SORU-1: Sizi bilmeyen veya eserinizi okuyup sizi tanımayanlara kendinizi tanıtır mısınız? Mesela yazmaya ne zaman başladınız?

Hepimizin nicknamelerinin ardında kedimize yarattığımız kaçış kişiliğinin ötesinde gerçek ismim Murat.. Yine çoğunluk gibi bir bodro köleliği içinde hayatımı sürdürüyorum.. Kendimi bildim bileli yaşadığımız bu dokusu buram buram illüzyon kokan gerçeklikten başka dünyalara kaçmak için de okur ve izlerim.. Tüm bunlar için de yoğun bir mesai harcarım.. Ne büyük bir mutluluk tanımıdır bu..!

Uzun yıllar süren bu mesai harcamaları içerisinde ara ara tam anlamıyla yazmak denilmese de alevlenen, kağıda dökülmeler ve akabinde yarım kalmalarla sonuçlanan bazı gişimler oldu.. Hala bu tam anlamıyla bir yazmak düsturu değildir.. Yazmak başlı başına zihin mesaisi isteyen bir dışa vurumdur.. Son yıllardaki yoğunlaşan ve başka dünyaların en güçlü temsilcilerinden biri olan 'bilim-kurgu' içeriğine şiddetli yönelimlerim ve tüketilenlerden sonra tam anlamıyla istediğim gibi içerik bulamamanın neticesi olarak, 'eh, ben kendime bir hikaye yazayım' diyerek, novel türkiye ile yolumun kesişmesinin verdiği içerik sunumu fırsatı ile yazmayı ancak 'denemek' yolculuğu başladı..

SORU-2 Sizin gibi novel/kitap/hikâye yazmak isteyen birçok kişi var onlara neler önerirsiniz, bu işin zorlukları nelerdir? 

Bu o kadar kişisel bir durum ki.. Bir cevap olarak sunabileceğim, sadece bir farkındalık söz konusu; 'bunu sizin ne kadar istediğiniz..' Aslında isteyen siz de değilsiniz ya, o sizi çağırıyor..

Bunun tadını bir kere aldığınızda, geri dönüşü yok zaten.. Artık 'yazmayı denemek'ten adım adım yazmaya doğru evriliyorsunuz.. Yazmanın ne anlama geldiğini anlıyorsunuz.. Nasıl yazabileceğinizi anlıyorsunuz.. Bir şekilde size ait bir standart belirleniyor..

Bunu farklı bir açıdan ifade etmeye çalışacağım.. Her şeyin başladığı nokta sizin neden, ne kadar keyif aldığınızdır.. Her ne kadar içerik tüketmek cümlesini sevmesem de herkesin okumaktan, izlemekten, araştırmaktan, bilgi toplamaktan keyif aldığı alanlar vardır.. Okuduğu bir kitaptan hayatı boyunca güç alan insanları görebilirsiniz.. Bu hiç de ucuz romantiklik değildir.. Fikirdir burada çarpıcı olan..! İşte bu dersiniz, ben de böyle düşünüyorum, ben de böyle bakıyorum kainata..! Ve bir fanus gibi kaplar bu fikir sizi, ileri de taşır, güç de verir..

Bilgi sizi geliştirir, birikim donanımlı kılar.. Hem bireysel gelişim, hem de sizin gibi insanlarla bu birikimlerin çarpışmaları paha biçilemezdir.. Birikim zihin jimnastiklerine olanak tanır, kurgu oluşturmanıza olanak sağlar.. Zihin jimnastikleri yaparak birbiriyle etkileşime girerler, ortaya çıkan sentezlerden keyif alırsınız.. Başka bir kişiliğiniz ortaya çıkar, kendi kendinizle iletişime geçersiniz.. Akış içe doğru yönelir ve yazabilmek olarak dışa akar.. Eğer istiyorsanız..

İletişime geçtiğiniz kendinizle, keyif aldığınız içeriklerle ve tabi ki size yazmak için yapılan çağrı ve ona verdiğiniz cevapla bunu pek tabi ki kapıda dökebilirsiniz.. Zaman içinde iletişime geçtiğiniz kendinizi tanıyarak, yazmak devamlılığı kesinlikle size özel satırlara dönüşecektir.. Bir kişliğiniz yazarken, diğer kişiliğiniz ona dışarıdan bakan üçüncü bir şahıs edasıyla okuyacaktır.. Nasıl yazmak istediğinizi değil, nasıl okumak istediğinizi anladığınız anda ise, bu zaten sizi yazmanın yollarında yürütecektir..

SORU-3 Novel yazarken ve evren yaratırken sizi en çok zorlayan etkenler nelerdir?

Aslında ben hiç düşünmedim yolcuyu yazarken.. Sanki o oralarda bir yerdeymiş gibi kendi kendine çıktı.. Çünkü hikayeyi kendime anlattım.. Okumak istediğim içerik, cümle biçimi, bölüm başlıklarına tamamen hoşuma gidecek biçimde, bunu bu şekilde görürsem hoşuma giderdi diye düşünerek yaklaştım hep.. Yazarken her şey sizin elinizde, önce siz keyif almalısınız.. Her yazdığım bölümü tekrar okudum.. Yazarken hikayenin ilerisi için içerikler oluşmaya başladı, bazen kesişme noktalarında bir süre beni düşündürecek belirsizlikler meydana geldi, kurgu nasıl devam edecek, içerisinden nasıl çıkacağım şeklide anlar meydana geldi.. Fakat hepsi çok keyifliydi..
Yazarken bir şekilde o yol sizim üzerinde yürümenize yardımcı olur.. Zaman zaman farklı patikalara sapıp anayoldan uzaklaşırsınız, hikayenin tuhaf yerlerinde dolaşırsınız, bunun sınırı yok ama önemli bi şey var; çerçeveyi çizmek.. 'Başlangıç ve bitiş' - 'Alfa ve Omega'..
Yazarken, sonunda nereye varmak istediğinizi bilmelisiniz.. Kaybolmamak için.. Hedefi kestiremezseniz oraya varmakta zorlanacağınız gibi bıkma yılma gibi ümitsizlikler oluşabilir.. Ben yolcuyu yazarken, hatta adını yolcu koyduğumda aklımda olan tek şey vardı; 'bu hikayenin nerede biteceği'.. Tam o son sekans..
Tüm bunların ışığında hikayemin sonunu biliyordum, başlangıcı yaptığımda ise işte bu; çerçeve belliydi..!
Bu, yürüdüğüm yolda karşılaşacağım zorlukları büyük ölçüde ortadan kaldırmıştı..

SORU-4: İleride başka noveller yazma planlarınız var mı? Varsa ufak ipuçları verebilir misiniz?

Olmaz mı.. Tabi ki var.. Yolcu henüz tamanlanmadı.. Çok kısa bir süre içinde onu tamamlayarak bir korku hikayesi ve 'Kemal Sunal'ın temelinde yer aldığı' fantastik bilim kurgu içerikli bir kısa hikaye yazacağım ki taslağı tamam..
Şaşırtıcı değil mi..? Aklıma geldiğinde ben de şaşırdım ama çıkış temelini gördüğünüzde o kadar eğlenceli ve harika ki..

SORU-5: Hali hazırda devam eden Yolcu noveli ile ne kadar devam etmeyi düşünüyorsunuz?

Yolcu üç cilt olacaktı ve üçüncü cildin yarısına kadar geldim.. Yolcu benim 'yazmayı denemek' kısmında yer alan hikayem.. Çünkü hala deniyorum.. Baktığımda daha başka bir çok şey yazabilirdim çok daha detaylandırılabilir gibi bir çok şey geçiyor aklımdan ama ben o 'son' cümleyi yaşamak, Kurtuluş'un adının anlamının içini dolduracak o son cümleyi yazabilmek için ana fikir etrafından ayrılmadan buraya kadar geldim..

Bir takım engellerden dolayı bir kaç aydır yazamamıştım fakat bu önümüzdeki bir iki hafta içinde kalan yarısınıda yayınlayıp yolcuyu noktalayacağım..

SORU-6: Yolcu serisini 2 farklı yazar isim ile yayınladığınızı fark ettim, bunun özel bir sebebi var mıdır?

Biri yazan, diğeri okuyan karakter..
Edgar; Edgar Allan Poe'ya olan hayranlığımdan dolayı tercih ettiğim isimdi.. Replica ise yazdıklarımı okuyan ikincil ürün.. Sonradan oluşan bir yapısallık olduğundan dolayı asıl olmayan bir Replicax (bilinmeyen kopya) dır kendisi..

SORU-7: Bir çok seri yazarı ciltlerini/sezonlarını tek bir kitap olarak yayınlıyor fakat siz her sezon/cilt için farklı bir kitap yayınlıyorsunuz. Bunun özel bir sebebi var mıdır?

Yolcunun her cildi bir olguyu temsil ediyordu.. Kapak resimleri ve cilt adı dahil baş karakterin içinde olduğu yapısallığın karşılığı.. Tabi ki bütüncül bir hikaye ama söylediğim gibi, benim böyle görünmesi hoşuma gidiyordu.. Her bir kapak resime ve adına bakınca ne yapmak istediğimi hatırlıyorum..

SORU-8: Seride bir bölümde “Bu bir ozaman yolculuğu değil” denildi fakat bir çok bölümde zaman yolculugu olduğuna dair ipucularına rastlıyoruz. Bunun hakkında ne diyorsunuz?

Bu sorunun cevabı üçüncü cildin bitimiyle alınacaktır..

Bilim kurgu tuhaf bir dal.. Mümkün mertebe kurgu içerisinde yazdığım bilimsel temelli noktaları şahsi bakış açım ya da hayal ürünü olarak yazmadım.. Bilhakis hepsi geçmiş-günümüz denklemimde keşfesilen bilimsel neticelerin ve bunların birleşimiyle ilerde olabileceklerin ürünüdür..

Ben de bu noktada var olana meal katmaya çalıştım..

DEVAMI SPOİLER İÇEREBİLİR

-Fark ettim ki serideki bucuklu bolumler hikaye ve karakterler hakkinda daha derin bilgi verme amaci ile yazilmislar. Benim ve muhtemelen diger okuyucularinda merak ettigi Isimsiz’in Kurtulus’a verdigi ve sonrasinda ise Kurtulus’un yaktigi defter icerigi bu bucuklu bolumlerde islenecek mi?

Bunun cevabı da hikayenin sonuna doğru daha netleşecek ama biraz da olsa spoiler olarak şunu söyleyeyim;

ilk ciltteki buçuklu bölümler deftere aitti, ikinci cilttekiler kısmen deftere ait ve kısmen değil.. Üçüncü cilttekiler ise deftere ait değil..

Buçuklu bölümlerin tamamının içeriği ise dolaylı olarak gelecekten gelen Kurtuluş'a ait cümleler değildir..

Not: Merhaba millet bu röportajla onuncu yazılı röportajı yapmış bulunmaktayız, şuana kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Böyle bir seride onuncu bölüme gelmek büyük bir şey  bence, bu yüzden 10,5 olarak kendimle... bizimle röportaj yapmaya karar verdim. Bize sormak istediğiniz sormak soruları bize atın burda cevaplıyalım.

dc:raynlexx 3439

mail:[email protected]/[email protected]

Bu adreslere sorularınızı atabilirsiniz