――Subaru Patrasche’yi ahıra bıraktıktan sonra, elini tutmak isteyen Petra’nın isteğine uydu ve el ele köşke doğru yürüdüler. Petra’nın söylediklerine bakılırsa, neyse ki, köşkte dikkate değer herhangi bir değişiklik olmamıştı.
[Petra: Şu anda, abla-sama Frederica dağdaki sınırları denetliyor, birazdan dönecektir…… muhtemelen.]
Petra baş hizmetçinin yokluğunu açıklarken Subaru dağlardaki sınırları düşündü.―― bunlar wolgarmları çıkaran büyülü kristallerdi. Wolgarmlar(ormandaki kurtumsu yaratıklar) yok edilmiş olmasına rağmen orda hala ilgilenecek şeyler vardı demek ki.
Anlaşılan, Wolgarmlar dışında başka tehlikeler de bu sınırlarda kol geziyordu ve Arlam köyünün yöneticileri olarak bunlarla ilgilenmek Roswaal kampına düşüyordu.
[Petra: Tüm köylüler geri döndüğünde sınırları kendileri kontrol edebilirler, ama henüz dönmedikleri için abla-sama Frederica bu işle ilgileniyor.]
[Subaru: Artık ona abla-sama dediğine göre ben yokken yakınlaşmış olmalısınız, bu beni biraz mutlu etti. Ayrıca köylüler döndü, bilesin.]
[Petra: Gerçekten mi?]
Subaru köyün olduğu yönü işaret ettiğinde Petra’nın gözleri kocaman oldu ve heyecanlı bir çığlık kopardı.
Ailesi başkente tahliye edilenler arasındaydı, yani onlar çoktan köye sağ salim dönmüştü. Ama hala komşularından ve arkadaşlarından ayrıydı. Onların da güvenle döndüğünü öğrenen Petra mutlulukla ellerini çırptı.
[Subaru: Yeah, bir ara gidip onları görmelisin. Eminim seni hizmetçi üniforması içinde görünce çok heyecanlanacaklar. ]
[Petra: Yeah. Abla-sama Frederica’dan izin alır almaz üstümü değiştiririm!]
[Subaru: Hayır, değişmene gerek yok…… Üniformayla sevimli görünüyorsun, bırak herkes görsün ……]
[Petra: Ehehee, sevimli mi? Ben sevimli miyim?]
[Subaru: Yeah sevimlisin, sevimlisin. O yüzden herkes g……]
[Petra: Yeah! Üstümü değişip onları göreceğim!]
Subaru kaç kez [Hayır, böyle iyi] dese de Petra aynı cümleyle geri dönüyordu, o yüzden sesi giderek azalmaya başlamıştı.
Kızın aklındakinin kesinlikle değişmeyeceğini anlayınca da daha fazla ısrar etmekten vazgeçti.
Boynunu kütürdetti, […ah] deyip derin bir nefes aldı ve durdu.
Köşkün ikinci katındaydılar―― tabanlarını halıya sürterek yüzünü kaldırdı ve belli bir kapıya gözlerini dikti. Kendini biraz yalnız hisseden Petra, Subaru’nun elini bıraktı. Olup biteni okuyabilen, akıllı bir kızdı.
[Subaru: Üzgünüm, Petra. Bir süre onunla yalnız kalmak istiyorum.]
[Petra: Mn, anlıyorum. Ben gidip batı kanadını temizlemeye devam edeyim, eğer bir şeye ihtiyacın olursa lütfen bana seslen.]
Daha dile getirmeden önce bile Subaru’nun ne söyleyeceğini bilen Petra, küçük kız rolünü bıraktı ve hizmetçi rolüne geri dönerek hafifçe eğildi ve Subaru’yu orada bırakıp uzaklaştı.
Kızdan aldığı anlayışlı karşılık sonrasında Subaru, üzerindeki dağlar kadar yüke rağmen hafifçe kendi kafasını dürttü.
Dürtüyor ve――
[Subaru: Kendime neye öncelik vereceğimi sormuştum............ ve kendimi yine burda buldum.]
Kapıyı iterek yavaşça odanın içine adım attı.
Zamanın durduğu oda. Bu sade ve basit odada bir yatak vardı ―― üzerinde de genç bir kız uyuyordu. Kız artık tanıdık hizmetçi üniformasını giymiyordu, yumuşak mavi bir uyku tulumu içindeydi.
Gözleri kapalıydı, nefes alış sesi bile uzaktan duyulmuyordu. Yalnızca göğsündeki hafif iniş kalkış yaşadığını belli ediyordu.
[Subaru: ……Rem]
Bu ismi seslendirirken, tek bir kelimenin taşıdığı onlarca duygu odaya dağılıyordu. Durdurulamaz bu duygu fırtınası, dünyada tek bir kişi içindi sadece.
Güçlü olmalıydı, kalbini çeliğe dönüştürmeli ve tüm zorluklarla yüzleşmeliydi. Çözüm başkalarında değildi, dik durması gereken kişi Subaru’ydu.
――Ama onun önündeyken, tüm bu kararlılık bir sise karışıp gidiyordu.
Emilia’ya her şeyi kendisine bırakmasını, bir yol bulacağını büyük bir güçle söyleyen Subaru'ydu. Ama burada Rem’in karşısına geçtiği anda tüm gücünü yitiriyordu.
[Subaru: Ben acınasıyım …… Ben çok… güçsüzüm.]
Rem’in yanında olduğu sürece o eski güçsüz Natsuki Subaru’ya dönüşüyordu.
Rem’in ona kararlılığını aşılamasından önceki, ayakta durmayı başarmadan önceki haline dönüyordu.
Yavaşça ellerini uyuyan kızın yüzüne değdirdi ve alnına dökülen saçları yana kaydırdı. Uyuyan ifadesi hiç değişmemişti, yenilen benliğine dair en ufak bir ipucu yoktu.
Ama eğer Subaru hiçbir şey yapmaz ve onu bu şekilde uyumaya bırakmaya devam ederse, yakında vücudunun da benliği gibi yok olacağı kesindi.
[Subaru: Belki bunu istemedin, ama senin yüzünden çözümlerim zorlaştı.]
Zayıf ve kırılgan... Çelikleşen kalbi ona tek dokunuşuyla bu hale gelmişti yine.
Rem’in uyuyan figürü ve kalbinin atışı Natsuki Subaru’yu o eski haline döndürüyordu.
[Subaru: Çünkü bana zayıf olsam da sorun olmayacağını, daha güçlü olmam için yardım edeceğini söyledin…… Bir yolunu bulacağım, ne gerekirse gereksin, kaç kez düşersem düşeyim ayağa kalkacağım.]
Ne kadar acı, ne kadar çile, ne kadar zorluk onu beklerse beklesin onun sevgisi Subaru’nun ruhunu iyileştirecekti.
[Subaru: Sen, Petra ve geri kalan herkes........Sizi güvenle burdan çıkaracağım.]
Bir kez daha kızın alnına dokundu ve ona dokunma hissinin güzelliğini içine çekti. Sessizce onun yanındaki sandalyeye oturdu.
Kısıtlı zamanından ayırdığı vakit, başka şeylere ayırması gereken bu süre, hepsini ona harcayacaktı. Subaru’nun ona kalbinden gelerek verebileceği tek şey buydu şu an.
Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordu.
Bir anda Rem’i izleyen bakışları çalmakta olan kapıya döndü. Yüzünü kaldırıp [Evet?] diyerek yanıtladı.
[????: Böldüğüm için özür dilerim. ――Güvenle dönmene sevindim, Subaru-sama.]
Yavaşça kapıyı iten uzun boylu kız içeri girdi.
Altın rengi saçları sallanırken duruşu her zamanki gibi kusursuzdu―― gelen Frederica’ydı.
Subaru’nun uyuyan Rem’e dönük olduğunu görerek hafifçe başını eğdi.
[Frederica: Sana sormak istediğim oldukça önemli sorular var…… ve eminim Subaru-sama da aynı şekilde hissediyordur. Hadi başka bir yere gidelim. Ne kadar uyuyor olsa da onun bunları duymak isteyeceğini sanmıyorum.]
[Subaru: Bu gerçekten işleri hızlandırırdı. ……Sana sormak istediğim şeyler hakkında şimdiden bir fikrin mi var?]
[Frederica: Mümkün.]
Bu cevabı alan Subaru hafifçe iç çekti ve sandalyesinden kalktı. Rem’in yanaklarına son bir kez dokundu, yumruğunu sıktı ve Frederica’ya döndü.
[Subaru: Senin kabadayı küfürbaz kardeşin ve içi nine dışı loli olan antika. Deney sahası olan sığınak ve Roswaal’ın gerçek niyetleri. Bakayım cevaplaman gereken başka bir şey var mı.]
#Rem'i özlemişim. Keşke bir an önce onu iyileştirebileceğimiz bölümlere gidebilsek- tabi mümkünse.
Ve sonunda Frederica'yla sohbet etme vakti geldi. Bakalım bize bol bol bilgi verebilecek mi.
Sığınak hakkında çok bilgi vereceğini sanmıyorum ama en azından Garfiel konusunda aydınlanacağız.
Hadi bir sonraki bölümde görüşmek üzere!
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..