Bölüm 1001: Chu Kongtong

avatar
4560 10

Martial God Asura - Bölüm 1001: Chu Kongtong


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

Tabut kapalıydı ancak oluşum hâlâ etkindi. Chu Feng bu oluşumun çok güçlü olduğunu hissedebiliyordu. Ancak o sırada henüz tam olarak etkin değildi. Hâlâ güç topluyordu. Ancak güç toplaması bitince Chu Feng ışınlanacaktı.

 

Ancak şu anda Chu Feng'i şaşırtan şey engin ve gizemli oluşum değil de tabutun kendisiydi.

 

Kaynak Taşından yapılmışdı ancak çok özeldi. Her türlü dışarıdan bakmayı engelliyordu. İçi hiçbir şekilde gözükmüyordu, Chu Feng'in Cennetin Gözleri bile işe yaramamıştı.

 

Ancak tabut tamamen kapalıyken tam tersi geçerliydi. Chu Feng içeriden dışarıyı net bir şekilde görebiliyordu; sanki şeffaf bir tabut içerisindeydi.

 

Chu Feng yaşlı maymunun gözlerindeki korku ve huzursuzluğun hiç eksilmediğini görebiliyordu. Ancak bunu gizlemek için elinden geleni yapıyordu. Kısa bir süre sonra hiçbir şey olmamış gibi davranmaya başladı. Elindeki fener yine bir ateş oldu ve alevlerin yanına bağdaş kurup oturdu.

 

Yaşlı maymunun bu garip hareketlerinden Chu Feng bir şeyler olmak üzere olduğunu anlamıştı. Bu yüzden oluşumun güç toplamasının biraz daha sürmesini umuyordu, neler olacağını görmek istiyordu, yaşlı maymunu korkutan şeyin ne olduğunu bilmek istiyordu.

 

*hmm*

 

Tam da o sırada bir parlama belirdi. Gözleri kör eden altından bir ışık belirdi. Çok parlaktı, bu zifiri karanlık toprakları tamamen aydınlatmıştı.

 

Altın ışık sayesinde Chu Feng buranın gerçekten de muhteşem bir yer olduğunu görebiliyordu. Etrafta bir sürü bina vardı ve hepsi de devasaydı. Göklere çıkan dağlar gibiydi hepsi ve muazzam bir ustalıkla inşa edilmişlerdi.

 

Bazıları kristalleri andırıyordu bazıları elmasları, bazıları ise buz ve kar gibiydi, bazıları da alevler gibi... Hepsi özel malzemelerle yapılmıştı, hepsi heybetli ve muazzamdı. Bunların Chu Feng'in hayatında gördüğü en muhteşem binalar olduğunu söylemek abartı olmazdı.

 

Ancak şu anda Chu Feng binaların mimarisini takdir edecek havada değildi. Buranın çok büyük olması bir yana, bu parlayan altın ışık buz dağının ancak görünen kısmıydı. Daha da önemlisi, altın ışıkla birlikte korkunç derecede dehşet bir aura da belirmişti.

 

Çok güçlü bir auraydı bu. Chu Feng'in hayatında hissettiği en korkunç auraydı. Böylesine bir aura karşısında Chu Feng kendini bir toz zerresi gibi hissediyordu. Gerçekten de minicik kalıyordu.

 

"Seni Yaşlı Maymun seni!" Birden altın ışığın içerisinden hiddetli ve küstah bir ses geldi. Sesin sahibi sanki yeryüzüne inmiş bir tanrıya aitti.

 

Bu sesin duyulmasıyla birlikte altın ışığın bir kısmı da çekildi. Sonunda yaşlı maymunun karşısında bir insan belirdi.

 

Çok büyük biriydi bu, on metre vardı. Bedeni altın bir ışıkla parlıyor ve muhteşem bir kudret yayıyordu. Chu Feng ancak onun silüetini görebiliyordu çünkü altın ışık çok göz alıyordu. Bu kişinin yüzünü göremiyordu, kıyafetlerini bile seçemiyordu.

 

Altın ışık her şeyi yutmuştu ve Chu Feng ancak bu kişinin gücünü hissedebiliyordu. Başka bir şey göremiyordu. Bu kişi gerçekten de soylu biriydi, o kadar soyluydu ki sıradan insanlar onu göremiyordu bile.

 

Chu Feng için bu kişi hayatında bir savaş bile kaybetmemiş, durdurması imkânsız bir savaşçı gibiydi. Yaşlı maymun bile bu adama kıyasla zayıf kalıyordu.

 

Ancak bu kişi çok güçlü olmasına rağmen yaşlı maymun yine de çok sakindi. Gözünde korku yoktu, bu kişinin yüzüne bile bakmıyordu. Olduğu yerde oturuyor, elindeki sopayla ateşi karıştırıp duruyordu.

 

"Yaşlı Maymun, sen nasıl olur da izin olmadan bir heykeli etkinleştirirsin? Bunları kullanmaya iznin olmadığını bilmiyor musun?" Bu gizemli kişi yaşlı maymunun tavrını görünce daha da öfkelenmişti.

 

"Cennet Yolunda belirmemesi gereken bir şey belirdi. Düzeni etkiliyordu. Ben de yoldan geçenlerin önündeki birkaç engeli temizledim," dedi maymun sakince. Ancak yine de bu gelen kişinin yüzüne bakmıyordu.

 

"Oh? Yaşlı Maymun sen ne zamandan beri böyle iyilik perisi oldun ha? Klanımın gücünü kullanarak buranın çöplerini topluyorsun?" dedi adam alaycı bir şekilde.

 

"Sen ne zaman bu kadar özgür oldun? Her zaman gözünü buraya dikmiştin. Birazcık hareket olsa bile hemen geliyorsun. Köpek burnundan daha hassassın," dedi yaşlı maymun da alaycı bir ses tonuyla.

 

"Hmph." Adam burnunu büktü. Sonra da hemen sınırsız Ruh Gücünü yaydı.

 

"Siktir," diye küfretti Chu Feng. Bu Ruh Gücünün ne kadar dehşet olduğunu hissedebiliyordu. Kendi Ruh Gücünden on binlerce kat daha kuvvetliydi. Bu Ruh Gücü karşısında Chu Feng'in gizlenmesine imkân yoktu.

 

*hmm*

 

Ancak Chu Feng'in endişesi boşunaydı. Ruh Gücü her yere yayıldığında tabuttaki oluşum birazcık değişerek bu gücü engelledi. Korkunç Ruh Gücü Chu Feng'i bulamamıştı.

 

"Mm?" Ruh Gücünün engellendiğini hisseden adam bir şeylerin yolunda olmadığını fark etti. Avucunu kaldırdı ve avucun içinden altın bir ışık Chu Feng'in içinde bulunduğu tabuta doğru uçtu.

 

Altın ışığın kendine doğru geldiğini gören Chu Feng donup kalmıştı. Daha önce hissetmediği tehlikeli bir his hissetmişti. Bu altın ışığın nasıl bir güce sahip olduğunu tahmin edebiliyordu. Bırakın ışığı, ışığın artıkları bile kendisini anında öldürmeye yeterdi.

 

*buum*

 

Tam da Chu Feng öldüğünü düşünürken yaşlı maymun hamlesini yaptı. Sadece altın ışığı durdurmakla kalmadı, artıkları da temizledi. Saldırıyı tamamen durdurmuştu.

 

"Chu Kongtong, sen ölümüne mi susadın? Genç Efendimin mezarına nasıl saldırırsın?" diye öfkeyle sordu yaşlı maymun.

 

"Mezarın içinde hareketli bir şeyler var. İçinde biri olduğundan şüpheleniyorum. Ve bu kadar koruduğuna göre birini gizliyorsun bence." Yaşlı maymunun saldırısını durdurması Chu Kongtong'u daha da öfkelendirmişti.

 

*hmm*

 

Altın ışık parladı. Etraftaki her şey minicik oldu, altın ışıktan başka bir şey görünmüyordu.

 

Yaşlı maymunun yüzünde acı dolu bir ifade belirdi. Her şeyiyle karşı geliyordu saldırıya ancak dayanamadı ve yere diz çökmek zorunda kaldı.

 

"Hahahah, Yaşlı Maymun, zayıflamışsın! Az buz da değil hem de!" Yaşlı maymunun diz çöktüğünü gören Chu Kongtong kendini beğenmiş bir şekilde gülmeye başlamıştı. Çılgınlar gibi gülüyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr