Cilt 4 Bölüm 19 [ Ev ödevi ] ( 1/3)

avatar
4436 3

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 19 [ Ev ödevi ] ( 1/3)


Çevirmen : Clumsy 

 

——Babasıyla vedalaştıktan sonra, Subaru, aklından yeni düşünceler geçirerek yavaşça evine doğru ilerlemeye başladı.

 

Yürümeye devam ettikçe, kalbinde sayısız duygu yükseliyordu. Okula gitmeyi bıraktığı günden bu yana böyle bir saatte güneşte gezintiye çıkmamıştı ama farklı hissediyor oluşunun altındaki neden yalnızca cildindeki güneş ışıklarının etkisi değildi.

 

[Subaru: Eh, okulunu asan bir çocuk böyle rahatlıkla ortalıkta dolaşmamalı sonuçta bay Güneş-sama. ]

 

Komşuların ağzına bir söz vermek ya da polisler tarafından nutuk dinlemek pek hoş olmayacaktı.

 

Subaru ne kadar annesinin ve babasının kendisinden nefret etmesini istemiş olsa da işin içine polisi karıştırmayı planlamamıştı.

 

Evinin etrafındaki sokaklar anılarla doluydu.

 

Sanki varlıklarından emin olmak ister gibi ayaklarını yere sağlamca basarak hepsini içine çekiyor, sessiz―― ya da daha doğrusu tamamen boş sokaklarda ilerliyordu. Evine vardığında artık yanaklarındaki yaşlar kurumuştu.

 

Derin bir nefes alarak duraksadı.

 

Gözlerini kapatarak içinde biriken tüm duyguları içine gömdü.

 

[Subaru: ――Ben geldim.]

 

Kapıyı açarken içeriye doğru seslenmişti.

 

Biraz gergin hissederek yanıt bekledi. Ama onu karşılayan yanıt hala gelmemişti. Garip bir şey hissederek kaşlarını kaldırdı, ayakkabılarını çıkartarak eve girdi.

 

Evde olması gereken annesini aramaya başlayarak,

 

[Subaru: ……Annee-]

 

――Annesi, buzdolabının önünde, ağzında bir mayonez şişesi tutarak kendisine bakıyordu.

 

[Subaru: …….Döndüm ben.]

 

Şu ana kadarki tüm gerginliği bir anda silinmişti―― Subaru omuzlarını düşürdü, gevrekçe gülümsedi, böyle bir şeyle karşılaşmayı bekliyordu.

 

※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※

 

[Subaru: Yanıt vermedin, bir şey mi oldu diye merak etmeye başlamıştım.]

 

[Anne: Başka ne olabilirdi ki? Bak, annenin mayonez şişesi boşalmış. Ben de eklemek için babanın mayonezini aldım ve…… son zamanlarda senin sesini babanınkine çok benzetiyorum. Eğer telefonda olsaydın aradaki farkı anlayamazdım. ]

 

[Subaru: Konuyu bir anda başka bir yere sıçrattın ama, sesimizi ayırt edemeyince mayonezi saklamaya çalışıyordun ha. Hayır, ama, saklamaya çalışıyorsan biraz daha sinsice hareket etmeliydin.]

 

Mayonezi sıkan annesiyle yüzleşen Subaru, ortası sıkılmış mayonez şişesini orjinal şekline getirerek masaya koydu.

 

Ona bakan Naoko, boynunu kütürdetti.

 

[Anne: Bunu babana söyleme tamam mı? Ama bak, babanın mayonezinden çalarak benim favori tadımla onunkini birleştiriyorum, bence büyük bir pazarlık değil mi? ]

 

[Subaru: Bir kızın kaydedicisini çalarak yalamaya çalışan çocuğun sapıkça ifadesine benzedi bu ! Bir favori şeyini başka bir favori şeyinle birleştirip daha iyi hale mi getiriyorsun, nesin sen ana okulu öğrencisi mi!? ]

 

[Anne: Ee babana ne oldu? Onu geride mı bıraktın? Subaru, ne zaman babanı geride bırakacak kadar hızlandın sen? ]

 

[Subaru: Babama karşı yarışıp kazanacak deği……ama, ee, belki.]

 

Tam annesinin sorusuna itiraz edecekken, yutkunarak itirazını içinde tuttu.

 

En son ne zaman babasıyla yarışmıştı? O zamanlar babası ona bir yetişkin gibi davranmazdı, acımasızca Subaru’yu geçer, toz içinde bırakırdı. Subaru da arkasından yok oluşunu izler ve ona hayran olurdu. 

 

Ama bunu son yapışlarının üzerinden kaç yıl geçmişti? Eğer babasıyla yine yarışırsa bu kadar geride kalmayacağına emindi, hatta belki kazanabilirdi bile.

 

Babasına olan hayranlığı giderek büyümüştü, Subaru’nun kalbinde Kenichi’nin yeri inanılmaz büyüklükteydi.

 

[Subaru: Sonuçta her şeyi yarı yolda bıraktım ha...]

 

Bunları söylerken sandalyesine yerleşti ve kollarını esnetti. Bunu yapışını izleyen Naoko bir elini dudaklarına koyarak gülüyordu.

 

[Subaru: Ne oldu? Komik bir şey mi var?]

 

[Anne: Hareketinin aynı baban gibi olduğunu fark ettim. O zamanlar bile baban sandalyesine böyle esneyerek otururdu.]

 

[Subaru: Sadece sesimiz değil hareketlerimiz de benziyor ha. Bunun iyi mi kötü mü olduğunu söyleyemiyorum şu anda.]

 

[Anne: Bence iyi bir şey. ――Sen onun oğlusun, sonuçta.]

 

[Subaru: Sanırım burada uzun süre kalırsam ayrılacak gücü bulamayacağım……]

 

Bunu söyleyerek sandalyesinden kalktı, kafası karışık bir şekilde kendisine bakan annesini izleyerek yanaklarını kaşıdı.

 

[Subaru: Ee şey, sana sormak istediğim bir şey var.]

 

[Anne: En, dinliyorum.]

 

İlgisiz bir hava ile, isteksizliğini ve tereddütünü fark etmiyormuş gibi yapıyordu. Naoko’nun bakışları ise oğlu ve mayonez şişesi arasında gidip geliyordu. Mayonezi ağzına sıkma isteğiyle oğlunun sözlerini duyma isteği muhtemelen aynı seviyedeydi.
Annesinin azıcık bile değişmediğini gören Subaru’nun yüzünde buruk bir gülümseme belirdi.

 

[Subaru: ――Okul üniformamı nereye kaldırdığını hatırlıyor musun?]

 

 

# Çok kısa bir bölümdü, annesinin mayoneze olan sevdası dışında da bize pek bir şey kattığını söyleyemeyeceğim.
Ama merak etmeyin, güzel bölümlerin gelmesine çok az kaldı.
Subaru geçmişteki sorunlarını çözümlemek üzere, bakalım onu neler bekleyecek.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr