Cilt 4 Bölüm 44 [Yasak] (3/3)

avatar
3736 6

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 44 [Yasak] (3/3)


Çevirmen : Clumsy

 

Echidna’nın sözlerini kafasında yeniden tekrarlayan Subaru, sözlerin anlamını sindirerek tek bir sonuca ulaştı.

 

Sözlerine ve anlamlı bakışına, gülümseyişine bakılırsa, yanılıyor olamazdı.

 

O――Cadı biliyordu. Subaru’nun ruhundaki yükü, başarısız geçmişlerinin kanıtlarını, bu dünyada olmaması gereken bilgileri biliyordu.

 

[Subaru: Nasıl……!?]

 

[Echidna: Sorunu şöyle yanıtlayayım. Burası benim kalem ve ben Açgözlülük Cadısıyım. Bunu sana henüz göstermedim, değil mi? ]

 

Echidna, Subaru’nun sorusuna karşılık başını eğdi ve sağ kolunu uzattı.

 

Avuç içinde dans eden ışıklar ortaya çıktı ve sonuçta bir şekil alarak―― bembeyaz bir kitap haline geldiler.

 

Kitabın kapağında herhangi bir isim yoktu, bir sözlük boyutundaydı. Kör edici bir beyazlıkta olması dışında aklında uyandırdığı tek bir izlenim vardı.

 

[Subaru: Bu……bir İncil olamaz, değil mi?]

 

[Echidna: Aman aman, kitabın içine bakmadan bile anlayabileceğim bir ifade belirdi yüzünde. Sanki ‘’Sen de mi!?’’ der gibisin. Buna bakarak dış dünyada neyle karşılaştığını tahmin edebiliyorum……]

 

Subaru’nun kalbinden geçenleri tek bakışta okuyan Echidna, elindeki beyaz-kaplı kitabı açtı. Ve içeriği gözleriyle tarayıp başını sallayarak [Mmhmmhm] diye mırıldandı.

 

[Echidna: Sanırım aşağı yukarı anladım. Gerçi hala tam olarak oturtamadığım kısımlar var ama sana bakarak boşlukları doldurabilirim……Mmn bu gerçekten harika. Eksik parçaların yerine oturması, cevapların yaklaşması hissi. Böyle bir hissin var olması bile hayatı yaşamaya değer kılıyor ……!]

 

[Subaru: ……ama, sen çoktan ölmedin mi?]

 

Echidna’nın yoğun hisleri karşısında sandalyesine iyice yapışan Subaru, bir şekilde araya girmeyi başardı. Onu duyan Echidna, beyaz saçlarıyla oynayarak somurttu.

 

[Echidna: İnsanların mutluluklarına çomak sokman, sözlerin gerçek olsa bile çok sinir bozucu. Neyse, endişelerini gidereyim.…… Bu kitap senin hafızandaki ‘’İncillerden’’ değil. Bu kitap geleceği ya da olası çözümleri göstermiyor. Yalnızca gerçeği içeriyor.]

 

[Subaru: Gerçek……?]

 

[Echidna: Eğer İncil, kehanetlerin kitabıysa, bu kitaba da tarihin kitabı denilebilir. Bu kitap şeklinden bağımsız olarak, okyanuslar kadar karmaşık ve uçsuz bucaksız. Herhangi bir kitap değil, ama her kitap olabilir......Boş sayfalarında yalnızca gerçeğin kayıtları var ve 400 yıl önce bu dünyanın insanları ona ‘’Bilgeliğin Kitabı’’ derdi. Ama ben ona…]

 

[Subaru: ――――]

 

[Echidna: ――Dünyanın Hatıraları diyorum.]

 

Garip bir güç için―― garip bir isim.

 

Eğer söyledikleri doğruysa, kişi kim olursa olsun, ne yapmış olursa olsun, geçmişe ve tarihe ait olduğu sürece, bu kitaptan okunabilirdi. Bilgi elde etme bağlamında bu tam bir hile sayılırdı.

 

[Echidna: Ama gerçeği söylemem gerekirse buna bel bağlamaktan çok hoşlanmıyorum. Sonuçta, yalnızca kendi gözlerimle şahit olduklarım anılarıma işliyor. Büyülü bir kitap ‘’Elde etme’’ aşamasını atlayıp doğrudan ‘’Elde edildi’’ kısmına geçiyor.――Öğrenmeye olan tutkumun çokluğu nedeniyle keşif sürecini atlayan bir kitabın değerini yargılamamak zor oluyor. ]

 

[Subaru: Onu istemiyorsan bana verebilirsin. Onu kullanmak için tonlarca sebebim var. Hatta, eğer ona sahip olsaydım problemlerimin çözümlerini bulabilirdim……]

 

[Echidna: Sakatlanmak istemiyorsan bu fikri aklından çıkarmak zorundasın.]

 

Echidna Subaru’nun teklifini kolayca kestirip attı ve beyaz-kaplı ‘’Dünyanın Hatıraları’’ nı Subaru’nun yüzünün önünde tuttu.  

 

[Echidna: Zararsız görünüyor olabilir, ama yine de bir Cadıya ait. Bu bilgiler okuyan sıradan bir adamın beynini yakacak güçte. Güvende kalmak istiyorsan okumaman daha iyi.]

 

[Subaru: O zaman onu insanların yüzüne itme! Bu çok korkutucu!]

 

Planlarının suya düştüğünü gören Subaru’nun enerjisi inişe geçti.

 

Onun kitabı geri ittiğini gören Echidna, elini yeniden salladı ve kitap ışık parçacıklarına dönüştü. Subaru, kitaplık olmadan da ortalıktan kaldırılabilecek bir kitabın varlığını bir kenara bırakarak, Echidna’nın bilgisinin gerçek derinliğini sonunda kavramış oldu.  

 

Bu büyülü kitaba sahip olarak, neredeyse ‘’ Bilmediği hiçbir şey yok’’ denilebilirdi. Ama bunu kullanmamayı tercih ediyordu, belki de yalnızca bir Cadı bu şekilde düşünebilirdi.

 

[Subaru: Ama sen zaten biliyorsan, bu olayları daha kolay hale getirmeli. Söyle, Echidna. Sen benim…… Ölümden dö……]

 

“Ölümden dönüş.” Tam bu kelimeleri telaffuz edecekken boğazı dondu.

 

Ama bu, yasaklı kelimeleri söylemeye çalıştığı her seferde başına gelen ceza gibi değildi.

 

Donmuş Subaru’nun önündeki Echidna, merakla ve sessizce, saçları rüzgârda savrularak, onun söyleyeceklerini bekliyordu.

 

Orada otururken bir cadıya hiç benzemiyordu. Onun sıcaklığını ve sevimliliğini hissettikçe Subaru’nun kalbi daha hızlı atıyor, dili daha ağır hale geliyordu.

 

Subaru’nun sesini donduran, hislerin en büyüğüydü―― korku.

 

[Subaru: Haa……haa……]

 

Subaru yasaklı kelimeleri dile getirme konusunda geçmişte birkaç deneyim yaşamıştı.

 

‘’Ölümden Dönüş’’ otoritesini açıklamak istiyordu. Buna ‘’Otorite’’ demek doğru muydu, bundan emin olmasa da, ne zaman birine söylemek istese bir güç onu durduruyordu. Doğrudan bir acı kalbine girip direnmesini imkânsız kılıyordu.

 

Ve bir keresinde Subaru’nun kendisini değil de, gerçeği açıklamaya çalıştığı Emilia’yı vurmuştu bu etki. Subaru o anda hissettiği kaybın acısını asla unutamamıştı.

 

Subaru’nun samimi bir şekilde ölmeyi, yok olmayı dilediği pek az an olmuştu. Kendi aptallığının yarattığı ağır, acı pişmanlığın onu vurduğu tek zaman bu değildi. Ama perişanlık ve pişmanlığına rağmen―― dehşetle sarılmış kalbi, hala tek bir adım atacak cesaretten yoksundu.

 

Yüzleşeceği acıdan çekindiği için değildi. Tabii ki acının kendisi de korkutucuydu, ama hedeflediği gerçeğe ulaşması için gerekliyse, bu acıya dişlerini sıkarak katlanabilirdi.

 

Subaru’yu esas korkutan, yasaklı kelimeleri söylemeye çalıştığı anda kendisini saran karanlık parmaklardı.

 

Hayır. Subaru başını salladı.

 

Beyaz balinayla olan savaşta ve Betelgeuse ile son anlarında, çevresinde kimse yokken bu yasaklı kelimeleri dile getirmeyi başarmıştı.

 

Aksi takdirde, başkalarına sırrını açacak olduğunda daima zorla durdurulmuştu.

 

Ve Cadının karanlık elleri, bu sözleri duymakta olan hiç kimseyi feda etmemişti.

 

―― Emilia hariç.

 

[Subaru: ――――]

 

Kollarında hafifçe yatan gümüş saçlı kıza dair anıları geri dönmüştü. Eğer bu kaybı yeniden yaşayacak olursa katlanamayacağı kesindi.

 

O zamanlar delirmemiş olmam iyiydi diye düşündü. Emilia’nın cansız bedenini kollarında tutmasına rağmen kafayı yememesi iyi bir şeydi.

 

Günahı çok affedilmezdi. Suçu çok berbattı.

 

Ve bu korkularla boğulan Subaru, sözleri söylemekte tereddüt etti.

 

Karşısında cadı Echidna vardı.  Emilia’yla kıyaslanamazdı, Subaru ile ilişkisi çok daha sığdı.

 

Onun kalbi parçalansa bile, Subaru muhtemelen aynı kayıp ve yıkımı yaşamazdı. Bu korkunç bir tahmindi.

 

Ama yine de hareket edemedi. Şartların çok farklı, sonuçların çok beklenmedik olacağını düşünüyordu çünkü.

 

Fikri olmayan bir dinleyiciye ‘’Ölümden Dönüş’’ gücünden bahsettiğinde Subaru’nun kalbine acı saplanıyordu.

 

Ve kendisi için kıymetli birine ‘’Ölümden Dönüş’’ gücünden bahsettiğinde acı karşısındaki kişinin kalbine saplanıyordu.

 

Peki Subaru, çoktan bir şeyler bilen birine ‘’Ölümden Dönüş’’ gücünden bahsederse ne olurdu?

 

Çile Subaru’yu mu bulurdu, yoksa o şeytani eller önündeki kişiye mi erişirdi――

 

[Echidna: Neden deneyip görmüyorsun?]

 

[Subaru: ――――!?]

 

[Echidna: Eylemleri gerçekleştirip sonuçlarına katlanmak saygımı hak eden bir şeydir. Bu fikrim değişmeyecek. Hatta, böyle eylemlerin hayatı yaşamaya değer kıldığını düşünüyorum.]

 

Subaru’nun kararsızlığının sebebinden haberdar değil miydi, yoksa hedefin kendisi olabileceğini mi bilmiyordu ―― yo, bunlar imkânsızdı.

 

Büyük ihtimalle, Cadı çoktan Subaru’nun şüphelerini anlamıştı. Subaru bir sonuca varamamış olsa da, Cadı anlamıştı. Yine de, buna rağmen onu sonuçları görmeye itiyordu.

 

[Subaru: Bunu reddecek zamanın olmayabilir, farkında mısın……?]

 

[Echidna: O zaman, bırak da cesedimin yanında ağlamanı sabırsızlıkla bekleyeyim.]

 

Subaru’nun son ana kadar seçimini ertelemeye çalıştığını gören Echidna, neşeyle bu yanıtı vermişti.

 

Bu tavır büyük ihtimalle Subaru’nun endişelerinin ardındaki her şeyi çözüyordu.

 

Sonucu görmek kızın kendi tercihiydi――sözlerindeki anlam buydu.

 

Yalnızca bir olasılıktı. Bir cevap bulma olasılığıyla Subaru’yu amacına itiyordu.

 

Varlığının sebebiyle ilgili en ufak bir şüphesi olmamalıydı. Ne kadar yalnızca bu sebeple yaşamanın imkânsız olduğunu bilse de, onun gücüyle kurtarıldığını hissetti.

 

[Subaru: Echidna. Ben Ölümden Dönüşü kullanabiliyorum――]

 

Yasaklı kelimeler dudaklarından kaçtı――

Ve o anda, dünya――

 

 

#İncilin elli tonu adlı çalışmamızda bugün... Neyse bu daha farklı bir şeymiş en azından. 
Her şeyi bilen, kaydeden bir kitap. Biz bir alıp okusak ne iyi olurdu :)
Pekiiii, Subaru Echidna'ya ölümden dönüşü anlattı, ne olacak dersiniz?
Öğrenmek için okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44341 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr