BÖLÜM 3
Masanın boş olan bir sandalyesine ellerimi yıkadıktan sonra yavaşça oturdum, sağıma ve soluma bakınınca aslında 40 civarı kişi olduğunu gördüm ve bunun da 30a yakınını kadınlar oluşturuyordu , yaşları 16 ile 40 arasında değişiyordu ama istisnasız hepsi çok güzeldi. Ve akşamın menüsü, miso çorbası, güveç , pilav ve churros, bunlar eski dünyamda da vardı ama hepsi farklı kültürlere aitler. Tabii ki evin sahipleri farklı şeyler yiyor , şu an evde olmasalar da onlara ayrı yemek pişirilecek ve o yemeğe dokunulmayacak. Ne israf ama , masadan kalkıp yemeklerin olduğu yere doğru yürüdüm , birkaç tabağı onların yemekleriyle doldurup masaya oturdum. Gerçekten yemekleri ayrı bir seviyede , kokusundan bile belli oluyor.
‘’Genç efendi, lütfen o yemeklere dokunamazsınız!’’
‘’Niyeymiş o ?’’
‘’Onlar efendilere ait, biz onlardan yiyemeyiz.’’
‘’Evde değiller ki .‘’
‘’Yine de dokunamayız ‘’
‘’ Peki gelmezlerse yemekleri ne yapıyorsun ?’’
‘’ Şeyy,, maalesef atıyoruz.’’
‘’ Ben bu yemeği yemek istiyorsam yerim , eğer efendinin bir sorunu varsa gelsin bana konuşsun.’’
Bunu dedikten sonra masadaki herkes şaşkın şaşkın bana baktı, çok mu ağır bir şey söyledim , ah neden bilmiyorum ama zerre umurumda değil, eğer yenmiyorsa ben yerim , ne var ki bunda ?
‘’Genç efendi siz az önce ne söylediniz ? ‘’
‘’Dedim ki o efendinin bir sorunu varsa bana gelsin.’’
Şaşkınlığı daha da artıyor , doğru ya , eski ben asla söylemezdi , üzgünüm amca ama artık eski ben yok. İki eziğin birleşiminden nasıl şu anki halim çıktı bir fikrim yok ama şaşırmaya devam edersen yemek yiyemeyeceksin. Ben bu sözleri söyledikten sonra bana bakmayı bıraktı ve yemeğini yemeye başladı, ah elleri titriyor galiba sinirleri bozuldu. Tam bu sırada gözüm masanın diğer ucuna yakın bir yerde oturan 30’larının başında hafif esmer tenli ve büyük göğüslü bir kadına takıldı, bu kadın daha önce İstapha’yı taciz eden kadın , eheheh bi ara intikam alsam mı ? Ama hizmetçi olmasına rağmen Giriş Bilge Aleminin 6. Seviyesinde olduğunu hatırlıyorum, sanırım beni tek vuruşta öldürebilir. Güzelce yemeğimi yedikten sonra odama doğru gitmek için ayağa kalktım. Aşçıya döndüm: ‘’ Ellerine sağlık ihtiyar.’’
‘’ Afiyet olsun genç efendi beğenmenize sevindim.’’
Bunu söylerken ağzının kenarları seğiriyor , sanırım o da şaşkın, hakikaten alt tarafı yemek ne uzattınız be.
‘’Ben odaya çekiliyorum, size afiyet olsun.’’
Bunu söyleyince , yemeğin başında gördüğüm hizmetçi de yemeğini bitirip ellerini yıkadıktan sonra bana dönüp: ‘’ Genç efendi odanıza kadar size eşlik etmeme izin verin.’’
Yüzünde derin bir soğukluk var , yaptığı taciz yetmedi galiba, bakalım ne istiyor.
‘’ Tabii ki de Anjou ‘’
Bu kadının adı Anjou, biraz kalıplı bir kadın, genelde sessiz ve soğuk, acaba bana ne söyleyecek merak ediyorum.
Benim önümde yürürken, berabere odaya ulaştık , kapıyı yavaşça açtı, ben içeri girince birden kapatıp beni yere yatırdı, çok güçlü direnemedim bile.
‘’Ne yapmaya çalışıyorsun sen , sorunun nedir ?’’
‘’Asıl senin sorunun nedir, genç efendi biraz garip davranmıyor musun sence de ?’’
‘’Ne demek istiyorsun ?’’
‘’Bizim tatlı , sevimli ve ezik genç efendimiz gitmiş yerine başka birisi gelmiş sanki, gerçekten çok şüpheli.’’
‘’Bence asıl şüpheli olan neden bir hizmetçinin genç efendisinin üzerinde durduğu.’’
Bunu dedikten sonra hızla üzerimden kalktı, ben de silkinip yerden kalktım, yüzünde garip bir tebessümle bana bakıyor, benden çok az daha uzun ama vücudu hakikaten iri , bayağı dayanıklı görünüyor ha .
‘’Bana karşı kızgınlık beslemiyorsunuz değil mi genç efendi ? Hareketleriniz çok garip benimle alakası olduğunu düşündüm.’’
‘’Aslında sadece bu şekilde yaşamaya devam edemeyeceğimi düşündüm ve kendime çekidüzen vermeye karar verdim. Bundan sonra buna alışsan iyi edersin, ne derler bilirsin , ha, beni böyle sev bebeğim.’’
Garip bir şekilde yüzüme birkaç saniye baktıktan sonra haşin bir tebessümle konuştu.
‘’Gerçekten garipsiniz genç efendi , madem böyle davranmak istiyorsunuz bu durumda ben de destek olacağım, ihtiyacınız olduğunda bana gelmekten çekinmeyin.’’
‘’İhtiyaç ?’’
‘’E-vet İ-H-T-İ-Y-A-Ç ‘’
Heceleyerek ve değişik bir şekilde , aslında o kadar da kötü biri değil gibi. Bunu dedikten sonar yüzünde tebessümle eğildikten sonra odadan çıktı.
‘’Peh , hayal kırıklığı , daha bir kadını yatağa atmayı bile başaramıyorsun , kendine erkek mi diyorsun bir de ?
Gene şu adamın sesi.
‘’Üzgünüm ama kadınları yatağa atılacak malzeme olarak görmüyorum, ayrıca kazanamayacağım savaşa girmem ben.’’
‘’ Savaş mı , ne savaşı, savaş ne arar la evde ?’’
‘’Yatak savaş meydanıdır dostum , şu an benden çok daha güçlü , eğer yatağa girseydik pestilimi çıkarırdı. Eğer yatağa bir kadınla gireceksen ona kendini erkeği olarak kabul ettirmen lazım, bunun içinde onu her alanda mağlup etmen lazım, merak etme yeterli güce sahip olunca onu yatağa gömeceğim , haahhaha.’’
‘’Gerçekten seni bu hale getirdiğim için üzgünüm, gözümden yaş akacak.’’
‘’Bana gelişim filan demiştin , ne yapacağız ?’’
‘’ Aslında sen yemekteyken vücudunun yapısını inceliyordum, maalesef sana pek iyi haberlerim yok.’’
‘’ Meraklandırmada söyle artık.’’
‘’Senin ruhun , bu kişinin bedenine gelirken maalesef bazı sıkıntılar ortaya çıktı, bunlarda bütün gelişim damarlarına ufak çapta hasar verdi, yani zaten düşük olan bu bedenin gelişim hızı daha da kötü hale geldi.’’
‘’O zaman ne yapmam gerek, güçlü olmama gerektiğini söylemiştin ama her şey tersine gidiyor, bu durumda nasıl güçlü olacağım ben ?’’
‘’Merak etme insan, güçlü olmanın tek yolu gelişim değildir, beden de büyük önem taşır, eğer vücudunun güç limitlerini akıl almaz seviyelere çıkartabilirsek , gelişimin yetersiz olsa bile güçlü olabilirsin.’’
‘’Bunu nasıl yapacağız ?’’
‘’ Eğer çok güçlü yetişim teknikleri kullanırsan çocuk oyuncağı olur ama bir sorun var, idrak kabiliyetinin yüksek olması gerek ki hiç sanmıyorum.’’
‘’Sen bana hakaret mi ettin az önce ?’’
‘’ Sana birkaç tane teknik vereceğim , idrak etmeye çalış böylece sana en uygun olanını seçebiliriz.’’
Bir ışıkla yatağımda 4 kitap belirdi, renkleri , görünüşleri her şeyi aynı , üzerlerinde de bir şey yazmıyor. Ancak kitapları açtığımda isimlerini görebildim
TİTANIN KALBİ
DEMİR BİLEK
TİRAN KUVVETİ
LİMİT KIRMA
Kitapların isimleri bunlardı, ilk önce Titanın Kalbini açıp okumaya başladım, yazıyı okuyabiliyorum ama bir şey anlamadım , 2 saat harcamama rağmen hiçbir şey olmayınca diğerlerine bakındım ancak onlardan da bir şey anlamadım.
‘’Üzgünüm gerçekten kavrayamıyorum , bunlardan hiçbir şey anlayamıyorum.’’
‘’Yani doğal bir şey , sonuçta yetenekleri öylece öğrenmek imkansız gibi bir şey. Bilirsin haftalarını hatta aylarını buna harcayanlar var , hele ki 3. Seviyeden sonraki kitaplar.’’
Bu dünyada kitaplarında belli seviyeleri var, rakamla belirleniyorlar, 1. Seviye en düşük iken 9 en yüksek , 3. Seviyeden sonra ki kitapları her yerde bulamazsın, 5. Seviye ve üstü ise sadece çok büyük akademilerde olurlar, 8. Ve 9. Seviyeye gelince , sanırım o seviyeye layık bir kitap bu kıtada hiç görünmedi desek yeridir.
‘’Bu arada bu kitapların seviyesi nedir ? Eğer 2. Seviye ise anlamam bayağı zor olacaktır biliyorsun.’’
‘’ Bunlar Mantra seviyesinde.’’
‘’Mantra mı ?’’
Anılarımda böyle bir şey yok , sanırım önce ki benin bilmediği bir şey.
‘’Şeyyy, 9. Seviyenin birazcık üstü sadece.’’
‘’Haaaa?’’
seviye mi dedi o ? Üstüne bir de ondanda fazla mı dedi ? Birazcık mı dedi ?
‘’Sen benimle ta… mı geçiyorsun be , bu seviyede bir şeyi daha ilk başta nasıl öğrenmemi beklersin ?’’
‘’ Ne bileyim yaparsın sanmıştım, hadi sadece 9. Seviyeye inelim o zaman ‘’
‘’Elimden gelse seni öyle bir döverdim ki , neden sadece 1. Seviyeden başlamıyoruz be adam ?’’
‘’1. Seviye ne işine yarayacak, biliyorsun genç nesil arasında yapılacak turnuvaya sadece 4 ay var, kendini iyice göstermen gerek ki büyük kişilerin ilgisini çekebilesin.’’
Ah doğru ya , anılarımda da öyle bir şey var , benim ailemin genç nesli gerçekten güçlü , İstapha’nın bu kadar horlanmasının bir sebebi de aslında bu , ancak yine de en güçlü değiller , gençler arasında her sene yapılan turnuvada 3. Olabiliyoruz , ve bunu da güzel kuzenim Ling Ming’e borçluyuz, güzel disiplinli ve güçlü. Bense ehh, en fazla 3. Dövüşü görebildim.
Tam ona cevap verecekken beynimin parçalanıyormuşçasına acıdığını fark ettim, ne olduğunu bir türlü anlayamıyordum. Zorla beynimin içine bazı yazıların girdiğini hissettim.
LİMİT KIRMA
HER İNSANIN KENDİ FİZİKSEL KAPASİTESİ VARDIR. PEKİ YA BU KAPASİTELERİ AŞABİLSEYDİLER ? GELİŞİM YOLUNDA HEP BİLGE GÜCÜNE ÖNEM VERİLDİ PEKİ YA MUTLAK BİR KUVVETİN KARŞISINDA BUNUN BİR ÖNEMİ VAR MIDIR ? GÜCÜNÜ ARTTIR , 2 KATINA 5 KATINA 10 KATINA 100 KATINA ÇIKAR , VÜCUDUNUN VE BEYNİNİN KALDIRABİLECEĞİ KADAR. PEKİ YA 1 MİLYON KATI, KARŞINDA HİÇBİR ŞEY DURABİLİR MİYDİ ?
Ne kadar garip bir yazı ama nedense anlamış gibi hissediyorum . Bundan sonra yaklaşık 10 saatimi kitaba harcadım, en sonunda yataktan kalktım , baş parmağımı ve orta parmağımı aynı anda şakağıma dayadım. Benim böyle bir şeyi öğrenmem imkansız olmalı değil mi? Neden böyle oldu ki?
‘’İnsan , her zaman sana yardım için orada olamam biliyorsun değil mi ? Bundan sonra kendi başına bir şeyler yapmalısın.’’
Oh şimdi anlaşıldı, demek onun işiymiş.
‘’ Sen benim güçlenmemi istemiyor musun, madem böyle bir şey yapabiliyorsun bu durumda oturduğun yerden bile beni defalarca güçlü hale getirebilirsin değil mi? Neden yapmıyorsun peki ?’’
‘’Öyle basit olsaydı ne güzel olurdu. Maalesef ki alabileceğin gücün limiti var, sadece 1 kitap bile dün beynin kazana çevirdi değil mi ? Eğer bir kitap daha öğretmeye çalışsaydım , ölecektin!’’
‘’Anladım , ölmemeyi tercih ederim. ‘’
‘’Ayrıca benim de gücümü bayağı tüketti bu iş , Mantra seviyesinde bir kitabı senin seviyende birine zorla öğretmek, 2 gezegeni aynı anda kaldırmaktan sadece birazcık daha kolay.’’
Bu nasıl bir kolaylık birimi ? Lanet olsun böyle düzene.
Bir süre sonra
Limit Kırma x2
İşlemi tamamladıktan sonra fiziksel dayanıklılığım ve gücümün 2 katına fırladığını hissettim. 4ay boyunca sıkı çalışırsam eminim ki bunu çok geliştirebilirim ancak şu anda bunu sadece 15 dakika kullanabilirim sanırım. Bu beni en azından 5. Seviyede ki birine eşit kılar, arada dövüş teknikleri farkı olmadığı sürece beni yenemez. Ancak bunun da kötü bir tarafı var, seviyeler arttıkça aradaki güç farkı da artıyor mesela 7. Seviye olup 2x kullansaydım bile 8. Seviye birisini kolay kolay yenemezdim.
‘’ AH, ben farkında bile olmadan çoktan sabah olmuş , kişi sayısı az olmasa bile ev sahipleri olmadığı sürece ev çok boş hissettiriyor ve sanırım 2 aydan önce kimse dönmez, yalnız hissetmeli miyim bilmiyorum.’’
Kendi kendime bunları düşünürken birden aklıma bir şey takıldı
‘’ Acaba Shion şimdi ne yapıyor ? İyi mi ?’’
Hemen ardından şiddetle başımı sağa sola salladım, bu beni ilgilendirmez. Ben sadece gelişimime odaklanmalıyım . Bunları düşünürken tekrar kapı çaldı.
‘’Genç efendi , kahvaltı vakti , odanıza mı istersiniz yoksa masaya mı geleceksiniz ?’’
‘’Geliyorum,’’
Bana seslenen kişi Anjou idi. Kapıyı açtığımda her zaman ki sessiz gülümsemesiyle bana baktığını gördüm.
‘’ Anjou yemekten sonra benimle odama gel sana sormam gereken bazı şeyler var. Yaptıklarının karşılığı olarak düşün.’’
Gözlerinde garip bir şaşkınlık ifadesi sadece 1 saniyeliğine parladı, ardından yüzünde yeniden sessiz bir tebessüm belirdi.
‘’Nasıl isterseniz efendim.’’
Eski anılarıma göre bu kadın İstapha’ya bir kere bile böyle davranmamıştı. Neden böyle davrandığını çözemesem de bendeki değişiklikten olduğunu tahmin ediyorum. Masaya inip kahvaltımı yaptım , şükür ki kahvaltıda herkes aynı şeyi yiyor, ben de sıkıntı çekmedim bu sayede. Ancak bu sefer ben masanın baş kısmını işgal etmişken Anjou da hemen soluma oturuvermişti. Baş kahya ihtiyar ise sağımdaydı , ne derler bilirsiniz damlaya damlaya göl olur, önce burada liderliğimi kurayım da ardından sıra bu eve de gelecek. Yoksa fazla mı havalı davranıyorum ?
Kahvaltıdan sonra odama Anjou ile beraber geri döndüm. İçeri girdikten sonra ise Anjou ya döndüm.
‘’Anjou , bilgine ihtiyacım var.’’
.
‘’Hangi konuda ihtiyacınız var genç efendi ?’’
‘’50 yıllık sarı yıldız otu , demir karartan ot , devrik alem hapı , mor cehennem sümbülü ve kırmızı cehennem dikeni , bu otları nereden bulabilirim.’’
Bunlar onu buraya yollayan kişinin almasını istediği şeylerdi, bunun gelişimini arttıracağını söylemişti.
‘’ Eh ? Sadece bir tüccardan alabilirsiniz genç efendi , neden bana sorma gereği duydunuz ki ?’’
‘’ Bu kolay soruydu, şimdi zor olana geçelim , ben bunları alacak parayı nereden bulabilirim çok güzel ve değerli Anjou.’’
Anjou genç efendinin bu cevabı karşısında ne diyeceğini bilemedi , biraz öyle kaldıktan sonra hafif bir kahkaha patlattı.
‘’Genç efendi gerçekten harika . Ahahah. Genç efendinin bunu sorun etmesine gerek yok, ailenin size maalesef ödenek vermediğini biliyorum ama endişelenmeyin , ben size yeteri kadar borç veririm ancak Genç Efendi bunu geri ödemezse başka yollardan alırım tamam mı, ? B-A-Ş-K-A .’’
Derince bir yutkundum , bu kadın gerçekten tehlikeli.
‘’Tabii ki de Anjou, neden geri ödemeyeyim ki ? Gerekirse bedenimi bile satarım .’’
Oynak bir ifadeyle söyledim ama ,,,
‘’Ohoho, gerek yok genç efendi , ben bu yolla da ödeme kabul edebilirim , yani , belki.’’
‘’A-anlıyorum .’’
Ardından Anjou bana biraz borç para verdi, unutmadan para birimini de tanıtayım. Burada paralar şu şekilde bakır<gümüş<altın<beyaz altın<platin , 100 bakır 1 gümüş , 100 gümüş 1 altın şeklinde devam ediyor. Alacağım otlar en azından 300 gümüş tutacak, gelişimin adaletsizliklerinden birisi de bu, paranız yoksa sadece yeteneğinizle baş başasınız, o da yoksa , geçmiş olsun.
Şehirde dolaşıp birkaç tane kız kestikten sonra bir tüccar evine vardım.
‘’ Afedersiniz bana xxxxxxx.. verebilir misiniz ?’’
‘’Söylediğiniz malzemeler 312 gümüş efendim.’’
‘’ Ah tabii, buyurun.’’
Anjoudan aldığım 4 altını uzattım , para üstü olan 88 gümüşü de aldıktan sonra eve doğru yola koyuldum. Eve vardıktan sonra etrafı hiç gezmeden direk odama kapandım.
‘’Evet, şimdi bu malzemelerle ne yapmalıyım?’’
‘’ Çok basit , at ağzına gitsin.’’
Gerçekten fazla basit, yok değil tatları iğrenç. Biraz zorlandıktan sonra hepsini yedim. Ardından gözlerimi kapattım bana söylendiği gibi hepsinin içinde ki özleri kendi ruhumla harmanlamaya başladım.
4 saat sonra
Nihayet 3. Seviyeye girebildim, yaşasın çok sevinçliyim ,yani tabii ki ironi , ayrıca artık bayağı zorlasa da 5 dakikalığına 3X kullanabilirim. Bu durumda 6. Seviyenin altında birisinin bana karşı hiç şansı yok. Sanırım şu turnuvaya kadar elle tutulur bir şeyler yapabilirim değil mi?
BÖLÜM 3 BİTTİ
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..