Cilt 4 Bölüm 57 [ Ölümsüzlük Deneyi ] (1/2)

avatar
3834 4

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 57 [ Ölümsüzlük Deneyi ] (1/2)


Çevirmen : Clumsy

 

――Ölümsüzlük.

 

Tüm zamanlara hakim olan bir masal ve her canlının hayatının bir evresinde değerlendirdiği bir istek.

 

Yaşlanmamak, dağılmamak, reenkarnasyon dışında ebediyen devam eden bir “Benlik” sahibi olabilmek.  Hayatın prensiplerinin ihlal edilmesine rağmen pek çok kişinin aklını başından alan bu var oluşun zirvesi.

 

[Subaru: Ölümsüzlük……huh]

 

Bu kelimeyi hafifçe tekrar eden Subaru, bu gerçek dışı tutku karşısında kahkahalara boğulmak üzereydi. Ama bunun yerine yanaklarını katılaştırdı, uygun bir gülümseme yaratmayı dahi başaramamıştı.

 

Bir yarısı bu şeyin saçmalığına gülmek istiyor, diğer yarısıysa Cadı’nın deneylerinin kendi kurgusundan farklı oluşuyla titriyordu.

 

[Subaru: Bu Cadımsı varlıklar için oldukça yaygın bir istek herhalde. Ölümsüzlük falan…… bu bana ölmekten korkan zayıf bir insan izlenimi veriyor, bilesin.]

 

[Lewes: Ölüm korkusunun insanı zayıf kılıp kılmadığı, sorduğun kişiye göre değişir. En azından Açgözlülük Cadısının bu fikre boyun eğmiş olduğunu söyleyemem. Ölümden korkmak ve üzerinden gelmenin yollarını aramak normaldir…… ancak çoğu kişi bu yeteneğe sahip olmadığı için bu arzu fanteziden öteye gitmez.]

 

[Subaru: Ama Echidna bu yeteneğe sahipti. Bunu yapmanın her türlü yolunu bulmuş olabilir. Onun zekasını övmeden geçemeyeceğim.]

 

Yanında oturan Pico’ya bakan Subaru, dilinin ucuna gelenleri kelimeye dökemiyordu.

 

Pico, bu bakışlara da tepki vermeden boş bir şekilde, sessizce oturmaya devam etmekteydi.

 

Bunu gören Subaru iç çekti.

 

[Subaru: Doğru. İçinde hiçbir şey yok……hiçbir kişiliğe falan sahip değil.]

 

[Lewes: Kukla gibi bir durumda. Mükemmel hazırlanmış bir kaptan ibaret. Geriye kalan tek şey Cadının arzusuna göre doldurulmasıydı.]

 

[Subaru: Ama tüm bunlar nasıl süregeldi? Ardındaki teoriyi bildiğimi söylemiyorum ama galiba denediği şey hakkında kabaca bir fikir edindim.]

 

Bu da bilgisini ve anılarını boş bir kaba aktarmaktı.

 

Tek mesele veri olsaydı, Subaru bu kadar kötü hissetmezdi.

 

Ama söz konusu olan şey, bu kişinin kimliğiydi. Subaru bu kişinin içini dışını biliyordu.

 

[Subaru: Kendi anılarını alarak boş bir bedene aşıladı. Başarılı olduğunu varsayarsak bu süreci ölene dek devam ettirebilirdi. Gerçekten bir bakıma ölümsüzlük anlamına geliyor. Ama……]

 

Kişinin karakterini ve anılarını bir başkasına aktarmak kesinlikle ‘’Ölümün’’ üstesinden gelmek gibi bir şey olacaktı.

 

Sonuçta bu kişiyi oluşturan veriler güvende olduğu sürece, mevcut taşıyıcısı yok olsa dahi başka bir kapta varlığını sürdürebilecekti.

 

Kendisinin ve boş bedenlerin kopyasını yapan Echidna―― hiç değilse teoride ölümsüz olurdu.

 

――Ama o zaman,

 

[Subaru: İnsanlar genellikle paralel dünyalardaki versiyonlarıyla buluştuğunda paniğe kapılır ve eninde sonunda biri diğerini ortadan kaldırır.]

 

[Lewes: …………]

 

[Subaru: Galiba kendilerinin dışında bir varlıkta kendilerini görmeye katlanamadıkları için. Düşününce seni gelecekte bekleyen durumu şimdiden sezebiliyorum… Hey, Lewes-san!]

 

[Lewes: Ne?]

 

[Subaru: Bir sürü Lewes Meyer bedeni yaparak…… ve onları kendi kişiliğiyle doldurarak devamlılığını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda pek çok kopyasını da yapıyordu, değil mi?]

 

Teorik olarak bu mümkün olmalıydı.

 

Hedef sonsuza dek varlık sürdürmekse, ne kadar kopya olursa o kadar iyiydi.

 

Subaru bile bunu düşünmüşse Cadının bunu düşünmemiş olması imkânsızdı.

 

[Subaru: Acaba hazırda yedeklerinin olması nasıl bir duygudur? Sen çuvallasan bile hazırda bekleyen bir ‘’Güvencen’’ var. Bu konuda ne düşünüyorsun Lewes-san?]

 

[Lewes: ……Anlayabileceğimden emin değilim. Kişilik çıkarma teknikleriyle ilgili bilgim yok, benim için tek bedenimi kaybetmek varlığımın sonu demek olur. Bu bakımdan Su-bo’dan farkım yok.]

 

[Subaru: Öyle değil mi? Yeah…… yeah, tabii ki.]

 

Subaru, Lewes’in ifadesine gülmeden edemedi. Lewes ise bu tavır karşısında kaşlarını kaldırmıştı. Ancak Subaru’nun bu tepkisinin altında yatan gerçekten haberdar olması imkânsızdı.

 

[Subaru: Doğru, bu o olayı açıklıyor. Yeah… şimdi neden aramızda hiç mesafe yokmuş gibi hissettiğimi anlıyorum…]

 

Subaru’nun aklında beyaz saçlı Cadının görüntüsü vardı.

 

Kendi kopyalarını hazırlayıp karakterini aktararak ölümsüzlüğe yakın bir başarı elde ediyordu. Böylece canını ‘’Güvence altına’’ almıştı.

 

[Subaru: O zaman benden ne farkı var ki?]

 

Bu hamlesi yüzünden onu küçümseyemiyordu.

 

Hatta ona karşı bir yakınlık duymuştu. Gerçi buna ‘’yakınlık’’ demek sorgulanabilir duygulara yol açabilirdi. İşin içinde, durumunu paylaşabildiği için duyduğu garip bir kıvanç da mevcuttu.

 

Echidna, kendi yöntemlerini kullanarak bir parça ölümsüzlük elde etmişti.

 

Ve Subaru, Cadının ellerinde oynatılarak ölümden dönüyor, kaderindeki gelecek için mücadele ediyordu.

 

İkisi de yalnızca bir ‘’Hayat’’ olabilir kanununa karşı çıkmaktaydı. Bu, Subaru’nun aklına bir düşünce soktu.

 

――Beni anlayabilecek tek kişi Echidna değil mi?

 

Hiç değilse onun kafa yapısını anlayabilecek tek kişi olabilirdi.

 

[Lewes: Su-bo?]

 

[Subaru: ……Sanırım Lewes-san’ın durumunu anlıyorum. Ve Echidna’nın hedefini de. Bunun dışında sana sormak istediğim bir soru daha var…… Echidna’nın planları başarılı oldu mu?]

 

[Lewes: Planları……]

 

[Subaru: Ben bile bu kızın boş bir kap olarak hazır olduğunu görebiliyorum. Geriye kalan tek şeyse Cadının, bu kabın içerisine kendisinden bir şeyler eklemesiydi. Peki bu kopyalama işinde başarılı olabildi mi? Yani……]

 

――Echidna şu anda dünyada bir yerlerde yaşıyor mu?

 

Subaru bu soruyu sesli şekilde dile getirmemişti.

 

Ama ne sormak istediğini anlayan Lewes, gözlerini kapatarak Subaru’nun umutlu bakışlarına karşı yavaşça kafasını salladı.

 

[Lewes: Hayır, ne yazık ki hayır…… Cadının planları başarılı olamadı. Cadının karakterini taşıyan ve onu dünyaya bağlayan bir Lewes Meyer bedeni mevcut değil.]

 

[Subaru: …peki neden? Anılarını kafasından çıkartarak bedene yükleyemedi mi?]

 

[Lewes: ‘’Yüklemekten’’ kastın nedir bilmiyorum ama kişiliğini çıkarma tekniği tamamlanmıştı. Başarısız olmasının altında ise başka bir sebep var.]

 

[Subaru: Başka bir sebep mi……?]

 

[Lewes: Oldukça basit. Bir kaba taşırmadan doldurabileceklerinin limiti var. Bir parça taşarsa geri kalanlar da orijinal varlığı sürdüremiyor.]

 

‘’Kap’’ kelimesini duyan Subaru, sırasıyla Lewes ve Pico’ya baktı. Minik bedenlerini gözden geçirdi.

 

[Subaru: Kap…… muhtemelen beden boyutuyla alakalı bir problem değildi, haksız mıyım?]

 

[Lewes: Ruhun boyutundan bahsediyoruz diyebiliriz. İnsanların varlıklarına uygun ruh kapasiteleri vardır. Lewes Meyer denen kızın ruhu, Cadı Echidna’nınkini alacak kadar büyük değildi. ]

 

[Subaru: Ama……nasıl emin olabildiniz ki?]

 

[Lewes: İlk taklide bilgisini aktarmaya çalışıp çuvalladığı zaman problem kendini belli etmişti. Ama o esnada Lewes Meyer’in bedeni çoktan kristalin içerisine mühürlenmişti ve mekanizma onun bedenini kopyalamaya devam ediyordu…… ve böylece orijinal amaçları gerçekleşemese bile doğmaya devam ettiler.]

 

Subaru bu öngörü eksikliğine şaşırmadan edememişti.

 

Böylesi bir hata Echidna’nın karakterine hiç uymuyordu.  

 

Sürekli sayıları artan Lewesler konusunda bir şey yapamamak da hiç Echidna’lık değildi.

 

[Subaru: Peki ilk taklitten sonra ne oldu? Kız her şeyi taşıyamasa da Cadının anılarının bir kısmını almıştı, değil mi? Belki kısmi olabilir ama bir şekilde Cadının kopyası sayılır.]

 

[Lewes: Dolu bir kaba sıvı dökmeye devam ederken hangi kısmın sabit kalıp hangisinin dışarı çıkacağını kim söyleyebilir ki? Günlük hayatı etkileyen kısımlar sabit kaldığı sürece bazı anıların kaybında sorun olmazdı. Ama ya daha kritik kısımlar kaybolduysa? O zaman kişi aynı olmaktan çıkardı.]

 

Onun dolambaçlı anlatım tarzını dinleyen Subaru, ilk Lewes=Echidna nasıl olabilirdi diye düşünmeye başladı. Nasıl olursa olsun yaşananların Cadının beklentilerini karşılamadığı kesindi.

 

[Lewes: Hikaye devam ettikçe ilk taklit tamamen aklını oynattı ve Cadının gücünün bir kısmını miras aldığı için oldukça tehlikeli ve baş edilmesi zor bir hal aldı. Onu ortadan kaldırmanın çok çaba gerektirdiğini duymuştum.]

 

[Subaru: Ortadan kaldırmak……huh]

 

[Lewes: Tabii ki Cadı tek bir başarısızlıktan sonra her şeyi bir kenara atamazdı. İlk taklidi yok ettikten sonra yeni bir bedene aktarım gerçekleştirmek için acılı düşünme seansları gerçekleştirdiğini işittim.]

 

[Subaru: Gerçekten kalbini ve ruhunu bu işe adamış gibi görünüyor…]

 

Echidna bu süreçte veriyi küçültmeye veya kabın genişliğini arttırmaya odaklanmış olmalıydı.

 


Subaru, bilgisayarlara ve veri konseptine aşinaydı ama Echidna’nın uğraştığı şey ‘’Ruhlardı’’ ve bu hayal edilenden çok daha büyük bir mesele olmalıydı.  

 

İlk taklidin kaybını duyan Subaru, oldukça hayal kırıklığına uğramıştı. Ama Echidna’nın yeni bir deneye geçtiğini duymak umutlarını bir kez daha kabarttı.

 

Ancak Subaru’nun tepkisini gören Lewes, [Ama] diyerek devam etti.

 

[Lewes: Cadı yeni bir metot bulmasına rağmen onu deneme fırsatı bulamadı.]

 

[Subaru: N-neden? Bunu benim söylemem garip olabilir ama deney sahaları hazır değil miydi? Şimdi bile bir sürü Lewes Meyer kopyası var……]

 

[Lewes: Deney devam edemeden önce Kıskançlık Cadısı hamlesini yapmıştı.]

 

[Subaru: ――――]

 

[Lewes: Kıskançlık Cadısı dünyanın yarısını tüketirken diğer altı Cadıyı da bu sürece dahil etti. Açgözlülük Cadısı da bunun bir istisnası değildi. Ve Cadının ölümsüzlük planı da başka bir Cadı tarafından engellenmiş oldu.]

 

Subaru diğer altı Cadının kaderini düşündü.

 

Echidna ona rüya Kalesinde bundan bahsetmiş, hatta pek çoğuyla şahsen tanıştırmıştı ―― tabii onlar gerçek değildi, suretleri Kıskançlık Cadısı tarafından dünyadan silineli çok olmuştu.

 

Ölümsüzlüğü elde etmekte başarısız olan Echidna’nın parçalarının dünyaya tutunmuş olması da onun son isyan hareketi olabilirdi.

 

[Subaru: ……peki Cadı gittikten sonra Sığınakta neler oldu?]

 

[Lewes: Bu topraklar Ros-bo’nun ailesinin, Mathers Hanesinin yönetimi altındaydı. Cadı ve Mathers Hanesi arasında nasıl bir anlaşma mühürlendiğini bilmiyorum ama hala devam ediyor ve Sığınak şu anda Ros-bo’nun hakimiyetinde. Ros-bo’nun tek yaptığıysa düzenli erzak akışı sağlamak ve arada bir Sığınağın kriterlerine uygun çocuklar getirmek.]

 

[Subaru: Ve kalan her şey Lewes-san’ın önderliğinde gerçekleşiyor… şahsi kişiliğini yavaş yavaş kazandığını söylemiştin……]

 

[Lewes: Ben taklitler arasında üçüncü doğandım. Sığınağı yönetmem ve ardı arkası kesilmeyen Lewes Meyerlerle ilgilenmem için belli derecede kişilik aktarılarak doğuruldum. Ve hala aynı görevi taşıyorum.]

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44301 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr