Bölüm 988: Yola Çıkmadan Önce

avatar
4505 7

Martial God Asura - Bölüm 988: Yola Çıkmadan Önce


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

 

Chu Feng Huangfu Haoyue'nin dediklerine karşı çıkmadı. Ne de olsa haklıydı. Chu Feng olmasa belki de Huangfu Haoyue çoktan Cennet Yolunda ölmüş olacaktı. Bugünleri göremeyecekti.

 

Uzun süredir aklını kaçırmış bir durumdaydı ve büyük acılar çekmişti belki ama kazançları da olmuştu. Dediği gibi, aklını kaybetmişken yetiştirme hakkında bir şey bildiği yoktu. Ama yetiştirmesi yükselmişti. Sadece yetiştirmesi değil, kavrama gücü de kuvvetlenmişti. Bu kazançlarıydı ve nereden geldiğini iyi biliyordu.

 

Ayrıca bu kadar acıdan sonra hayattaki en önemli şeyin yetiştirme olmadığını da anlamıştı. Dövüş İmparatoru olmak istiyordu ama Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına girmek gibi bir amacı yoktu. Bunun yerine Doğu Deniz Bölgesinde, Qiushui Fuyan'ın yanında kalacaktı.

 

"Chu Feng, Cennet Yoluna girmek zorunda olduğunu biliyorum. Seni durduramam, bu yüzden durdurmayacağım."

 

"Ama orası gerçekten de tehlikeli bir yer. Bu yüzden Zi Ling ve diğerlerini yanında götürmemeni tavsiye ederim. Sen onlardan farklısın. İraden kuvvetli, Cennet Yolunu geçebilirsin. Ama onlar için bu durum aynı olmayabilir," dedi Huangfu Haoyue.

 

"Tavsiyelerin için teşekkürler. Ben kararımı verdim." Chu Feng kafasını salladı ve Huangfu Haoyue'yle birlikte Sisli Tepeye döndü.

 

Chu Feng Sisli Tepeye dönünce Zi Ling, Su Rou, Su Mei, Jiang Wushang ve Zhang Tianyi'yi yanına çağırdı.

 

Kendisine güler yüzlerle bakan bu insanları gören Chu Feng konuşmakta zorlanıyordu. Hepsinin hayalleri vardı, hiçbiri tehlikelerden korkmuyordu. Gerçekten de Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına gitmek istiyorlardı, Chu Feng onları nasıl burada kalmaya ikna edeceğini bilmiyordu.

 

"Chu Feng, Wushang kardeşle sana söyleyeceğimiz bir şey var," dedi Zhang Tianyi birden. Hatta yüzünde mahzun bir ifade vardı.

 

"Zhang Efendi, söyle aklında ne varsa," dedi Chu Feng.

 

"Chu Feng, gerçekten de üzgünüm. Seninle Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına gelemeyeceğiz," dedi Zhang Tianyi. Jiang Wushang'ın da yüzünden düşen bin parçaydı.

 

"Zhang Efendi, Wushang kardeş, ne demek yani?" Bunu duyan Chu Feng şaşırmıştı.

 

"Chu Feng ağabey, biliyorum biz kardeşiz ve iyi günde kötü günde beraberiz ama seninle bizim yetiştirmelerimiz arasında büyük fark var. Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına girdikten sonra sürekli diken üstünde olmak istemiyoruz. Güçsüzlüğümüz seni etkilesin istemiyoruz."

 

"Fuyan Ablayla bunu konuştuk. Tianyi ağabeyle birlikte Sisli Tepede kalıp yetiştirme yapmaya devam edeceğiz. Fuyan Abla da bize Sisli Tepenin yetiştirme tekniklerini öğretecek."

 

"Sisli Tepe Antik Dönemden kalma bir şey. Jiang Qisha ve diğerleri Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarından gelmelerine rağmen Sisli Tepeyi bu kadar arzuladıklarına göre etkileyici bir şeyler olsa gerek. Bu yüzden biz burada kalıp yetiştirme yapacağız, belki de senden yavaş ilerlemeyiz... Belki bir gün yetişiriz sana! Artık sana yük olmayacağımızı düşündüğümüzde Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına gelir ve seni ararız," dedi Jiang Wushang gülerek.

 

"Kararınızı verdiniz mi?" Diye sordu Chu Feng.

 

"Hmm. Sen bile fikrimizi değiştiremezsin," dedi Zhang Tianyi ve Jiang Wushang.

 

"Chu Feng, biz de aynı şeyi yapmayı düşünüyoruz." Dedi Zi Ling birden. Su Mei ve Su Rou da Zi Ling'in kollarından tutmuş tatlı tatlı gülümsüyordu.

 

"Siz de mi Sisli Tepede kalacaksınız?" Chu Feng daha da şaşırmıştı.

 

"Hmm. Kutsal Vücudumun mührü açıldı ama yetiştirmem hâlâ çok zayıf. Dediği gibi, şu anki yetiştirmemizle Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına girmemiz çok tehlikeli. Burada kalıp güç kazanmamız daha iyi olur. Belli bir seviyeye geldiğimizde sana katılırız." Dedi Zi Ling.

 

Chu Feng'in iyice nutku tutulmuştu. İçinden gitmek gelmiyordu. Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına birlikte gireceklerini söylemişlerdi ama şimdi Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına tek başına girecekti.

 

Sevdikleri, kardeşleri olmadan gidecekti. Çıkacağı yolculuk ne kadar iyi olursa olsun bir parça keder olacaktı içinde, bir parça neşe eksik olacaktı.

 

Ama bu durum zaten Chu Feng'in istediği şeydi . Bu yüzden ne kadar gitmek istemiyor olsa da içinde bir şükran da vardı. Onu böyle düşündükleri için minnettardı.

 

Chu Feng onların Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına kendisiyle ne kadar çok gelmek istediklerini biliyordu. Ama Chu Feng'i çok sevdiklerinden ve onu düşündüklerinden onunla gitmekten vazgeçmişlerdi.

 

Cennet Yolunun açılmasına hâlâ birkaç gün vardı. Bu yüzden Chu Feng'in acelesi yoktu. Gitmeden önce Sisli Tepede neşe dolu bir şey gerçekleşti; Qiushui Fuyan ve Huangfu Haoyue'nin düğünü.

 

Düğünün haberi dışarı yayılmamıştı, büyük bir tören de olmadı. Orada olan herkes bu ikisi için en iyisini isteyenlerdi. Çok sıcak anlar yaşandı ve bu iki sevgili sonunda kavuştu, hayatlarını birleştirdi.

 

Piaomiao Hanımın yetiştirmesi gittiği için artık Sisli Tepeyi muhafaza edecek konumda değildi. Bu yüzden de bu görevi Qiushui Fuyan ve Huangfu Haoyue'ye devretmişti.

 

Chu Feng Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı üzerindeki tüm otoritesini Qiu Canfeng'e devretti. Chu Feng gidecekti belki bu topraklardan ama Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı için hep gerçek tarikat liderleri olacaktı.

 

Sonunda Cennet Yolunun açıldığı gün geldi. Cennet Denizini geçince kapının açıldığı yere ulaşılıyordu.

 

Bu her sene olan bir şeydi ve her sene bunu izlemeye birkaç kişi gelirdi. Bu gelenlerin çoğu Cennet Yoluna girmeye değil de olanları izlemeye gelirdi.

 

Ama bu sene normalden çok daha fazla insan vardı, birkaç bin kat daha fazla. Etraf Yanan Cennet Kilisesinin Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına doğru yola koyulduğu zamandan bile daha hareketliydi.

 

Gökyüzü insanlarla doluydu. 

 

Böylesine bir kalabalığın toplanmış olmasının sebebi Cennet Yoluna bu sene meşhur birinin gireceği söylentilerinin dolanmasıydı.

 

Ölümsüz İnfaz Takımadasını ve Üç Muhteşem Canavar Klanını ortadan kaldıran, Murong Mingtian, Jiang Qisha ve nicelerini tek başına öldüren, Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının lideri Chu Feng.

 

"Bakın, Chu Feng! Gerçekten de gelmiş! Cennet Yoluna girecek herhalde," diye bağırdı kalabalıktan biri. Herkes bakışlarını işaret ettiği tarafa çevirmişti. Büyük bir grup yavaş yavaş uçuyordu.

 

Herkes heyecanlanmıştı. Duygu dolu anlar yaşanıyordu.

 

İnsan denizinin arasında Doğu Deniz Bölgesinin meşhur isimleri vardı. Ama dikkatleri en çok çeken kişi bir gençti, Chu Feng'di.

 

Uçan bir at üzerindeydi. Ne canlı duruyordu ama! Ne kadar da gençti!

 

Çok yakışıklı olmamasına rağmen yüzü azim doluydu, yüzünde kendinden emin baş döndüren bir gülümseme vardı.

 

Solunda Su Rou, Su Mei ve Zi Ling vardı. Sağında ise Jiang Wushang, Zhang Tianyi ve Chu ailesi vardı.

 

Arkasında Piaomiao Hanım, Qiushui Fuyan, Qiu Canfeng, Huangfu Haoyue, Xue Xiyue ve Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının en iyi uzmanları vardı.

 

Ama şüphesiz bu kadar kişinin arasında insanların odaklandığı tek kişi Chu Feng'di.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44257 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr