Martial God Asura 540: Hediye

Bundan sonra Qiu Canfeng, Chu Feng için bir çok taktik verdi. Sebebi ise Doğu Denizi Bölgesinde sıkıntı yaşamaması için.

Ve bu sözler içinde Chu Feng, Qui Canfeng'in sadece Chu Feng'in takviye almasını sağlamasını istemediğini keşfetti; aynı zamanda Chu Feng'in güvenliğini de önemsediğini keşfetti.

Bu taktiklerden sonra Chu Feng, Qiu Canfeng'in onun güvenliğinden de endişelendiğini anlamıştı.

ÇN: Yani Chu Feng'in.

Qiu Canfeng'in öğrencisi Chu Feng'i gerçekten ciddiyetle tanıdığı görülüyordu ve sadece o yeri terketmek için kullanıyormuş gibi gözükmüyordu. En azından Chu Feng bunun öyle olduğunu hissetti.

Qiu Canfeng'in öğrencisi olarak Chu Feng, ustasının ona değer verdiğini anlayabiliyordu. En azından böyle anlıyordu.

Ustasını yanlış tanıyorsa Qiu Canfeng'in çok iyi bir oyuncu olduğu anlamına geliyordu. Veya Chu Feng’in insanları tanımadığı anlamına geliyordu. Öyle bir durumda Chu Feng kimseyi suçlayamazdı. Suçlayabileceği tek şey berbat gözleri olurdu.

Chu Feng'in önünde uzun bir yol olacağı için İmparatorluk Mezarından ayrılmaya başladı.

Gizemli adamla yarım gün içerisinde olduğu noktaya varmıştı. Ancak tek başına gece gündüz ilerleyince bile on gün içerisinde mezarlıktan çıktı. İmparatorluk Mezarlığının büyüklüğü dehşet vericiydi. En azından dokuz il kıtasından daha büyüktü.

Yolda ilerlerken Chu Feng özümsemediği Ruh Formasyonu Özünün tamamını rafine etti.

ÇN: Özümsemek ve rafine etmek aynı şey.

Beklendiği gibi, Cennet bölgesinin 3. seviyesine başarıyla girdi. Üstelik bedeninde bile cennet güçlerinden büyük miktarda birikti. Cennet krallığının 4. düzeyinden artık uzakta değildi.

Beklediği gibi gücü Gök Aleminin üçüncü seviyesine geçti. Ama hala dördüncü seviye için yetersizdi.

Üç aydınlatmanın gücüne ek olarak Chu Feng'in gerçek gücü, Cennet bölgesinin 6. seviyesinde olabilirdi. Cennet krallığının 6. seviyesi. Doğu Denizi Bölgesine gidilirken gerçekten güçlü sayılmasa da yeterliydi. En azından kendisini destekleyebileceği bir yeteneği vardı.

Üç aşamalı güç sayesinde Chu Feng şu anda Gök Aleminin altıncı seviyesinde sayılıyordu. Bu güç Doğu Denizi Bölgesinde güçlü sayılmasa da en azından kendini birazcık koruyabilecek seviyedeydi.

İmparator Mezarlığından çıktıktan sonra o bölgeyi hemen terk etmedi. İmparatorluk Mezarının girişini formasyonla gizledi.

Formasyon bittikten sonra Chu Feng hemen Azure Ejderha Okuluna dönmeye başladı.

Chu Feng, okula döndüğünde ana binaların tamamlandığını görmüştü.  Azure Ejderha Dağlarında ki binalar çok görkemli ve genişti.

Azure Ejderha Okulunun yeni binaları Jiang Hanedanlığının binalarından sonra kıtada ki en görkemli binalardı.

Dahası şu anda okulda çok canlı bir atmosfer vardı.

Sadece Azure Ejderha Okulunun öğrencileri değil, Dünya Ruh Loncasından Gu Tianchen ve başka loncalardan insanlar bile vardı. Hatta Jiang Hanedanlığından bile vardı.

Chu Feng hemen ne olduğunu anlamıştı. Azure Ejderha Okulunun inşaatı bitmişti ve insanlar açılış törenine gelmişti.

"Chu Feng, sonunda geri döndün. Ee neler yaptın?"

"Chu Feng, auran tekrar güçlenmiş. Anlaşılan bu yolculukta fayda kazanmışsın."

"Bekle, Chu Feng, seni takip eden deli adam nasıl? Nereye gitti?!"

"Bir dakika, garip adam nerede?"

Maymun Kralla beraber bir çok insan Chu Feng'i soru yağmuruna tuttu. Chu Feng'in gücü Gök Aleminin birinci seviyesinden üçüncü seviyesine yükseldiği için çok mutluydular.

Ama deli adamın gitmesine şaşırmıştılar. Chu Feng, deli adamın onu bıraktığını söylemişti. Bu yüzden onların kafası karışmıştı.

"Bu uzun bir hikaye." Chu Feng gülümsedi ve neler olduğunu anlatmaya başladı. Çünkü şu anda anlattığı kişiler güvenilir insanlardı. Ama buna rağmen Qiu Canfeng'i ustası olarak kabul ettiğini söylemedi.

"Ahh, aman ne olursa olsun. Sen iyi ol yeterli." Neler olduğunu öğrenen insanlar Chu Feng'in yaşadığı deneyimlerden korktular. Üstelik İmparator Gücünü görmedikleri halde Chu Feng'in açıklamalarından sonra o gücün ne kadar güçlü olduğunu anladılar.

"Ah, neredeyse unutacaktım. Chu Feng, ata seni bekliyor." Li Zhangqing konuştu.

"Ata, inzivadan çıktı mı? Başardı mı?" Chu Feng hemen sordu.

"Şu anda Azure Ejderha Salonundadır, neden gidip kendin görmüyorsun?" Li Zhangqing gülümsedi.

Bunu görünce Chu Feng, artık neşeli gülümsemesine bakarak artık istemedi, Chu Feng, Azure Dragon Kurucusunun Martial Lord bölgesine girdiğini tahmin edebildi.

Bunu görünce Chu Feng sevindi çünkü atasının Dövüş Lordu alemine adım attığını anlamıştı.

Chu Feng, Azure Ejderha Salonuna geldiğinde Azure Ejderha Atası salonun ortasında gözlerini kapatmış şekilde duruyordu. Birisinin geldiğini gördüğünde bir anda gözlerini açtı ve şiddetli bir his etrafa yayıldı. O his neredeyse Chu Feng'i yutacaktı.

Bu son derece korkutucuydu ve her hangi birisinin ruhunu titretebilirdi. Ancak Azure Ejderha Kurucusu gelen kişinin Chu Feng olduğunu anladığı an yumuşadı. "Sonunda geri döndün."

"Ata, Dövüş Lordu alemine adım atmanı tebrik ederim, bu yüce bir olaydır." Chu Feng saygılarını sundu.

Daha sonra Chu Feng ve Azure Ejderha Kurucusu uzun uzun sohbet etmeye başladı. Konuştukları ilk şey açılış töreniydi.

Azure Ejderha Okulunun inşaatı bir kaç gündür tamamlanmış bulunmakta. Bir çok yerden sayısız konuk gelmişti ve açılışın başlamamasının tek sebebi Chu Feng'i beklemeleriydi.

Azure Ejderha Okulunun şu anki seviyesine gelmesinin tek nedeni Chu Feng sayesindeydi. Chu Feng sayesinde Azure Ejderha Kurucusu bile yeniden canlanmıştı.

Böylece herkes Chu Feng'i sabırla bekledi. O geldikten sonra Azure Ejderha Kurucusu açılış törenini yarın başlaması için emir verdi.

"Chu Feng, Jiang Wushang ve Zhang Tianyi ile beraber Doğu Denizi Bölgesinde ki Dört Deniz akademisine gideceksin diye duydum." Azure Ejderha Kurucusu sordu.

O sorudan sonra Chu Feng bir anda hatırladı. Anlaştıkları tarih hızla yaklaşıyordu. Zamanı gelince Doğu Denizine yol alacaktılar.

Azure Ejderha Kurucusunun sorusu karşısında Chu Feng başını salladı, "Doğu Denizi Bölgesine gideceğim ancak onlarla birlikte Dört Deniz akademisine girmeyeceğim.

"Mm. Doğu Denizi Bölgesine gittiğin sürece Dört Deniz Akademisine katılıp katılmaman pek önemli değil. Gitmemek yerine Dokuz İl Kıtasında kalırsan sadece yeteneklerini kısıtlarsın."

"Fakat Doğu Denizi Bölgesi, ejderlerin ve kaplanların kavga ettiği bir yer. Dünyanın doğu tarafında dokuz il gibi sayısız kıta vardır ve her kıtada daima birkaç özel cennet doğar ve hedefleri Doğu Denizi bölgesi olur. "

"Bizim kıtamız yerine Doğu Denizi Bölgesin de gerçek ejderhalar ve kaplanlar var. Dünyanın bir çok yerinde dokuz il kıtasına benzer kıtalar var. Bir kaç yılda bir bu tür kıtalarda güçlü dahiler doğar. O dahilerin hedefleri de Doğu Denizi Bölgesi olur."

"Ve oraya gitmeye hazır olduğunuzdan beri, ayrılmadan önce sana bir hediye vereceğim." Azure Dragon Kurucusu hafifçe gülümsedi ve dedi.