Archon sakin ama bir o kadar da duygusal bir şekilde mektubu araladıktan sonra büyüsel nesneden yayılan ışığın altında mektubunu okumaya başlamıştı.

"Oğlum... Benim biricik aslanım. En mutlu günün de ve hayatının en önemli yıllarında yanında olamadığım için özür dilerim. Duymak istediğin şeylerin bunlar olmadığını biliyorum fakat yanında olamadığım gerçeği, seni unuttuğum veya sahiplenmediğimi göstermez. Aksine sürekli bir gözüm senin üzerindeydi. Üst Alemler içerisinde ki savaşım büyük bir şiddet ile devam ederken, zaman içinde senin büyüdüğünü görmek benim tek rahatlama yolum oldu. Geçen zaman da seni bu şiddet ortamından uzak tutmayı kendime görev edinmiştim. Fakat zaman eskisi gibi değil. Aynı büyük kardeşlerin gibi sende artık bir yetişkin sayılırsın ve bugün de yetişime başlaman bunun kanıtı. Artık hayatın toz pembe duvarlarından çıkmalı ve kendini göstermelisin."

"Ruh Alanında uyandırdığın ruhun ve çevrendekilerin bu konu hakkında sana söyleyeceği şeyler, seni korkutmasına izin vermemelisin evlat. Biliyorum aklında bir çok soru var ve özellikle bir çok 'neden' dediğini duyar gibiyim ama sabırlı olmalısın evlat. Gün gelecek ailemiz yeniden bir araya gelecek ve işte o zaman her şeyin cevabını fazlasıyla alacaksın. Fakat geleceğe hazırlanmanın yanında geçmişte takılı kalmamalı ve bugünü de pas geçmemelisin. Artık yetişime başladığının ve bir de nişanlının olduğunu gerçeğini kabullenmelisin. Yetişim yapmak ve güçlenmek konusunda nasıl bir fikir sahibi olduğunu bilmesem de bir an önce güçlenmelisin Archon... Güçlenirsen, ailemizi bir araya gelmesi aynı ölçüde hızlanır. Bir baba olarak belki bunu söylemek zor olacak ama yardımına ihtiyacım var. Yine de hayat senin hayatın bu yüzden tercihi sana bırakıyorum."

"İlk tercihte normal bir şekilde güçlenmeye devam edersin. Bir süre klanda kalırsın. Oradan da uygun gördüğün bir akademiye giderek eğitime devam edersin. Fakat benim gözümde bunun bir bitkinin büyümesinden farkı yoktur. Yetişim yolu toz pembe bir yol değildir. Ölüm ve kan ile dolu bir yoldur. Yine de ilk tercih nispeten güvenli bir yoldur. Bunu seçmek istersen seni yadırgamam."

"İkinci yol ise ilk yola göre çok daha tehlikeli bir yol olan Kaos Adasında geçer. Kaos adası Ölümlüler Boyutu ile Ölümsüzler Boyutunun arasında kalan boyuttur. Ada dediğime bakma çok büyük arazisi vardır. Kaos Adasını bildiğini umuyorum bu yüzden uzatmıyorum. Burada geçirdiğin şeyler ölüm kalım durumları olacak fakat bu sayede hem çok fazla deneyim hem Mutlak Ruhun için çok çeşitte ruh hem de çok fazla doğal hazine bulma şansı ile daha hızlı ilerleme şansın olacak."

"Zaten 18 yaşında başlayarak çok fazla vakit kaybettin Archon. Mutlak Ruha, Annenin Sembol gücüne ve Sonsuzluk Yüzüğüne sahipsin. Ek olarak sana bir hediye daha vereceğim. Böylelikle balon bir Safkan bir Skyfall olmadığın görülecek. Tercihi sana bırakıyorum evlat. Bir daha görüşüne kadar elveda... Umarım son hediyeni beğenirsin."

Archon mektubunu okuduktan sonra mektup köşesinden başlayarak parlamaya başlamış ve sadece bir kaç saniye içerisinde adeta güneş gibi ışık çıkartarak Archon'un vücuduna atılmıştı. Archon ne olduğunu anlayamadan elleri ile göğsünü kontrol etmişti.

"B-Bu da neydi böyle ? Ana meridyenim! Orada bir şey ilerliyor!"

Archon bilinci ile fark ettiği durumdan hemen sonra zihninde bir ejderha kükremesi duymuştu. Bu şiddetli kükreme saniyelik olarak onu yerine kitlerken, bilinci istemsizce kendini ruh alanına çekmişti.

O anda ana meridyenden çıkan beyaz ışıltı, ruh alanında ki mutlak ruhun tam karşısına geçmiş ve parlaklığını arttırarak şekil almaya başlamıştı. Bir kaç saniyelik şiddetli parlamadan sonra mutluk ruhun karşısında gök mavisi bir ejderha oluşmuştu. Devasa Ejderhanın boyutları neredeyse 300 metreye yakındı. Kanat açıklığı ise bundan daha fazlaydı. Ayaklarında ve kanatları ile birleşmiş olan kanatlarının her yerinde gök mavisi pullar bulunuyordu. Fakat Archon'un dikkatini çeken şey, Ejderhanın vücudunda atlamalar yapan gök mavisi enerjiydi.

Bir süre Mutlak Ruha bakan Gök Mavisi Ejderha, odağını Archon'a çevirdiğinde bilincinin aldığı bedeni baştan aşağı incelemişti. Gözlerini kısarak Archon'a bakması ve açık olan ağzından gök gürültüsü sesleri gelmesi Archon'u hafiften korkutmaya yetmişti.

"Sonsuzluk Yüzüğü... Sembol Lordlarının vücudu, gücü, iradesi ve birde... Sonsuzluk Lordlarının yegane mucizesi olan Sonsuzluk Ruhu yada senin zihninde ki bilgiler ile Mutlak Ruh... Oh... Hem de güzel bir seviyede. Daniel'i bulduğumda senin için çok fazla umudu vardı. Gerçekten de benim için yeterlisin. Fakat bu yaptığın yetişim enerjisi de ne böyle ? Kalitesiz ve acınası! Pekala, ufak bir müdahale yaparak yetişimin başında seni bu dertten kurtaralım o zaman. Hatta ufak bir deney bile yapabiliriz."

Archon'un zihninde hiçlikten bir ses birden ortaya çıkmış ve bu cümleleri söylemişti. Archon bu sesin gördüğü ejderhaya ait olduğunu içten içe tahmin etse de emin olmadan bir şey söyleyemiyordu. Fakat birkaç saniye sonra Ejderhanın önünde parlak bir beyaz taş oluşması ile kaşlarını kaldırarak duruma bakmıştı.

Parlak beyaz taş, ortaya çıkar çıkmaz ortama şiddetli bir Ruh Enerjisi yaymaya başlamıştı. Yayılan Ruh Enerjisini emen Mutlak Ruh, hızlı bir şekilde ikinci yıldızı oluşturmaya başlarken, ruhun yüzünde adeta hoşnutsuz bir ifade belirmişti.

"Oh... Hali hazırda Kaotik Ruh Enerjisi ile yetişim yapabiliyorsun zaten. O zaman Uysal'ı da istemezsin. Geriye tek bir seçenek kalıyor. Deney kısmımıza geçmemiz gerekecek. Tabi ki ruhunun bunu kaldırabilecek mi merak ediyorum. Az sonra oldukça teorik bir olay yaşayacağız."

Ejderha'nın sözleri bittiğinde parlak beyaz taş kaybolmuş, yerine üstünde sonsuzluk işareti bulunan morumsu bir taş gelmişti. Diğer taş gibi çok parlak olmasa da ortama yaydığı güç çok daha kudretliydi.

Taş ortaya çıkar çıkmaz, ortama enerjini yaymıştı. Bu enerjiyi hisseden Mutlak Ruh, hızla taşı ejderhanın önünden çekmiş ve avuçlarının içerisine alarak özümsemeye başlamıştı. Özümseme işlemi başlar başlamaz, Archon'un dış dünyada ki fiziksel vücudu iki büklüm olmuş ve acıdan yere yığılmıştı. Acı fiziksel olduğu kadar ruhsaldı da... Gelen enerji, Mutlak Ruhun etrafını kaplamaya başlarken, bir yandan da huzmeler şeklinde ruh alanı ile etkileşime geçiyordu.

"N-Ne yapıyorsun!"

Archon acıdan dolayı çenesini o kadar çok sıkmıştı ki, neredeyse dişleri kırılacak seviyeye gelmişti. Bu sırada taştan yayılan enerji, mutlak ruhu ve ruh alanına değiştirmeye devam ediyordu. Bir kaç dakikalık değiştirmenin sonunda ruhun üstünde bulunan yıldız yok olmuş ve Archon'un yetişimi enerjiyi hissettiği noktaya geri dönmüştü. Buna rağmen meridyenleri hala açık durumdaydı.

"Y-Yetişimim!"

Archon'un endişesini anlayan Ejderha, yeni oluşmaya başlayana kan kırmızı yıldızı göstererek Archon'a geri odaklanmıştı.

"Sakin ol... Yetişim Enerjileri ile ilgili hiç bir şey bilmediğin için şu anda sana açıklama yapmıyorum. Fakat şu yaptığım işlem seni çok daha güçlü yapacak. Tabi ki ileride çok daha zor yetişim yapacaksın ayrı konu ama elde ettiğin güç muazzam olacak. İleride bana teşekkür edersin."

Ejderhanın konuşması sırasında kaybolan yıldız yeniden oluşmuştu. Geçen her saniye zaten sönmek üzere gibi duran taş, daha da parlaklığını yitiriyordu. Yıldız tam anlamıyla oluştuktan sonra kalan enerjisini ana meridyenlerden sonra oluşan 15 meridyene aktaran enerji taşı, tüm meridyenleri yeniden yapılandırmaya başlamıştı.

Bu işlem sırasında tüm vücuduna ufak ufak iğneler batıyormuş gibi hisseden Archon, çığlık atacak duruma gelmişti. Bilincini kaybetmesine ramak kala yapılandırma sona ermişti.

"Güzel... Kaos Aleminden beri Kozmik Ruh Enerjisini kabul eden birisini görmemiştim. Belki de hala daha bir umut olabilir." derken göz ucuyla Archon'a bakmıştı.

"Pekala! Soruların olduğunu biliyorum ama zamanımız yok. Ben Güç ve Yer Çekimi Kuvveti öz nitelikli bir kutsal ruhum yani en azından bir parçam burada. Bu parçamı senin mutlak ruhun için feda ederek özelliklerimi kullanmanı sağlayacağım. İstediğim karşılığı... Eh, ileri de zaten öğreneceksin. Güçlerimi ve yarı dönüşümleri mi hemen şimdi kullanabilirsin. Tam dönüşümü ise şu anda kullanamazsın. Basitçe fazla zayıfsın."

Archon'un tatmin olmamış ifadesini gören Ejderha, gülümseyerek;

"Bu yapını beğendim evlat. Pekala... Sonsuzluk Yüzüğüne birkaç not bırakıyorum. Bir kaç sorunun cevabını oradan alabilirsin. Tabi ki hepsini değil. Her şeyin bir zamanı var."

Ejderha son sözlerini söyledikten sonra Archon'a cevap şansı tanımadan vücudundan çıkardığı enerjiyi, ana meridyene yollamış ve oradan da Archon'un fiziksel bedeninde ki Sonsuzluk Yüzüğüne iletmişti.

Enerji iletiminden sonra kendi şeklini bozarak yeniden enerji formuna girmiş ve Mutlak Ruha doğru ilerlemişti. Gelen enerjiyi aynı taş gibi direk avuçlarının içine toplayan Mutlak Ruh, hızla enerjiyi emerek gök mavisi ve kan kırmızı formda parlamaya başlamıştı.

Aradan geçen sayısız dakikanın ardından Mutlak Ruh sonunda tüm enerjiyi özümsemişti. Özümsenen enerji ile birlikte başlangıçta sadece bir olan yıldız sayısı, direk üç yıldıza çıkmıştı. Bu değişimle birlikte ruh alanında aynı ilk başta kükreme sesi gibi kükreme atan Mutlak Ruh, kan kırmızı yanan gözleri ile normal duruşuna geri dönmüştü.

Bu kükremeyle bilinci fiziksel bedenine geri dönmüştü. Terler içerisinde kalan vücuduna bakan Archon, ilk olarak düştüğü yerden doğrularak ayağa kalkmış ve elini kaldırarak vücudunu sarmalayan öncesinden de yoğun kan kırmızı enerjiye bakmıştı.

O anda ejderhanın konuştuğu şeyler aklına gelmişti. Bunu düşünmesi ile birlikte kan kırmızı enerjinin yanında kan kırmızı yıldırım arkları da vücudunu kaplamış ve ortama gök gürültüsü sesleri çıkarmaya başlamıştı.

3 metre çevresinde ki nesnelerin ise bir kısmı yer çekiminden bağımsız havalanmaya kimisi de bir kuvvet altında ezilmeye başlamıştı.

"Temel Ruh Alemi üçüncü seviye ve iki farklı kuvvet nitelikli bir Kutsal Ruh mu!"

"Hassikti.....!"

Bilinen Yetişim Seviyeleri;

Temel Ruh Alemi -> Köken Ruh Alemi -> Gerçek Ruh Alemi -> Aziz Ruh Alemi -> Çekirdek Ruh Alemi -> Lord Ruh Alemi ->Kral Ruh Alemi -> Egemen Ruh Alemi -> Tanrı Ruh Alemi -> Ölümsüz Ruh Alemi