha fazla dayanamamıştı. Havada durup hiçbir şey yapmayan Jiang Qisha'ya bağırıyordu.

 

"Heh, seni ihtiyar, daha fazla dayanamadın mı? Bir de bu veledin yetiştirmesi kaybolana kadar dayanırsın sanmıştım."

 

Jiang Qisha'nın yüzünde hayal kırıklığı dolu bir tebessüm vardı. Chu Feng'in o andaki yetiştirmesinin gerçek yetiştirmesi olmadığını o da anlamıştı. Vücudunda ne kadar uzun duracaksa dursun bunun bir sınırı vardı ve Jiang Qisha da Chu Feng'in yetiştirmesinin kaybolmasını bekliyordu.

 

"Nefesini harcama! Bu veletle başa çıkabilirim. Sen fırsattan istifade Tantai Xue ve Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının işini hallet!" Diye bağırdı Murong Mingtian tekrar.

 

"Heh, merak etme. Her şey kontrol altında. Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı? Palyaçolar sürüsü başka bir şey değil. İstediğimde öldürürüm onları. Tantai Xue ise... O daha fazla yaşayamaz evet."

 

Jiang Qisha'nın yüzünde buz gibi bir gülümseme vardı. Elindeki ateş kırmızısı baltalı kargıyı birden salladı. Sonunda hamlesini yapmıştı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44253 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr