"B ... B ... Bu ... Bu ..." Mo Zhou konuşmaya yeni başlayan bir bebek gibi kekeledi. Tek bir kılıç darbesiyle neredeyse aşılmaz savunmasıyla bilinen bir Ateşli Kertenkele'nin derisini kesip, bu kadar kolay bir şekilde öldürdüğünü şaşkınlık içinde izledi! 

Leylin aniden şoktan yere düşen Mo Zhou'ya elini uzattı. " Bariz sonuca rağmen neden o şeyle savaşmaya devam ettin? " Mo Zhou'yu yerden kaldırırken sordu. 

Mo Zhou'nun ifadesi, sorusunu duyunca sertleşti. "Ateşli Kertenkele canavar çekirdeğini elde edemezsem zaten öleceğim, bu yüzden denerek ölmeyi tercih ettim ..." kederli bir ses tonuyla iç çekti. 

"Çekirdeği elde edemezsen neden öleceksin?" Leylin bu durumla ilgilenmeye başladı. 

Mo Zhou bir kez daha derin iç çekerek, "Tarikatımdan bir Seçilmiş olanı gücendirdiğim için ..." 

"Seçilmiş mi? Bu nedir?" 

Mo Zhou ona tuhaf bir ifadeyle baktı. Bir Seçilmiş'in ne anlama geldiğini nasıl bilemez? 

"Bir Seçilmiş, kudretli cennet tarafından tercih edilen kişidir; hepsi büyük yeteneklerle doğarlar ve herkes tarafından saygı görürler." 

"Cennetin favorisi, ha…" Leylin başını salladı, "Yani bana bu adamı kırdığın için öleceğini mi söylüyorsun? Ne yaptın, onun önünde ailesini mi öldürdün?" 

Mo Zhou, onun sözlerine karşı başını şiddetle salladı. "Asla! Yaptığım tek şey kıdemli çırak-kız kardeşi Xing ile konuşmamdı ... ama kıdemli çırak-erkek kardeş Ren de ondan hoşlandığı için ... davranışlarım onu ​​kızdırdı ..." 

"Çıkıyorlar mı?" 

"Hayır…" 

"Aiya!" Leylin yüzünü kapattı ve elleri ile yüksek bir tokat sesi yaptı. "Seni öldürmek istiyor çünkü bu Xing denen kıza aşkını itiraf ettin? Bu kıdemli çırak kardeş Ren salak bir adam mı?" 

Mo Zhou sözleri karşısında şaşkına döndü. "Ama ... bu tür durumlar her zaman olur...?" kendi kendine düşündü. 

Leylin, Ateşli Kertenkele’nin cesedine baktı. "Buna ihtiyacın var, değil mi?" işaret ederken sordu. 

"...Evet." 

"Al." 

"Nee?" Mo Zhou ona şaşkınlıkla baktı. Bu Ateşli Kertenkele canavar çekirdeği, şüphesiz, tarikat büyüklerinin bile göz dikeceği değerli bir hazinedir, ancak az önce tanıştığı bu genç adam ona,karşılıksız vermeye razı oldu? 

"Gerçekten mi…?" Mo Zhou şüpheli bir ses tonuyla mırıldandı. "Ama onu öldüren sendin ..." 

"İstemiyor  isen o zaman kendim için alırım -" Leylin cesedin yanına doğru yürümeye başladı. 

Onun Yürüdüğünü gören Mo Zhou hızla panikledi. "Bekle! İstiyorum - Hayır, lütfen alayım! Ben, Uçan Kılıç Tarikatı'ndan Mo Zhou, sonsuza kadar sana borçlu kalacağım!" 

"Kardeş Leylin gerçekten nazik. Başkaları olsaydı, kesinlikle kendilerine saklayacaklardı." Xiao Hua, Mo Zhou'nun minnettarlığını göstermenin bir yolu olarak Leylin’i ikna etmek için dizlerinin üzerine çökmesini izlerken kendi kendine düşündü. 

"Bu kurtarıcının Mo Zhou'dan ihtiyaç duyduğu bir şey varsa, bunu kesinlikle yapacak!" Mo Zhou yüksek sesle dedi, gözlerinin kenarından yaşlar döküldü. 

Hiç böyle bir durumda olmayan Leylin, Mo Zhou'nun eylemlerine nasıl tepki vereceğini bilmiyordu. "Bu kadar alçakgönüllü olmaya gerek yok. Birinin hayatı için sadece bir canavar çekirdeği takas edebilirsem, elbette bunu tereddüt etmeden yapacağım" dedi. 

"Teşekkürler! Çok teşekkür ederim ..." Mo Zhou dizleri üstünde çökmeye devam etti. "Beni sadece bir kez Ateşli Kertenkele'den kurtarmakla kalmadın ... bana bu Ateşli Kertenkele canavar çekirdeğini de veriyorsun ... Bu kadar kısa sürede hayatımı iki kez kurtardın! Lütfen bunu minnettarlığım olarak kabul et ..." 

"Senin gibi yetişkin bir adamı ağlarken bu pozisyonda görmek garip ... acele et ve ayağa kalk ..." 

- 

Biraz zaman aldı ama Mo Zhou sonunda sakinleşti. 

"Henüz adını söylemedin ..." 

"Bana Leylin diyebilirsin." 

"O zaman, Taocu Leylin, bir kez daha kendimi tanıtayım; Uçan Kılıç Tarikatının dış öğrencisi Mo Zhou'yum." Mo Zhou bir el sıkışma için ellerini uzattı. 

"Uçan Kılıç Tarikatı? Tarikat nedir?" Leylin, bu dünyaya ilk geldiğinde zaten böyle bir kelimeyi duyduğunu unutarak sordu. 

Mo Zhou, sorusuna anında şaşırdı. 

"Kardeş Leylin, Tarikat, insanların xiulian uygulama konusunda gelişmesi için gittiği bir organizasyondur." Xiao Hua ona açıkladı. 

"Yani başka bir deyişle… uygulayıcılar için bir okul mu?" Leylin, Mo Zhou'ya baktı ve gözlerinde derin bir ışık parladı. "Hey, Mo Zhou, beni Uçan Kılıç Tarikatının etrafında bir kez gezdirir misin ? Daha önce hiç mezhebe gitmedim, çünkü ..." 

Mo Zhou şaşkınlığından uyanarak titredi. "Öyleyse sen gerçekten gezgin bir uygulayıcısın ..." diye mırıldandı bir inançsızlıkla. 

"Gezgin uygulayıcı?" Leylin, Xiao Hua'ya başının üstünde bir soru işareti varmış gibi baktı. 

"Onlar, herhangi bir mezhebe ait olmayan bağımsız uygulayıcılardır." 

"Ah, anlıyorum. Ama neden bu kadar şok olmuş görünüyorsun?" Mo Zhou'ya bakmak için döndü. 

"Taoist Leylin’in Dokuzuncu Seviye Ruh Çırağı olduğunu söyleyebilirim, ama o Ateşli Kertenkele'yi, Üçüncü Seviye Ruh Savaşçılarının bile zorlanarak öldürebildiği bir canavardı ve sen ise onu çok kolaylıkla öldürdün ..." 

"Herhangi bir dış desteğe sahip olmayan Kardeş Leylin, bu kadar güçlü olmamalı," diye ekledi Mu Zhou.

Xiao Hua, Şaşkın Mo Zhou'ya baktı ve dedi ki, "Kardeş Leylin özeldir. Onu bu dahilerle kıyaslamayın. Bu sözde Seçilmiş olanlar bile, Kardeş Leylin’in önünde hiçbir şey değildir." 

"Ah..,” Çok utangaç bir ifadeyle “beni utandırıyorsun…" dedi Leylin alçak bir sesle iç çekti, yüzü hafifçe kıpkırmızı oldu. 

"Hayır - kulağa ne kadar küstah gelse de, inanıyorum ... Taoist Leylin şüphesiz bir dahi." Mo Zhou ciddi bir ifadeyle söyledi. "Uçan Kılıç Tarikatımı ziyaret etmeye gelince ... Kesin olarak söyleyemeden önce mezhep büyüğümden izin almam gerekecek ..." 

"Gerçekten mi? Öyleyse ne bekliyoruz?" Leylin neşeyle söyledi. Bir video oyununda okula gitme şansına sahip olmasını beklemiyordu, vücudundaki kısıtlamalar nedeniyle gerçek dünyada yapma lüksüne sahip olmadığı bir şeydi. 

"Ah! Canavar çekirdeğini geri almam için bana bir saniye ver ..." Mo Zhou aceleyle, neredeyse unutarak söylendi.