Bölüm 254 - Müdür

Spor salonundaki olaydan sonra, Lin Ruoxi tüm hafta sonu Yang Chen ile tek kelime bile konuşmamıştı. Yang Chen, tamamen donmuş görünen bayana baktı, buzun 'çözülmesi' adına daha önünde uzun bir yol olduğu için üzülmeden edemedi.

Şu anda, Lin Ruoxi tarafından bir gangster olarak görülüyordu. Yasal olarak konuşmasına rağmen, bir gangster olarak görülmese de, hnımefendi onu bu şekilde görmek isterse yapabileceği hiçbir şey yoktu.

Pazartesi günü işe giden Yang Chen, her zamanki gibi halkla ilişkiler departmanındaki bayanlar için kahvaltı getirdi. Zhao Hongyang ve birkaç kişiyle bir süre sohbet ettikten sonra, zamanın geldiğini gördü, bu yüzden Yu Lei'nin karargahından ayrıldı ve karşıdaki yeni binaya yöneldi.

Asansörle ellinci kata çıkan Yang Chen, canlandırıcı 'Yu Lei Uluslararası Eğlence Şirketi' tabelası tarafından karşılandı.

Girişte oturan, 23 veya 24 yaşlarında, güvenli bir şekilde yeni mezun olmuş iki genç kız vardı.

Mavi bir ofis takımı giyen Wang Jie gülümseyerek, "Müdür Yang, buradasınız," dedi. Yang Chen gelmeden önce girişte bekliyordu. Yanında, Yang Chen'e başını salladığında aynı derecede saygı duyan Zhao Teng vardı.

Yang Chen, asistanlarının ona gerçekten bu kadar çok bakmasını, sabahın erken saatlerinde girişte onu beklemesini beklemiyordu. Neyse ki geç kalmamış ve yerine zamanında gelmişti. Aksi takdirde, işi ciddiye alan bu iki meslektaşını hayal kırıklığına uğratırdı.

Sağ kollarının ona ne kadar saygı duyduğuna bakarak, Yang Chen bilinçaltında bir karar verdi, işi ciddiye almayacak ve kendini adamayacak olsa da, gerekli olan her şeyi düzgün bir şekilde yapacaktı. En azından, şirket için en iyisini isteyen bu iki büyük iş arkadaşını yüzüstü bırakamazdı.

"Kahvaltınızı yaptınız mı?" Diye sordu Yang Chen gülümseyerek.

Wang Jie ve Zhao Teng şok oldu. Yang Chen'in ağzından çıkan ilk cümlenin, gülümseyen yüzüne rağmen, böyle bir soru olmasını beklemiyorlardı. Yukardan bakmıyordu.

Onlara göre Yang Chen'in genç yaşta bu kadar yüksek bir pozisyona tırmanmayı başardığı ve yine de bu kadar alçak gönüllülükle hareket ettiği gerçeği, ona daha da saygı duymalarına neden olmuştu. Yang Chen, onların düşüncelerinin farkında değildi.

İkili başını salladı. Zhao Teng karşılandığını göstermek için bir el hareketi yaparken gülümsedi ve söyledi, “Müdür Yang, sizi bir göz atmanız için ofisinize götüreceğim. Geçen hafta gelemediğiniz için size farklı departmanlarımızı da tanıtacağım."

Yang Chen en ufak bir şekilde bile ilgilenmese de, yine de öneriyi kabul etti ve ofiste dolaşmak için Zhao Teng ve Wang Jie'nin peşinden gitti.

Bir eğlence şirketi olduğu için, sadece yönetim kadrosu yoktu, yapımcılar ve eğlence çalışanları da vardı. Doğal olarak eğitim odaları ve sanatçı odaları da vardı.

Yu Lei Uluslararası Halkla İlişkilerin ofis binasının on katını satın alma kararının verilmesi gerektiği açıktı.

İkisiyle yedi kat koştuktan sonra Yang Chen, üst yönetim katına geldi. Aydınlık ve düzenli salona giren birçok meşgul çalışan merakla Yang Chen'e baktı.

Herkes iki üst düzey yöneticiye ihtiyaç duyan bu genç adamın kim olduğunu merak ediyordu. Yang Chen 'müdürün ofisine' girdiğinde neredeyse herkesin ağzını açık bıraktı.

Kendisini beyinsiz gösteren bir gülümsemeye sahip olan bu ortalama görünüşlü adam, beklenmedik bir şekilde şirketin gerçek lideri, daha önce hiç ortaya çıkmamış olan yönetmendi!

Yang Chen'in ofisi daha önce görülen Lin Ruoxi'nin CEO ofisi kadar büyük değildi, ancak yine de en az yüz metrekarelik bir alana sahipti. Büyük pencerelerin dışında, yükselen Zhonghai Şehri—yüksek binalar, Yu Lei Uluslararası Eğlence'nin tam karşısı Yu Lei Uluslararası Halka İlişkilerin genel merkeziydi.

Ofis, bakımlı görünen saksılarla, maun ağacından ofis masası, gerçek deri döner sandalyeler ve siyah renkli birkaç deri kanepe ile dekore edilmişti.

Yu Lei'nin logosunun duvar kağıdını "Eğlence Şirketi" kelimesiyle birlikte gösteren bir Apple masaüstü bir bilgisayar zaten kurulmuştu.

Yang Chen çok memnun kalmıştı. Birden bu pozisyonu almakla doğru seçimi yaptığını hissetmişti. En azından bu ofis gerçekten hoş görünüyordu.

"Süslemeler iyi yapılmış. Cidden çok beğendim," dedi Yang Chen,  Wang Jie ve Zhao Teng.

"Müdürlerin bunu beğenmesi harika. Eksik hissettiğiniz bir şey varsa, bunları sekreterliğe iletmekten çekinmeyin," dedi Zhao Teng. "Ah evet, bir sekretere veya asistana ihtiyacınız var mı? Zaten bir sürü idari personelimiz var ama hala asistan topluyoruz. İhtiyacınız olursa, müdüre istisnai bir tane bulması için yardım edebilirim veya kendiniz bir tane seçebilirsiniz."

Sekreter? Asistan? Yang Chen'in zihninde aniden bir cümle belirdi: Patron sekreteri yaparken, sekreter işi yapar.

Bunu düşünen Yang Chen oldukça cazip hissetti. Dokunabildiği kadınların arasında yalnızca halkla ilişkiler departmanı başkanı Liu Mingyu, bir çetenin başı Rose veya günlerdir iletişimde olmadığı, Tang Wan olması talihsizdi. ancak şimdiye kadar Tang Wan'a dokunamamıştı. Ancak, bu kadar çok finansal varlığa sahipken neden bir sekreteri olsun ki?

En uygun aday, kültürel ve kalite gerekliliklerini parlak renklerle karşılayan civciv An Xin idi. Konu 'bir şeyler yapmak' veya "yapılmak" olduğunda iyi puan alırdı. Ne yazık ki, uçakta hâlâ saklambaç oynuyordu.

Sekreteri olmaya uygun bir güzellik olup olmadığını gerçekten düşünmek istese de, Yang Chen yine de sonunda pes etti. Kasıtsız olarak o kadar çok kadına bağlanmıştı ki, daha fazla kadın katılırsa bu sorunla ilgilenemezdi.

"Hayır, sorun değil. Sonuçta gerçekten tembel bir insanım. Bana çok fazla güvenmemelisiniz. Olağan işlerinizi halletmeniz için ikinize yüklenmek zorunda kalacağım, yeteneklerinize inanıyorum. Çok zorlayıcı olduğunu düşündüğünüz veya benimle tartışmanız gereken konularla karşılaştığınızda, o zaman beni bulabilirsiniz,” dedi Yang Chen.

Zhao Teng ve Wang Jie, kendilerini çaresiz hissederken birbirlerine baktılar, ancak yine de ricayı kabul ettiler.

Yang Chen ofis masasına baktı ve bir yığın klasör gördü. “Bunlar ne?” diye sordu.

Zhao Teng, "Müdürüm, yeterince sanatçı ve yönetici işe almamış olsak da, işe alımın tamamlanmasını beklerken verimsiz olamayız. Bu yüzden şu anda geçici olarak bir veya iki projeye başlayacağız. Yatırım yapmayı ve başlatmayı planladığımız projeler bunlar. Bu, şirketin kuruluşundan bu yana ilk resmi büyük proje olacağından, müdürün buna doğrudan dahil olmasını umuyorum."

Yang Chen hafif bir baş ağrısı hissetti, ancak bu iki asistanın ne kadar kararlı olduklarına bakınca, yalnızca oturup belge yığınını çevirmeye başlama rolü yapabildi.

Zhao Teng ve Wang Jie, Yang Chen'in konuşmasını sessizce beklerken karşıdaki sandalyelere oturdular.

Yang Chen çok hızlı bir şekilde onlara baktı. Belirli mesleki terimleri anlayamasa da okumasını önemli ölçüde etkilemedi.

Yaklaşık sekiz öneriyi okuyan Yang Chen kaşlarını çattı. "Filmler, diziler, reklamlar veya çeşitli şovlar dahil olmak üzere bu projelerdeki katılımların tümü, mevcut kaynaklarımıza dayalı olarak gerçekleştirilmesi için dışarıdan yardım ve katılım gerektirir."

"Evet, müdürüm. Aslında, iki veya üç milyon yatırım yaparak düşük bütçeli filmler üretebilir ve yine de kayda değer bir kâr elde edebiliriz,” dedi Wang Jie. “İyi bir senaryo arayarak ve maliyetimizi on milyon doların altına düşürmek için bir veya iki mükemmel film yıldızını işe alarak başlayabileceğimizi hissediyorum. Bu şekilde, son ürünün kar getirisi çok yüksek olmalıdır."

Yang Chen gülümseyerek, "Sana bir soru sorabilir miyim?" dedi.

"Eh?” Wang Jie şaşırdı. "Lütfen sorun.”

"Şirketimiz Yu Lei Uluslararası Halkla İlişkilerin büyüklüğü nedir?" Yang Chen sordu.

Wang Jie neden böyle bir soru sorduğunu anlamadı, ama yine de bir cevap verdi. "Likit fonlar hariç, yaklaşık 30 milyar.”

"O zaman işletme tüm ülkede hangi rütbeye ait?"

"Tabii ki de pazar lideri. İki yıl sonra yeni materyal piyasaya sürüldüğünde, kesinlikle dünyanın en büyük moda şirketlerinden biri olacağız," dedi Wang Jie gururla.

Yang Chen başını salladı. "Öyleyse, Yu Lei şirketi altında markalaşmak, ilk yatırım hamlemiz sadece orta ila düşük bütçeli bir film olsaydı, elbette bizim bakış açımıza göre insanlar nasıl tepki verirlerdi?"

Wang Jie ve Zhao Teng, kaşlarını kırıştırırken düşünmeye başladılar. "Müdürüm, yani diyorsunuz ki..."

"Doğru, sadece iki olasılık var. Öncelikle kararlılık, cesaret ve güvenimiz yok, üst yönetimimiz yetersiz, çalışanlarımız ve dışarısı hayal kırıklığına uğrayacak ve Yu Lei Uluslararası Halkla İlişkilerin yönetim kurulu da buna dahil... Erm, hisselerin yüzde doksanından fazlasına sahip olsa da Patron Lin hayal kırıklığına uğrar. İkinci olarak, rakiplerimiz bizi ciddiye almaz ve diğer firmalarla ortaklık kurmak zor olur."

Zhao Teng hemfikir olarak, "Müdürüm sözlerinizde çok haklısınız. Bu bizim ilk büyük projemiz olduğu için, gerçekten itibar kazanmalıyız. Batı'nın ürettiği başlıca filmler genellikle büyük gişe rekorları kıran filmlerdir, ancak yalnızca projelerin ne kadar büyük olduğu nedeniyle çok fazla incelenmemişlerdir. Yüksek üretim maliyeti her zaman büyük bir satış noktasıdır. Kayda değer miktarda kâr elde edilmese bile, bu filmler genellikle başa baş olabilir. Daha da önemlisi, üretim ekibinin ve şirketin itibarı önemli ölçüde artacaktır." dedi.

“Ama… Şirketimiz hala erken aşamasında. Patron Lin tarafından sağlanan fonlar bol olsa da, yüz milyonlarca maviden yatırım yapmak nakit akışımızda geçici bir kesintiye neden olur ve bu da operasyonlarımıza ciddi zarar verir, çünkü hala birçok tanınmış sanatçıyla ve gruplarla anlaşmamız gerekir,” dedi Wang Jie. Pazarlama departmanının yöneticisi olduğu için oldukça endişeliydi.

Zhao Teng ayrıca, "Evet, Müdür Yang, yatırımları denklemin dışında bırakmak, yalnızca en iyi sanatçıları ve grupları imzalamak olağanüstü derecede yüksek bir maliyete neden olur." Dedi.

Yang Chen anlaşılır bir şekilde başını salladı. “Bu konuda endişelenmenize gerek yok. Yatırım ortakları ipini iyi çekebilirim. İyi yapılırsa uzun vadede birlikte çalışabiliriz."

Wang Jie ve Zhao Teng, Yang Chen'in çalışabilir bir ortağı olmasını beklemedikleri için şok oldular.