Cilt 4 Bölüm 74 [ Cadının Planı ve Teklifi ] (3/3)

avatar
4696 3

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 74 [ Cadının Planı ve Teklifi ] (3/3)


Çevirmen : Clumsy 

 

[Subaru: Eğer yalnızca boş mantıktan konuşmak isteseydim sana gelmezdim.……Neden bunu söylemek zorunda kaldığımı bilmiyorum ama gerçekten alelade tavsiyelerle bana yardımcı olabileceğini mi sanıyorsun……?]

 

Echidna’nın sözleri kibar ve rahatlatıcıydı. 
Eğer daha sığ bir mesele, daha hafif bir suç, daha normal bir sorun söz konusu olsaydı işe yarayabilirlerdi. 

 

Subaru belki kurtarıldığını hisseder ve “değişirdi”.
Ama-

 

[Subaru: Bu eylemlerimin hiçbir şeyi değiştirmediği gerçeğini etkilemiyor… Arkamda bıraktığım dünyaların artık var olmadığına ve fedakârlıklarımın bir anlamı olduğuna inanmıştım…]

 

[Echidna: ……Doğru.]

 

[Subaru: Peki bununla nasıl barışık olabilirim? Kendimi nasıl bağışlayabilirim? Bana önerdiğin yardım elini elimin tersiyle ittim. Rem’in taklitçisi tarafından kurtarılmak istemedim. Gerçek Rem’i eninde sonunda geri getireceğim―― Ama-]

 

Bir anlığına duraklayan Subaru’nun yüzü acı içerisindeydi.

 

[Subaru: ――Bunu yaptığımda… geri getirdiğim Rem, kurtarmak istediğim Rem olacak mı?]

 

[Echidna: ――――]

 

[Subaru: Sorularım yanıtlanmadıkça aklım çıkmaz yoldan kurtulamayacak.……Gerçekten bu konuda bir şeyler yapabileceğimi düşünüyor ve seçim yapmamı mı istiyorsun……?]

 

[Echidna: ――――]

 

[Subaru: Kurtaramadığım hayatları saymayı bırakıp kurtarabildiklerimi sayarak mı yaşamalıyım……. Bana söylediğin şey gerçekten bu mu?]

 

Echidna, Subaru’ya bir umut olduğunu söylemek istemişti. Bu sözler Subaru’ya umut olabilirdi.

 

――Ama içine düşmüş olduğu karanlık bu umudun yeterli olabileceği kadar sığ değildi.

 

[Subaru: Bu alelade mantıkla… bana söylediğin şey…… savaşmam mı……?]

 

[Echidna: ――Evet.]

 

[Subaru: ――――]

 

[Echidna: Sana bunu söylüyorum.]

 

Kendisini rahatlatmaya çalışan kelimeleri bir kenara atarak çaresizlikle haykıran Subaru böyle söylemişti. 

 

Echidna ise doğruca Subaru’nun gözlerinin içine bakarak tane tane cevap verdi.

 

[Echidna: Kurtaramadığın pek çok kişinin hesabını tutmaktansa kurtardığın onca kişinin hesabını tutmalısın. Bu noktaya ulaşmak için geçtiğin yolları izledim.]

 

[Subaru: Ben, ne…… benim hakkımda… ne yaptın……]

 

[Echidna: Elinden gelenin en iyisini yaptığını, canını dişine taktığını ve bugünlere geldiğini gördüm. Ve o yüzden bunu söyleyebilirim. Elbette yapabilirim.]

 

[Subaru: ――――]

 

[Echidna: Bugüne kadar yürüdüğün yollarda yaptığın hiçbir şey değersiz değildi. Hiç kimsenin sana ‘’yetersiz’’ demeye hakkı yok. Bu noktaya yapabileceğin her şeyi yaparak geldin. ――Bu da gurur duyulacak bir şey.]

 

Echidna’nın içten sözleri Subaru’nun boş kalbine dokunmuştu. O boş kalbinde bir şeyler canlanıyordu―― ama yeterli değildi. Bu sözler ayağa kalkmasına yetmezdi.

 

Kendisiyle gurur duyması söylenmiş olsa da pek çok hata yapmıştı. Bu şeyleri daha farklı yapabilirdi. Eğer aynı koşullarda Subaru’dan başka biri olsa, her şey daha iyi olabilirdi. Ancak o kişi Subaru olduğu için pek çok şey kurtarılamamıştı. 

 

Bu Subaru’nun suçuydu. Subaru’nun hatası. Subaru’nun kabullenmesi ve bedelini ödemesi gereken günahlardı.

 

[Subaru: Beni bağışlayabilecek hiç kimse yok.]

 

[Echidna: O zaman seni ben bağışlarım. Ben, yani her şeyi bilen kişi.]

 

[Subaru: Beni yargılayabilecek kimse yok.]

 

[Echidna: O zaman seni ben yargılarım. Ben, yani tüm günahlarını gören kişi.]

 

[Subaru: ――Beni kabul edebilecek kimse yok.]

 

[Echidna: Kendini kabul edemiyorsan bağışlayamadığın kimliğini geçersiz kılma işini bana bırak.]

 

[Subaru: ――――]

 

[Echidna: Günahlarını affedemiyorsan onları geçersiz kılma işini bana bırak.]

 

Echidna Subaru’nun her sözüne karşılık veriyordu.

 

Bu Cadı neden Subaru’nun günahlarını geçersiz kılma konusunda ısrarcıydı?

Neden Subaru’nun kalbindeki karanlığı silme konusunda kararlıydı?

 

[Subaru: Neden… bana yardımcı olmak için …… bu kadar uğraşıyorsun?]

 

[Echidna: ……Kızlara böyle şeyler söyletmek çok kabadır.]

 

Şu ana dek bir kez bile sesini alçaltmayan Echidna, ilk defa daha belli belirsiz konuşmuştu.

 

Sonra da yanakları hafifçe kızardı ve boğazını temizleyerek şöyle dedi:

 

[Echidna: ――Benimle bir kontrat oluşturur musun, Natsuki Subaru?]

 

Sesi kısık olmasına rağmen güçlü bir irade taşıyordu.

 

Subaru gözlerini kırpıştırdı ve kelimelerin zihnine işlemesine izin verdi. Onları sindirmek için daha çok zamana ihtiyacı vardı.

 

[Subaru: Kont… rat mı……?]

 

[Echidna: Evet bir kontrat. Açgözlülük Cadısıyla resmi bir kontrat oluşturmakla――ilgilenir misin?]

 

[Subaru: Diyelim ki oluşturduk…… sonra ne olacak?]

 

[Echidna: Çok basit. ――Bugünden sonra aşamayacağın her zorlukta ben de o zorluk üzerinde düşüneceğim. Ne zaman biriyle konuşmak istesen sana arzuladığın sözleri sunmak için uğraşacağım. Ne zaman günahlarının altında ezilecek aşamaya gelsen senin için o günahları temizlemeye çalışacağım.]

 

Bunları bir anda söyleyen Echidna’nın yüzünde mahcup bir gülümseme mevcuttu.

 

[Echidna: Benimle böyle bir kontrat oluşturmak ister misin?]

 

[Subaru: ……Ama sen ölüsün… gerçekliğe müdahale edemezsin, değil mi?]

 

[Echidna: Ölülerin yeteneklerini aştığıma inanıyorum. Biraz geç olacak galiba ama hiç olmamasından iyidir……Eğer beni bağışlayabilirsen.]

 

Elini göğsünde tutan Echidna’nın sözleri Subaru’nun kulaklarında titreşti. Bu titreşim kanını ısıtarak bedeninde hareket etmeye, yayılmaya başladı. 

 

Subaru’nun uyuşmuş parmakları yeniden hissedebilir hale gelmişti.

 

Kuru dili nemine ve hareketliliğine kavuşmuştu. Ve kırpmayı unuttuğu gözlerinin ısınarak ıslandığını hissedebiliyordu.

 

Kızın teklifi, yardım eli ve desteği Subaru’yu ne cevap vereceğini bilemez bir hale sokmuştu. 

 

Her şeye sahip olana dek mücadele etme konusundaki yemini anlamını yitirmeye başladığında Cadı kendisine desteğini sunmuştu.

 

[Echidna: Böbürlenmek istemem ama bilgi yüküme oldukça güveniyorum. Karşılaşacağın problemlerin neredeyse hepsi için karşı önlemler bulabilirim. Ve durum ne kadar absürt olursa olsun beni ikna etmek için akranlarınla çektiğin acıyı çekmeyeceksin. Her şeyden önemlisi, Ölümden Dönüşü anlayabilecek olmam.]

 

[Subaru: Beni bu hızlı satış yöntemleriyle etkilemeye mi çalışıyorsun?]

 

[Echidna: Benimle bir kontrat oluşturmanın faydalarını sıralamam doğal bence. Ve bu kalbini biraz rahatlatabilecekse belki de farklı bir fayda daha sağlamış olursun, değil mi?]

 

Echidna, Subaru’nun sözlerini de kendi lehine kullanmıştı. Ve Cadının bu halini gören Subaru’nun yanakları istemsizce gülümsemeye çevrildi. 

 

Sonra da ciğerlerindeki havanın barışçıl bir şekilde dışarı çıktığını hissederek iç çekti.

 

Çimenlikteki hassas rüzgâr ensesini okşarken sandalyesine yaslandı ve göğe baktı. 

 

Mavi, yapay gökte beyaz bulutlar süzülüyordu.

 

Ne zaman başı sıkışsa, ne zaman bir yanıta erişemese, ne zaman imkansız olasılıklarla karşı karşıya gelse…
――Burada oturup masmavi göğe bakıp konuşarak çözüm arayabilecekse…

 

[Subaru: Belki de o kadar kötü bir şey değildir……]

 

[Echidna: ――Yani……?]

 

Sandalyesinden çatırtılar çıkartarak ayağa kalkan Echidna, ellerini gayri ihtiyari yumruğa çevirmiş, Subaru’ya bakmaktaydı. Ancak Subaru’nun hala sandalyesine iyice yaslanmış bir şekilde geri baktığını gördüğünde yaptıklarından utandı, yüzünün rengi değişmeye başladı.

 

[Echidna: Ah, yo…… Mn, şey, çok ısrar ediyorsan bir kontrat yapabiliriz herhalde……]

 

[Subaru: Toparlamaya çalışmak için biraz geç kalmadın mı? Yani en başta soran sendin…… ugh neyse, şu anda bunu söylemek çok kaba kaçar.]

 

Bu teklifi Echidna yapmış olabilirdi ama amaç Subaru’nun kalbini kurtarmaktı. 

 

Yani basitçe, bu bir Cadının kibarlığıydı. Mevzu yalnızca Subaru’nun bu iyiliğe bağlı kalmasıyla şekillenmeyecekti. Çünkü Cadı Subaru’yu düşünerek hareket ediyordu.

 

Yani nerede olursa olsun, kim olursa olsun daima bu şekilde kurtarılacak mıydı?

 

Subaru, sandalyenin sırtından ivme alarak ayağa kalktı.

 

Ellerinin buluşabileceği kadar yakınlaştığı Echidna, kendi seviyesine ulaşmış olan Subaru’nun gözlerine tedirginlikle bakıyordu. 

 

Bu Cadının en küçük eylemleri bile kurnazca, diye düşündü Subaru.

 

Ama kurtarılan kişi kendisi olduğu için şikayet edebilecek konumda değildi.

 

[Subaru: Peki… kontrat nasıl oluşturuluyor?]

 

[Echidna: ――Bir kontrat oluşturmak için bir yolla bağlanmamız gerekiyor. Ben ince detaylarla ilgileneceğim…… ama önce avcunu uzatmalısın.]

 

Echidna sağ elini uzatarak beyaz avcunu Subaru’ya yaklaştırdı.

 

“Avcunu benimkinin üzerine koy” demek istiyor olmalıydı.

 

Bir şekilde afallayan ve mutluluğunu gizleyemeyerek sırıtan Cadıya bakan Subaru, sessizce iç çekti.

 

[Subaru: Umalım da işler yoluna girmeye başlasın……]

 

Gelecekle ilgili büyük beklentilerle dolarak avcunu kızın avcuna yerleştirdi ve――

 

BAM.

 

Bir çarpma sesiyle birlikte bardakları taşıyan masa bin parçaya ayrıldı. 

 

Masaya geçirilen darbe yere de ulaşmış ve toprakta bir krater yaratıp ortalığı sarsarak Subaru’yu şok içinde cıyaklatmıştı.

 

[???: ――Bu kontrata dur diyorum.]

 

Yumruğu yerde olan ve büyüleyici sesiyle bu sözleri sarf eden sarışın, mavi gözlü kız――

 

――Yani Öfke Cadısı, yoğun öfkeyle için için yanan gözlerini ikilinin üzerinde gezdiriyordu.  

 

#Subaru'nun bir Echidna'ya kendisini acındırmadığı kalmıştı onu da yaptı çok şükür.
Peki Echidna sırf Subaru'ya yardımcı olmak için mi bir kontrat istiyor yani?
Ve son olarak Öfke Cadısı neden  bu duruma müdahale etti?
Cevaplar için okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr