Bölüm 978: Yanan Cennet Kilisesinin Papazı

avatar
4375 7

Martial God Asura - Bölüm 978: Yanan Cennet Kilisesinin Papazı


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

 

"Aslına bakarsan... Ben de hep Huangfu Haoyue Efendiyle kapışmak istemişimdir. Ne de olsa kendisi Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının eski liderini yenmiş biri."

 

"Bu durum olsun istemezdim ama Huangfu Haoyue Efendinin tekniklerini görmek de her gün nasip olmaz."

 

Yanan Cennetin Alevlerinin önceki hâlinden katbekat ateşli olduğu belli olmasına rağmen Chu Feng sakindi, duruşunu bozmamıştı. Hatta gözlerinde bir arzu vardı.

 

Huangfu Haoyue çok güçlüydü, Chu Feng tabii ki bunun farkındaydı. Huangfu Haoyue şu ana kadar gördüğü en güçlü insandı, Qiu Canfeng'in anlattıklarından sonra buna şüphe yoktu.

 

Chu Feng Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının en güçlü zamanlarında herkesi korkutan kişinin tarikat lideri olmadığını gayet iyi biliyordu. Huangfu Haoyue'ydi bu kişi çünkü otuz yaşındayken Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı Lideriyle aynı seviyedeydi. Şimdi onu çoktan geçmişti.

 

Şu anda Chu Feng de Doğu Deniz Bölgesinin en güçlü dâhisi olarak biliniyordu ama Huangfu Haoyue namağlup bir efsaneydi. Bu yüzden de Chu Feng hazır Ölümsüz Transfer Gizemli Tekniğiyle yetiştirmesini yükseltmişken bu efsanenin ne kadar güçlü olduğunu görmek istiyordu.

 

"Chu Feng, dikkatli olmak zorundasın. Yanan Cennetin Alevlerinin dokuz seviyesi vardır. Huangfu Haoyue'nin kullandığı daha birinci seviyeydi. Şimdi beşinci seviyede."

 

"Her seviyede alevlerin gücü dokuz kat artıyor. Beşinci seviye birinci seviyeden katbekat daha kuvvetli. Dikkatsiz davranma gibi bir lüksün yok," diye bağırdı Qiushui Fuyan. Chu Feng'in alevlerden kaçmaksa yüzleşmeyi planladığını gören Fuyan ona alevlerin ne kadar güçlü olduğunu hatırlatma gereksinimi duymuştu.

 

"Huangfu Haoyue'nin kavradığı Yanan Cennetin Alevleri o kadar güçlü mü? Bizzat papazın kendisinden bile katbekat daha kuvvetli!" Qiu Canfeng ve diğer Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının yaşlıları şok içerisindeydi.

 

Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının eski lideri Doğu Deniz Bölgesinin en güçlü insanı olarak görüldüğü vakitlerde onun karşısında durabilecek kişi olarak Piaomiao Hanım değil de Yanan Cennet Kilisesinin papazı görülürdü...

 

Aslında Yanan Cennet Kilisesinin papazı Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının liderinden güçlü değildi ama yine de çok güçlü biriydi.

 

Yanan Cennetin Alevlerini oldukça iyi kavramıştı. En önemlisi de Kraliyet Silahı, Yanan Cennetin Alevleri Yelpazesi çok güçlüydü. Yanan Cennet Kilisesinin Yanan Cennet Gizemli Tekniğiyle birlikte kullanıldığında durdurulamaz bir hâl alırdı. Şeytan Mühürleyen Kılıçtan bile aşağı kalır bir yanı olmazdı o zaman.

 

Ama şu anda Huangfu Haoyue'nin kullandığı Yanan Cennetin Alevleri herhangi bir dış güç olmadan Yanan Cennet Kilisesinin papazını geçmişti. Eğer bir de elinde Yanan Cennetin Alevleri Yelpazesi olsa kim bilir ne kadar güçlü olacaktı.

 

*whoosh*

 

Yanan Cennetin Alevleri Chu Feng'e kadar gelmişti. Böylesine bir ölüm kalım anında Chu Feng şaşırtıcı bir şey yaptı; Şeytan Mühürleyen Kılıcı arkasına aldı ve alevleri yumruklamaya başladı.

 

*buum*

 

Yumrukla birlikte fırtınalar kopmaya başladı. Bir anda her şey bir kaosa sürüklenmişti. Alevler de geri çekilmişti.

 

*buum güm güm*

 

Huangfu Haoyue'nin gözleri parladı ve geri çekilen alevler bir kez daha Chu Feng'e doğru ilerlemeye başladı. Gücü bu sefer daha da artmıştı.

 

Ama yine de Chu Feng'in gözünde korkudan eser yoktu. Bu sefer art arda dokuz yumruk salladı. Her bir yumruğu öncekinden daha şiddetliydi ve böylesine kusursuz böylesine yıkıcı bir güç karşısında Huangfu Haoyue'nin alevleri tekrar gerilemişti.

 

Ama Huangfu Haoyue sıradan biri değildi. Qiushui Fuyan'ın da dediği gibi, Yanan Cennetin Alevleri seviye seviyeydi. Altıncısı işe yaramazsa yedincisi vardı. Yedinci de olmazsa sekizinci vardı. Her bir seviyede alevlerin gücü dokuz kat artıyordu.

 

Sonunda Chu Feng bile kendini büyük bir baskı altında hissetti . Özellikle de Huangfu Haoyue Yanan Cennetin Alevlerinin dokuzuncu seviyesine geldiğinde alevlerin yaydığı güç uzayı bile bükecek, binlerce kilometrelik bir alanı ısıtacak seviyelere gelmişti. Alttaki deniz bile kaynıyordu.

 

İzleyenler arasındaki uzmanların döşediği Ruh Oluşumları kalabalığı koruyor olmasa sırf alevlerin ısısı bile herkesi kül etmeye yeterdi.

 

Bu yüzden de böylesine dehşet alevler karşısında Chu Feng'in yapabileceği tek şey Şeytan Mühürleyen Kılıcı kullanmaktı. Bu Kraliyet Silahlarının kralıydı, gücü hafife alınacak bir şey değildi. Chu Feng beşinci seviye Dövüş Kralı olduğunda Şeytan Mühürleyen Kılıcın gücü de buna göre artmıştı.

 

"Bu gerçekten de baş döndürücü bir savaş. Böylesine bir savaşa tanıklık edeceğimi düşünmezdim hiç. Gözüm arkada gitmem artık."

 

Chu Feng ve Huangfu Haoyue birbirine darbeler vurdukça, bir savunma pozisyonuna bir saldırıya geçtikçe Defansif Ruh Oluşumlarının arkasında saklanan insanlar coşkudan yerinde duramıyordu. Bu iki kişinin gücü hepsini hayranlıklar içerisinde bırakmıştı.

 

Doğu Deniz Bölgesinde Dövüş Kralları zirvede sayılırdı. En azından on bin yıldır Dövüş İmparatoru görülmemişti. Yani bu yüzden kimse Dövüş İmparatorları arasındaki muazzam savaşlara tanıklık etmemişti.

 

Ama bugün Chu Feng ve Huangfu Haoyue arasındaki savaşı görünce hepsi şok olmuştu. Böylesine bir savaşa hiçbiri daha önce tanıklık etmemişti.

 

Bu savaşın Dövüş İmparatorları arasındaki savaşlardan çok farklı olduğunu bilseler bile yine de buna tanık olmuş olmak onlar için bir gurur kaynağıydı. Bu savaşı izlemek için hayatlarını riske atmaya değerdi.

 

*whoosh*

 

Ama tam da o anda Huangfu Haoyue avucunu açtı. Beyaz bir yelpaze belirdi.

 

Uzun bir yelpazeydi bu; bir buçuk metre boyunda. Bembeyazdı ve hafif bir parıltısı vardı. Kâğıttan değil de şeffaf bir yeşimden yapılmış gibiydi.

 

*whoosh* ,

 

Birden Huangfu Haoyue bileğini çevirdi ve devasa yelpaze açıldı. Sonrasında avucundan alevler çıkmaya başladı.

 

Garip alevlerdi bunlar, beyaz yelpazenin emrindeki yılanlara benziyorlardı. O sırada Huangfu Haoyue'nin vücudundan da ucu bucağı olmayan bir aura yayılıyordu. Bu bir Kraliyet Silahıydı ve kesinlikle sıradan bir Kraliyet Silahı değildi.

 

"Bu Yanan Cennetin Alevlerinin Yelpazesi!"

 

"Yani Huangfu Haoyue Yanan Cennet Kilisesinin papazı mı olmuş?"

 

Yelpazeyi görenler derin bir iç çekmişti. Huangfu Haoyue'nin yelpazesini tanımışlardı. Bu ancak Yanan Cennet Kilisesinin papazının sahip olabileceği bir Kraliyet Silahıydı.

 

Şeytan Mühürleyen Kılıcına benzer bir silahtı. Çok güçlüydü ve özel bir anlamı vardı; papazın sembolüydü. Yani bu yelpazenin sahibini görmek Yanan Cennet Kilisesinin papazını görmek anlamına geliyordu.

 

Yani Chu Feng'in karşısındaki sadece Huangfu Haoyue değildi, aynı zamanda Yanan Cennet Kilisesinin papazıydı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr