63.Bölüm: Küçük Adam

avatar
387 2

Rebels: İsyancılar - 63.Bölüm: Küçük Adam


Kaldığı otel odasının Davin, yatak odasında yatıyordu ve yüzünde kendini beğenmiş bir sırıtma vardı. 


Başını yana çevirdi ve yatakta onun yanında yatan kişiye baktı. 


Üzerine örtülmüş  beyaz bir çarşafa sarılarak Ella, Davin'in yanında yatıyordu ve çarşafın açıkta kalan kısımlarından çıplak yeşim derisi gözüküyordu. 


Ella, Davin'i bir süredir tahrik ediyordu ve sonunda ateşi körüklemeyi başarmıştı. 


Davin kendini tutmak için 1 haftadır zaten çok çaba harcamıştı ancak Ella'nın bugünkü davranışları bardağı taşıran son damla olmuştu. 


Ella artık Davin'in kadını olmuştu ve Davin'in bu gerçeği inkar etmek gibi bir niyeti yoktu. 


Davin bir süre çarşaflara sarılarak yatan Ella'ya baktı ve daha sonra yataktan kalkarak, banyoya yöneldi. 


Bugün yapması gereken görev maddelerinden 2'sini tamamlamıştı ancak son madde hala tamamlanmamış duruyordu. 


Bay. Alfred, onu akşam yemeğine davet etmişti ve Davin'in bu davete icabet etmesi gerekiyordu. 


Hen Helena'yı görmek için hemde Bay. Alfred ile konuşması gereken önemli bir konu için davete katılmak zorundaydı. 


15 dakika banyoda kaldıktan ve hızlı bir duş almayı bitirdikten sonra Davin, beline sarılmış bir havlu ile yatak odasına geri döndü. 


Ella'nın hala uyuyor olduğunu gören Davin, onu rahatsız etmemek için yavaş hareket ederek, ses çıkarmamaya çalıştı. 


Parmaklarının üzerine basarak giysi dolabına kadar sessizce gitmeyi başardı ve Dolabın kapağını açarak, Ella ile almış olduğu takım elbiselerden birisini dolabtan aldı. 


Daha sonra kıyafetlerini elinde tutarak, yatak odasından çıktı ve başka bir odaya geçerek, giyinmeye başladı. 


Takım elbiseyi giydikten sonda Davin, bulduğu bir aynadan kendine son bir kez baktı ve daha sonra otel odasından çıkmak için kapıya yöneldi. 


Kapıyı açıp, dışarı çıkrığında Davin, koridorda Jesika'nın kendi odasına doğru yürüdüğünü gördü. 


Bu sırada Jesika da Davin'i görmüştü ve adımlarını durdurarak, kısılmış gözler ile birlikte Davin'i baştan aşağı süzdü. 


Jesika: Merhaba Alfa. Çok canlanmış görünüyorsunuz, yüzünüze bir şey mi uyguladınız? 


Dedi ve Davin'in tatmin olmuş ve tazelenmiş gibi görünen yüzüne baktı. 


Jesika tecrübeli bir kadındı ve Davin'in yüzündeki tatmin olmuş ifadenin neyin sebep olabileceğini anlamıştı. 


Jesika'nın imalı konuşmasını duyan Davin, onun ne yaptığını anladığını biliyordu. 


Yüzünde bir gülümseme ile ona doğru birkaç adım ilerledi ve Jesika'nın olgun vücuduna şehvetli bir bakış atarak, onunla konuşmaya başladı. 


Davin: Neden, ne yaptığımı tahmin etmiyorsun? Sanırım benim ne yaptığımı tahmin etmek senin için çok zor olmaz, öyle değil mi? 


Dedi ve Jesika'nın göğüs dekoltesinden görünen beyaz tavşanlarına baktı. 


Jeşika, Davin'in bu kadar cüretkar olacağını tahmin etmemişti ve onun şehvetli bakışları altında kalmak, onu biraz kızdırmıştı. 


Jesika: Lütfen, gözlerindeki bakışa bir son ver Alfa. 


Dedi ve bir öfkesine sahip çıkarak, Davin'i azarlamamak için kendisini zor tuttu. 


Davin sayesinde Jesika ve kızı Yuna, eskisinden çok daha iyi bir hayat yaşama şansını bulmuştu ve bu yüzden Jesika, Davin'e minnettardı. 


Davin'in Bayan. Helena ile konuşması sayesinde, kızı artık güvendeydi ve bunun yanında Bayan. Helena'nın kişisel hizmetçisi olmuştu. 


Tüm bu iyilikleri gözden geçiren Jesika, onu azarlamak için kendini alamıyordu ve onun bakışlarına maruz kalarak, sadece ondan bakışlarını çekmesi için ricada bulunabiliyordu. 


Jesika'nın gözlerinden yayılan tiksinti ile karışık minnettar bakışı gören Davin, şehvetli bakışlarına bir son verdi ve ona her zaman ki kibar gülümsemesini gösterdi. 


Davin: Üzgünüm, kaba olmak istememiştim ve sadece seninle şakalaşıyordum. Nasılsın Jesika, her şey yolunda mı? 


Dedi ve ondan özür dileyerek, konuyu değiştirmeye çalıştı. 


Davin'in uygunsuz bakışlarını geri çektiğini ve Jesika'nın tanıdığı nazik gence dönüşmesi ile birlikte Jesika, ona güzel bir gülümseme gösterdi ve daha önce olanları unutmuş gibiydi. 


Jesika: Her şey yolunda, teşekkür ederim. 


Dedi ve birden gözleri Davin'in giymiş olduğu takım elbiseye takıldı. 


Jesika: Bir yere mi gidiyorsun Alfa. 


Dedi ve Davin'in onun sorusuna cevap vermesini beklemiyordu. 


Davin: Ford malikânesine gidiyorum. Bay. Alfred, beni akşam yemeğine davet etti. 


Dedi ve Jesika'ta nereye gittiğini söylemekten çekinmedi. 


Davin'in Ford malikânesine gittiğini duyan Jesika'nın gözleri parladı. 


Yuna, Bayan. Helena'nın kişisel hizmetçisi olduktan sonra otelde kalmayı bırakmıştı ve malikânede kalmaya başlamıştı. 


Bu yüzden Jesika, Yuna'yı çok özlüyordu ve bir süredir onu görmemişti. 


Neyse ki, Yuna'nın Bayan. Helena ile çok iyi anlaştığını duymuştu ve Bayan. Helena, Yuna'yı çok sevmiş görünüyordu. 


Tabi, bunun olmasının bir sebebinin Davin  olduğunu da anlamıştı. 


Gözlerinde yansıyan özlem duygusu ile Jesika, Davin'e baktı ve konuştu. 


Jesika: Yuna'ya benim için selam söyler misiniz? 


Dedi ve Davin'den bir ricada bulundu. 


Onun gözlerindeki özlem duygusunu gören Davin'in gözleri bir an için boş kalmıştı ve içinden: 


Bir annenin çocuğuna sevgisini gösterme yolu bu mu? Onu görmediği zaman özlem duymak ve onun iyiliği için endişeli hissetmek, bir annenin görevi bu mu? Anne... 


Diye içinden düşündü ve unutmuş olduğu annesinin yüzünü hatırlamaya çalıştı. 


Bu sırada bir anlığına boş kalan gözlerinden, kırmızı bir kıvılcım çaktı ve kıvılcım gözlerinden çıkarak, Jesika'nın alnına girdi. 


Jesika, Davin'in gözlerinin bir anlığına kırmızıya dönmesinden başka bir şey fark etmemişti ve onun alına giren kıvılcımı fark etmemişti. 


Davin bile Jesika'nın alnına giren kıvılcımdan habersizdi ve gözleri boş boş bakıyordu. 


Davin, bir iç çekiş sesi çıkardı ve başını silkeleyerek, odağını geri kazandı. 


Daha sonra Jesika'ya baktı ve onun gözlerine daha güzel göründüğünü fark etti. 


Davin: Benimle gelmek ister misin? Yuna'yı görmüş olursun. 


Dedi ve onun annelik sevgisinden çok etkilenmişti. 


Davin manyak olabilirdi, normal bir insan olmaya bilirdi ancak bu hayatta saygı duyduğu tek şey bir anne ile babanın saf sevgisiydi. 


Jesika, Davin'in davetini duyunca gözlerinin içi parladı ancak kısa bir süre sonra parıltı sönerek, Davin'e tereddütlü bir bakış ile baktı. 


Jesika: Sizin için bir soruna neden olur muyum? 


Dedi ve ses tonundan biraz endişeli olduğu anlaşılabiliyordu. 


Onun konuşmasını duyan ve endişeli gözlerini gören Davin, kahkaha atmamak için kendine engel olamadı. 


Davin'in kahkaha atmasına bakan Jesika, neyi yanlış yaptığını anlamadı ve ona bakan endişeli bakışlarının yerini biraz kızgınlık aldı. 


Jesika: Gelmesem daha iyi olacak, siz gidin Alfa. 


Dedi ve genç bir erkek tarafından gülünç duruma konulmak, onu biraz kızdırmıştı. 


Derin nefesler alarak, sakinleşmek için çaba harcayan Davin, bir süre sonra kahkaha atmayı bırakmayı başarmıştı ve Jesika'nın ona bakan kızgın gözlerini görmek için başını kaldırmıştı. 


Jesika'nın sinirlendiğini anlayan Davin, sahte bir öksürük sesi çıkardı ve onunla soğuk bir tavırda konuştu. 


Davin: Gelmeni istediğime göre bana sorun çıkarmamış oluyorsun. O yüzden tereddüt etmeyi bırak ve odana gidip, hazırlan. Hazırlanmak için 15 dakikan var, seni burada bekliyor olacağım. 


Dedi ve ona sırtını dönerek, cevap vermesi için ona fırsat vermedi. 


Onun davranışını gören Jesika, bunu komik buldu ve bir kıkırdama sesi çıkararak, çocuğu yaşında olan genç delikanlının sırtına baktı. 


Daha sonra odasına doğru giderek, ona bakmayı bıraktı. 


Onun topuklu ayakkabılarının yere çarpma sesini duyan Davin, rahat bir nefes aldı ve içinden: 


İyice yumuşuyorum. Huh, lanet kadınlar, hep sizin yüzünüzden. 


Dedi ve içinden kendi kadınları hariç tutarak, diğer kadınlara lanet etti. 


Yaklaşık 10 dakika bekledikten sonra Davin, bir kez daha topuklu ayakkabıların yere çarpma sesini duydu ve sesin geldiği yere bakmam için başını çevirdi. 


Nora, odasında kalmaktan sıkılmıştı ve Sophia'yı bulmak için odasından çıkmıştı. 


Yarın Davin'in verdiği görev tekrar yürürlüğe girecekti ve Nora, onunla ne yapmaları gerektiği hakkında konuşmak istiyordu. 


Odasından çıkıp, koridorda baktığında Davin'i görmüştü ve ona doğru yürüyerek, yüzünde mutlu bir ifade oluşmuştu. 


Davin, gelen sesin sahibinin Nora olduğunu görünce ona bir gülümseme ile baktı ve Nora'nın ilişkilerinden sonra gittikçe daha çekici olmaya başladığını fark etmişti. 


Altında yeşil renk mini bir etek ve üstünde güzel bir göğüs dekoltesi olan kolsuz bir siyah bluz giymişti. 


Uzun taban topuklu ayakkabıları ile birlikte Davin, onun çok sexi olduğunu düşünüyordu. 


Nora, Davin'in yanına geldi ve kendini onun kucağına bırakarak, Davin'in boynuna sarıldı. 


Nora: Bir yere mi gidiyorsun tatlım? Takım elbisenin içinde çok yakışıklı görünüyorsun. 


Dedi ve Davin'in yanağına bir öpücük kondurdu. 


Davin, kollarını Nora'nın beline doladı ve onun güzel kokusunu içine çekti. 


Davin: Evet, Bay. Alfred beni akşam yemeğine davet etti. 


Dedi ve Nora'ya nereye gidecek olduğu söyledi. 


Nora: Benim gelmemi de ister misin?



Davin: Eğlenmeye gitmiyorum güzelim, ciddi bir konuşma yapacağız. 


Dedi ve Nora'nın onunla gelmesini ve Helena ile buluşmasını istemiyordu. 


Nora: Öyle mi? Bayan. Helena'nın çok güzel olduğunu duydum, gerçekten öyle mi? 


Dedi ve Davin'e gözlerini kısarak baktı. 


Davin, onu sorgusu altında soğuk soğuk terledi ve kadınların kıskanç olduğunda çok korkutucu olduğunu hissetti. 


Davin: Senin kadar güzel değil sevgilim. 


Dedi ve ona övdü. 


Davin daha soğuk bir tutum sergileyebilirdi ve Nora'nın bu tavrına bir son verebilirdi ancak Davin, herhangi bir kadınına öyle davranacak birisi değildi. 


Bunun yanında Nora'nın bu halinin de biraz sevimli olduğunu düşünüyordu. 


Nora: Evet, öyleyim. 


Dedi ve Davin'in yanağına bir öpücük daha kondurarak, ona sevgi dolu bir bakış ile baktı. 


Davin, Nora'nın sürekli onu öpmesinin altında kalmak istemiyordu ve onu belinden kendine doğru çekerek, onun dudaklarına yapıştı. 


Nora'nın alt dudağını emdi ve onun kullandığı rujun çilek aromalı olduğunu fark etti. 


Tam dilini onun ağzına sokmaya hazırlanırken, bir öksürük sesi onun dikkatini çekti ve kimin öksürdüğünü görmek için etrafına bakındı. 


Jesika bir köşede duruyordu ve Nora ila Davin'e bakarak, alaycı bir şekilde gülüyordu. 


Jesika'yı görünce Davin, Nora'yı öpmeyi bıraktı ve onu kucağında tutmaya devam ederek, yüzünde bir sırıtma ile ona bakıyordu. 


Nora ise Jesika'yı gördüğünde çok utanmıştı ve yüzünü Davin'in boynuna gömerek, ona bakmaktan kaçınıyordu. 


Davin: Hazır mısın? 


Dedi ve sakin davranarak, Jesika ile konuştu. 


Jesika, Evet, hazırım. Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm. 


Dedi ve Davin'e alaycı bir bakış atarak, yanakları hafif koyu bir renk tonu almıştı.



Davin: Güzel, o zaman gidebiliriz. 


Dedi ve Nora'ya bakmaya dönerek, onun kulağına dudaklarını yaklaştırdı. 


Davin: Gitmem lazım sevgilim. Daha sonra devam ederiz tamam mı? 


Dedi ve onu kucağından çıkarmadan önce alnına bir öpücük kondurdu. 


Nora başı eğik bir şekilde bir "hm" sesi çıkardı ve hızlı bir şekilde gözden kaybolarak, uzaklaştı. 


Nora gittikten sonra Jesika, Davin'e gözlerini kısarak baktı ve kendini biraz mahcup hissediyordu.


Jesika: Gerçekten özür dilerim ama saat geç oluyor ve akşam yemeğine yetişmek istiyorsak bir an önce gitmeliyiz. 


Dedi ve Davin'e saatin çok geç olduğunu ima etti. 


Davin, saatine baktı ve saatin 17.25pm sıralarına geldiğini gördü. 


Akşam yemeği genellikle saat 18.00pm'de yenirdi ve Davin, gerçekten acele etmezlerse akşam yemeğine geç kalacaklarını fark etti. 


Davin: Sorun değil. Daha sonra devam edebilirim. 


Dedi ve ona arsız bir cevap verdi. 


Jesika, ona gözlerini devirerek baktı ve sessiz kaldı. 


Jesika bilmiyordu ancak Davin, onları yakalayan kişinin Jesika olmasından dolayı sevinmişti. 


Eğer Alice, Lucy ve Misty'den birisi onları yakalamış olsaydı, kızların onun hakkında ne düşüneceğini bilemezdi. 


Davin bir elini cebine soktu ve kol boşluğunu Jesika'ya doğru uzatarak, onun koluna girmesini istediğini ima etti. 


Jesika, onun davranışına gözlerini kısarak baktı ve bir süre tereddüt ettikten sonra kolunu, Davin'in koluna doladı. 


Jesika, güzel siyah bir abiye elbise giymişti ve ayağına giydiği koyu kırmızı topuklu ayakkabı ile birlikte çok güzel görünüyordu. 


Bunun yanında saçlarını bir at kuyruğu oluşturacak şekilde bağlamıştı ve kulak memesini süsleyen oldukça sadece küpeler takmıştı. 


Jesika'nın koluna girmesi ile birlikte Davin, onun kokusunu burnunda hissetti ve Jesika'ya baştan sona bir bakarak, olgun bir kadının ayrı bir havaya sahip olduğunu düşündü. 


Davin: Çok güzel olmuşsun. 


Dedi ve ona iltifat etmeden duramadı. 


Jesika: Üzgünüm, çok heyecanlıydım ve biraz abartmış olabilirim. 


Davin: Hiçte değil, çok güzel ve çok sade görünüyorsun. Resmen doğal bir güzellik abidesi. 


Dedi ve onu daha da övmeye başladı. 


Jesika, Davin'in iltifatlarına karşı gözlerini devirdi ve ona bakarak, konuşmaya başladı. 


Jesika: Çok tatlı bir dilin var, Küçük adam. 


Dedi ve "Küçük adam" derken, sesini oldukça alçak bir düzeyde tuttu. 


Normal bir insan olsaydı, onun fısıldamasını duyamazdı ancak Davin, normal bir insan değildi. 


Davin: Küçük adam? O, ben mi oluyorum? 


Dedi ve Jesika'ya dik dik  bakmaya başladı. 


Onun kendisini nasıl duyduğunu anlamayan Jesika, biraz şok olmuştu ve ona garip bir bakış atarak, hatasını telafi etmeye çalıştı. 


Jesika: Hayır, Alfa. 


Davin: Öyle mi? 


Jesika: Kesinlikle. 


Dedi ve bilinçsizce Davin'in koluna daha sıkı sarılarak, büyük tavşanlarının onun koluna baskı yapmasını sağladı. 


Davin, kolundan gelen yumuşak hissiyat ile birlikte Jesika'ya bakmaya devam etti ve çaktırmadan kolunu hareket ettirerek, Jesika'nın tavşanlarını kolunu sürttü. 


Jesika, bir süre Davin’e baktı ve onun konuşmadığını görünce biraz sakinlemişti. 


Sakinleştikten sonra Jesika, bir şeyin yanlış olduğu hissiyatına kapıldı ve neyin yanlış olduğunu anlamak için bakınmaya başladı. 


Daha sonra Davin'in koluna sıkıca sarıldığını ve Davin kolunu hareket ettirerek, onun memelerine kolunu sürtüyor olduğunu fark etti. 


Hemen Davin'in koluna sarılmayı bıraktı ve Davin ile arasında biraz mesafa oluşturarak, ona öfkeli bir bakış attı. 


Jesika: Ne yapıyorsun? 


Dedi ve Davin'in gözlerine öfkeli bir şekilde bakmaya devam etti. 


Davin: Ben bir şey yapmadım, koluma sarılan sendin. 


Jesika: Hıh, o zaman neden kolunu hareket ettiriyordun?


Dedi ve ona öfkeyle bakmaya devam ederek, Davin'in patronu olmasını umursamıyordu. 


Daha önce Jesika, ondan yararlanmaya çalışan birçok erkek ile tanışmıştı ve en nefret ettiği şey birinin ondan yararlanmaya çalışmasıydı. 


Davin: Üzgünüm, bilinçsiz bir tepkiydi. 


Dedi ve Jesika'nın kızarmış göz altlarına bakarak, hatasını kabul etmeye karar verdi. 


Jesika: En nefret ettiğim şey birinin benden yararlanmaya çalışması, anlıyor musun? Bunu bir daha yapma lütfen. 


Dedi ve eteğinin köşelerinden tutarak, ağlamamak için kendini zor tutuyordu. 


Davin, bu sefer onun biraz ileri gittiğini fark etti ve ona üzgün bir şekilde bakarak, hatasını telafi etmeye çalıştı. 


Davin: Üzgünüm, haddimi aşmış olabilirim. 


Dedi ve bir kez daha kolunu Jesika'ya uzatarak, ona samimi bir bakış attı. 


Davin: Bir daha olmayacak, güven bana. Hadi, gitmemiz gerekiyor. 


Jesika bir süre ona baktı ve daha sonra kendisini sakinleştirerek, onun koluna bir kez daha girdi. 


Davin, Jesika ile birlikte yan yana yürümeye başladı ve onunla birlikte otel binasından çıktı. 


Otelden çıktıktan sonra Davin, saatine bir kez daha baktı ve saatin 17.40 sıralarına geldiğini gördü. 


Hemen internet üzerinden bulundukları yere en yakın taksi durağının numarasını buldu ve numarayı arayarak, otelin önüne bir taksi istediğini söyledi. 


Davin: Biraz geç kalacakmışız gibi görünüyor. 


Dedi ve koluna sarılan Jesika'ya baktı. 


Jesika bir "hm" sesi çıkardı ve onunla konuşmadı. 


Davin onun davranışına karşı bir iç çekiş sesi çıkardı ve ona bakmaya bırakarak, önüne döndü. 


Jesika göz ucu ile Davin'in davranışına dikkat ediyordu ve onun iç çektiğini görünce kendini daha iyi hissetmişti. 


En azından yaptığı hatanın farkında ve pişman olmuş görünüyor. 


Diye içinden düşünen Jesika, artık ona kızmayı bırakmıştı. 


Jesika: Evet, biraz geç kalacağız. 


Dedi ve bu sefer Davin ile konuştu. 


Onu duyunca Davin, ona bakmak için döndü ve gözleri parladı. 


Davin: Evet. 


Dedi ve sessinden mutlu olduğu anlaşılabiliyordu. Ancak Davin, dışardan mutlu bir çocuk gibi görünürken, içinden sinsi sinsi gülüyordu. 


Jesika, Davin'in mutlu ifadesini görünce ifadesi daha da yumuşadı ve onu tamamen affetti. 


Bir süre sonra taksi geldi ve Davin ile Jesika'nın önünde durdu. 


Davin hemen ileri gitti ve kapıyı açarak, jesika'ya önce binmesi için kibar bir jest yaptı. 


Jesika, ona bir gülümseme ile baktı ve eteğinin kuyruğunu tutarak, araca bindi. 


Daha sonra Davin'de diğer taraftan araca bindi ve şoföre gidecekleri yeri söyledi.







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46884 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr