Bu hikaye biraz acıklı bir şekilde başlıyor aslında. Eminim herkes hayatında bir kere olsun kandırılmış ya da ihanete uğramıştır değil mi ?

Her zaman dünyanın en mutlu adamıydı o Yuuto Honda. 22yaşında. Hep sıradan bir hayat yaşadı. Ortalama notlarla liseden mezun olduktan sonra onunla tanıştı. Karısı Shionla, Shion Yuuto’nun tam tersiydi. Çok güzel olan, 170 boyunda, 27 yaşında ,siyah uzun saçlı , harika bir vücuda sahip, hayat boyu hep başarılı olmuş, bütün okullarını birincilikle bitirdikten sonra büyük bir şirkete şef olmuş harika bir kadın. Onunla  nasıl evlenebildiğini kendi bile anlamamıştı. Anne babası ise böyle bir kadınla evleneceğini öğrenince Shiona kontrol amaçlı doğru olup olmadığını birkaç kere sormuşlardı. Shion iş konusunda ciddi ve oldukça soğuk bir kadındı , ancak Yuuto bunu önemsemezdi, çünkü onu çok severdi. Her gece yatağa gelince yorgun olduğunu söyleyip hemen uyurdu ama Yuuto bunu da önemsemezdi , çünkü onu çok severdi. Ona ne kadar iyi davranırsa davransın karısından hiçbir sıcaklık görememişti ancak bunu da önemsemedi , çünkü o karısını çok severdi. Artık alışmıştı soğukluğuna ve ilgisizliğine ancak kendi kendine bir söz verdi :’’ Ona olan aşkımı hiç bıkmadan göstereceğim , öyle ki artık beni reddedemeyecek, ya da benden uzak kalmak istemeyecek. Ne kadar kaçarsa o kadar çok peşinden koşacağım çünkü o benim KARIM ! Bu evliliklerinin ilk 4 ayının özetiydi.

Shionun bakış açısı:

Benim adım Shion Saegusa, 4 ay önce Yuuto adında her yerde bulabileceğiniz bir adamla evlendim. Ancak onun bilmediği bir şey vardı, bu evlilik sadece bir kap. Yaklaşık 8 aydır menajerimle ilişkim var. Bu yüzden geceleri onunla ilgilenmiyorum bile, tek yaptığım hemencecik uyuyup ertesi gün şirkete gidip ilişkime kaldığım yerden devam etmek. Onun için biraz üzgün hissediyorum ama yapabileceğim bir şey yok.

1 AY SONRA

Bugün menajerim ile sinemaya gittik ama filmi izlememe bile izin vermeden bana dokunmaya başladı, sanki umurunda olan şey ben değilim vücudummuş gibi hissediyorum. Bu yüzden biraz tartıştık ve eve gittim ancak kocam beni biraz üzgün görünce dakikalarca neşelendirmeye çalıştı, sanırım işle alakalı bir şeyler olduğunu düşündü. Aslına kalbimde biraz sızı hissettim.

2 AY SONRA

Bugün eski arkadaşlarla bir araya geldik, epey hoş sohbetten sonra oturmaktan sıkılınca  beraber  gezmeye çıktık, 10 dakika sonra hafiften yağmur yağmaya başladı , bu arada unutmadan kocam beni yalnız bırakmak istemediğini söyleyip benimle geldi, menajerimde burada. Menajerim hiçbir şey yokmuş gibi davranıyor . Yağmur yağmaya başladıktan sonra hemen girmek için bir kafe bulduk ancak girmek için acele edince ayağım burkuldu ve yere düştüm , arkadaşlarım hafiften gülmeye başladı , utancımdan kocamın yanımda olduğunu unutup hemen menajerime baktım.. beni kaldırması için. Ancak yüzünde hafif bir dalga ifadesiyle bana bakıyor tam sinirlenecekken Yuutonun sesini duydum

‘’Shion, iyi misin, bir yerini incitmedin değil mi ? Canın yanıyor mu, seni taşımamı ister misin?’’

Yüzünde çok korkmuş ve endişeli bir ifadeyle bana bakıyordu. Uzattığı elini şaşkınlıkla tuttum, yine kalbimde bir acı hissettim ancak bu öncekinden daha keskindi. Yağmur yüzünden Yuuto hasta olmuş ancak onunla ilgilenemedim, işe gitmem gerekti.

3 AY SONRA

Yine tartıştığımız için 2 haftadır menajerimle konuşmuyoruz, ancak eve gittiğimde üzgün olduğumu gören Yuuto tam 2 haftadır hiç usanmadan beni neşelendirmeye çalışıyor. Bana sürekli taklitler yapıyor, bir yere gitmek isteyip istemediğimi soruyor ,  geçen gece hasta olunca sabaha kadar uyumadan başımda bekledi. Yüzünde yine o derin endişeyi gördüm. Kalbimde ki acı daha da şiddetleniyor.

4 AY SONRA

Yine hasta oldum ancak ayağa kalkmam tam 3 gün sürdü. Yuuto hiç sıkılmadan ve uyumadan tam 3 gece başımda bekledi. Normal bir kadın bundan mutlu olmalı değil mi , ancak ben kalbimde sadece acı hissediyorum. Ayağa kalkıp şirkete gittikten sonra menajerim benden özür diledi ve aptal gibi onu affettim, ilişkimiz kaldığı yerden devam ediyor.

5 AY SONRA

Bir inşaat şirketinde çalışıyorum, Yuuto da inşaat güvenlik şirketinde. Ancak mevkilerimiz çok farklı. O sıradan bir çalışan bense şirketimde şef pozisyonundayım, ancak onun pozisyonunu asla küçümsemedim. Her gece eve gittiğimde günümün nasıl geçtiğini soruyor , defalarca iyi miyim diye kontrol ettikten sonra eğer üzgünsem beni neşelendirmeye çalışıyor değilsem işim konusunda yardımcı olmaya çalışıyor. Her gece bıkmadan benimle nasıl ilgileniyor bilmiyorum , bir kere bile evlendiğimiz gece harici ona yatakta eşlik etmedim ancak buna rağmen bana bu kadar iyi davranıyor, peki neden?

6 AY SONRA

Kocam bugün benimle dışarı çıkmak istediğini söyledi , çok ısrar edince işten izin alıp onunla çıktım. Sürekli randevuda ki bir liseli gibi beni eğlendirmeye çalışıyor, buralarda bir mağazada çok beğendiğim bir elbise vardı ancak almaya vaktim olmamıştı , ancak oraya gittiğimizde çoktan satılmıştı, bunu öğrenince biraz üzüldüm. Ertesi gün uyandığımda Yuuto yanımda değildi. İşe gitmeye hazırlanırken birden eve girdi… elinde bir  paketle. Ne diyeceğimi bilemiyorum , elbisenin satıldığı kişiyi bulup yalvarmış ve benim için almış, kadın da beni ne kadar sevdiğini görünce ona hediye etmiş. Bense bu elbiseyi menajerimle buluşmaya giderken giydim, altından kalkabileceğimi düşündüm ama buluşmamız zevkli geçmedi , hissettiğim tek şey kalbimde ki acıydı. Randevuyu yarıda bırakıp eve döndüm, Yuuto her  zamanki gibi işten benden önce dönüp benimle ilgilendi, güzelce yemekler yaptı bütün evi toparlayıp temizledi. Bana da her zamankinden bile iyi davrandı  ne olduğunu anlayamadım ama yemekleri yedikten sonra bana bir hediye kutusu uzattı .

‘’ İyi ki doğdun karıcım. Umarım beğenirsin.’’

Ha ? Doğru ya bugün benim doğum günüm değil mi ? Nasıl da unutmuşum, o bunu hatırlayıp bir de bana hediye mi aldı ?

8 AY SONRA

Menajerim birlikte olurken oturduğu sandalye kırılınca yere düştü, 1 hafta yatması gerekiyormuş. Kendimi bu sürede işe verdim, artık işimde biraz daha yükselmek istediğim için. Yüzümde ki kararlılığı görünce Yuuto da bana destek verdi. Onun özel eşyaları arasında benim işimi ilgilendiren kitaplara rastladım , ne olduğunu sorduğumda, cevap vermedi, ısrar edince bana daha fazla yardımcı olabilmek için bunları okuduğunu öğrendim. Ne diyeceğimi bilemedim.

9 AY SONRA

Geceyi otelde menajerimle geçirdim. Yuuto ise benim iş için şehir dışına çıktığımı sanıyor, eve dönünce onu bulamadım, ama işten dönünce yolculuğumun nasıl geçtiğini sordu, yorgun olduğumu fark edince bana güzelce masaj yapıp yatağa götürdü, zorla uyumama sebep oldu. Ancak kalktığımda kendimi çok iyi hissediyordum.

15 AY SONRA

Bugün inşaat  aşamasında ki bir binaya gittik, be menajerim ve birkaç çalışanımız. Yuutonun şirketi bir İnşaat güvenlik şirketi olduğu ve bu blokları beraber üstlendiğimiz için orada karşılaştık, bunu beklemiyordum, onu görünce kendimi birazcık iyi hissettim ama buraya gelirken ona köpek saldırdığı için iki ayağında da ayakkabı yok , etrafta ayakkabı satın alabileceği bir yerde olmadığı için öylece duruyor.  Binanın içine girip katları gezdik, en son daha sadece demirlerden ibaret en üst kata geldik. Kendimi biraz fazla kaptırınca biraz uç bir yere geldim ama bilmediğim bir sebepten üzerinde durduğum demir dökülmeye başladı. İnşaatın resmen bir ucunda dururken geçmek için kullandığım demirin üstünün keskin bir şekil aldığını gördüm , ’’Bu ne böyle be ?’’ Neden böyle saçma bir şekilde girdiğini ben de anlamadım ama bu kadar keskinken yürümem mümkün değil, en azından 5 metre yürümem gerek , bunu asla başaramam ayağımda da zaten topuklu ayakkabılar var. Yardım için seslendiğimde saçma sahneyi görmenin şokunu atlatarak hepsi bu tarafa baktı Gerçekten çok korkuyorum, kendimi kaptırıp buraya gelmişim ama gerçekten yüksekten korkarım. Bu çok korkunç. Ancak onlarda bana bakarken kimse ileri doğru gelemdi , bu yerden geçemeyecekleri aşikardı , burada kalma fikri aklıma gelince korkum daha da arttı ve yalvaran gözlerle menajerime baktım ama bana sadece ‘’Üzgünüm’’ der gibisinden bir işaret yaptığını gördüm. Tam korkudan ağlamaya başlayacakken ayakkabısı olmadığı için aşağıda kalan Yuutonun sesini duydum.

‘’Shion ne oldu , iyi misin ? ‘’

‘’ Y-yuuto lütfen kurtar beni, çok korkuyorum, ben, ben çok korkuyorum.’’

Gözlerim yaşla doluyken yardım için ona bağırdım, bunu görünce Yuuto keskin demire hiç aldırmadan gelmeye başladı, dikkatli bakınca demirin üzerinden yürürken ayağının altının kanadığını gördüm.

‘’Y-yuuto ayağın.’’

‘’S-sorun değil karıcım, sen korkma tamam mı , kocan seni kesinlikle kurtaracak, hiç, hiç korkma tamam mı ?’’

Bunu söylerken yüzünden çektiği acı okunuyordu ama hiç aldırmadan yanıma gelmeye devam etti, en sonunda yanıma ulaşıp bana sarıldı.

‘’Geçti tamam mı? Korkma artık, sadece gözlerini kapat.’’

Beni kucağına aldı, dediği gibi gözlerimi kapattım, sonra geldiği yoldan kucağında benle beraber geri döndü. Arabaların yanına kadar beni taşıdı, anca şoku atlatıp kendime gelebildim.

‘’ Karıcım, iyisin değil mi , seni hemen hastaneye götüreceğim merak etme.’’

Bunu dedikten sonra hemen bir arabaya atlayıp beni hastaneye götürdü, kendi ayağının altının neredeyse parçalanmış olmasına aldırmadı bile. Hastaneye gidince ben tedavi olmadan tedavi olmayı reddetti.  İkimizin de tedavisi tamamlanınca eve gittik. Yuuto ve ben işten 1 hafta izin aldık. Asıl acıyı o çekmesine rağmen evde bile benle ilgilenmeye devam etti ama ayağı artık rahatça dolaşamayacağı haldeydi , doktora göre 1 haftadan önce ayağa kalkamazdı. Bense hala korkuyu atamamıştım , gece olunca ilk defa Yuutoya sarılıp uyudum, ondan ayrılmaktan çok korkuyordum.5 gün boyunca sarılarak uyumaya devam ettim en sonunda , onunla konuşmaya karar verdim.

‘’Yuuto, biliyorsun, evleneli 15 ay oldu ama biz hala ,,, şeyy , yani evli çiftler yapar değil mi ?’’

‘’Gerçekten mi Shion? Gerçekten istiyorsun değil mi ?’’

Bunu söylerken gözleri parlıyordu resmen, dayanamayıp ufak bir kahkaha patlattım. Bu hayatta içten bir şekilde attığım 5 kahkahadan biriydi bu, ilk defa beni gülerken gördüğü için çok şaşırdı.

Gece bitip sabah olunca anca beni bıraktı, demek bu kadar zamandır içinde tutuyormuş.

‘’Kocam gerçekten iyi, menajerden çok daha iyi.’’

Sabah oyunca anca uykuya dalabildik. Dinlenme faslını tamamlayıp işe gittiğimde menajer hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu, sanırım onunla konuşmama gerek.

‘’Üzgünüm, ama artık ilişkiye devam etmek istemiyorum, ben artık kocama sadık kalmak istiyorum.’’

‘’ Haa? Bu kadar ilerledikten sonra geri dönebileceğini mi sanıyorsun gerçekten ?

‘’Dediğimi anlamadın galiba , açık konuşayım artık seni istemiyorum.’’

‘’Hoo , kocanın olanları öğrenmesini ister misin ?’’

‘’S-seni aşağılık, beni tehdit mi ediyorsun ?’’

‘’Aynen öyle , kocanın salak gibi bir şeyden haberi olmadan yaşamaya devam etmesini istiyorsan dediğimi yapacaksın ‘’

‘’SEN ! Kocam hakkında düzgün konuş.!’’

‘’Ohohoh sen gerçekten bana bunu diyecek bir pozisyonda mısın bir düşün bakalım’’

Bundan sonra sırf Yuuto öğrenmesin diye dediğini yapmak zorunda kaldım.

2 YIL SONRA

Bugün sonunda kararımı verdim, artık o menajer pisliğini dinlemeyeceğim, eğer ona yüklü miktarda para verirsem gidecektir değil mi ? Ben de Yuutonun yanına dönebilirim, o asla beni bırakmaz, çoktan evleneli 2 yıl olmasına rağmen hala yeni evli gibi benle ilgilenmeye devam ediyor.

‘’Üzgünüm ama artık bu şehirden, hatta mümkünse ülkeden gitmeni istiyorum.’’

‘’Hadi ama benden bu kadar çok mu sıkıldın?’’

‘’Gidecek misin gitmeyecek misin?’’

‘’Tamam , tamam , peki gitmem için ne vereceksin ?’’

‘’ 500.000$, HEMEN BUGÜN GİDECEKSİN.’’

‘’Üzgünüm ama yarından önce gidemem , paramı ver ve beni bir daha hiç görme, sorun değil başka kadınla bulabilirim sonuçta, hahahahaha,

‘’Seni pislik!’’  

Bunun gibi bir pislik için Yuuto gibi birine ihanet ettiğime inanamıyorum.

‘’İyi , bir daha seni görmek istemiyorum , parayı banka hesabına yatıracağım.’’

‘’Anlaştık, bay bay.’’

Bunu dedikten sonra ayrıldık, ertesi gün dediğim gibi parayı hesabına yatırdım , o da bana aldığı biletin resmini attı, sonunda gidiyordu, ben Yuutoyla kalacaktım artık.  Eve doğru giderken tanımadığım bir numara beni aradı.

‘’Hey Shion, umarım kocana yolladığım ufak hediyeyi beğenirsin, bugün işe gitmiyor değil mi ?

‘’Sen, menajer, bunun  anlamı nedir ?‘’

‘’Hahaha, görüşürüz.’’

Aramama rağmen numaraya ulaşamadım.

Bunu dedikten sonra telefonu kapattı ve bana bazı fotoğraflar yolladı, birlikte olduğumuz fotoğraflar, yoksa bunları Yuuto’ya da mı yolladı ?

Hemen arabama atlayıp eve gittim ,  kapı kilitli değildi , içeri girince Yuutoyu bulamadım. Hiçbir yerde yoktu , ancak bugün de izin günü değildi. Etrafa bakınırken yerde duran bir ufak torba gördüm yanındaysa resimler vardı .

‘’ Y-yoksa bunlar ?’’

Eğilip elime alınca donup kaldım , hakikaten ben ve menajerin fotoğraflarıydı ve açılmıştı!!

‘’Y-yuuto neredesin ? Bir yere gitmedin değil mi ?

Bunu söylerken gözüm yere ilişti , bolca gözyaşıyla ıslanmış yere.

Yuutonun bakış açısı

2 yıldır evliyim. Karımı gerçekten çok seviyorum. Her ne kadar bunu için epey uğraşsam da son zamanlarda bana yakınlaştığını hissediyorum, onu gerçekten her şeyden çok seviyorum.

-Ding-dong

Kapı zili çaldı , kapıyı açınca adıma gelen bir kargo gördüm , hayatımda ilk defa adıma kargo geliyor ve hiçbir şeyde sipariş etmedim. Merakla içini açtım, içinde ki resimleri görünce , paketi elimden düşürdüm , gerçek mi gördüm diye bakmak için bir daha eğildim ve baktım , gördüğüm şey gerçekti , Shion , benim karım biriyle birlikteydi , üstelik , çıplak olarak , sanki bir şey beynimi delmeye başladı , kalbimin yerinden çıkıp gittiğini hissettim elim ayağım titremeye başladı .

‘’N-neden Shion, ben senden aşağıda olduğumu biliyorum , senin kadar harika olmadığımı da biliyorum , bana karşı hep soğuk davrandığını da , ama neden ? Neden bunu yaptın ?’’

Gözyaşlarım zaten kontrolümden çıkmış , ırmak gibi akmaya başlamıştı.

Ne olur , sadece yok olmak istiyorum , bu acı geçsin istiyorum , ben, birisi yardım etsin.

‘’Hey insan !’’

‘’Kimsin ?’’

‘’Sen bu dünyadan yok olmak istemiyor musun , sana yardımcı olabilirim.’’

‘’Nasıl, hem kimsin sen?’’

‘’Bana Marit diyebilirsin , ben zamanın ve boyutun efendisiyim.’’

Bunu dedikten sonra karşıma 1.90 boylarında 20lerinin sonunda gibi görünen sarışın bir adam çıktı. Bayağı sıskaydı.

‘’Şimdi cevap ver insan, bu dünyadan yok olmak istiyor musun?’’

‘’Evet, kim olduğunu umursamıyorum ama bir şeyler yapabileceksen , lütfen yap.’’

Bunu dedikten sonra gülümsedi , ve gördüğüm son şey gülümseyişi oldu, ardından bilincimi kaybettim.

                                                                                       -----BÖLÜM 1 SONU -------