Sabahın ilk ışıkları ile birlikte Felix, gözlerini açtı fakat göğsüne baskı yapan bir şeyin olduğunu hissedince biraz şaşırdı.

Ve göğüsüne baskı yapan şeyin ne olduğuna bakmak için başını çevirdiğinde, yavru kurdun rahat bir şekilde göğsünde yattığını ve bazen de sevimli sesler çıkardığını gördü.

Yavru kurdu gördüğünde, Felix'in yüzünde bir gülümseme oluştu ve yavaşça yavru kurdun basını sevmek için elini uzattı.

"Şimdi çok sevimli görünüyorsun ancak büyüdüğünde, çok korkunç ve heybetli görüneceksin." Dedi.

Yavru kurt, Felix'e karşılık veriyormuş gibi sevimli bir inleme sesi daha çıkardı ve sanki, Felix'in söyledikleri hoşuna gitmemişti.

Felix, yavru kurdun tavrı ile şaşırdı ve bir an yavru kurda dikkatle bakarak, bir şeyi gözden kaçırmış olduğunu hissetti.

"Kız olabilir misin?" Diye mırıldanarak Felix, yavru kurdun cinsiyetinin ne olduğunu bilmediğini fark etti.

Yavru kurt, Felix'i onaylıyor gibi bir inleme sesi daha çıkardı ve başını Felix'in göğsüne sürterek, sevimli davranıyordu.

"Ah, hayallerim yok oldu, korkunç bir kurdum yerine, artık sevimli ve şımarık bir kurdum olacak gibi görünüyor."

Felix çaresiz bir şekilde iç çekti.

"Her neyse, hadi kahvaltı yapmaya gidelim, sen de acıkmış olmalısın değil mi?" Dedi Felix ve yavru kurdu kucağına aldı.

Felix, yavru kurdu kanepenin üzerine koydu ve pijamalarını değiştirerek, günlük elbiselerini giydi.

Daha sonra Felix, yavru kurdu kanepeden geri alarak, onunla birlikte yük arabasından indi.

"Günaydın Lordum." 

Yük arabasından indiklerinde, dışarda nöbet tutan muhafız onu selamladı.

"Günaydın, kahvaltıyı nerede yapabileceğimi biliyor musun?" Dedi Felix.

"Kaptan Paul, siz uyandığınız zaman ona haber vermemi istedi." Dedi muhafız ve Felix'in haber vermek için gitmesine izin vermesini bekledi.

"Huh, tamam, gidebilirsin." Dedi Felix, biraz bıkkın bir şekilde.

Paul'un ona çok düşkün ve onun hakkındaki konularda çok titiz olduğunu daha önce fark etmişti ancak bu davranışlardan biraz sıkılmaya başlamıştı.

Muhafız gittikten sonra, yanında Paul ile geri döndü ve ona selam verdikten sonra, koruma görevine devam ederek, onun arkasında konumunu aldı.

"Günaydın Lordum." Dedi Paul.

"Günaydın Paul." Diye karşılık verdi Felix.

"Kahvaltı hazır Lordum, kaç gündür durmadan et yediğinizi bildiğimden dolayı, bir farklılık olması için ev yemekleri hazırlattım. Lütfen, beni takip edin." Dedi Paul ve yüzünde çok cana yakın bir ifade vardı.

Felix, Paul'a baktı ve bir iç cekti.

"Hadi, gidelim o zaman." Dedi.

Paul, Felix'i haydut kasabasının ortasında bir eve kadar eşlik etti ve bu ev, kasabada bulunan en büyük ev gibi görünüyordu.

Eve girdiklerinde ise onları, Arnold ve olgun bir güzellik havası veren bir kadın karşıladı.

"Yemekleri hazırlayan Arnold'un eşi Bayan. Sofia'ydı Lordum." Dedi Paul ve karı-koca çiftini tanıttı.

Felix, Paul'a başını salladı ve ikisine bakmaya dönerek, yüzüne bir gülümseme taktı.

"Size sorun çıkardığım için üzgünüm Bayan. Sofia." Dedi.

Felix bir asildi ve daha önce görgü kuralları dersi bile almıştı.

Bu yüzden, başkaları yanında tavrına dikkat etmesi ve bir asil gibi davranması gerekiyordu.

Bu hem bir üstünlük hem de karşı tarafa aralarında ki statü farkını bildirmek içindi.

Felix'in onunla konuşmak için insiyatif aldığını görünce Sofia, biraz şaşırdı ve bu genç delikanlının çok kibar olmasını beklemediği için hazırlıksız yakalandı.

Sofia, asillerin her zaman kibirli ve başı buyruk kimseler olduğunu düşünmüştü ancak bu genç delikanlı, düşündüğü şeye hiç benzemiyor gibi görünüyordu.

"Önemli değil Lordum, ben için bir zevkti." Dedi Sofia.

__________________________________________

Eğer daha fazla bölüme erişebilmek istiyorsanız "Wattpad" üzerinden seriyi takip etmeye başlayabilirsiniz. Anlayışınız için teşekkür ediyorum, iyi okumalar.