Aiden bir hafta boyunca kalan teknikleri çalıştıktan sonra mağarasına dönebilmişti. 3 haftadır doğru düzgün uyumamanın getirdiği etkiyle direk uykuya dalan Aiden, huzurlu ve deliksiz bir uyku geçirmişti. Ertesi sabah rahat geçen bir gecenin ardından tatlı uykusundan kalkan Aiden, bir süre sersemlemiş bir şekilde yatakta kalmıştı. Uzun bir süredir böylesine rahat bir zihin ile uyku çekmemişti. Bu dünyaya geldiğinden beri geceleri yatarken kafasında sorun ettiği olaylar onu tüm gece meşgul ederdi.
Bir süre o durumda kaldıktan sonra yavaş bir şekilde ayağa kalktı ve banyoya giderek hızlı bir duş aldı. Bugün tarikatın toplu bir ders vereceği ilk zamandı. Her ne kadar derslere katılma gibi bir zorunluluk olmasa da, bu tip dersler de her zaman yapılmazdı ve bu derslerde güzel bilgiler verileceğini bilen Aiden, kendini hazırlamaya başladı.
Tarikatın her yerleşim yerlerinde aynı tipte fakat farklı ölçülerde kıyafetler oluyordu. Tarikatta derslere katılan herkes aynı tip kıyafeti giymek zorundaydı. Bu yüzden hızlı bir duştan sonra dolabını açan Aiden, dolabın içerisinden üzeri desenler ile dolu olan cübbe tarzı bir kıyafet çıkarmıştı. Kıyafetin üzerinde bir çok siyah desen bulunuyorken, dış hatlar genellikle mavi tonlarındaydı. İlk başta biraz kıyafeti süzen Aiden, gülümseyen bir ifadeyle cübbeyi tarzında ki kıyafeti giymiş ve ayna karşısına geçmişti.
Parlak mavi gözlerini ve derin tonlarda mavi saçları, kıyafet ile mükemmel bir uyuma sahip olmuştu. Kendi üstünde ki düzgün durmayan yerleri düzeltirken, kendine bakarak söyleniyordu.
"Vay be... Aynı büyücülük filmlerinde ki çocuklara benzedim. Fakat bu cübbe biraz fazla geniş. Bunun dar hali falan yok mu ?" derken vücudunu sallıyordu. Her sallayış ta cübbe bir bayrak misali dalgalanıyordu.
"Her neyse... Şu derse gidip katılayım. Kurallara göre tarikatta ki ders için A-1 sınıfına gitmem gerekiyor. Doğu yönünde bir yerdeydi sanırım. Bunun ardından elimde kalan kaynakları düzenlemem lazım. Belki de bugün 3 seviye birden atlayabilirim. Bu durum savaş gücümü iki katından fazlasına bile çıkarabilir ki bu oldukça önemli. 1 hafta sonra Zane ile olan karşılaşmam yaklaşıyor." diyerek odasından ayrılmıştı.
Aiden evin önüne çıktığında Skyler, Ned ve Ashley'i görmesi bir olmuştu. Üçlü Aiden'i görür görmez gülümsemiş ve ona doğru harekete geçmişlerdi. Aiden, 3 haftadır göremediği dostlarını görünce hafiften sevinmiş ve morali yerine gelmişti.
Saniyeler içerisinde üçlü Aiden'in yanına gelmişlerdi. İlk konuşan her zamanki gibi Ned'di.
"Günaydın kanka! Sende mi derse gidiyo... Hah?" derken Aiden'in vücudundan yayılan saf ve yoğun enerjiyi fark etmişti.
"Görünüşe göre birileri geçtiğimiz 3 haftada anlayış kısmını biraz geliştirmiş. Oldukça kudretli ve saf bir aura var vücudunda kanka!"
Ned'in kendisinin güçlenmesinde bu kadar mutlu olacağını düşünemeyen Aiden, bir kez daha Ned'in cana yakınlılığına şahit olmuştu.
"Yaptık işte bir şeyler kanka. Dersten sonra da son hazırlıkları yapacağım. Bildiğin üzere karşılaşmaya bir hafta kaldı."
Aiden konuştuktan sonra gözleri kararlı bakışlar ile dolan Ned;
"O konuda benim de bir kaç fikrim var. Dersten sonra yanıma gel. Bir durum değerlendirmesi yapalım."
Ned gibi bir çok şey dalgaya alan adamın birden ciddileşmesinin önemli bir şey olacağını düşünen Aiden, kafasını sallayarak kabul etmişti. Bu sırada saatine bakan Skyler; Ashley'i de yanına alarak ikilinin yanına doğru ilerlemişti.
"Derse geç kalacağız. Gitsek mi artık ?"
Skyler'in yönlendirmeleri ile bir süre tarikatın içerisinde yürüdükten sonra grup, dersliğin girişine doğru yaklaşmıştı. Yolculuk boyunca Karanlık Alfa Kurdun ruhunu kullanmıştı. Duyusal Hisleri son aşamada çalıştığı için onu gören öğrencilerin konuşmalarını duyabilmişti. Konuşanların bir kısmı yeni rekor sahibi olması ile ilgili konuşurken, bir kısmı ise vampir olayını konuşuyordu.
Sınıfa girerken bile 10 kişinin dikkatini çekmişti bile. Bu yüzden kimseyle iletişime geçmeden sınıfa geçmiş ve oturmuştu.
"Daha tarikatta ki ilk ayımız bitmeden gereksiz bir ilgi çektik iyi mi..." demiş ve etrafını incelemişti.
Sınıf geniş bir salondan oluşuyordu. Salonun merkezinde bir tür formasyon bulunuyordu ve bu formasyonun etrafı sayıları otuzları bulan sıralar ile kaplanmıştı. Aiden bunları incelerken çok tuhaf olduğunu hissetmişti. Dünyada eğitimin böyle olduğu nadir yerler vardı. Onlarda üniversitelerin özel ve gelişmiş olanlarındandı.
Zaman geçerken sınıfa gelen sayısı artmaya başlamıştı. Her gelen bir sıraya oturuyor ve beklemeye başlıyordu. Ashley ve Ned yan yana otururken, hemen yanında Aiden ve Skyler oturmuşlardı. İkili çok yakın oldukları için vücutlarında ara ara aurasal tepkime oluşuyordu. Aiden bunun neden olduğunu anlayamazken, Skyler dalgınlıkla kendi koltuğunun tutma yeri yerine Aiden'in tutma yerine götürmüş ve ikilinin elleri birbirine temas etmişti.
Temas gerçekleşir gerçekleşmez, ikilinin vücutlarında ki tohumlar direk reaksiyon göstererek karşı enerji çıkarmışlardı. Aiden'in vücudundan çıkan kan kırmızı yıldırımlar, anlık olarak Skyler'in vücuduna atılırken, Skyler'in vücudundan çıkan altın sarısı yıldırımlar da Aiden'e atılmışlardı.
"Arrgh..! Acıttı! Bu da neydi böyle ?"
Yıldırım faktörünün ortaya çıkmasıyla dalgınlık halinden çıkan Skyler, hızla elini geri çekmiş ve Aiden'in kan kırmızı yıldırımlarının yaktığı sol eline bakmıştı. Gözlerinde merak ve inceleyen bir ifade vardı.
"Tohumların doğal bir tepkimesi. Araştırmalara göre her bir Yggdrasil Tohumunun az da olsa öz bir bilinci bulunuyor. Bu da aynı kaynaktan çıktıkları için aralarında bir rekabet olduğu gerçeğini doğuruyor. Ruh Tohumu her ne kadar en güçlü olarak sayılsa da Mutlak Tohum da ona güç seviyesi olarak en yakın olan tohumlardan birisi. Bu yüzden Ruh Tohumun, benim Mutlak Tohumuma olağandan fazla tepki gösteriyor."
Skyler'in açıklamalarından sonra bir süre duraksayan Aiden "Ee ne yani ? Gelecekte sana dokunamayacak mıyım ?" derken sağ elini kaldırarak Skyler'in sol eline bir kaç kere dokunmuştu. Bu seferin aksine hiç bir etkinlik göstermemişken, Skyler'da işaret parmağını Aiden'in parmaklarına dokundurmuştu. İkili resmen çocuk gibiydi.
"Emin değilim... Ama öyle olduğunu zannetmiyorum."
İkilinin ilişkisini gören Ned ise resmen piç bir şekilde gülerek Aiden'e bakmıştı.
"Kanka, duyduğuma göre Yggdrasil Tohumları kullanıcıları için çifte yetişim tekniği varmış. Hani ihtiyacın olurs...." diyemeden Ashley yumruğunu Ned'in kafasına indirmiş ve öfkeyle bakmıştı.
"Sus lan!
Ashley'in vurmasıyla kafasını kaşıyan Ned, "Tamam ya ne vuruyorsun ?" diyerek hüzünle Aiden'e bakmıştı. İki kardeşin haline gülen Aiden ise moralinin şimdiden düzeldiğini yavaş yavaş fark ediyordu. Bir nedenden bu üçlünün etrafında aurası daha da engin bir hale geliyordu.
Aiden sınıfın neredeyse dolmak üzere olduğunu gördüğünde tüm sınıfla birlikte beklemeye başlamıştı. Fakat odağı formasyondaydı.
Bu formasyon sınıfın tam merkezine konulmuş bir şeydi. Herhangi bir kablo veya mühür yoktu. Sadece en ortada büyük bir cam gibi yuvarlak bir yapı vardı. Bunun etrafında ise sadece bir kişinin hareket edebileceği kadar bir hareket vardı. Yuvarlak alanda arada bir yanıp sönen rengarenk bir ışık mevcuttu.
Aiden odağını buna vermişken, sonunda eğitmen içeriye girmiş ve öğrencilere bakmıştı. Giren kişinin mor gözleri ve dalgalı kahverengi saçları bulunuyordu. Vücudundan tuhaf bir enerji aurası dalgalanıyordu. Eğitmen bir süre daha öğrencileri inceledikten sonra formasyonun olduğu bölgeye gelerek öğrencilere hitap ederek konuşmaya başlamıştı.
"Merhaba arkadaşlar. Benim adım Finn Kaiba. tarikatta Teorik Eğitmen olarak hizmet veriyorum. Antrenmanlar ve Fiziki Eğitimler dışında zaman zaman kalan bilgileri benden alacaksınız." derken elinde ki kitabı göstermişti.
"İlk dersimiz Gezegen ve Güçlerin Tarihi olacak."
Tüm sınıf bu konu ile ilgili kafa karışıklığı ile eğitmene bakarken, eğitmen tekrardan lafa girmişti.
"Biliyorum. Hepiniz üstün bir yetişimci olmak ve bunun hakkında eğitim görmek için buraya geldiniz. Yıl boyunca buna şansımız olacak. Fakat burada sadece yetişimci olmak değil, aynı zamanda hayatta kalmayı ve gezegende yaşayan diğer canlıların güçlerini anlamayı öğreteceğiz. Böylelikle ileride neye karşı savaşacağınızı daha iyi anlamış olursunuz."
Aiden 3 yıl boyunca bu konular ile alakalı kitaplar okumuştu. Yine de bir Teorik Eğitmenin bilgilerinden faydalanmanın akıllıca olacağını düşünmüş ve dinleme pozisyonuna geçmişti.
Sınıfta ki çoğu kişi de aynı fikirdeydi. Sınıfın biraz yola geldiğini gören eğitmen ise elinde ki bir tür kumanda gibi aygıt ile formasyonu çalıştırdı. Formasyondan güçlü ışıklar çıkmaya başlarken, Aiden etkilenmiş bir şekilde gözüne girmeye başlayan ışıklara bakıyordu.
"Vay be... Adamlar resmen formasyon ile 3D Hologramı icat etmişler!"
Bilinin Yetişim Alemleri;
Temel Kurma Alemi -> Genişleme Alemi -> Yükselme Alemi -> Enerji Alemi -> Enerji Çekirdek Alemi -> Dünya Çarkları Alemi -> Kadim Dünya Alemi -> Yeraltı Ölümsüzü Alemi -> Gökyüzü Ölümsüzü Alemi
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..