Cilt 6 Bölüm 11 [ İşitilen Ağlamaklı Ses ] (1/2)

avatar
3748 15

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 6 Bölüm 11 [ İşitilen Ağlamaklı Ses ] (1/2)


Çevirmen : Clumsy



ーーGörünen tek şey ışıltıydı, ötesi yoktu.

 

Anımsamış, boynunu yukarı kaldırmıştı.

 

O anın hemen sonrasında, kulenin ön kısmındaki bir noktasında beyaz bir ışıltı görünmüş ve o ışıltı karşısında gözlerini kısmıştı.

 

Ancak hatıraları o ana kadardı. Sonrasına dair hiçbir şey hatırlamıyordu.

 

Ne acı ne darbe ne dehşet, tek bir şey dahi hissetmemişti.

 

Natsuki Subaru için tüm bunlar『Ölümün』gelip çatışının kaçınılmaz eşlikçileriydi.

 

Ne gözlerini yaşartan bir acıya ne bedenini bin parçaya ayıran bir darbeye ne de her şeyi kaybetme dehşetine maruz kalmıştı.

 

Ayrıca bu 『Ölüm』, Subaru’nun aşina olduğu『Ölümlerden』 çok daha nazik olabilirdi.

 

Her şeyden öte ölen ve beyni buharlaşan Subaru’nun ne bu konuda düşünecek vakti olmuştu ne de şimdi geriye dönüp düşünerek kendisini o ana kaptırması mümkündü.

 

Kaşla göz arasında, görüş alanının karanlığa hapsolduğunu düşünüşünün hemen sonrasında Natsuki Subaru’nun kayıp 『Canı』 hayata dönmüş, geri gelmiş ve bir kez daha hakikate terk edilmişti.

 

ーーTerk edilmişti.

 

※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※

 

???: “ーーTch tch tch.”

 

Subaru: “ーー~hk.”

 

Bir an için beş duyusuna çöken kederin ağırlığını hisseden, nefesi tıkanırmış gibi gelen Subaru, gözlerini açtı.

 

Ejder vagonunun tüm kütlesinin çıkarttığı gürültüyü algılayan kasları acı içerisinde feryat etti. Dizginleri öyle sıkı tutuyordu ki tırnakları avcunu yiyip bitirebilirdi ve varlığında ısrarcı olan vücut ısısıyla Beatrice’i hissediyordu.

 

Subaru: “……Ah?”

 

Belli belirsiz görüş alanında kafasını çevirdiğinde hemen yakınında Beatrice’in kafasının arkasını görebiliyordu.

 

Burun deliklerine dolan yoğun tatlılıktaki koku, yine, genç kızı kucakladığında aldığından farklıydı. Beatrice’in kokusu taze hazırlanmış şekerlemeleri andırırken şu anda havada var olan koku, insanın üzerine yapışan bir toksiklik taşırcasına ısrarcı tatlılıktaydı.

 

Bu tatlılığa dair hatıraları vardı. Bu da doğaldı. Çok yakın zamanda mide bulantısı çekerek aldığı koku buydu.

 

Yalnızca bir iki dakikayla kısıtlı olsa da esas özel olan, bunun kesintiye uğramış olmasıydı.

 

???: “Tch tch tch tch.”

 

Subaru’nun loş bilincine dil şaklatışını andıran ritmik bir ses ulaşıyordu.

 

Gözlerinin önündeki Beatrice’in bedeni kaskatı kesilmişti, onu taşıyan Patrasche nefesini tutmuş şekilde burnunun ucunda yaşananları izliyor, ejder vagonu Emilia ve Rem’i taşıyor ve vagonun hemen önünde de mide bulandırıcı bir Cadı Yaratığı dikiliyordu.

 

Tüm bedenine yayılmış ince köklerle kana susamış olan bu gaddar Cadı Yaratığıーー bir Courtesan Ayısıydı.

 

O an için bunu bir dejavu hissi şeklinde ifade edemeyen Subaru’ya taze bir gerçeklik hissiyatı dönmekteydi.  

 

Bu histen yana şüphe yoktu. Bu his 『Ölümden Dönüştü』.

 

Natsuki Subaru『Ölümü』tattıktan sonra zamanın bu noktasına dönmüştü.

 

Subaru: “ーー~hk.”

 

ーーAma, her şeyden öte, döndüğü an bu muydu yani!?

 

『Ölümün』terlettiği andan ziyade『Ölümden Dönüşün』 elverişsiz zamanlamasına lanetler okuyordu.

 

Meili, dilini şaklatma sesiyle Cadı Yaratığının ilgisini çekmeye ve onu ejder vagonunun önünden sessizce uzaklaştırmaya çalışıyordu. Bu plan zar zor başarılı olsa da sonu başarısızlıktı.

 

Çünkü ejder vagonunu çeken Yer Ejderiーー Gyan, Cadı Yaratığının baskısına katlanamayacaktı.

 

“ーーーー”

 

Subaru bunun farkında olmasına rağmen karar verme konusunda anlık bir tereddüde düşmüş durumdaydı.

 

Hayati önem taşıyan Gyan’ı arkadan göremiyordu. Ama dizginleri tutan Julius, yer ejderinin olağandışı halini cesaretlendirmeyecekti. Orada gözlerini çevirip de bakacağı özellikte hiçbir şey yatmıyordu.

 

Ejder vagonunun içerisindeki herkes, Meili’nin Courtesan Ayılarıyla iletişime geçmekte başarılı olması için dua ediyordu.

 

Ama ne yazık kiーー

 

Meili: “Tch tch tch…… tch~.”

 

Meili’nin sesi belli belirsiz bir gerginlik taşıyor, parmağı ejder vagonunun sağına yöneliyordu. İşte bu harekete kapılan Courtesan Ayısı adımlarını yavaşça o istikamete çevirmeye başladı.

 

Karşılığında ejder vagonunun içerisindekiler için de Beatrice için de bir teselli doğdu. Fakat Gyan, bu gerginlik anının sonlanışı karşısında tepkisiz kalamadı.

 

Subaru: “Juli……”

 

“ーーーー~hk!!”

 

Subaru doğru bir muhakemede bulunamadan seslenişi, Gyan’ın kükreyişi tarafından bastırıldı.

 

Son gelişmelerin üzerinden bir kez daha geçilircesine Gyan bir yandan kükreyip bir yandan ayağını yere geçirirken bağırış ve gümbürtü sesleri Courtesan Ayılarının bilinçlerinin ansızın uyanmasına yol açtı.

 

Ve kanlanmış gözlerini iyice belli eden Courtesan Ayıları damlayan salyalarıyla havaya sıçradı. Derken mavimsi beyaz bir ışıltı kafataslarını deldi, yani patlama öncesine dek her şey aynı akışla gerçekleşiyordu.

 

Emilia: “El Huma!!”

 

Ejder vagonunun üzerinde dikilen Emilia, zarif bir dansı andıran eylemleriyle iki elini de rüzgarda çırpınırmışçasına çevirerek gökyüzünde bir buz bıçağı girdabı yarattı. Dönen buz bıçakları yerin üzerini hedeflemiş şekilde, müzikal bir testerenin notaları gibi ardı ardına harekete geçti, tembel Courtesan Ayıları uzuvlarının parçalanışıyla yükselen ölüm nidaları eşliğinde ölümcül buz silahları arasında yutuldu.

 

Subaru: “K-Kaçınkaçınkaçınkaçınkaçınーー ~hk!!”

 

Dizginleri tutan ve Patrasche’yi hızlandıran Subaru, ejder vagonu da harekete geçerken bu şekilde sesini yükseltti.

 

Yan gözle ansızın açığa çıkarak Julius’tan şoförlüğü devralan Ram’a ve yaklaşan Courtesan Ayılarına kılıcını ve bir yandan da tekmelerini savuran Julius’a bakarak bir sonuca vardı.

 

ーーTamamen, aynıydı.

 

Akışa kapılan Subaru, azıdişlerini sertçe, çok sertçe sıktı.

 

Bilincinin ani『Ölümden Dönüş』 nedeniyle ayak uyduramamasını bahane gösteremezdi.

 

Ölmüş olmanın etkisini bir kenara bırakan Subaru’nun kalbi, pişmanlığını örttü.

 

『Ölümden Dönüşün』farkına vardığı andan bu yana ilk defa『Ölümden Dönüşünü』ziyan ettiği söylenebilirdi.

 

『Ölümden Dönüş』aracılığıyla edindiği bilgileri gözden kaçırmanın sonucu, dosdoğru bir başka ölüme ilerliyor olmasıydı. Ancak bu,『Ölümden Dönüşe』rağmen ufacık bir numara bile geliştiremeden tıpatıp aynı duruma düştüğü ilk seferdi. Durum Subaru’nun düşünürken niyetlendiğinden bağımsız olarak kafa karıştırsa da kader yine aynı raydaydı.

 

Beatrice: “ーーSubaru! Dalıp gitmeye ayıracak boş vaktin yok, doğrusu!”

 

Subaru: “ーー~hk!”

 

Subaru pişmanlıkla yüzü düşmüş halde dizginleri sımsıkı tutarken Beatrice, onun göğsünü sırtıyla dürtmüştü. Bu hafif darbe ve ses ile kafasını çeviren Subaru, hızla ilerleyen gaddar Cadı Yaratıklarını görebiliyordu.

 

Bu esnada kendisine uzanan ufak avcu kavrayıp Beatrice’i ejderin üzerine yerleştirişiyle karşı atakları başladı.

 

Beatrice: “Minya! Minya! Bir kez daha, Minya, sanırım!”

 

Subaru’nun bedenindeki gayesiz mana, avcu aracılığıyla özümseniyor ve Beatrice’e güç sağlıyordu. Maddeleşen mor kristaller yollarını kesen Cadı Yaratıklarının bedenlerini delip geçiyor ve kristaller o bedenleri parçalarken Patrasche dağınık parçacıkların üzerine basa basa ilerliyordu.

 

Meili: “De~steğe gel, Kum Solucanı!!”

 

Çaresizliğe kapılan Meili’nin bağırışıyla birlikte Subaru’nun göz ucuyla gördüğü kumlar havaya fışkırdı.

 

Ve Courtesan Ayılarının örttüğü çölün altından kendisini gösteren Kum Solucanı, koca çenesiyle birkaç Cadı Yaratığını fırlatırken insanı yukarı bakmak zorunda bırakan devasa cüssesiyle düşmanlarını ezip geçmeye başladı.

 

İkinci büyük, belirleyici yaratık savaşıydı fakat Subaru, bunun ne kadar sakıncalı olduğunun farkındaydı.

 

Ram: “ーーBarusu! Ölene dek koştur! Eğer ölmek istemiyorsan!”

 

Biçimsiz bir huzursuzluk içerisinde sıkışan Subaru’ya yönelik, kulağa azarlayıcı gibi gelen bir ses yükselmişti.

 

O sesin sahibi şoför pozisyonunda dizginleri tutan ve heyecana kapılmış Gyan’ı ilerleten Ram’dı. Rem’den aşağı kalmayacak şekilde mükemmel bir kontrolle vagonu kullanıyordu ancak bu hız fayda etmezdi.

 

Subaru: “Bu hızla dosdoğru ilerlemenin sonu iyi olmayacak! Ram, yön değiştir!”

 

Ram: “ーー~hk! Ne demeye çalışıyorsun? Gözcü kulesi hemen önümüzde, etrafımızsa Cadı Yaratıklarıyla dolu!”

 

Subaru: “Doğru söylüyorsun ama fayda etmeyecek işte!”

 

Bu sırada Patrasche kafasını eğerek önündeki Courtesan Ayısının gövdesini deldi. Kıvranan Cadı Yaratığını hemen önüne aldıktan sonraysa bedenini bir kalkan gibi kullanarak delice bir atağa kalktı. Cadı Yaratığının bedenini daimi kesikler parçalıyor, dans ederek düşen taçyapraklar ve taze kanlar kum denizini örtüyordu.

 

Ram: “Barusu, ne fark ettin! Doğru düzgün söylesene!”

 

Subaru: “Doğru düzgün açıklayabilseydim hiç problem olmazdı zaten! Her neyse, yol değişmeli işte!”

 

Subaru’nun Ram’ın sinir bozucu bir tonla söylediği sözlere verebildiği tek karşılık, aynı şiddetle bağırmaktı. Kendisi de son derece absürt bir yanıt verdiğinin farkındaydı ama alabileceği başka bir önlem yoktu.

 

Sonuçta şu an için ölümünün sebebinden habersizdi.

 

『Ölümden Döndüğü』şüphesizdi fakat ölüm sebebini hatırlayamıyordu.

 

Bu farkındalıkla『Ölümden Dönüş』konusuna gelince bu sefer, Roswaal Köşkünde 『Ölümle』yaşadığı ilk karşılaşmadaki hislerine yakındı.

 

Yani ölüm sebebini tespit etme ve problemi ortadan kaldırma noktaları.

 

Subaru: “Ama bunu yapacak vakit yok ki!!”

 

Cadı Yaratıkları tarafından yakalanmış ve onların kesiklerine maruz kalmış olabilirdi. Tam da barmenin uyardığı gibi acımasızca iç organlarının höpürdetilişiyle bir yeme dönüşmüş olabilirdi. Veya yanlışlıkla Patrasche’nin üzerinden düşüp talihsiz bir şekilde boynunu kırmış olabilirdi. Gerçekten ama gerçekten düşük bir olasılık olsa da Beatrice’in manasını aşırı oranda kullanışı nedeniyle tükenmiş de olabilirdi, bu da imkansız değildi.

 

Subaru: “Hangisi olursa olsun bugüne dek hiç anılarımdan tamamen silindiği olmamıştı.”

 

Bağırsakları yarılıp açıldığında da buza hapsedildiğinde de kafası sabah yıldızıyla ezildiğinde de bedeni tavşanlar tarafından açgözlülükle tüketildiğinde de absürt bir Otorite yüzünden yenilip tüketildiğinde de『Ölümden Dönmüştü』.

 

Ve ölüm sebebi ne olursa olsun 『Ölümünden』hemen önce kendisini çıkmaza sokan şeyleri ortadan kaldırıp mağlup etmeyi yöntem olarak benimsemişti.

 

Ancak bu defa o kırılgan kader ağlarından eser yoktu.

 

Ve Subaru ile diğerlerine örülen o kader ağını araştıracak vakit de bahşedilmemişti.

 

ーーBu olabilecek en kötü『Ölümden Dönüş』 tuzağıydı.

 

Muhtemelen aynı şekilde ölüp gideceği bu senaryo tamamen beceriksizce bir tekrar olacaktı.

 

İşte bu gerçekleşmeden önceーー

 

Subaru: “Buradan uzaklaş! Ne yaparsan yap kuleye daha fazla yaklaşma!”

 

Ram: “Yine mi, neden bö……”

 

Subaru: “Kule ışıldayacak! Muhtemelen o ışık tehlikeli!”

 

Ram: “Ha~hーー!?”

 

Tam anlamıyla köşeye sıkıştıkları bu durumda Ram’ın bile zehir dolu sözlerini sıralamaya ayıracak vakti yoktu. Ancak o apaçık bir inkar taşıyan sesiyle çatışırken Subaru, dizginleri çekerek mesajını Patrasche’ye iletti.

 

Dümdüz ilerleme ama amacını başka bir yönde gerçekleştir.

 

Subaru: “Kule görünür olabilir, hemen önümüzde de olabilir ama……!”

 

Kum denizinde ilerleyen çok sayıda Courtesan Ayısının hemen ortasındaydılar ve gözlerinin önündeki gözcü kulesi bariz şekilde yaklaşıyordu. Fakat kuleye gerçekten yaklaşırlarsa onları bekleyen şey yalnızca bir önceki kavruluşları olacaktı.

 

İşte Subaru’nun bunun gerçekleşmemesi adına seçmesi gereken şeyーー

 

Subaru: “Geriye doğru gidelim!『Kum Vaktini』 bir kez daha geçsek daha iyi olur! Bir önceki kum tepesine geri dönelim hadi!”

 

Ram: “Sen nasıl bir saçmalıktan ba……”

 

Emilia: “Ram! Subaru’nun söylediğini yap!”

 

Ram, Subaru’nun aklını yitirmiş diye düşünmeden edilemeyecek bu kararlılığı karşısında reddini dile getirirken Emilia tarafından durduruldu. Ve sayısız buz parçasıyla Cadı Yaratıklarını temizlemekte olan Emilia, Subaru’ya başıyla onay verdi.

 

Emilia: “Çünkü Subaru’nun üzerine düşünmeden tuhaf bir şey söylemesine imkan yok!”

 

Ram: “Barusu’nun hayatı düşüncesizce sözler ve saçmalıklarla altını ıslatmakla geçiyor.”

 

Emilia: “Çünkü Subaru’nun tehlikeli bir durumda üzerine düşünmeden tuhaf bir şey söylemesine imkan yok!”

 

Subaru: “Vazgeçip cümleni düzelttiğin için teşekkürler!!”

 

Kuzu kılığındaki genç bir kurt muamelesi gördüğü için üzülse mi keyiflense mi bilemeyen Subaru, zor zamanlarda güvenilebilecek bir adamdı.

 

İç gözlem ve düşünceler sonraya bırakılırken Patrasche, Subaru’nun niyeti doğrultusunda ayağını kumlu zemine saplayarak ansızın yön değiştirdi. Ve kuyruğu havayı yarıp geçerek Cadı Yaratığının karnını delerken başka bir Courtesan Ayısını tekmelediği gibi geriye doğru koşmaya başladı.

 

Ram: “ーー~hk! Siz, yandaki ve yukarıdaki ikili! Düşmeyeceğinizden emin olun!!”

 

Onların ani dönüşünü gören Ram da dizginleri becerikli bir şekilde kullanarak Gyan’ı döndürdü. Doğal olarak merkezkaç kuvvetine kapılan ejder vagonu büyük bir eğimle yana döndü ancakーー

 

Julius: “Emilia-sama! Dayanak noktası!”

 

Emilia: “Eh? Ah, öyle ya! Tamam!”

 

Kılıcını araca şiddetle saplayan ve bedenini destekleyen Julius, Emilia’nın dikkatini eğimli haldeki vagona çekti. Emilia da bu sözler karşısında gözleri irileşirken büyü gücünü anında vagonun altına yönlendirdi. Eğim nedeniyle yana yatmış tekerleğe yardım edercesine buzdan bir yükselti yarattı ve ejder vagonu da yarım daire çizerek yana devrilmekten kurtuldu.

 

Ve aynı şekilde, elde ettiği hızı yitirmeden, peşinde Patrasche ile geriye doğru atağa kalktı.

 

ーーHemen sonrasında,

 

Subaru: “Ne…… ~hk!?”

 

Geriye doğru başlayan atağın ardından insanın kulak zarını acıtan metalik, tiz bir ses yankılandı.  

 

Subaru düşüncesizce omuzlarını silkerken de arkada ani bir rüzgar yükseldi.

 

Subaru: “Bu şey de…… eh, heyheyheyhey!”

 

Beatrice: “Ne, sanırım…… ha!?”

 

Arkalarında gerçekleşen muammayı hisseden Subaru ve Beatrice, şaşkınlıklarını ifade ederek aynı anda arkaya döndü.

 

Hemen peşlerinde hızla ilerleyen ejder vagonunun üzerindeki Emila ve Julius’un da gözleri irileşti.

 

Meili: “Kum Solucanı, -chan…… ~hk.”

 

Meili şoför koltuğunda öne eğilmişti, boğazı hayretler içerisinde titriyordu.

 

Hemen gözlerinin önünde -boyutu sayesinde ejder vagonunu gizlercesine arkada görünen- Kum Solucanının iri bedeni havaya fırlatılmıştı. On metreyi aşkın bir boya, iki erkeğin kollarıyla saramayacağı kalınlıkta bir bedene sahipti. Başını yerden kaldırdığı anda kum denizinin hakimi gibi avına üstünlük taslayan bir canlıydı.

 

Fakat o Kum Solucanının bedeni bir şeylerden aldığı doğrudan darbeyle parçalara ayrılmıştı.

 

Sümüksü teni bin kesik yemiş, upuzun ve kalın bedeni muazzam bir şekilde ikiye bölünmüştü. Kafasını yitirmiş bedeni yana devrilmişti ve desteğini kaybeden kafa yavaşça, yavaşça gruba doğru ilerliyor, alçalıyorduーー

 

Subaru: “Çekilin, ondan kaçı~n~ı~nーー!!”

 

Kum Solucanının düşen kafası, ejder vagonunu altında ezebilecek bir kütleye sahipti.

 

O bedenin baskısının altında ezilip giden Cadı Yaratıklarının ölüm feryatlarını, acılarını anımsayan Subaru ve Ram aynı saniyede yer ejderlerine rotalarını ani bir şekilde değiştirmelerini ve Kum Solucanının doğrudan darbesinden kaçınmalarını emretti.

 

“ーーーー~hk.”

 

Ve tiz, ağlamaklı bir sesle birlikte Kum Solucanının kafası büyük bir hiddetle kum denizine devrildi.

 

Kumlar havalandı, kaçarken yaralanan, parçalara ayrılan, düşen ve uzuvları darbenin etkisi altına giren Courtesan Ayılarının kemikleri havaya uçtu. Aynı hızla Kum Solucanının kafası sekti, Cadı Yaratıklarının kaçınılmaz geleceğiyle haşır neşir halde yuvarlandı ve nihayet sayısız kesik darbesiyle birlikte hızlıca et parçacıklarına çevrildi.

 

Subaru: “Tehlike, tehlike, li, li!”

 

Beatrice: “Subaru, bu bir hataydı, doğrusu!”

 

#Böyle ölümden dönüş noktası mı olur ya?! Bu kadar kısa sürede ne yapması gerektiğini nasıl bulacak, nasıl yeni bir çözüm geliştirecek ki bizimki? Ayrıca nasıl öldüğünü de hatırlamıyor. Gerçekten bayağı zorlu bir mücadele olacağa benziyor. Bakalım bu minik değişiklikle girdikleri yol nasıl ilerleyecek, gerçekten de bu bir ‘hata’ mıydı… Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr