Çevirmen: Aytekin29

Düzenleyen: Kurogane

Bölüm 612 : Küçük Fishy

“Bu çok yakındı, Ölümsüz İnfaz Takımadalarının bu yere bu kadar çok Dövüş Lordu göndermesini beklemiyordum. Gerçekten temelleri varmış gibi görünüyor. Gerçekten de basit değiller.” Üçüncü seviye Dövüş Lordu olan yaşlı adamın onu kovalamadığını görünce, Chu Feng çok uzağa gitmedi ve deniz yüzeyinin tepesine indi.

“Yiyayiya, ağabeyim, çok güçlüsün! Şimdi, o kadar hızlı uçtun ki etrafımdaki şeyleri göremedim bile!” O anda, Chu Feng’in kucağında gümüş çanları çalan bir ses duymak hoştu.

Başını alçaltarak baktı, kurtardığı küçük kız şu anda ona sıkıca sarılıyor ve açık büyük gözleriyle izliyordu.

“Bana amca diyebilirsin, büyük kardeş değil.” Chu Feng deniz yüzeyinde bir Ruh Oluşumu tabakası yaratmak istedi, sonra küçük kızı buraya koydu.

"Hayır, hayır, büyük kardeş, sen çok gençsin! Seni nasıl amca diye çağırabilirim?" Küçük kız, neşe dolu gözlerini masumca kırparak söyledi.

Ancak o zaman Chu Feng, küçük kızın oldukça güzel bir görünüşe sahip olduğunu fark etti. Uzun kaşları, yeşim kadar berrak cildi, ağzı kiraz kadar küçük ve narin, ayrıca doğuştan kıvırcık saçları vardı. Bir bebek kadar tatlı biriydi.

Ancak, kıyafetleri biraz açıktı. Neredeyse tamamen çıplaktı ve göğsünün önünde bağlanmış pembe bir iç çamaşırı vardı, kadın özel alanlarını örtüyordu. Ayakkabısı bile yoktu, yalın ayaktı.

Fakat dikkatlice baktığında, Chu Feng kızın iç çamaşırını fark etti, baskılı bir deseni vardı. Desen çok özeldi-bir balık gibi görünüyordu, ancak kanatları vardı. Ne olursa olsun, çok tuhaftı.

// DN: Yaa hayvan yaa:(

"Tamam, senin dinleyeceğim. Küçük kız kardeş, büyük erkek kardeşine ailenin seni nasıl çağrıldığını söyler misin?"

Onu ciddi bir şekilde inceledikten sonra Chu Feng küçük kızdan oldukça hoşlandığını fark etti, bu nedenle biraz daha derinlemesine sormadan edemedi ve onu ailesinin yanına geri göndermek istedi. Sonuçta, şu an böyle şirin küçük bir kız kayboldu, bu yüzden ailesi kesinlikle çok endişelidir.

“Aile? Büyük erkek kardeş, aile nedir? Yenilebilir mi?” Küçük kız hilale benzer gözleri ile şaşırarak baktı. Çok tatlı gülümsemesi ile o tamamen masum görünüyordu sanki söylediği her şey onun kalbinden geliyormuş gibiydi.

“Küçük kız kardeş, bana senin ailenin olmadığını söyleme?” Küçük kızın görünümüne baktığında Chu Feng, ailenin ne demek olduğunu gerçekten bilmediğini hissetti.

"Benim hiç ailem yok. Büyük erkek kardeş, senin ailen var mı? Onları yemek için bana verebilir misin?" Diye sordu küçük kız merakla.

"Ehh ... Bunun hakkında ... Aile yenilen bir şey değil. Aile seni doğuran ve seni büyüten kişilerdir. Küçük kız kardeş, gerçekten ailen yok mu?" Diye sordu Chu Feng.

“Bilmiyorum. Beni kim doğurdu ve büyüttü bilmiyorum,” diye cevapladı.

Bu sözleri duyan Chu Feng hafifçe kaşlarını çattı, sonra "Seni buraya getiren kim küçük kız kardeş?" diye sordu.

"Kimse beni buraya getirmedi. Buraya kendim yüzerek geldim" dedi.

"Ne? Buraya kendin yüzerek mi geldin?" Bu kelimeleri duymak, Chu Feng'i biraz şüphelendirdi. İlk önce onun yalan söylediğini düşündü.

Sonsuz Kan Deniz’i çok genişti. Küçük kızı bırak, Bilge alemin altındaki yetiştiriciler, denizin ortasına gelmek isteseler bile bu imkansız bir şeydi.

“Büyük erkek kardeş, bana inanmıyor musun? Buraya kendi başıma yüzerek geldiğime inanmıyor musun?” Küçük kız, büyük gözlerini kırptı, aslında şüphelerini görüyordu.

*whoosh*

Sonra, tam konuştuğu sırada, arkasını döndü ve birden sıçradı. Minik vücudu ejderhaya benziyordu ve son derece kusursuz bir eğriyle denize atladı.

İlk başta, Chu Feng bile biraz endişeliydi, ama suya atladığını gördükten sonra, batmak yerine son derece çabuk bir hızla yüzdü, o kadar hızlıydı ki Chu Feng’in bile dili tutuldu. Bilge âlemindeki kişiler bile böyle bir hız elde edemeyebilir, ancak sıradan küçük bir kız bunu yapabildi.

Dahası, küçük kız suda hızlandıkça hızlandı ve Gökyüzü alemindeki yetiştiricilerin bedensel dövüş yeteneklerini kullandıkları sıradaki hızlarını bile geçiyordu. Anlaşılmaz derecede hızlıydı.

* hmm *

Küçük kızın anormalliğini hisseden Chu Feng hafifçe kolunu salladı, küçük kızın denizden çıkıp havaya uçmasına neden oldu.

"Yiyaya, uçuyorum, uçuyorum ! Büyük erkek kardeş, bak! Uçuyorum!" Küçük kız havada dururken, halen rahat yüzme formunu korudu ve oldukça neşeli görünüyordu.

Fakat Chu Feng, küçük kızın bedenini incelemek için Ruh gücünü kullandığında, onu oldukça şaşırtan bir şey vardı, kızın açıkça anormal yeteneklere sahip olduğu halde, Chu Feng'in herhangi bir anormallik tespit edemediği’idi.

Ve bu yüzden, Chu Feng küçük kızın kökeninin kesinlikle basit olmadığını belirledi, çünkü gücünü ne kadar iyi saklayabiliyorsa, o kadar güçlüdür. Chu Feng'in ilahi yıldırımı gibiydi. Bir insan ne kadar güçlü olursa olsun, onlar sadece bir takım olağandışılıkları bulamayacaktı ve Dantianındaki İlahi yıldırımı tespit edemeyecekti.

"Küçük hanım, senin adın ne?" diye Chu Feng tekrar sordu.

“Bana küçük Fishy deniyor,” küçük kız, göğsünü gururla gererek söyledi.

“Küçük Fishy mi? Sana bu ismi kim verdi?” hemen sonra Chu Feng sordu; ‘Şarap ararken kavun bulmak’ çünkü küçük kızın nereden geldiğini bulmak istedi.

//ÇN: Bu deyim ne demek bende anlamadım.

"Ahh, kim bana ismimi verdi? Unuttum!" Dedi küçük kız kendinden emin bir şekilde.

Daha sonra, Chu Feng ona birçok soru sordu, ama herhangi bir cevap elde edemedi. Son olarak, küçük kızın Küçük Fishy olduğunu bilmek dışında başka bir şey bulamadı.

Hiçbir şey yapamadığı için Chu Feng küçük kızı taşımaya ve etrafa merakla bakmaya başladı. Ama şok edici bir cevap buldu. Aslında küçük kıza bakan kimse yoktu ve ailesinin kim olduğunu kimse bilmiyordu.

Küçük kız aslında şimdiye kadar yaşamak için başkalarının yardımına güvenmedi. Kendine güveniyordu; Yemek için denizden balık yakaladı ve şimdiye kadar bu şekilde yaşadı. Küçük kız gerçekten çiğ balık yedi ve şimdiye kadar deniz suyu içti.

Gerçekte, küçük kızın bu özelliği zaten birkaç insanın ilgisini çekmişti. Bu insanlar gizlice küçük kızı kaçırmak ve geliştirmek için yanlarına almak istediler.

Ama sudaki hızı gerçekten çok hızlıydı. Aslında ona yetişebilecek kimse yoktu. Şimdiye dek kimse bizzat küçük kıza yaklaşamamıştı. Ona yakın yürüyen ilk kişi Chu Feng olduğu söylenebilirdi.

Bazı insanlar Chu Feng'in küçük kızı taşıdığını, onların sohbet eden ve gülümseyen görünüşlerini gördüklerinde gerçekten ona hayran kaldılar. Özellikle olağanüstü doğan kadınlar bile küçük kızı taşımak için savaşırlardı.

Ne de olsa, o kadar güzel, o kadar tatlıydı ki gelişmemiş olsa bile onu büyütmek için onu yanlarına almak yine de çok hoş olurdu. Ancak kız oldukça inatçı olduğu için bunlar işe yaramazdı. Chu Feng dışında başka kimsenin yanına gelmesine izin vermedi.

Gerçekten, küçük kız, yarım yıldan fazla bir süre Sonsuz Kan Denizinde görünmeseydi pek çok insan tarafından, insanların yetişimi için kullanılmak üzere yakalanmış korkunç bir canavar olarak görülecekti. Gerçekte, şu anda bile küçük kızın canavar olabileceğini düşünen birkaç kişi vardı.

&& Evet arkadaşlar bu küçük afacan tatlı mı tatlı kızımız sizce kim? Nerden geldi? Aradığımız kadını bulabilecek miyiz? İstediğimiz cevapları alabilecek miyiz?

&& Merak ediyorsanız Takipte kalın;)