Cilt 4 Bölüm 53 [ Artan sorular ] (2/3)

avatar
4050 3

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 53 [ Artan sorular ] (2/3)


Çevirmen : Clumsy 

 

Yatak odasının kapasını arkasından kapatan Subaru, oturma odasındaki sandalyede oturarak dumanı tüten bir bardak çay yudumlayan Ram’ı gördü.

 

Evin sahibi Lewes olsa da, hizmetçinin her zamanki küstahlığında değişen bir şey yok gibi görünüyordu. Bunu gören Subaru, buruk bir şekilde gülümsedi.

 

[Subaru: Seni beklettiğim için özür dilemem gerek…… ama bu canından bezmiş tavrını görmek biraz isteğimi kaçırıyor.]

 

[Ram: Ram tatlılara dokunmadığı için biraz iltifat bekliyordu aslında. ―― Emilia-sama’ya uygunsuz bir şey yapmadın umarım?]

 

[Subaru: Emilia’yı daima her şeyin üstünde tuttuğumu biliyorsun, ne biçim bir soru bu? Asıl Emilia’yı endişelendirecek tuhaf bir şeyler yapmaması gereken sensin……gerçi sana bu konuda güvenebilirim herhalde.]

 

Ram’ın Subaru’ya olan tavrı kesinlikle Emilia’ya olanla bir değildi.

 

Ram’ın tavırlarını kimse sorsanız farklı bir karşılık alırdınız. Ama bizzat bu bariz ayrımcılık, Subaru’nun ona güvenmesini sağlıyordu.

 

Subaru’nun sözlerini dinleyen Ram, çayını bitirerek ayağa kalktı ve odadan ayrılmaya yeltendi.

 

[Subaru: Bu arada, bir dakikan var mı?]

 

[Ram: Terbiyesiz.]

 

[Subaru: Sen beni ne çeşit bir canavar sanıyorsun!?]

 

Kendi bedenine sarılan Ram, hızlıca Subaru’yla arasına bir mesafe açmıştı. Subaru kızın ciddi olmadığının farkındaydı, yine de bir kız tarafından böyle davranılmak canını acıtıyordu.

 

[Subaru: Bunu neden söylediğimi bilmiyorum ama sana hiç seksi bir şekilde bakmadım, bilesin.]

 

[Ram: Bunu hayvani bir şehvetle söylüyor olman inanılırlığını tamamen yok ediyor. Ayrıca sığınağa vardığından beri Barusu’nun bakışlarında bir gariplik seziyorum.]

 

[Subaru: Bu da ne demek oluyor? Hiç böyle temelsiz bir suçlama duymadım, bilesin! Biraz çok bilmiş olmadığına emin misin?]

 

[Ram: Farkında değilsin o zaman. Bana bakarken bir garip ve mesafeli oluyorsun. Kim olduğunu bilmiyorum ama baktığın kişi Ram’mış gibi gelmiyor.]

 

――Söyledikleri doğruydu ve Subaru’nun bunu fark etmemiş oluşu işi daha da şok edici kılıyordu.

 

Kafasına bir darbe yemiş gibi olan Subaru, düşüncelerinin donakaldığını hissetti. Yüzü katılaşmış ve gözleri bulanıklaşmıştı. Ama hızlıca kendisini toparlayarak omuz silkti.

 

[Subaru: N-neden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrim yok. ]

 

[Ram: Ancak ben söyledikten sonra fark etmiş olman çok garip. Ama bu bakışlar tamamen nahoş değil… bu yüzden bugüne dek ağzımı açmadım.]

 

Sarsılan Subaru’yu izleyen Ram, hafifçe iç çekti.

 

Şu anki tavırları o her zaman Subaru’yla alay eden kızı andırmıyordu, sanki Subaru’nun acısını dikkate alır gibiydi.

 

Görünüşleri neredeyse tıpa tıp aynı olsa da içleri tamamen farklıydı. Subaru bunu biliyor olsa da Ram kendisine iyi davrandığında, aklı hep derin uykudaki kıza gidiyordu.

 

Ram’ın söyledikleri doğruydu. Yanılmıyordu. Ram’a bakan Subaru, ona çok benzeyen kızı görüyordu. Ve bunu değiştirmek elinde değildi.

 

Bunu kendisine fark ettiren de Ram olmuştu.

 

[Ram: ……Ee, bana söylemek istediğin bir şey vardı?]

 

[Subaru: Uegh?]

 

[Ram: Barusu’yu üzmek istememiştim. Hatta Barusu’yu üzmek öncelikler listemin bir hayli altında. Şu anda Ram’ın niyeti Emilia-sama’nın yakında beklemek ve sonra da Roswaal-sama’nın yanına dönmek. Yani konuşmaya başlamayacaksan seni yok saymamda bir mahsur yoktur herhalde?]

 

[Subaru: Yo, bekle…… uuh doğru. Garfiel hakkında konuşmak istiyordum.]

 

Ram’ın nadiren sergilediği sabırlı yanıyla yüzleşen Subaru, hemen sorusunu araya sıkıştırdı.

 

Bunu duyan Ram’ın kaşları şaşkınlıkla kalkmış ve kayıtsız ifadesinden sıyrılmıştı.

 

[Ram: Garf’la aranda bir şey mi geçti?]

 

[Subaru: Henüz değil ama ileride olacakları garanti edemem. Onunla karşılaşmak için çok fırsatım olacak ve sen de onu bir süredir tanıyor gibi görünüyorsun, bu yüzden sana sormak istedim.]

 

[Ram: Öyle mi…… ehh, sözüne inanayım o zaman.]

 

Bunu Subaru’nun aklından geçenleri okuyabiliyormuş gibi bir havayla söyleyen Ram, elini çenesine götürdü.

 

[Ram: Garf hakkında ne sormak istiyordun?]

 

[Subaru: Ehh, o herifin saçma bir şekilde güçlü olduğunu biliyorum ama uh…… Garfiel’i sığınaktan ayırabilir miyiz sence?]

 

[Ram: ……Bu kesinlikle garip bir soru.]

 

[Subaru: Lafı dolandırmaya gerek yok diye düşündüm. Bu noktada garip olduğumu düşünüp düşünmemen de mesele değil.]

 

Subaru, baş ettiği şeyleri gizlemek istediği Emilia’nın aksine, Ram’a gizli planlarının bir kısmından bahsetmekte sakınca görmüyordu. Hatta sığınmacıları özgür bırakmak ve gerçekleşecek kaçınılmaz olaylar konusunda Ram’ın önceden bilgilenmesi daha uygun görünüyordu.

 

[Ram: Neyin peşinde olduğunu bilmiyorum ve ilgilenmiyorum da. Ama Garfiel’i sığınaktan çıkarmak istiyorsan…… ehh, eğer Ram dahil olursa bunun tamamen imkansız olmadığını söyleyebilirim.]

 

[Subaru: Aşk onun zayıf noktası, huh. Ben de öyle düşünmüştüm ama sesli dile getirmek biraz zordu.]

 

Ram’ın Garfiel konusunda Subaru’dan çok daha ikna edici olacağına hiç şüphe yoktu. Ama Subaru bu noktada, sığınaktan ayrılmak üzereyken Garfiel’in devasa bir kaplana dönüşüşünü hatırladı.

 

Garfiel o zaman seviyor olması gereken Ram’a bile pençelerini geçirmiş, sonra da Subaru’yu avlamaya devam etmişti. Anlaşılan sığınak Ram’dan daha önemliydi.

 

[Subaru: Ama Ram… Bu muhtemelen……]

 

[Ram: Doğru. Muhtemelen işe yaramayacak.]

 

Subaru bildiği şeyleri dile getirmeden nasıl derdini anlatacağını düşünerek çile çekerken, Ram bu düşüncelerini rahat bir şekilde onaylamıştı.

 

Subaru’nun gözleri genişlerken, Ram pembe saçlarını elleriyle taradı.

 

[Ram: Ram Garf’ın aklını başından almış olsa da Garf’ın kalbindeki öncelik sıralaması belli. Aynı Ram için Roswaal-sama’nın önde oluşu gibi.]

 

[Subaru: Yani Garfiel için senden daha önemli bir şey var……? Bunun ne olduğunu biliyor musun?]

 

[Ram: Biliyorum. Ama sana söylemeyeceğim.]

 

Bir anda gözlerini kaçıran Ram, bu soruyu yanıtlamadı. Subaru cevap alabilmek için kıza bakmayı sürdürse de Ram’ın tek yaptığı iç çekmek oldu.

 

[Ram: Başkasının kalbinde ne olduğunu tahmin etmeye çalışmak kibirli bir harekettir. Garfiel’in kalbi Garfiel’e ait. Bilmek istiyorsan doğruca kendisine sorabilirsin.]

 

[Subaru: Hey, hangimiz kibrin canlı tanımıyız acaba? ……Ve Roswaal’ın kitabını biliyor muydun?]

 

[Ram: ……Nereden duydun bunu?]

 

O anda kısasa kısas diyerek birbirlerine bakmaya başladılar.

 

Subaru Ram’ın haklı olduğunu biliyor, ancak inatçı ruhu onu ısrar etmesi için zorluyordu. Ram da bu beklenmedik soru karşısında gözlerini kısmıştı, Subaru’yu bakışlarıyla delip geçecek gibiydi.

 

[Ram: Bundan sonra söyleyeceğin şeye bağlı olarak canını acıtmam gerekebilir.]

 

[Subaru: Ve bu da Roswaal’ın dileklerine karşı çıkmak olur, değil mi? Rol yapmayı bırak Ram. Böyle bir şey yapamazsın.]

 

En azından Ram, sığınağa geldiklerinden beri Subaru’ya hiç zarar vermemişti. Hatta bir keresinde Roswaal’ın doğrudan emirleri olmaksızın Subaru’ya yardım etmişti.  

 

Subaru da buna dayanarak kızı tahrik ediyor, onun fiziksel olarak kendisine zarar vermeyeceğini biliyordu. Bu cümleler Ram’ın ifadesini kararttı.

 

[Ram: Gözlerin rahatsız edici olmaya başladı, Barusu.]

 

[Subaru: Huh?]

 

[Ram: Mezarda ne gördüğünü bilmiyorum ama iyi bir şey olmasa gerek. Şu anki Barusu öyle rahatsız edici ki onunla daha fazla konuşmak istemiyorum.]

 

[Subaru: ……Mezarda gördüğüm şey... benim için bir nevi umuttu. Onu kötü bir şey olarak etiketlemeye çalışma.]

 

Beyaz-saçlı Cadıyla—Echidna’yla karşılaşmasını hatırlayan Subaru, Ram’ın kesin reddine dudaklarını büzerek karşılık verdi.

 

Echidna’yla olan konuşmaları bir önceki döngüde büyük bir trajediye yol açmış olabilirdi. Ama Subaru, ödediği bedelden daha fazlasını elde ettiğine inanıyordu. Ölümden Dönüşü birine itiraf edebilmek bile başlı başına bir ödüldü.

 

[Subaru: ――――]

 

Subaru ve Ram’ın gözleri bir süreliğine buluştu.

 

O hafifçe titreşen gözlerin derinlerinde neler yatıyordu? Subaru bunu görebilmek için kendisini zorlasa da, görüntüler bir şekil alamadan önce kızın gözlerini çevirişiyle her şey dağıldı.

 

[Ram: Artık gitmelisin. Emilia-sama’yı daha fazla bekletmemek gerek.]

 

[Subaru: ……Seni oyaladığım için üzgünüm. Biliyorum… söylediklerin yanlış değildi.]

 

Subaru en sonunda fevri tavrı için özür dilemiş ve özrünü kabul eden Ram da arkasını dönerek yatak odasına yönelmişti.

Hizmetçi üniformasının kapının ardında yok oluşunu izleyen Subaru, derin bir nefes alıp iç çekerek Lewes’in evinden ayrıldı.

 

#Minik farklılıklar devam ediyor. Önceki döngülerde yaşanmayan konuşmalar, görülmeyen ilişkiler var.
Ram'ı ilk defa mı bu kadar hassas görüyoruz acaba? Ben şaşırdım doğrusu. 
Ama bu konuşmanın da pek katkısı olmadı. Bakalım Subaru'nun bir sonraki durağı ne olacak. Önünde çok zorluk var ve hepsini aşabilmek için çok daha fazla bilgiye ve yardıma ihtiyaç duyacak. 
Okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr