Cilt 4 Bölüm 44 [Yasak] (2/3)

avatar
3916 5

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 44 [Yasak] (2/3)


Çevirmen : Clumsy 

Yaz aylarını anımsatan ferahlatıcı bir rüzgar, yemyeşil çimenlerle kaplı yamaçtan esiyordu.

 

Serin esinti Subaru’nun perçemlerini ve arkasındaki yeşil, uzun çimleri okşuyor, tepeleri ve düzlükleri aşarak uçsuz bucaksız mavi gökyüzüne erişerek beyaz bulutlarla dans ediyordu.

 

Görünmez rüzgar yüzünden gıdıklanan perçemlerini hafifçe iten Subaru, parlak güneş ışıklarına karşı gözlerini kısarak, dümdüz karşısına baktı.

 

Ne zaman ve nasıl olduğunu anlayamadan kendisini sallanan bir sandalyede oturur halde buldu. Ve önündeki küçük, beyaz masanın karşısında, kendisiyle aynı tip bir sandalyede bacak bacak üstüne atarak oturan, bembeyaz saçlı, bembeyaz tenli, cenaze elbiseli bir kız vardı.

 

[Subaru: Sonuçta, 400 yıldan fazladır burada boş boş oturan bir Cadı-sama ……]

 

[Echidna: Eeh, bu bir kıza söylemek için berbat bir şey. Ben 19 yaşındayken öldüm bilesin. Sana layık oldukça genç bir kız gibi görünmüyor muyum? ]

 

[Subaru: Bu ‘’ 19 yaşındayken öldüm’’ kısmı oldukça iç karartıcı… Ayrıca, bana yaklaşmak için böyle açıklamalar kullanma lütfen. Bana layıkmış… sen onu benim külahıma anlat.]

 

[Echidna: Aya, bak, baak…… az önce red mi edildim ben?]

 

[Subaru: Hiç de bile. Sadece değerini düşürecek şeyler söyleme demek istedim. Ne kadar işe yaramaz bir pislik olduğumun farkındayım. Kendine benim için mükemmel bir eşleşme demek seni de benimle birlikte dibe çeker. Demek istediğim, ben...hak edilmeye değecek biri falan değilim.]

 

Dizlerinde yumruk haline getirdiği ellerini açarak bu sözleri sarf ederken, acı bir ifadeyle gökyüzüne bakıyordu.

 

Bunu duyan cadı―― Echidna dirseklerini beyaz masaya yaslayıp ellerini yanaklarına koyarak Subaru’yu izlemeye başladı.

 

[Echidna: Kendini küçümsüyor gibisin.]

 

[Subaru: Her zaman efsane karakterlerle çevrili olunca sürekli böyle hissetmek doğal oluyor. Gerçi bu aşağılık kompleksini şimdiye kadar aşmam gerekirdi ama…]

 

Subaru, şu ana kadar yaşadıklarını tek tek aklından geçirirken yeniden yumruklarını sıktı.

 

[Subaru: Ee…… bu çay partisini neye borçluyuz? ]

 

[Echidna: Karmaşık bir şey yok. Ben ‘’Açgözlülük cadısıyım’’, bilgiye susamış haldeyim. Bu susuzluk, kalbimde yarattığı arzu, bir şeyler bilme ihtiyacı ve ‘’neden’’ diye irdelemek zevklerin en büyüğü.]

 

Bunu söyleyen Echidna, bardağını dudaklarına götürdü.

 

Bardaktakileri yutarken bir gulp sesi çıktı ve hafifçe gülümsedi.

 

[Echidna: Eğer bir sebep vermem gerekirse, umarım, bana çok yakın bir yerde benim kaleme girme isteğini ifade etmiş oluşunu kabul edersin.]

 

[Subaru: Bana böyle dolambaçlı şeylerle…… her neyse, beni davet etme sebebini şimdilik bir kenara bırakabiliriz. Sana sormak istediğim bir şeyler var.]

 

Elini sallayarak Echidna’nın sözlerini geçiştirdi ve bakışlarını onun bembeyaz güzelliğine çevirdi.

 

[Subaru: Bana.. ne oldu?]

 

[Echidna: Bu senin bilmen gereken bir şey değil mi?]

 

[Subaru: Bilmek ve kavramak farklı şeyler. İçinde bulunduğum durumu hafifçe anlayabiliyorum, ama bu anlayış şu anki durumuma uymuyor.]  

 

[Echidna: Nasıl yani?]

 

[Subaru: Deliriyor gibiydim ve kendi yarattığım köpüklerde boğuluyordum, ama burda, insan içine çıkabilecek haldeyim, kafam da en azından mantıklı bir konuşmayı kaldırabilecek durumda. Yani senin bu durumla bir ilgin olduğunu tahmin ediyorum.]

 

Durumu biraz alaylı bir şekilde dile getirse de, aklı hala şu anki durumunu anlama konusunda ciddi bir savaş veriyordu. Sonuç olarak, Echidna’nın hayal dünyasındaki çay partisine gelmek, kendisine soluklanıp rahat bir nefes alma imkanı vermişti.

 

Ama ruhu burada sakinleşip düşüncelerini toparlarken, gerçek dünyada bıraktığı bedeni farklı bir mevzuydu. O haldeki vücudunu geride bırakmak konusunda pek iyi hissettiği söylenemezdi.

 

[Subaru: Geçen sefer çay partine geldikten sonra, buraya gelişim hakkında hiçbir şey hatırlamayarak bir yatakta uyandım. Yani burda zamanın nasıl işlediği hakkında hiçbir fikrim yok. Demek istediğim, dışarıdaki gerçek dünyada ……]

 

Bu noktada, çay yudumlayıp keyif sürmek için hiç de uygun bir vakit olmadığı dank etti.

 

――Kendisini esir alan şokla uyandıktan sonra, hangi zamana döndüğünü incelemek aklına gelmemişti.

 

Yalnızca ağzından köpükler saçarak uyandığını hatırlıyordu. Bu geç gelen farkındalığın pişmanlığıyla bir anda ayağa fırladı.

 

[Subaru: Echidna! Beni hemen burdan çıkar!]

 

[Echidna: Cadı’nın çay partisinden bir yudum bile çay içmeden kalkabileceğini düşünmen beni dehşete düşürdü. Gerçekten karşında nasıl bir varlık olduğunu bir düşünmelisin ――]

 

[Subaru: Seninle sohbet edecek vaktim yok! Hemen çıkar beni! Biz burda oyalanırken dışarda……]

 

[Echidna: Zaten hiçbir şey başaramadın, bir de boş ellerle geri dönmek mi istiyorsun? ……Gerçekten aynı acıyı ve kaybı yaşamak mı dileğin?]

 

Gerginliğini tutamayan Subaru, Echidna’nın telaşsız ifadeleri karşısında bağırıp çağırmıştı. Ama Echidna her şeye rağmen hiçbir duygu taşımayan bir sesle karşılık verdi.

 

[Subaru: ……a]

 

[Echidna: Sonuçlara ulaşmak için mücadele etmek benim takdir ettiğim bir davranıştır. En çok istenen sonuç da olsa, en az istenen de olsa, yargılama sürecinde gerçek bir güzellik görürüm. Kalbini kaybetmeden mücadele etmeye devam etmeni takdir edilesi buluyorum. Neyse, ]

 

Sessiz kalan Subaru’ya bir parmağını doğrultup gözlerini kısarak devam etti.

 

[Echidna: Sonuçları önemsemeyip birebir aynı yolu izlemeyi, birebir aynı sonuçla karşılaşmayı seçersen…… eylemlerin, bilginin kendisine saygısızlık etmiş olur. Ve böyle birini hor görmekten ileri gidemem, senden kurtulmayı iple çekerim.]

 

[Subaru: Sen……]

 

 

[Echidna: Bu arada sorunu cevaplayayım…… şu anda dışarıdaki zaman, ilk yargılamadan çıktıktan hemen sonrası. Neyse ki, buradaki zamanın akışı dışarıdakinden farklı. Benimle bir bardak çay içerken fazla vakit kaybetmeyeceğinden eminim.]

 

Subaru’nun bilmek istediği, endişelendiği her şeyi tek tek yanıtlamıştı.

 

Eğer söyledikleri doğruysa, ilk yargılamadan sonra mezarda olmalıydı ―― yani kayıt noktası değişmemişti.

 

Ve bu partiden ayrıldığında, mezarın içinde, yargılamasına devam eden Emilia’nın yanında bulacaktı kendini.

 

Echidna’nın söylediği her şeye balıklama atlayamayacak olsa da en azından bunu birinden duymak rahatlatıcı olmuştu.

 

Ve kalbi rahatlarken, zihninde bir soru belirdi――

 

[Subaru: Echidna…… ne kadarını biliyorsun?]

 

[Echidna: Eğer ne kadarını bildiğimi soruyorsan, yalnızca bildiğim kadarını biliyorum. Ama ne kadar şey bilmek istediğimi soruyorsan, dünyadaki her şeyi bilmek istiyorum. ]

 

[Subaru: Dalga geçmeyi bırak, bu önemli bir konu. Mesela……evet, ilk yargılamadan hemen sonrası olduğunu söyledin…]

 

İlk yargılama―― bu artık çok uzak geliyordu.

 

Hayali bir dünyada ailesiyle vedalaştıktan sonra, boş okulunda Echidna ile karşılaşmıştı. Kısa bir soru-cevaptan sonra gerçekliğe geri dönmüştü.

 

Ve sonrasında, kelimelere dökemeyeceği kadar çok şey yaşamıştı ――

 

[Subaru: Yani, seninle daha yeni ayrılmıştık……]

 

[Echidna: Kesinlikle. Objektif bir zamanda bu doğru olurdu, hatta subjektif zamanda bile ayrılmamızın üzerinden çok geçmedi. Yalnızca birkaç dakika olmuş olmalı.]

 

“Beni ne kadar özledin?” der gibi bir gülümseme vardı Echidna’nın yüzünde. Ama ifadesiz Subaru’yu görünce yüzünde bir hayal kırıklığı belirdi.  

 

[Echidna: Anlaşılan bana istediğim tepkileri hiç vermeyeceksin. İstediğimi alamamak hem moral bozucu hem de keyifli, gerçekten çok karmaşık bir his.]

 

[Subaru: Zamanım olduğunda, bu karmaşık kalpli kızla geniş bir vakit geçireceğimize eminim. Ama şimdilik……]

 

[Echidna: Oh, bu erken buluşmamızı kutlamak için sabırsızlanıyordum ama sanırım acele etmişim. Biraz şaşırdım ama yapacak bir şey yok sanırım. Sonuçta―]

 

Echidna bu kelimeden sonra durakladı.

 

Durakladığı anda, kara gözbebekleriyle Subaru’ya cazibeli bir bakış attı. O bakışın arkasında nasıl bir duygu vardı, Subaru bundan emin değildi. Şimdi bile, bu konuda kesin konuşamıyordu.

 

Subaru’nun kafa karışıklığı, Echidna’nın yüzüne sıcak bir tebessüm yerleştirdi.

 

[Echidna: Senden yalnızca birkaç dakika önce ayrılan benim aksime, sen benden ayrılalı saatler ya da günler olmuş gibi ―― değil mi?]

 

 

#Echidna Subaru'nun kayıt noktasının değişmediğini söylüyor. Bu iyi haber, tabi doğruysa.
Ve Subaru çay partisine 'istediği' için gelmiş.
Bir de son cümle var tabi, bu da Echidna'nın ölümden dönüş hakkında bir şeyler bildiğini kanıtlar nitelikte. Güzel bir konuşma olacak arkadaşlar, bir sonraki bölümde görüşmek üzere!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44332 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr