Bölüm 973: Çok Yaşa Tarikat Lideri

avatar
4380 9

Martial God Asura - Bölüm 973: Çok Yaşa Tarikat Lideri


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

Jiang Qisha sonunda öldükten sonra Gökkubbe Kesiğinin baskısı yok oldu ve Chu Feng'in vücuduna geri döndü.

 

Gökyüzünde sessizlik hâkimdi. Herkes sessizce Chu Feng'e bakıyordu.

 

Chu Feng tek başına Ölümsüz İnfaz Takımadasının en iyi uzmanlarını ve Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarından gelen üç dâhiyi öldürmüştü. Gücü herkesi afallatmıştı, yaptıklarının savaş üzerindeki etkisi muazzamdı.

 

Herkes Chu Feng'in ne kadar güçlü olduğuna ikna olmuştu. Bugün yaptıklarını kimse unutamayacaktı, Doğu Deniz Bölgesinin sonraki nesilleri bugünü konuşacaktı; bugün tarih kitaplarına öyle bir kazınacaktı ki kimse silemeyecekti. Chu Feng'in insanların hayran olduğu biri olacağına şüphe yoktu.

 

Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının üyeleri coşarken Ölümsüz İnfaz Takımadası ve Üç Muhteşem Canavar Klanının adamları dehşet içerisindeydi. Doğu Deniz Bölgesinin her bir yanında gelen yüz milyon insan hayranlıkla iç çekeren Chu Feng avucunu açtı ve ortaya bir çekim gücü çıktı.

 

Çok güçlü olmasına rağmen bu çekim gücü kimseyi etkilemiyordu. Bu çekim gücü Jiang Qisha'nın baltalı kargısını, Zhao Yuetian ve diğerlerinin Kraliyet Silahlarıyla Evren Keselerini Chu Feng'in ellerine getirdi.

 

Chu Feng onların sadece eşyalarını almamıştı. Görünmez bir güç de Chu Feng'e doğru akıyordu; Kaynak enerjisi. Chu Feng onların hem bedenlerini hem de ruhlarını yok etmiş olmasına rağmen Kaynak enerjileri hâlâ duruyordu. Şimdi ise bu enerjileri emiyor, Eggy'yi besliyordu.

 

"Chu Feng Efendi, bağışla bizi!"

 

"Chu Feng Efendi, bağışla bizi!"

 

O sırada Ölümsüz İnfaz Takımadasından bir uzman diz çökmüş af diliyordu. Hemen ardından Üç Muhteşem Canavar Klanının uzmanları da diz çöküp af dilemeye başladı.

 

Herkes aynısını yapmaya başladı. Jiang Qisha ve Murong Mingtian gibileri bile ölmüştü, Chu Feng karşısında nasıl durabilirlerdi? Yapabilecekleri en mantıklı şey af dilemekti.

 

*hmm*

 

Bunu gören Chu Feng etrafa bir baskı yaydı. Bu baskı Ölümsüz İnfaz Takımadası ve Üç Muhteşem Canavar Klanının adamlarının etrafını sardı.

 

*bam bam bam bam...*

 

Baskı hepsini sardıktan sonra birden patlama sesleri duyulmaya başlandı. Her bir patlama birinin ölümü anlamına geliyordu.

 

Chu Feng, bir anda, on binlerce Ölümsüz İnfaz Takımadasının adamını öldürmüştü.

 

"Chu Feng Efendi, bağışla bizi! Bir şans daha ver bize!"

 

"Chu Feng Efendi, çocuğum çoluğum var! Evde beni beklerler! Ben olmadan yaşayamazlar! Lütfen bağışla beni!"

 

"Chu Feng Efendi, bağışla bizi --"

 

Ölümsüz İnfaz Takımadasının ve Üç Muhteşem Canavar Klanının adamları aptala dönmüştü. Şimdiye kadar diz çökmemiş olanlar da çoktan yere kapaklanmış af dilemeye başlamıştı.

 

"Hah..." Ancak bu feryatlar karşısında Chu Feng sadece gülmekle yetindi. Sonrasında da "İki ordu savaştığında herkes bir tarafın ustasına hizmet eder. Siz yanlış bir şey yapmadınız."

 

"Ancak kazanan kraldır, kaybeden kötü. Düşmanına karşı yumuşaklık göstermek kendine kötülük yapmaktır. Eğer bugün ben yenilmiş olsaydım hiçbiriniz bana acımazdınız. Bu yüzden ne kadar yalvardığınız umurumda değil. Kimse hayatta kalmayacak."

 

"İlla ki birini suçlayacaksınız yanlış ustayı seçtiğiniz için kendinizi suçlayın. Eğer bir şeyi suçlayacaksınız beni düşmanınız yaptığınız için kendi yaptıklarınızı suçlayın."

 

Sözlerini bitiren Chu Feng'in gözlerinde buz gibi bir ifade belirmişti. Sonra da bağırdı, "Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı, dikkat! Ölümsüz İnfaz Takımadası ve Üç Muhteşem Canavar Klanı yok edilecektir. Kimseyi hayatta bırakmayın!"

 

"ÖLDÜRÜN --"

 

Chu Feng sözlerini bitirdikten sonra Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı tekrar kana susamış şeytanlara dönmüştü. Hepsi birden envaı çeşit tekniklerle Ölümsüz İnfaz Takımadası ve Üç Muhteşem Canavar Klanına doğru saldırmaya başladı. Bir katliama başlamışlardı.

 

Ölümsüz İnfaz Takımadası ve Üç Muhteşem Canavar Klanının adamları hayatları için savaşmak istiyordu. Ölecek olsalar bile yanlarında birkaç kişiyi alacaklardı. Ama bu çaba boşunaydı, Chu Feng oradayken böyle bir şey söz konusu değildi.

 

Chu Feng'in baskısı onları oldukları yere çivilemişti. Bir adım bile atamıyorlardı, bırakın kendilerini savunmayı. Onları bekleyen tek şey acımasız bir ölümdü.

 

Kısa bir süreliğine gökyüzü acı dolu feryatlarla doldu. Cesetler gökten düşüp duruyor, bir kan yağmuru yağıyordu. Alttaki deniz kırmızıya boyanmıştı.

 

Chu Feng'le bir bağı olmayan herkes dehşet içerisindeydi. Onun bu kadar acımasız olacağını düşünmezdi kimse. Ölümsüz İnfaz Takımadası ve Üç Muhteşem Canavar Klanının tamamını yok etmesini kimse beklemezdi.

 

Endişeliydi hepsi, Chu Feng'in kendilerini de öldüreceğinden endişe duyuyorlardı. Ne de olsa bugün buraya Jiang Qisha ve Zi Ling'in düğününe konuk olarak gelmişlerdi. Yaptıkları Chu Feng'e bir hakaret sayılırdı.

 

Ama endişeleri boşunaydı. Chu Feng düşmanlarına karşı acımasızdı belki ama aklını yitirmiş değildi. Masum insanları öldürmezdi. Buraya gelen insanlar rezildi belki ve hatalıydı ama ölümü hak etmemişlerdi.

 

Böylelikle Ölümsüz İnfaz Takımadasının ve Üç Muhteşem Canavar Klanının adamları Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı tarafından ortadan kaldırıldı. Geriye tek bir kişi bile kalmamıştı.

 

Çok güçlü değillerdi belki ama yine de sayıları oldukça fazlaydı. Bu yüzden de Chu Feng Kaynak enerjilerini geride bırakmadı. Hepsini emip Eggy'ye verdi.

 

Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının üyeleri nizami bir şekilde havada duruyordu. Chu Feng'e selam durup hep bir ağızdan bağırdılar, "TARİKAT LİDERİ ÇOK YAŞA!"

 

"TARİKAT LİDERİ ÇOK YAŞA!"

 

"TARİKAT LİDERİ ÇOK YAŞA!"

 

"TARİKAT LİDERİ ÇOK YAŞA!"

 

Bu dört kelime gök gürültüleri gibi inletiyordu her yeri. Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının adamları gerçekten de coşkudan kendilerini kaybetmişti, Chu Feng'in bugün yaptıkları eski tarikat liderlerinin bile yapabileceği bir şey değildi.

 

Chu Feng'in gösterdiği bu güç ne kadar doğru bir karar verdiklerini gösteriyordu. Chu Feng tarikat lideri olmaya layık biri değildi sadece, Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının eski liderlerini de geçecek, bir efsane hâline gelecek biriydi.

 

O sırada Zi Ling, Su Rou, Su Mei, Jiang Wushang, Zhang Tianyi, Chun Wu, Qiushui Fuyan, Taikou, Qiu Canfeng ve diğerleri...

 

Chu Feng'i seven ve Chu Feng'in sevdiği herkesin yüzünde büyük gülücükler vardı. Kalbinin derinliklerinden gelen bir mutluluk hepsini sarmıştı. Chu Feng'le gurur duyuyorlardı.

 

Chu Feng'in bu performansı herkesi hayretlere düşürmüştü, şimdiye kadar onunla dostluk kurmayan herkes pişmanlık içerisindeydi. 

 

Xia Yu ve Dong Xue de bu insanlar arasındaydı. Chu Feng onlara bir şey yapmazdı belki ama Chu Feng'i düşmanları yapmış olmanın hayatlarındaki en büyük hata olduğunun ikisi de farkındaydı.

 

Chu Feng'in çok güçlü olacağını biliyorlardı. Bu çocuk akıl almaz bir güce erişecekti . Ve onu tanıyorlardı da, kesinlikle yakınındaki insanlara büyük yardımları dokunan biriydi. Chun Wu ve diğerleri bu yakınlar grubundaydı. Ama Xia Yu ve Dong Xue... Bu ikisi asla Chu Feng'in yardımını almaya layık olmayacaktı.

 

Chun Wu'yla çok farklı seviyedelerdi. Yetiştirme yolunda Chun Wu onları her geçen gün daha da geride bırakacaktı. Onlar da Chun Wu'yla aynı yerde durmuştu, ancak farklı bir yolu seçmişlerdi.

 

Bu yüzden gerçekten de kendilerine çok kızıyorlardı. Cahilliklerine kızıyorlardı. Hatalı yargılarına kızıyorlardı. Chu Feng'le arkadaş olmak gibi bir fırsatı tepiklemişler bir de üstüne onunla düşman olmuşlardı. Ah bir zamanı geri alabilseler...

 

Ama ne yazık ki pişmanlığın bir ilacı yoktu. Yaptıklarının bedelini ödeyeceklerdi. Bu pişmanlığın bir çaresi yoktu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44256 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr