Cilt 4 Bölüm 93 [ Karşılıklı Teklifler ]

avatar
4551 3

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 93 [ Karşılıklı Teklifler ]


Çevirmen : Clumsy 

 

{Puck: Lia ile aramdaki kontrat sonlandığında ondan sonrasıyla ilgilenmen konusunda sana güvenebilir miyim?}

 

{Subaru: …… Bu sebeplerine göre değişir.}

 

Dudaklarını yalayan Subaru, Puck’a bakarak bu sözlerle meydan okuma dürtüsünü bastırmıştı.

 

Kristalin içerisindeki Puck’ın ifadesi gizliliğini koruyordu. Ama Subaru, sesindeki dalgalanmalara bakarak bu cümleyi öylesine dile getirmediğini anlamıştı.

 

Ancak konuştukları konu kontratlardı.

 

Dahası, bir Ruh ile Ruh Sanatları Kullanıcısı arasındaki kontrat, yani her şeyin üzerinde görülen bir oluşum söz konusuydu.

 

Birinin tek taraflı olarak böyle bir kontratı “bozmaktan” bahsetmesi―― Subaru’nun ardındaki düşünceyi idrak etmesini mümkün kılmıyordu.

 

{Subaru: Sen ve Emilia arasındaki kontrat…… bir Ruh ile Üstlenicisi arasındaki kontrat, değil mi? Bunu bozmanın yıkıcı sonuçları olmayacak mı?}

 

{Puck: Evet, doğal olarak.}

 

{Subaru: Eğer doğru düşünüyorsam, Üstlenici taraf kontrat aracılığıyla Ruhtan bir güç ödünç alıyor… ve bir kontrat olmadıkça Ruhun gücünü Üstleniciye verme vesilesi kalmıyor…… yani kontratı bozmak…}

 

{Puck: Özünde Lia ile aramdaki bağlantıyı kesmek olacak.}

 

Puck Subaru’nun tahminlerini reddetmek veya değiştirmek yerine onaylamayı tercih etmişti.

 

Bu onay da şu anlama geliyordu――

 

{Subaru: Senin gücünü kullanamayacaksa…… Emilia dövüşemeyecek demektir. Bir başına, sıradan bir kızdan farkı kalmayacak.}

 

{Puck: Bu seni pek endişelendirmese gerek, değil mi? Lia’nın gücü olsa da olmasa da dövüşmesini istemiyorsun zaten. Gerçi Lia’nın aynı fikirde olduğunu söyleyemem.}

 

{Subaru: Gh…… sen… bu konuda yanılmıyorsun. Ama mevzu benim hislerim değil. Ve  konumuz savaş gücü hakkındaki bu konuşma da değil. Şu anda önemli olan şey…… Emilia’nın başına sensizken neler geleceği.}

 

Emilia için Puck’ı kaybetmek kalbindeki destekleyici ışıltıyı kaybetmek anlamına gelecekti.

 

Ve eğer Puck şu ana dek söylediklerinde haklıysa, Emilia Puck’ın uyumadığını ve aralarındaki bağın kopmadığını içten içe biliyor demekti.

 

Yine de Puck ile zar zor var olan bağlarına rağmen tamamen Subaru’ya bel bağlayacak, kendisini bırakmaması için ona yalvaracak raddeye gelecek kadar köşeye sıkışmıştı.

 

Eğer Puck ile bağlantısı tamamen koparsa――

 

{Subaru: Emilia’nın ruhsal dengesi çökerse şaşırmam… Bu da görmek isteyeceğin son şeylerden olsa gerek. O zaman neyin peşindesin…}

 

{Puck: Bir şeyin peşinde değilim. Lia’yı en iyi bu şekilde destekleyebilirim. O çocuk yapmamı istemedikçe hiçbir şey yapmam da yapamam da.}

 

{Subaru: Ve… Emilia kontratı sonlandırmanı mı istiyor?}

 

{Puck: Hayır, Subaru. Onunla kontratımı yitirmem Emilia’nın arzuladığı şeyin bir uzantısı. Lia’nın esas arzusu Mezardaki Yargılamaları geçmek. İçin rahat etsin, bu konuda şüphem yok.}

 

Subaru’nun da şüphesi yoktu. Puck’ın hipotezine göre―― Emilia’nın geçmişiyle yüzleşememesinin altında düzenli olarak Yargılamadaki fabrikasyon geçmişe takılması yatıyordu.

 

Ancak o kesinlikle geçmişinin üstesinden gelmiş “gibi yapacak” biri değildi. Subaru bundan emindi.

 

Subaru’nun zihnindeki bu kanı Puck’a kelimeler aracılığıyla ulaşmış değildi. Ancak Puck, bunu bir şekilde başarıyla algılamış gibi telepatik sesi düşerek devam etmişti.

 

{Puck: Lia gittiğimi fark ettiğinde muhtemelen çökecek. Bir çocuk gibi ağlayacak, sızlayacak, teselli edilemeyecek ve korkacak.}

 

{Subaru: ――――}

 

{Puck: Ama sanırım en iyisi bu. Kalbinin yüzeyi gittiğime inansa da içten içe orada olduğumu biliyor. İkisi de gittiğimi fark ettiğindeyse…… geçmişine erişmesini engelleyen prangalar ortadan kalkacak ve Lia ilk defa kendi kalbiyle yüzleşmeye hazır hale gelecek.}

 

Puck’ın sözleri düşük bir tonla çıksa da birden fazla duyguyla dolup taşmaktaydı. Şefkat, keder, neşe ve her şeyin ötesinde de en sevdiği kişi için her şeyi feda etmeye yönelik gönüllülük…

 

{Subaru: Yani seninle olan bağını yitirecek ki…… kendisiyle yüzleşip ilerleyebilsin, öyle mi?}

 

{Puck: Evet, öyle olacağına inanıyorum. Çok canının acıyacağına eminim ama Lia direnmeyi bilen bir kızdır.}

 

{Subaru: Ama artık onun yanında olamayacaksın. Bu seni endişelendirmiyor mu? Onunla kalıp haddinden-fazla-iyi kızını korumak istemiyor musun? Arzuladığın şey bu değil mi?}

 

Subaru artık ne söylediğinden emin değildi.

 

Puck’ın teklifi gerçekten arzuladıkları sonuçları doğurabilecekse Subaru’nun umabileceğinden de fazlası gerçekleşecek demekti. Puck’ın da belirttiği gibi Emilia’nın dövüşebilme yetisinin önemi yoktu, Subaru zaten onu savaş alanlarından olabildiğince uzak tutmaya niyetliydi.  

 

Yani Subaru, Puck’ın teklifini reddetmektense kabul etmeye çok daha yakındı.

 

{Puck: Ve ben de son zamanlarda Lia’nın yanında olmamla ilgili son derece mutsuz olduğunu düşünüyordum?}

 

{Subaru: Bu konuda yanılmıyorsun…… Aramızda olan biten her şey sana yönelik düşüncelerimi olabildiğince kötüleştirdi ve yakın zamanda bir değişiklik de olmayacak. Emilia için kendini feda etme kararın üzerimde bıraktığın tüm kötü izlenimleri silecek değil, bilesin.}

 

{Puck: Oldukça sert bir konuşmaydı… biraz üzüldüm gibi.}

 

{Subaru: Ama-}

 

Karşılıklı izlenimleri daima bir garip olmuştu, haliyle Subaru Puck’ın söylediği her şeyi kabullense de bu, ona yönelik negatif izlenimlerinin çabucak değişeceği anlamına gelmiyordu.

 

Yani az önce söyledikleri yalan değildi. Ancak-  

 

{Subaru: Sen gittikten sonra Emilia’nın yüzünde belirecek mutsuz ifadeyi hayal edebiliyorum. Ve ne kadar nefret etsem de Emilia için ne ifade ettiğini herkesten iyi biliyorum. Çünkü sen… benim için……}

 

{Puck: ――――}

 

Sözlerini devam ettiremiyor, belirsiz düşünceler kendisini terk etmiyordu. Puck ise zihinsel sessizliğini sürdürüyor ve Subaru’nun fikirlerinin şekillenmesini bekliyordu.

 

Ancak heyecan ne kadar artarsa yanıtın kesinliği de o kadar azalıyordu.

 

{Subaru: Benim için… Ben……}

 

{Puck: Varlığın bu kararı vermemde büyük bir rol oynadı, Subaru.}

 

Puck, Subaru düşüncesini nihayete erdiremeden önce mırıldanmıştı. Bu sesi doğruca kafatasının içinde işiten Subaru ise başını kaldırdı ve ışıldayan yeşil kristale aptalca bakmaya başladı.

 

{Puck: Senin de söylediğin gibi Lia benim için bu dünyadaki her şeyden daha anlamlı. Daima onu izlemek ve ona gücümle destek olmak isterdim. Ama buna rağmen şu anda onun için yapabileceğim en iyi şeyin onu terk etmek olduğuna inanıyorum.}

 

{Subaru: Ama neden…….}

 

{Puck: Çünkü onun yanında sen varsın.}

 

{Subaru: ――――}

 

Subaru bir anda nefesinin kesildiğini hissetmişti.

 

{Puck: Bu mekanda…… yo, bu dünyada, Lia için canını riske atabilecek kişiler yalnızca sen ve benden ibaret. Birlikte geçirdiğimiz süreçte bunu kanıtladın. Lia, o…… benden sonra en çok sana güveniyor. Buna şüphe yok. Emin olabilirsin.}

 

{Subaru: Yi-yine de…… Ben senin gibi bir güce sahip değilim, onun önündeki engelleri kuvvetimle yok edemem. Yapabileceğim en iyi şey onunla birlikte endişelenmek ve dertlerini dinlemek……. o kadar... Gerçekten bunu bile bile her şeyi bana bırakıp gitmek mi istiyorsun?}

 

{Puck: Bir şeyleri yanlış anlamış gibi görünüyorsun. Benim yerimi almanı istediğimi söylemiyorum. Yalnızca benim yapabileceğim şeyler yalnızca benim yapabileceğim şeyler olmayı sürdürecek. Ancak bunun tersi de doğru ve ben, Lia’ya yalnızca senin yapabileceğin şeylerle destek olmanı bekliyorum.}

 

Puck, nutku tutulan Subaru’ya bu sözleri sarf etmiş, tüm çıkışları kapatarak Subaru’yu bir karar vermeye zorlamak adına zaman kaybetmemişti.

 

{Puck: Lia ben olmasam da senden çok daha güçlü olacak. Buna şüphe yok, bu senin bahsettiğin tarzda bir “Kuvvet”. Ama bildiğin üzere o çocuk güçsüz. Ve bahsettiğim bu “Güçsüzlük” de kesinlikle mevcut. Senden istediğim şey o güçsüzlük konusunda onu desteklemen.}

 

{Subaru: ……. Emilia ile arandaki kontratı bozduktan sonra sana ne olacak?}

 

{Puck: Gönlümce maddeleşebilmemi Lia ile aramdaki bağlantıya borçluydum. Bağlantı kesildiğinde varlığımı sürdürebilmek adına daima maddeleşmiş halde olmam gerekecek.…… Ama bunun için de etrafımdaki atmosferik manayı durmaksızın tüketeceğim. Muhtemelen gerçek formumu görmek seni şok edecektir, Subaru.}

 

Puck’ın bahsettiği “Gerçek Form” Subaru’nun görmek adına başını kaldırmak zorunda kaldığı koca figür olsa gerekti. Dört bacaklı canavarların zirvesi, şiddetli fırtınaların canavarı. Kıyametin Yaratığı.

 

Sahiden de daimi olarak o formu sürdürmesinin yolu olmasa gerekti.

 

{Subaru: Yani…… yok mu olacaksın?}

 

{Puck: Yok olmaktan biraz farklı. Lia ile kontratımdan önce olduğum küçük varlığa döneceğim. Benimle derin bağlantısı olan bir yer söz konusu olsa gerek…… büyük ihtimalle Büyük Elior Ormanı olur. Orada bir şeyi çapam olarak kullanıp içinde uyuyacak ve tekrar uyandırılmayı bekleyeceğim.}

 

{Subaru: Uyandırılmak mı……?}

 

{Puck: Lia tarafından tabii ki. ――O çocukla aramdaki kontrat burada sona eriyor. Ama yeni bir kontrata ihtiyacı olur ve birleşecek bir ruh arayışına girerse…… Yeniden beni seçeceğini biliyorum. İnancım bu yönde.}

 

Puck’ın sesinde bir neşe sezen Subaru nefesini tutmuştu.

 

Yok olmasına sebebiyet olabilecek bir karar veriyordu ama ses tonunda en ufak bir hoşnutsuzluk yoktu. Daima iyimser bir karakter olmuştu ancak her nasılsa sesinde endişe olmamasının sebebi bu değil gibiydi.

 

Emilia’nın kendisini tekrar seçeceğiyle ilgili en ufak bir şüphesi dahi yoktu. Emilia Puck ile kontratı sonlandığında geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalacaktı. Ve Puck, Emilia’nın bu geçmişi kabullenmekte başarısız olacağına bir an bile inanmıyordu.

 

Önce geçmişinin üstesinden gelecek, sonra da yeni bir kontrat arzusuyla kendisini seçecekti.

 

Puck buna yüzde yüz emindi.

 

Emilia’nın gücünden de birlikte geçirdikleri zamanlarda paylaştıkları şeylerden de şüphesi yoktu. Bu yüzden onunla bağlantısını kopartmak şeklinde bir seçim yapabilmişti.

 

{Subaru: ――――}

 

Daima gelgitli olan Subaru için bu, göz kamaştırıcı derecede güçlü ve sağlam bir bağdı.

 

Puck’ın Emilia’ya yönelik derin sevgi ve güveni kalbini çelikleştirmişti.

 

{Subaru: Ve Emilia’nın kırık kalbini rahatlatma görevini bana bırakacaksın, öyle mi?}

 

Subaru’nun sorusu çaresizlik ve dargınlık doluydu. Bu soruyu işiten Puck, boğazını hafifçe temizledi ve gülümsemeyi andıran bir tonla karşılık verdi.

 

{Puck: Bunu yapmak cidden canımı acıtıyor. Ama….. biricik kızımı sana emanet ediyorum ve ikinizin bunun üstesinden gelmesini umuyorum.}

 

{Subaru: …… Bunu Emilia ile birlikte olmamı üstü kapalı bir şekilde onayladığın şeklinde algılayabilir miyim?}

 

{Puck: Seni şimdi ve şurada imha edersem her şeyi baştan düşünmem gerekecek.}

 

{Subaru: Neden geri dönüşlerin hep böyle korkutucu olmak zorunda seni lanet olasıca kedi!!}

 

Bu fazlasıyla abartılı yanıtı veren Subaru’nun yüzünde alaylı bir sırıtışın silik izleri belirmişti.

 

Puck’ın Emilia’ya yönelik derin hisleri hataya mahal vermezdi ve aralarındaki uyumsuzluğa rağmen bu raddeye gelebilmeleri Subaru’nun zihnini bir nebze de olsa rahatlatmıştı.

 

Ve Subaru’nun şu anda düşündüğü bir şey daha vardı; Puck’ın Emilia ile kontratını sonlandırması, onun buradan uzaklaşacağı anlamına geliyordu. Eğer bu işe yararsa―― kesinlikle olasılıklar Subaru’nun lehine dönecekti.

 

{Subaru: Şimdi planını anlıyorum. Hala işler planlandığı gibi gidecek mi diye biraz endişeli olsam da…… biraz cahil cehaleti takınacak ve senin entrikana ayak uyduracağım.}

 

{Puck: Merak ediyorum…  acaba sevdiğin kızı kandırmak nasıl bir his?}

 

{Subaru: Zaten suçluluktan eziliyorum, kes şunu! Hem ayrıca Emilia her şeyi içten içe biliyor…… yani bu iş sona erdiğinde muhtemelen oyuna geldiğini anlayacaktır.}

 

{Puck: Eğer bu yaşanırsa ikimiz de suç ortağı olarak nefret hedefi olacağız. Korkuyor musun?}

 

{Subaru: Hem de nasıl! Endişeli bir genç kızın nefreti “Benim çamaşırlarımı babamın kirlileriyle yıkamayın!” durumundan çok daha farklı bir seviyede, bilesin!}

 

Emilia’nın Puck’a yönelik içerleyişi ailesel bir mesele sayılabilse de Subaru’ya yönelik içerleyişi çok daha ölümcül olacaktı. Ama muhtemelen Subaru tüm samimiyetiyle olayı açıkladığında Emilia onu anlardı.

 

Yine de yapılanın ardındaki amacı anlaması kandırıldığı için mutlu olacağı anlamına gelmiyordu. ――Subaru’nun bu konuda bağışlanmayacağı kesindi.

 

{Subaru: Ama bunun için biraz geç kaldım, ha. ―― Ona yaptığım tüm o affedilmez şeyler ve onu ağlattığım onca seferden sonra… şu an nasıl olur da suçluluk duygusuna katlanamayacağımı söyleyebilirim ki?}

 

{Puck: ――――}

 

{Subaru: Şartlarını kabul ediyorum, Puck. Arkanda oluşacak karmaşayı temizleyeceğim. Emilia yarın sabah ağlamaya başladığında…… bunu benim kollarımda yapacak.}

 

{Puck: ――İyi. Madem öyle, gerisini sana bırakıyorum. Gerçi bunun sana büyük dertlerle dolu bir yol getireceğinin farkındayım.}

 

Subaru’nun teklifini kabul ettiğini gören Puck’ın yanıtında neredeyse bir utanç gizliydi.

 

Bu sırada Subaru gözlerini kapattı ve {Şimdi…}, diyerek devam etti.

 

{Subaru: Sen de benden gelecek bir teklifi değerlendirmeye açık mısın?}

 

{Puck: …… Bir teklif mi?}

 

{Subaru: Evet, bir teklif. Ama endişelenme. Senin gibi ben de yalnızca Emilia’nın geleceğiyle ilgileniyorum.}

 

Göğsüne vuran ve Puck’ın sessizliğini onay olarak algılayan Subaru devam etti.

 

{Subaru: Hala sana sormak ve yanıtlarına göre denemek istediğim bir şeyler var. ――Emilia her an uyanabilir, o yüzden acele edelim.}

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46402 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr