Soru-1: Sizi bilmeyen veya eserinizi okuyup sizi tanımayanlara kendinizi tanıdır mısınız? Mesela yazmaya ne zaman başladınız?

Adım Engin Tandoğan, 35 yaşındayım ve web novel tarzı noveller yazmaya iki sene önce başladım. Önceleri, aklımdaki öyküleri dışa vurmak için başladığım bu uğraş, okurun ilgisini çekmeye başlayınca benim için bir tutkuya dönüştü.

Şu an, 1000+ bölüm uzunluğa sahip olacak 3 farklı novel serisini yazıyorum. Okurun ilgisi beni Türkçe novel konusunda biraz daha sorumluluk almaya ittiğinden dolayı, novelturkiye.com sitesini kısa zaman önce kurdum ve yayına başladık.

Soru-2: Sizin gibi novel/kitap/hikâye yazmak isteyen birçok kişi var onlara neler önerirsiniz, bu işin zorlukları nelerdir?

Birinci önerim, beş düşün bir yaz olacaktır. Akıllarında şekillenen fikri muhakkak bir taslak defterine aktarıp üzerine çalışmaları gerekiyor. Ana hatları ve dönüm noktalarını belirlemek bana kalırsa işin büyük kısmını halledecektir.

İkinci önerim bol bol kitap okumaları, web novel konusunda örnek alacakları yazarların çalışmalarını da yazar gözüyle okumaları.

Diyalogları nasıl kurmuş, ciltler arasındaki geçişi nasıl yapmış, karakterleri ne kadar sivriltmiş veya ne kadar geçirgen yapmış? Başarılı olduğunu kanıtlamış insanların işlerini incelerken kendimiz için alabileceğimiz noktaları tespit etmemiz gerekiyor.

Son olarak yazma motivasyonu içsel olmalı, kendiniz için yazmayı istemelisiniz. Bunun aksi durumlarda dışsal nedenler ve motivasyonlarla yola çıkıldığında uğraş pek uzun ömürlü olamıyor.

Soru-3: Hem Günahkârlar hem de Düşmüşler kıyametten önce insanlardı. Peki, bu insanlar neye göre bu sınıflara ayrılıyorlar?

Bu dünyada insanlar ne göre sınıflandırılıyorsa, aynı nedenden ötürü bazıları Düşmüş, bazıları Günahkâr. Aslında çok farklı bir yeri anlatmıyorum, şu söz noveli yazarken ki düşünce yapımı çok güzel özetliyor.

"Belki de dünya, başka bir gezegenin cehennemidir."

                                                                                       -Aldous Huxley -

Soru-4: Gözlemlediğim kadarıyla hikâyenizde iki farklı anlatım biçimi var, kahraman ve tanrısal bakış açısı. Neden Altı Medeniyetin Dünyası’nda tanrısal bakış açısıyla ilerlerken Cehennem Online’nın içinde kahraman bakış açısına geçiş yapılıyor?

Yazdığım seriler, bir yandan da benim kalemimin gelişmesi için yaptığım çalışmalar. Altı Medeniyetin Dünyası, dediğiniz gibi tanrısal bakış açısıyla anlatılıyor, Cehennem Online kahraman gözünden aktarılıyor.

Cehennem Online özelinde tanrısal bakış açısını kullanmamaya özen gösteriyorum ama öykü bazen doğası gereği bunu gerektirebiliyor.

Özetle, üç uzun soluklu novel serim var ve bunların hepsi farklı anlatım şekillerine sahip. Bir stile bağlı kalmadan farklı yöntemler deneyerek kendime en çok uyan yolu bulmaya çalışıyorum.

Soru-5: Normalde birçok yazar 1 novelle yetiniyor ama siz 3 tane novel yazıyorsunuz bunu nasıl başarıyorsunuz?

En önemli nokta, yayın planımı kendi standartlarıma göre belirliyorum. Serilerime haftalık üç yeni bölüm ekleme rutinimle, günlük 2000 kelime yazma alışkanlığım birbirlerini tamamlıyorlar. Hatta bir serilik daha yer varmış, bunu bir inceleyim J

Serilerimin bir ciltlik taslaklarını hazırlamam da çok yardımcı oluyor. Hepsinin ayrı defteri var ve olay örgüleri madde madde yazılı. Bu şekilde nerede kaldım, nasıl ilerleyecektim sorularıyla uğraşacağıma, yazmaya devam edebiliyorum.

Buradan sonraki sorular Spoiler içerebilir.

Soru-1: Toraman sersemletme gibi faydalı bir yeteneği olduğu halde ikinci cildin başına kadar bu yeteneğini hiç kullanmadı. Bunun sebebi nedir?

Gerek duymadı, bunun yerine parti içinde ölmeden önceki hayatında kazandığı yetenekleri kullanan tek kişi de oydu. Kendisini Cehenneme düşüren olayın öncesinde yaşadıkları sayesinde gelişen, birden fazla insana karşı dövüşme becerileri, hem kendisine hem de tüm partiye yardımcı oldu.

Bu soru çok güzel bir soru, okurlardan rica ediyorum, kendilerinde olduğunu bildikleri ama ısrarla kullanmadıkları bir yeteneklerini düşünsünler, eminim en az bir tane bulacaklar.

Sonra kendi kendinize sorun, bunu lazım olmadığı için mi kullanmıyorum yoksa başka bir nedeni mi var? İki cevapta da, anlamak isteyene güzel ipuçları çıkacaktır.

Soru-2: Toraman Rimel’i seviyorken, Rimel ise Max’ ten hoşlanıyor gibi ama bir bölümde Toraman başka kızları keserken Rimel’ de Toraman’ı süzüyordu. İleride bir aşk üçgenine şahit olur muyuz? Görürsek parti içinde bir değişiklik olur mu?

Öykünün ağırlık merkezini aşk ve ikili ilişkiler üzerine kurmayı düşünmüyorum. Tabii ki yanlış anlamalar veya karşı konulmayan durumlar olabilir, bunu da Cehennemin içinde ilerledikçe göreceğiz.

Partinin tüm üyeleri Türk, çok ciddi bir olaya gerek yok. Biz en ufak kıvılcımda birleştiğimiz gibi, sudan sebeplerle birbirimize sırtımızı dönmeye çok meyilliyiz.

-------------------------------------------------------------------------------

https://novelturkiye.com/  Yazarın kendi açtığı sitedir. Kaleteli seriler vardır, tavsiye ederim.

Lütfen görüş ve önerilerinizi yorumlar da belirtmekten çekinmeyin.

                                                                                                                                                              Röportajı yapan --> Wollex

                                                                                                                                                             Düzenleyen --> Lemon Army