Bölüm 580: En iyi Muamele

avatar
8627 10

Martial God Asura - Bölüm 580: En iyi Muamele


Bölüm 580 - En iyi Muamele

 

ÇEVİRMEN: Çıngıraklı

DÜZENLEYEN: Kurogane


"Genç Kahraman, bir tanecik kızımı kurtardığın için teşekkür ederim. Bana adını bahşeder misin?" Yaşlı çift gittikten sonra, yüzü gülücüklerle dolu olan Li ailesinin reisi, Chu Feng'i incelendi. Ne kadar minnettar olduğu görülebiliyordu.


"Ben Wuqing!" diye cevap verdi Chu Feng, ellerini birleştirmiş bir şekilde.


"Demek sen Genç Kahraman Wuqing'sin! Bu yaşta olsan bile çoktan 8. seviye Gök alemindesin, yeteneğin gerçekten de ufuk açıcı. Emin olduğum bir şey var ki senin Dövüş Lordu alemine zorlanmadan girebileceğin." Li ailesinin reisi Chu Feng'e bir süre baktıktan sonra başını salladı, ellerini çırptı ve dedi ki, "Hizmetçiler!"


Konuşması biter bitmez salona başka bir odadan iki genç kadın hizmetçi girdi. İkisi de şık bir tepsi tutuyordu ve tepsilerin üstünde parlak boncuklar vardı. Onlar Gök boncuklarıydı üstelik orada tam bin tanesi vardı.


"Genç kahraman Wuqing, Chan'er'im yaşıyorsa bu senin sayende. Lütfen, sadece küçük hediyeler olsalar da bunları kabul et." dedi Li ailesinin reisi.


"Lordum, ben çoktan Büyük Hanımın davetini kabul ettim ve Li ailesine yardım etmek için gücümü kullanacağım. Ayrıca Büyük Hanım çoktan bana bir ödül sözü verdi. Bu yüzden Li ailesinin bir insanı olarak Büyük Hanımı korumak benim görevim! Nasıl olurda başka bir ödül alabilirim?" diye reddetti Chu Feng.


"Genç kahraman Wuqing, sen gerçekten de bilge birisin. O zaman, bu Gök boncuklarını önceden yaptıklarına say." dedi Li ailesinin reisi, gülümseyerek.

Chu Feng, Li Chan'ı kurtardığında, daha Li ailesine girmemişti, bu yüzden o zamanlarda Chu Feng'in, Li Chan'ı korumak gibi bir yükümlülüğü yoktu. Yani mantıken Chu Feng'in fazladan ödül almasında utanılacak bir şey yoktu.


Yine de Chu Feng reddetmişti, bu da onun sadece çıkarlarını düşünen bir insan olmadığını gösteriyordu. Hatta kendi prensipleri olan biriydi ve Li ailesinin reisi de ona bu yüzden saygı duymuştu çünkü öyle insanlar çok kullanılabilirdi.


"Wuqing, babam diyeceğini dedi, hadi sen de kabul et." diye ısrar etti Li Chan.


"Demek öyle o zaman ben de alçak gönüllülükle kabul ediyorum. Teşekkürler lordum, teşekkürler Büyük Hanım." dediklerini duyunca Chu Feng'in yapabileceği tek şey kabul etmekti.


Bin Gök boncuğunun Chu Feng üzerinde çok küçük bir etkisi olsa da, birinin söylediği gibi, ‘Bir sivrisinek küçük olsa da et ettir.’  Ayrıca bin Gök boncuğunu ona isteyerek hediye etmişlerdi. Eğer kabul etmeseydi, bu kendine zarar verdiği anlamına gelmiyor muydu?


"Bu canavarın yetişimi zayıf değil lakin Kurt Dişi Dağından olmadığı kesin. Neden buraya geldi ve durduk yere sana saldırdı?" Chu Feng'i ödüllendirdikten sonra Li ailesinin reisi, Chu Feng'in yanında diz çöken canavarı dikkatlice inceledi.


"Lordum. Canavar muhtemelen bir Dünya Spiritistinin verdiği özel bir zehri yutmuş ve bu yüzden de zekası ve iradesi mühürlenmiş. Yani vahşi ve kana susamış olmasının nedeni de bu."


"Ancak, zehirden bir miktar elime geçtiği sürece mührü kaldırabilirim. O anda canavarın neden dağda ortaya çıktığı da ortaya çıkar." diye cevap verdi Chu Feng.


"Yani sen bir Dünya Spiritistisin." Dediklerini duyunca Li ailesinin reisi, gözlerinin parlamasına engel olamadı. Ne de olsa herkes bir Dünya Spiritisti olamazdı. Doğdukları andan itibaren diğerlerinden üstünlerdi ve neresi olursa olsun herkesin saygısını kazanırlardı.


"Doğrudur, ben bir Dünya Spiritistiyim." dedi ve başını salladı Chu Feng.


"Güzel, güzel! Bu sefer ailemiz, felaketten bir lütuf kazandı ve Genç Kahraman Wuqing gibi böylesi mükemmel birini davet etti!"


"Hizmetçiler! Çabuk en iyi malikaneyi Genç Kahraman Wuqing için hazırlayın, bugünden sonra Li ailemizden en iyi muameleyi görecek." dedi Li ailesinin reisi, neşeli bir şekilde.


"Tabii efendim!" Ondan sonra bir hizmetçinin ayarlamasıyla Chu Feng ve Korkunç Canavar salonu terk ettiler.


"Ahhh Chan'er, Kurt Dişi Dağındaki hazineyi açma işini konuşmak için Ma Amcan şahsen buraya geldi."


"Her şeyin hazır olduğunu ve hatta Mor cüppeli bir Dünya Spiritistini davet ettiklerini söyledi! Hazineyi açmada kesinlikle bir problem olmayacak bu yüzden on gün sonra açmaya kabul ettim." dedi Li ailesinin reisi Li Chan'a, Chu Feng gittikten sonra.

"Sevgili babam çoktan kabul ettiğine göre, ben ne diyebilirim ki? İstediğiniz gibi yapacağım." Daha önce böyle bir şey olsaydı, Li Chan kesinlikle bu haberleri duyunca bir gök gürültüsü gibi patlar ve son derece öfkeli olurdu.

Ama şu anda, sadece birazcık sinirlenmişti o yüzden babasına karşı çıkmadı. Böyle yapmasının nedeni doğal olarak Chu Feng'in ona verdiği tavsiyeydi.

"Chan'er, merak etme. Li ve Ma ailemiz nesillerdir birbirlerine yakın oldu, ayrıca Ma Amcan yıllardır benimle büyümüş olan kardeşim."

"Bu yüzden, hiçbir şey hakkında endişelenmene gerek yok. Ma ailesi bu sefer fazladan birkaç birlik gönderse de sorun olmaz çünkü Ma Amcan kesinlikle eşit bölüştürecektir." Li Chan'ın sinirli halini görünce Li ailesinin reisi gülerken onun gönlünü almaya çalışıyordu. Buradan kızını ne kadar da çok sevdiği görülebilirdi.

"Baba, önceden yaptığım her şey Li ailesi içindi bu yüzden umarım bunları neden yaptığımı anlarsın."


"Ama sen benim babamsın, ve kararını verdiğine göre kızın olarak yapabileceğim tek şey seni desteklemek."


"Ben gidip ailemizin birliklerini organize edeceğim ve on gün sonra hazineyi açmak için planlar yapacağım." dedi Li Chan.


"Hehe, Chan'er senin yeteneklerinden şüphem yok ama evliliğin... İşte o gerçekten de endişendiğim bir şey."


"Kendine bir bak! Bu yıl 35 olacaksın ve hemen evlenecek birini bulmazsan çok geçmeden gerçekten de yaşlı bir kadın olacaksın! Wuqing güzel birine benziyor, ne dersin..." Li ailesinin reisinin yüzünde onun yaşında biri için utanmazca olan bir gülümseme oluştu.


"Baba, ne diyorsun sen?" Dediklerini duyunca Li Chan hemen gerildi.


"Rol yapma. Wuqing'e bakarken ki gözlerin çok garipti. Bunca yıllık kızımsın, bir adama ilk defa böyle bakıyorsun. Yaşlarınız da yakın, yani ne dersin?" dedi Li ailesinin reisi gülümseyerek.


"Baba, aklına gelen her şeyi söyleme! Yoksa, yoksa, ben!" O anda Li Chan daha da gerginleşmişti ama aynı zamanda yüzünde bir kırmızılık vardı. Koşarak odadan dışarı çıktı.


Çıktıktan sonra ellerini göğsüne koydu, kalbinin ne kadar da hızlı attığını hissedebiliyordu. Bakışlarında bir parlaklık vardı ve kısık bir sesle dedi ki, "Bu his de ne böyle? Onu sadece bir günden daha az bir süredir tanıyorum... Ondan bu kadar çok mu etkilendim?"


Aslında Li Chan'ın böyle hissetmesi normaldi. Ne de olsa Chu Feng'in Cennetin Gözlerinin, etkisi altına girmişti. Ayrıca Cennetin Gözleri olmasa bile Chu Feng'in gücü ve olayları hallediş biçimi çok cezbediciydi.


Chu Feng, Li ailesinin reisi ve Li Chan arasındaki konuşmaya bilmiyordu. Hizmetçi onu büyük ve zarif bir malikaneye getirmişti.


Malikanenin içinde birçok yetişimci vardı lakin hiçbiri Li ailesinden değildi. Hepsi Li ailesinin büyük miktarlar ödeyerek kiraladığı uzmanlardı. Yetişimleri zayıf değildi ve az çok hepsinin kendilerine özel güçlü yetenekleri vardı.


Li ailesinin topraklarında bu insanlar özel misafirler gibi muamele görüyorlardı. Ancak muamele de değişiyordu. Kimin daha iyi davranıldığıysa güçleri ve yeteneklerine dayanıyordu.


Chu Feng girdikten sonra direkt olarak en lüks sarayı aldı hatta içinde en iyi hizmetçiler vardı. Bu birçok kişinin dikkatini çekmişti ve Chu Feng saraya adım attığından beri gözlerinde bir hoşnutsuzluk vardı.

 

&& Şimdi neler olacak? Chu Feng hazineyi alabilecek mi?

 

&&  Merak ediyorsanız Takipte kalın;)






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44248 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr