Çevirmen: Aytekin29

Düzenleyen: Kurogane

Bölüm 615 : Tanıdık Kişi?

Böyle derin bir yerde insan, Alemdeki  Arafta gibiydi.Canavar tarafından birbiri ardına acımasızca arıtılan yetiştiricileri kişisel olarak görmek normal insanlara kıyasla zaten kendi başına bir tür işkence’idi.

Böyle bir durumda, belki de ölüm bir kurtuluştu böylece acımasız bir arıtılmayı görmek ve acı veren çığlıkları duymak zorunda kalmayacaklardı. Bu nedenle, onlara göre, zamanın geçişi gerçekten çok yavaştı.

Fakat, kaçışın mümkün olduğunu umut eden Chu Feng gibi insanlara, zaman çok hızlı geçmiş  gibi gelse de yalnızca bir saat geçmişti, ancak yine de binlerce kişi canavar tarafından arıtıldı.

Çoktan en güvenli bölgeye doğru gizlice hareket etmiş olmalarına rağmen böyle devam ederse, yakında canavarın gözlerine yakalanacaklardı ve o zaman arıtıma uğramaları da kaçınılmazdı.

“Ahh~~~”

Acı çığlıkları yükseldi ve durmaksızın devam etti. Fakat o anda, Chu Feng ve diğerlerinin artık başkalarının hayatlarını düşünmek için zamanları yoktu, çünkü her çığlıktan sonra kemik parçaları yere düşüyordu. Canavar en sonunda bakışlarını Chu Feng ve diğerlerinin pozisyonlarına kilitledi.

“Lanet olsun, bizi fark etti! Hızla hazineni kullan yoksa öleceğiz! ”

O anda paniklediler. Bilinçaltında sürünerek geri döndüler. Canavarın bir sonraki özümseme hedefi olacağından korkuyorlardı.

“Piç kurusu, kes sesini!” Ama tam o sırada, güçlü bir bacak, haykıran kişinin kıçını acımasızca tekmeledi ve onu kalabalığın önüne fırlattı.

O adamı tekmeleyen kişi Ölümsüz İnfaz Takım adalarından Üçüncü Derece Dövüş Lordu yaşlı adam’idi.

“Sen, sen, sen ...” Kendine ihanet ettiğini gören, tekmelenen kişi dişlerini öfkeyle gıcırdattı, ama daha fazla bir şey söyleyemeden, canavar onu havada süzdürdü ve insanlık dışı bir şekilde özümsemeye başladı.

Ama bu sadece başlangıçtı. Adamı fırlattıktan sonra, Üçüncü Derece Dövüş Lordu yaşlı adam aslında kendi üstün Dövüş Lordu birlikleriyle Ruh güçlerini onlar için yönlendiren, World Spiritistleri şiddetle tekmeleyerek defettiler.

“Ne yapıyorsun? Az önce sana yardım ettiler, ama sen onlara böyle mi davranıyorsun? Hiç mi insanlığın yok?” Chu Feng böyle bir davranışa tahammül edemedi ve azarladı.

“Velet dinle. Böyle bir zamanda, bazı gerekli fedakarlıkları yapman gerekir.Buradaki insanlar arasında benim dışımda en güçlü Ruh Gücü olan kişi sensin. Bu yüzden seni geride tuttum. İtaatkar bir şekilde ruh gücünü kanalize etmeye devam etsen iyi olur yoksa bir sonraki sen olacaksın” dedi Ölümsüz İnfaz Takım adalarından yaşlı adam şiddetle.

“Ruh gücü? Yanındaki iki çöpün Ruh gücü yok. Neden onları dışarı atmıyorsun? Ve onları kurban mı edeceksin?” Chu Feng bakışlarını Vahşi büyük adam ve Adil yüzlü adama doğru çevirdi. Onların yetiştiriciliği kötü olmasa da, onlar aslında World Spiritist değildi ve onların Ruh gücü yoktu.

“Kapa çeneni! Eğer ölmek istiyorsan, şu anda sana bu dileği verebilirim!” Yaşlı adam öfkelendi. Chu Feng'i işaret etti ve yüksek sesle bağırdı.

“Siktir git! Senin yem taşın olmamı mı istiyorsun? Anca rüyanda görürsün. Eğer yaşamamızı istemiyorsan, yaşamayı da düşünmesen iyi olur. Eğer ölmemizi istiyorsan, hepimiz birlikte ölürüz!” Chu Feng de öfkelendi. Aniden ayağa kalktı ve yaşlı adama onun yaptığı gibi öfkeli bir şekilde bağırdı.

“Bu doğru! Senin yem taşın olmayacağız! Eğer ölmemizi istiyorsan, hepimiz birlikte öleceğiz!”

“Lanet olası Ölümsüz İnfaz Takım adaları! Doğru ve iyiliksever görünüyorsunuz ama aslında çok aşağılıksınız! Ölsem bile, seni beraberimde sürükleyeceğim!”

Aynı zamanda, herkes Yaşlı adamın planını gördü ve yüksek sesle bağırmaya başladı. Canavarın, Ölümsüz İnfaz Takım adalarından üç kişinin komplo kurduklarını duymasını istediler.

“Lanet olsun, hepiniz gerçekten ölmek istiyorsunuz!” Ortaya çıkan olayları gören Ölümsüz İnfaz Takım adalarından gelen Vahşi büyük adam ve Adil yüzlü adam da öfkelendi.

Fiziksel güçleriyle, ellerini ve ayaklarını bağlayan su otlarını kopardılar, sonra birkaç büyük adımla Chu Feng'e ve diğerlerine gittiler, onları yakaladılar ve onları canavarın yanına fırlattılar.

"Lord Monster, Lord monster, Ölümsüz İnfaz Takım adalarından gelen bu üç hayvan sana gizli bir kumpas kurup sana zarar vermeyi amaçlıyor. Çabuk kes—ahh~~~~ ~ ”

Canavarın yanına gelip, onların sonunun çok yakın olduğunu görünce Ölümsüz İnfaz Takım adalarından gelen üçlünün yardım için ruh gücü toplamaya başladıklarını canavara bildirmeye başladılar.

Ancak canavar, insan konuşmasını anlayamadığı için işe yaramıyordu. Aslında onların sözlerini görmezden geldi ve önce o insanları rafine etmeye başladı.

“Lanet olsun.” O anda, Chu Feng kaşlarını sıkıca çattı. Ayağa kalkabilse de, bir Dövüşçü Lord'unun fiziksel gücüne sahip değildi, bu yüzden su çimlerini koparmaya çalışmadı.

Özellikle bakışların geri çevirip memnun ifadelerini gördüğü zaman, bu onu aşırı derecede rahatsız etti. Ama canavara insan konuşmasını anlayamayacağını kim bilebilirdi? Bu durumda, o da hiçbir şey yapamazdı. Kaderi göklere kalmıştı.

“Ahh~~~”

Sonunda, başka bir acı çığlık, başka bir kişinin daha rafine edilmesi. Okyanusun altındaki geniş alanda, sadece canavar, Chu Feng ve Ölümsüz İnfaz Takım adalarından gelen diğer üç kişi kalmıştı.

“Gel bana aptal şey! Kemiklerimi ve etimi alabilir misin bir bakayım!”

Vücudunun yüzdüğünü ve istem dışı canavara yaklaştığını hisseden Chu Feng'in tek bir korkusu bile yoktu. Bunun yerine, canavara öfkeyle bağırdı.

*hmm*

Ancak canavar Chu Feng'in yüzünü gördüğünde, kan kırmızı gözleri hafifçe titredi. O anda Chu Feng, vücudunun bir defa yavaşça titrediğini hissedebiliyordu.

Daha dikkatle bakınca, Chu Feng canavarın kan kırmızı gözlerinin içinde dalgalanan dehşeti keşfetti. Ayrıca, o da canavarın gözlerinden bir şekilde soyut tanıdık yakın bir duygu hissetti.

“Sen kimsin?” Bu durum Chu Feng’in zihninde bir düşünceyi ortaya çıkardı gözlerinin önündeki korkunç canavar, muhtemelen tanıdığı biriydi.

* bam *

Ama Chu Feng'in beklemediği şey, sorusuna cevap vermese de, canavar yüzen Chu Feng'i yere yapıştırmıştı. Sonra bakışlarını çevirdi ve Ölümsüz İnfaz Takım adaları'ndan üç kişiye doğru yürüdü.

“Allah kahretsin, neler oluyor? Neden bize doğru yürüyor? Neden o veleti rafine etmedi?”

O sahneyi gören, Vahşi büyük adam ve Adil yüzlü adam korkudan afallamıştı çünkü onlar neden canavarın Chu Feng'i öldürmediğini ve bunun yerine gözlerini neden onlara diktiğini anlayamıyorlardı.

“Geri döndü.” Tam o sırada, Üçüncü Derece Dövüş Lordu patlayıcı bir şekilde bağırdı sonra Vahşi büyük adamın ve Adil yüzlü adamın önünde yürüdü. Eş zamanlı olarak, avuçlarını açtı, iğne görünmeye başladı.

Ancak, o anda, iğne üzerindeki semboller yanıyor ve girdap şeklinde dönüyordu. Olağanüstü bir atmosfere sahipti ve son derece dehşet verici bir aura yayıyordu. Aslında o hazineyi kullanmayı ve oradan kaçmayı hiç planlamamıştı. O hazineyi canavara karşı son savaş için kullanmak istiyordu.

&& Bu yaratık kim? Neden bize tanıdık geliyor? Aradığımız kadın nerede?

&& Merak ediyorsanız Takipte kalın;)