Bölüm 46: Gelişim

avatar
1849 0

Mavi Elma - Bölüm 46: Gelişim


Cahilliğin her zaman mutluluk olduğunu söyleyen eski bilginler gerçekten de doğru söylüyordu. Elinde tutmuş olduğu hapın bırakın etkilerini ismini dahi duymuş olsa Adem asla bu hapı teklif etmezdi. Mor Gökyüzü Temizleme Hapı başlı başına bir servetti!

Adem elinde bulunan hapın ne gibi bir etkisi olduğunu bilmiyordu, ancak herkesin iştah ile baktığını fark ettiğinde bir şeylerin yanlış olduğunu çoktan fark etmişti. “İstemeden sanırım değerli bir şey çıkardım…” diye düşündü.

Gerçekte Gökyüzü Temizleme Hapının, Qi Yoğunlaşmasındaki insanlar arasında muazzam bir etkisi vardı. Bu etki ile birlikte insan vücudunda bulunan on iki meridyenin üçten fazlasının açılmasını sağlıyor, aynı zamanda bedende dolaşan ruhsal gücün katlanarak artmasına yardımcı oluyordu.

Cahil Adem bunun hakkında ne bilebilirdi ki…

Che bu hapı gördüğü anda Adem’e doğru şiddetle kaşlarını sallamaya başladı. Hemen ardından bunun yeterli olmadığını fark etmiş olacak ki, hızla kafasını ve kollarını da olumsuz anlamda salladı.

Ancak bunların hepsi için çok geçti, Şemsettin’in yüzü bir anda aydınlandı. “Haha! Öldükten sonra vereceğin hazine için sana hayran kaldım doğrusu! Pekala, üç gün sonrasında Kör Topal Arenasında buluşacağız! Saat tam on iki de orada olsan iyi edersin, aksi takdirde seni dışarıda öldüreceğimden emin olabilirsin!”

Bununla birlikte daha fazla durmayan Şemsettin hızla ayrıldı, ayrılırken kendisine bakan Alev’e de şiddetli bir göz atmıştı. Alev bunu gördüğü anda titredi ve kısacık bir sürede giydiği kıyafetlerle birlikte oradan ayrıldı.

Adem, yanına gelen Che ile birlikte hemen elinde tuttuğu hapın ne olduğunu sordu. Che’nin gözleri, kendisine cahilce bakan Adem’e döndüğünde kafasını koparmak istediğini belli eden bir öldürme isteği taşıyordu.

“Salak! Bu hap o kadar değerli ki, krallığın gizli hazinesi bile yanında osuruk kalacak! Bu hap on iki meridyenin üçünü açmana ve daha da güçlü bir ruh gücüne sahip olmana izin veriyor! Böylesine değerli bir hapı arena için kumara soktuysan ya kazanacağına eminsin ya da gerçekten salaksın!”

Adem, bunları duyduğunda, “Keşke kendimden emin olabilsem…” diye düşündü.

“Hem sen, Qi Yoğunlaşmasının altıncı düzeyinde bulunan adamı nasıl yeneceksin! Ayı boğan gibi olduğundan bile bahsetmiyorum. Ağzına sıçar vallahi!”

Adem bu sözler ile birlikte derin bir nefes aldı. Bu nefesle birlikte daha fazla konuşmaya gereksinim olmadığını düşünerek omzundaki kıyafetlerle birlikte bir kabinin içine girdi. Bu sırada insanlar da ikinci kata doğru ilerliyor ve olayı duyanlar şiddetle konuşmaya başlıyordu.

Adem kabin içerisinde artık daha fazla dayanamadı ve Cennet Ateşi tekniğini harekete geçirdi, yeşil ateş tüm bedenini kapladı ve bedenindeki kırıkları iyileştirmeye başladı. Göz açıp kapayıncaya kadar çoktan yarım saat geçmişti. Adem’in kemikleri eskisi gibi normaldi, kırıklardan oluşan morluklar bile yok olmuştu. Onu gören kim olursa olsun daha yarım saat önce kaburgalarının kırıldığını fark edemezdi.

Gözlerinde derin bir ateşin oluşmasına izin veren Adem, “Bu kıyafetten farklı renklerde 20 set istiyorum ne kadar?” diye sordu.

“Toplamda 10.000 ruh taşı ediyor. Aşağıya ücreti ödemek için gidin, sizin için kıyafetleri hazırlayacağım.”

Adem kafasını salladı ve aşağıya doğru ilerledi. Tüm herkes Adem’in kirli suratına bakıyordu ve “Şemsettin Hızıroğlu ile kapışacak olan bu mu?” diye fısıldıyordu. Elbette ki kimse onun adını bilmiyordu. Ondan ötürü de herkes son derece meraklıydılar.

“Peh! Daha sadece dördüncü düzeyde ve gidip Şemsettin Hızıroğlu’na dikleniyor! Bu çocuk cidden de bir aptal! Koca dağa söylesek senden büyük dağlar var diye o bile anlayacaktır! Ancak bu aptal hala daha anlamıyor!”

Adem bunları duyduğunda suratının yandığını hissetti, yaşamış olduğu utanç kararlılığının daha da artmasına olanak sağlamıştı. Gözlerine bakan kişilerin doğrudan ruhunun yandığını hissetmesi normaldi. “O adamı kesinlikle yeneceğim! O ağaç fidanının benim olması gerekli!”

Adem’in İlahi Ceza’nın Bağımlılığı tekniği doğrudan yıldırımların vücuda emdirilmesi ile çalışıyordu. Üstelik bunun için gerekli olan şey ise on bin kez yıldırımın vücuda girmesiydi. Bundan sonra oluşacak kas yapısı sertleşecek ve daha pürüzsüz olacaktı. Adem’in gözleri bunu düşünürken bile zevk içinde titriyordu.

“Böylesi bir güç için öncelikle tokat tekniğimi geliştirmem gerekli! Bununla birlikte balta tekniğim zaten son seviyede olduğu için gerekli değil, Cennet Ateşinin ise ikinci seviyesine doğru kendimi ilerletmem gerekli!”

Bunları düşünen Adem, daha fazla sokakta kalmaya cesaret edemezdi. Hızla Ruhsal Dikiş Atölyesinden dışarıya çıkan ikili evlerine geri dönmüştü.

Che’ye doğru dönen Adem, “Bir süre için dışarıda eğitim yapacağım. Bu üç gün benim için çok önemli bundan ötürü lütfen çok acil bir şey olmadığı sürece beni rahatsız etme olur mu?” dedi.

Che bir kültivatörün normalde kapalı kapı eğitiminin ne kadar önemli olduğunu biliyordu. Ancak Adem neden bunu dışarıda yapmakta ısrar ediyordu?

Che meraklandığı için başta sormayı düşündü, ardından ise sadece olumlu anlamında kafasını salladı. “Evdekileri bununla ilgili olarak bilgilendireceğim, bahçenin bir bölümünü doğrudan senin kullanımın için bırakacağım.”

“Teşekkür ederim kardeşim!”

“Pekala, beni takip et.”

İkili hızla etrafı sık çalı tipi ağaçlar ile çevrili olan bir alana doğru geldi, bu alan içerisinde son derece güçlü gibi görülen kayalar ve minik bir şelale vardı. Elbette ki bu şelale aslında sadece evde kullanılan suyu sağlamak içindi, bunun altında eğitim yapmanız sadece sizi gülünç duruma düşürecekti.

“Burada istediğin gibi çalışabilirsin. O halde ben müsademi isterim kardeşim!”

“Tekrardan teşekkür ederim.”

Che ayrılırken önemsiz anlamında elini salladı, kısacık süre sonunda ise Adem yalnız kalmıştı. Adem hemen kendisini uygun bir taşa yerleştirdi ve bacaklarını çapraz bağladı, bunu yaptığı anda çantasını da tokatladı ve eline hafif pembe renkli bir hap çıkardı. Bu hapın ne olduğunu çok iyi biliyordu, bu hap son derece güçlü bir Qi ile birlikte bedenin yetişimi için son derece önemliydi. Adı ise: “Pembe Qi Yontma” hapıydı.

Pembe Qi Yontma hapı Adem’in dudakları arasından hızla geçti ve ağzında kolayca eridi, hafif aromalı bu hapın tatlı bir tadı vardı. Adem bu hapı yediğinde kendisini daha enerjik hissetmişti.

Hemen gözlerini kapatan Adem, hızlıca meditasyona girdi. Hapın etkisinin ne zaman başlayacağını bilmediğinden Adem’in tek yapabileceği şey beklemekti.

Yarım saat boyunca meditasyon yapan Adem’in gözleri açılmak için titrese de kendisini tuttu. Dişlerin biledi ve beklemeye devam etti.

Bir saat geride kalmıştı Adem’in kafasında bir düşünce ortaya çıktı, “Acaba bu hap bozuk mu?”

Sanki bu hap bu düşünceyi bekliyormuşçasına bir anda Adem’in bedenini şiddetle ısıttı!

BOM!

BOM!

BOM!

Adem’in vücudunda ardışık olarak patlamalar meydana geliyordu, bedenini saran muazzam sıcaklıktaki ısı gözlerinin titremesine, çenesinin kasılmasına neden oluyordu. Çoktan Adem’in vücudundan buhar tütmeye başlamıştı. Bedenindeki sıvı ter olarak değil buhar olarak çıkıyordu!

Adem’in bedeni yıldırımlar çarpıyor gibi titriyordu. Ne zaman biteceğini bilmiyordu tek yapabileceği şey ise beklemekti…

RUUUBBLEE!

Tüm bedeninde yankılanan bu gürültü, göklerin bile kıskanmasına neden olabilirdi. Hap en sonunda onun Dantiantı tarafından kabul edilmiş ve Adem’in bir sonraki aşamaya geçmesine neden olmuştu. Ancak etkisini kaybetmeden hala daha Adem’in bedenini güçlendirmeye devam ediyordu.

BOM!

BOM!

BOM!

Ardışık patlamalar hala daha devam ediyordu. Adem’in bedeni bu süreç içerisinde şiddetle titriyordu. Patlamaların sonu yok gibiydi.

Ne kadar sürdüğünü bilmeyen Adem meditasyon yapmaya devam etti, hapın gücü karşısında zaten bedenini hareket ettirecek gücü dahi bulunmuyordu. Adem’in bedeninden yayılan buhar da zaten yavaşça azalmaya başlamıştı, hatta bu azalmanın nedeni anında belliydi. Tüm bedenindeki su seviyesi çok azalmıştı ve Adem’in suratının bile yaşlı bir adam gibi çökmesine neden olmuştu!

Tüm vücudunun çöktüğünü hisseden Adem, dişlerini sıkıyordu.

Önce bedeni Qi Yoğunlaşmasının beşinci düzeyinde başlangıç aşamasına geçmişti ve sonra oluşan ardışık patlamalar ile birlikte bedeninin ruhani gücü orta kademeye doğru ilerlemişti.

Ardından ise Adem’in bedeninde oluşan patlamaların şiddeti ve sıklığı azalmıştı. Adem’in ruh gücünü Qi Yoğunlaşmasının beşinci düzeyinde, orta kademeyi üst kademeden ayıran sınıra kadar gelmişti. Tüm bu olaylar çoktan Adem’in saatlerini almıştı.

Gözlerini tekrar açan Adem’in göz kapaklarından bile hafifçe bir buhar ortaya çıktı. Tüm vücudunun çamur içinde kaldığını fark eden Adem, derin bir nefes aldı. Yanında bulunan minik şelaleye doğru yol aldı.
Her hareketi istikrarla doluydu, bedeninin gücü karşısında, her adımıyla çimenler titreşiyordu.

Adem, minik şelalenin biriktirdiği suyu doyasıya içti, hatta o kadar aralıksız su içiyordu ki filleri bile kıskandırabilirdi! Kana kana içen Adem’in aralıksız yarım saat boyunca su içtiği söylenebilirdi.

İyi ki bu su birikintisi sabit değildi, sürekli olarak aktığından su Adem’in içişine karşı koyabiliyordu. Aksi takdirde Adem, çoktan tüm suyu içip bitirmişti.

Su bedeninde tekrar normal miktara döndüğünde Adem’in genç suratı eski haline gelmişti. Bu onun son derece rahatlamasına neden oldu ve bu olayın peşi sıra hızla banyo yaptı. Bedeninden ayrılan kirler ile birlikte derisi daha parlak bir görünüm almıştı!
Adem yumruğunu sıktığında şiddetle hafif bir dalga ortaya çıktı. Hemen yanında bulunan bir kayaya doğru bir yumruk attı!

BAM!

Yumruk ile birlikte kaya lor peyniri gibi hızla dağıldı. Un ufak olan kayanın artık bir taş parçası olduğu söylenebilirdi.

Adem bu gücü gördüğü anda gözleri ışıldadı, hemen bir başka kayaya yönelen Adem, doğrudan kayaya bir tokat attı!

ŞAK!

Kaya tokatı yediği anda erimiş gibi bir görüntü ortaya çıktı, aslında erimemişti ancak o kadar güçlü bir tokattı ki! Başlangıçta yana doğru devrilmiş ve sonrasında ise dağılmıştı.

“Bu güç ile Şemsettin’i kesinlikle yenmem gerekli!” diye düşündü Adem.

***

Sizlerin Mavi Elma için desteklerini bekliyorum. Normal düzende 33 saate bir yeni bölüm açılsa da her on yeni beğenme ile birlikte bir bölümü açmayı düşünüyorum. Ayrıca seri tanıtımına okuduğunuz yere kadar ki incelemenizi yaparsanız çok sevinirim. İyi günler dilerim. ^^ 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr