Bölüm 528: Yardımseverlik ve Büyük İyilik

avatar
9202 11

Martial God Asura - Bölüm 528: Yardımseverlik ve Büyük İyilik


 

Çevirmen:calosa     Düzenleyici:XLed5

 

On sekiz altın ejderha ortaya çıktığı an efsane doğru olmuştu. Jiang Hanedanlığının insanlarının kanı güçlenmeye başlamıştı.

 

Bu Jiang Hanedanlığının insanlarının mutluluktan kendilerinden geçmesine neden oldu. Çünkü bu güç artışının başka bir anlamı daha vardı o da tüm hanedanlığın güçleneceğiydi.

 

Jiang Hanedanlığının insanları güçlenmeye odaklanmışken başka bir fenomen çıktı.

 

* Bzzz ~ *

 

Geniş yer altı sarayında üç farklı renge sahip küçük yıldırımlar etrafta çılgınlar gibi dolaşıyordu. Renkleri altın, mavi ve mordu her biri dünyayı yok edebilecekmiş gibi güçlüydü.

 

Birden bire üç farklı yıldırım birleşmeye başladı ve bir süre sonra yok oldu.

 

Yıldırım ortadan kaybolduktan sonra birisi dışarı çıktı. Bu kişi Chu Feng'ti.

 

O anda gözlerinde üç tane yıldırım vardı ve aynı zamanda aurası değişmişti.

 

Chu Feng başarıyla Gök Aleminin birinci seviyesine atılım yapmıştı. Lakin mutlu değildi.

 

"Çok kısa sürdü."

 

"Sadece çok kısa süreliğine bile onları hissetmiş olsam da ne kadar güçlü olduklarını hissettim. Sadece yıldırımlara bile sahip olsam bu dünya da karşımda durabilecek insan olamaz." Chu Feng ellerini sıkarak üzgün bir şekilde konuştu.

 

"Chu Feng, bu konunun peşini bırak. Güçlerini alırsan senindir, alamazsan hiç senin olmamıştır."

 

"Ama unutmamak gerekir ki bu şimşekler sana ait. Eninde sonunda onların gücünü alacaksın."

 

"Bu yüzden bunun peşini şimdilik bırak ve atılım yaptığına mutlu ol, tek sefer de Gök alemine atılım yapman algılama gücünün çok yüksek olduğunu gösteriyor."

 

“Eggy, haklısın. Yıldırımlar benim güç artışıma göre hareket geçiyor ve bir gün gelecek onları kontrol edebileceğim."

 

Eggy'nin desteğinden sonra Chu Feng'in güveni yerine geldi.

 

Mor renkli yıldırım onun dantianından çıkarak kanına karıştığında diğer iki şimşekle beraber çıldırmış gibi vücuttan çıktı.

 

O sırada Chu Feng onların gücünü hissetmişti. Gök Aleminin dokuzuncu seviyesinde elit silah kullanan bir uzman bile bu gücün önünde karınca kadar basit kalırdı.

 

Chu Feng'in düşüncesine göre sadece yıldırımları bile kullansa Gök alemindeki kimse onu yenemezdi.

 

Üç yıldırım onun vücuduna döndüğünde şimşekte bir belirsizlik olmuştu.

 

Bir gün Chu Feng o belirsizliğin ne olduğunu çözerse şimşeği kullanabileceğini düşünüyordu.

 

Şu anki yeteneğiyle bile Chu Feng bir dövüş tekniği yapabilirdi. Ancak bunu gereksiz buldu, çünkü dövüş yolu uzun ve büyüktü.

 

Bu kadar zayıf ve güçsüzken teknik oluşturmayı açıkçası gereksiz görüyordu.

 

ÇN: Yıldırım konusundan dövüş tekniğine ne zaman atladık ya?

 

Çünkü şu anda bir dövüş tekniği oluşturursa gerçek uzmanların önünde bir çöpten farksız olurdu. Üstelik daha çok deneyimsizdi.

 

Şu anda tek yapması gereken deneyim kazanmak ve güçlenmek. Bu yolda da yaşlıların oluşturduğu teknikleri kullanmaktı. Bir gün yeteri kadar deneyim kazanıp  aynı zamanda güçlenince teknik oluşturacaktı. Hem de bir den fazla oluşturacaktı.

 

Bu tekniklerin her biri dünyayı sallayabilecek güçte olacaktı. İşte o seviyeye geldiğinde Chu Feng şimşekteki belirsizliği çözebilirdi.

 

*Boom*

 

Chu Feng hayallere dalmışken sarayın kapısı bir anda açıldı ve bir grup insan içeriye girdi.

 

Bu insanların hepsinde yüzleri çiçek açmış gibi gülümsüyordu.

 

Bu insanlar, Maymun Kral, Azure Ejderha Kurucusu, Zhang Tianyi, Jiang İmparatoru ve Jiang Hanedanlığının insanlarıydı.

 

"Chu Feng, beklentimiz büyüktü ama açıkçası bu kadar yükseğini beklemiyorduk." O anda ilk konuşan kişi Azure Ejderha Kurucusu oldu. Üstelik yavaşça Chu Feng'in yanına gidip onun omuzuna vurdu.

 

"Hahahaha, Chu Feng gerçekten beni hayal kırıklığına uğratmadın." O anda Maymun Kral aşırı heyecanlıydı. Dişlerini göstererek gülüyordu, bu biraz ürkütücü olsa da heyecanını dışarıya yansıtıyordu.

 

Jiang Hanedanlığı grubundan bir kişi yürümeye başladı ve Jiang Hanedanlığının grubu da onu takip etti.

 

En öndeki kişi Jiang Hanedanlığının eski atasıydı ve Chu Feng'in önüne geldiği an diz çöktü. Aynı zamanda Jiang Hanedanlığının grubundaki her insan diz çöktü.

 

Yüreklerinden gelen bir ses ile konuşmaya başladı, "Jiang Hanedanlığına yaptığınız yardımseverlik ve iyilik unutulmayacak. Her nesil hatırlanacak ve bu ebediyen sürecek."

 

"Kıdemli Jiang, ne yapıyorsun?"

 

"Herkes, kalksın, siz ne yapıyorsunuz?"

 

Chu Feng o anda ne yapacağını bilemedi ve hızlıca Jiang Hanedanlığının eski atasını ayağa kaldırmaya çalıştı.

 

"Büyük kardeş Chu Feng, bu sefer gerçekten çok fazla yardım ettiniz." Jiang Wushang konuştuktan sonra kaşlarının ortasında "Kraliyet" yazısı çıktı.  Aynı zamanda soluk bir parlaklık vücudunu örttü.

 

"Kardeş Wushang, kan gücünüz artmış tebrik ederim." Chu Feng güçlü bir dünya ruhçusuydu ve bu nedenle kan gücünün arttığını anında anlamıştı. Neden arttığını anlamasa da sevinmişti.

 

"Kardeş Chu Feng, hepsi senin sayende. Sen olmasan kanım güçlenmezdi." Jiang Wushang konuştu.








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44253 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr