[Subaru: Öyle hissediyorsan bana biraz destek olabilirsin. Bana elini uzatmış olsaydın problemlerimizin çoğu şimdiye çözülmüştü.]
Subaru, Roswaal’ın hayal kırıklığına uğramış yorumuna bu tepkiyi vermişti.
Doğrusu dövüş konusundaki umut vaat etmeyen eksikliği yüzünden Roswaal’ın gücüne çaresizce ihtiyaç duyuyordu. Roswaal’ın ormandaki canavarlara ateş yağdırışı ve Tavşanları katlederken kullandığı teknikleri düşününce―― yaklaşan Büyük Tavşan tehdidini onun yardımı olmadan çözmek imkânsız görünüyordu.
Eğer Subaru Roswaal’dan yardımın sözü alabilirse bu bile Sığınak problemlerinin büyük çoğunluğunu çözmeye yetecekti.
Ancak Roswaal, Subaru’nun ucuz ama gayretli talebine başını sallayarak karşılık vermişti.
[Roswaal: Üzgünüm ama yapamam. Senin şu anki halinle işbirliği yapmak benim fazla~~sıyla dezavantajıma olur. Varsayalım ki…… evet, varsayalım ki sana yardım ettim ve bu durumun üstesinden geldin. Kararlılığının aynı belirsizlikte kalacağı ve ileride Emilia-sama ile karşınıza pek çok engel çıkacağı da kesin…… o zaman da bana mı bel bağlayacaksın? Şu anda yapman gerekeni erteler ve erişmen gereken kararlılığa erişmezsen ileride aynı tamir edilemez senaryoyla karşılaştığında ne olacak?]
[Subaru: …………]
[Roswaal: Görüyorsun ya, Subaru-kun, ben…… hedeflerimi emanet edemeyeceğim birine yardım edemem. Hedeflerim için ihtiyacım olan şey bağımlılık içeren bir ilişki değil. Ve bu yüzden bana, ileri gidebilecek kararlılığın olduğunu kanıtlamanı istiyorum.]
[Subaru: Senin… hedeflerin……]
[Roswaal: Maalesef bu defa da gerçekleşemeyecek gibi görünüyorlar. Umutlarımı bir sonraki sefere saklamak zorunda kalacağım. Yani gücünü tamamen ve sorgusuz sualsiz kabul edeceğin zamana.]
Sözlerini bu noktada sonlandıran Roswaal, tüm gücünü kaybetmişçesine uzandı.
Şu anki Roswaal, yaşama amacını yitirmişti. Yapacağı tek şey Subaru’nun başarısız olup her şeyi baştan almasını ve bu dünyanın sonunu getirmesini beklemekti.
Eğer konuşma burada sona ererse Subaru arzuladığı hiçbir şeyi elde edememiş olacaktı.
Roswaal’ın içine kapandığını ve elini sallayarak odadan ayrılmasını işaret ettiğini gören Subaru, zihnini çaresizce düşünmeye zorladı.
[Subaru: ……Peki seni kararlı hale geldiğime ikna etmek için ne yapmalıyım?]
[Roswaal: Hhm…… dürüst olmak gerekirse bunu şu a~~na kadarki iletişimlerimizden çözmüş olmanı ummuştum. Onca kez tekrar yaşadıktan sonra bunu soruyor olman tam bir vakit ve çaba kaybı.]
Subaru’nun sözlerinden etkilenen Roswaal bir kez daha oturmuş ve bir elini çenesine yerleştirmişti.
[Roswaal: Kısa vadede Sığınağı özgürleştirerek bunu gerçekleştirebilirsin. Eylemlerin Sığınağın özgürleştirilmesi için zaruri ve gerektiğince tekrar denemek için sarsılmaz bir kararlılığa sahip olmak zorundasın. Sığınağın özgürleştirilmesi de başlı başına bu kararlılığın kanıtı olacak.]
[Subaru: Ama neden? İlla bir cevap olacaksa bunun en uygunu olduğu doğru ama…… mesele sadece Yargılamaların üstesinden gelmekse bunun geri kalan her şeyi bir kenara atmamla ne alakası var? Yani sonuçta Emilia’nın da Yargılamaları tek başına geçme ihtimali var ve……]
[Roswaal: Öyle bir şey yok.]
Roswaal’ın ifadesini ekstrem bulan Subaru hemen şüphelerini dillendirmişti. Ancak Roswaal’ın lafını kesen yanıtı son derece soğuk oldu.
Bu netlik Subaru’yu yıldırırken Roswaal’ın bir parmağı havadaydı.
[Roswaal: Bu geçici umutların fayda etmeyecek. Emilia-sama as~~la Yargılamaları geçemez. O şey çok zayıf bir kalbe sahip.]
[Subaru: ……O… şey mi?]
[Roswaal: Evet. Eminim bir kısmı da yetiştirilme tarzından ve alışkanlıklarından kaynaklanıyordur ama o şey işe yaramaz. Tek başına ayakta bile duramıyor, güçsüz, kırılgan ve küçük bir çocuk. Suçluluk ve vicdan azabı yüzünden kendisini öne atmasını izlemek öyle takdire şayan ki ben bile ona biraz acıyorum.]
Roswaal’ın Emilia ile ilgili böyle konuştuğuna ilk defa şahit olan Subaru ne diyeceğini bilemiyordu.
Cesur, ısrarcı, nazik ve hırslı Emilia, kaderin hastalıklı bir oyunuyla karşılaşmış ve Yargılamaları geçecek kararlılığa erişememişti. Ama yeterli zamanı olduğu sürece mutlaka kendi gücüyle Yargılamaların üstesinden gelebilir ve Sığınağı özgür bırakabilirdi. Subaru bundan hiç şüphe duymamıştı.
Subaru’nun Yargılamaları onun yerine geçmek istemesinin altındaki sebepse yeterli zamanları olmayışı ve Subaru’nun, Emilia’nın canının yanmasına katlanamayışıydı.
Kesinlikle onun Yargılamaları geçemeyecek olduğunu düşünmesinden kaynaklanmıyordu.
[Subaru: Emilia’nın bunu yapamayacağını… nasıl söyleyebilirsin…… öyleyse neden, onu neden buraya getirdin!?]
[Roswaal: Senin yüzünden. Sen buradayken güçsüz ve zayıf bir yarı elf bile tahta talip olabilir. Yo, tahta oturacak demeliydim. Orası kesin. Çünkü sen diğer tüm yolları ortadan kaldıracak ve arzularının gerçek olmasını sağlayacaksın. Bu senin içindeki bir güç. Emilia-sama herhangi bir değere sahipse, o da elindeki en güçlü karttır―― yani sen.]
[Subaru: Ben…… onun en güçlü kartı mıyım……?]
Roswaal’ın baş döndürücü ifadelerini ve kendisine ‘’en güçlü’’ denilişini işten Subaru, bu tuhaf iddiayla aptala dönmüştü.
Bu kendi güçsüz benliğine tamamen yabancı bir tabirdi. Ayrıca Roswaal’ın Emilia’yı aşağılama şekli de affedilemezdi.
[Subaru: Dalga mı geçiyorsun!? Sen ne biliyorsun ki……Emila’nın ne kadar çok gayret ettiğini, aklından neler geçtiğini, Yargılamalar yüzünden ne çileler çektiğini biliyor musun!? Görmek istemediği bir geçmişe şahit olmak zorunda kalmasına rağmen ne kadar…… ne kadar çaresizce denediğini biliyor musun!? Ama yine de……!]
[Roswaal: Sonuca ulaşmıyorsa hepsi nafile çabalardır. Bir sonuca ulaşama~~dığını da benden çok daha i~~yi bildiğine eminim. Emilia-sama’nın çabaları meyve verseydi benim yanıma ge~~lmene gerek kalmazdı.]
[Subaru: ――――hk!]
Subaru’nun isyanı Roswaal’ın duruşunda hiçbir değişiklik yaratmamıştı. Aksine esas sessizleşen kişi, hırslı halinin üzerine bir kova soğuk su boşaltılmış gibi hisseden Subaru olmuştu.
Roswaal’ın söylemlerinde haklılık payı vardı.
Subaru’nun gördüğü kadarıyla Emilia asla ilk Yargılamayı aşamıyordu. Varıyla yoğuyla denemesine rağmen her defasında geçmiş barikatına takılıyor ve kalbi biraz daha acıyordu.
Güvenilir desteği Puck’ı da yitiren ve özüne dek yaralanan Emilia, en nihayetinde Subaru’ya olan bağlılığını aşkla karıştırmış ve kendinden geçmişti.
Bu geleceği bilen Subaru, Roswaal’ın duygusuz söylemlerine itiraz edemiyordu. Ama öyle sessizce bekleyip Roswaal’ın Emilia’yı aşağılamasına göz yummasına da imkân yoktu.
Peki Emila’yı küçük gören ve Subaru’nun Ölümden Dönüşünden çok şey bekleyen Roswaal’ın yüzündeki kendini beğenmiş ifadeyi silmenin bir yolu var mıydı?
――Bunu düşünen Subaru, hızlıca bağırmaya başladı.
[Subaru: Yeah, şimdi ne söylemek istediğini anlıyorum! Ama ne var biliyor musun!? Planların hiçbir işe yaramayacak!]
[Roswaal: Oh? Nedenm……]
[Subaru: Emilia’nın yerini alıp Yargılamaları geçmemi umuyor gibisin…… ama Echidna çoktan niteliğimi geri aldı! Yani umduğun sonuçları benden alamayacaksın! Çok kötü, değil mi――!!]
Subaru Roswaal’ın sakin suratına bu cümleleri savurmuştu. Subaru için acılı ve üzücü olan bu mesele, Roswaal’ın planları için yıkıcı olsa gerekti. Roswaal’ın bile bu bilgi karşısında sakinliğini koruyamayacağını bilen Subaru yüzüne çarpık bir gülümseme yerleştirmek üzereyken,
[Roswaal: ――Niteliğini…… geri mi aldı?]
Perişan ve güçsüz bir mırıltı işiten Subaru’nun, bu sesin Roswaal’a ait olduğunu anlaması vakit almıştı.
#Subaru vurdu gol oldu! Şu Roswaal'ı hiç sevemedim, nereden çıktığı ve ne olduğu bilinmeyen planları uğruna herkesi harcayabiliyor ve hep bir gizem içerisinde.
Ayrıca Roswaal ilk defa Emilia'yı bu şekilde yerden yere vuruyor ve Subaru'yu göklere çıkarıyor. Ne düşündüğünü çok merak ediyorum doğrusu.
Bu arada bu bölümde Subaru'nun itirafını aldık, bir dahakine de Roswaal'dan bir itiraf bekliyorum.
O zaman bir sonraki bölümde görüşmek üzere!
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..