SAHİPKIRAN - DÖVÜŞ HEYECANI

---

Bölüm 7

 

Sonunda aşağıya indik ve dövüş zamanı da geldi , dövüşün yapılacağı yer yaklaşım 150 metre uzunluğunda ve 80 metre genişliğinde idi , ayrıca burası tıpkı bir amfi gibi , yani dövüş meydanı seyircilerden daha aşağıda. Meydanın ortasına gelen bir adam yüksek sesle konuşmaya başladı :

‘’Evet bayanlar ve baylar, her yıl olduğu gibi bu yılda 20 yaş altı gençlerin dövüş turnuvası için toplanmış bulunuyoruz ancak bu sene diğerlerinden biraz farklı olacak. Bazı kural değişiklikleri var , bu yıl her aile sadece 3 genç seçebilir ve bu gençler 20 yaşında veya daha küçük ayrıca 14 yaşından da büyük olmalı. Her türlü silah ve teknik serbest ancak rakibi öldürmek yasak. Hakem heyeti daha fazla genç ağır yaralanmasın diye 3 kişi kuralını koydular.’’

 

Etraftan bir curcuna yükseldi , sanırım kimse 3 kişi kuralını beklemiyordu.

 

‘’Ne yapmalıyız Ling Ming , aramızdan sadece 3 kişinin katılabileceği söylendi .’’

Üçüncü amcamın oğlu Toshiri söze girdi.

‘’Yapacak bir şey yok aramızdan en iyi 3 kişiyi seçmeliyiz.’’

‘’Kim olacak peki ?’’

 

Herkes birbirine bakıyor , sanırım kimin gideceğine karara vermek istiyorlar.

‘’Ming abla , bence buna sen karar vermelisin sonuçta hepimizin gücünü en iyi sen biliyorsun ve en güçlümüz sensin.’’

Yue bunu söyledikten sonra herkes Ling Ming’e döndü.

 

‘’Herkes vereceğim karara güveniyor mu yani ?’’

Hepsi güvendiklerini söyleyince , diğer ailelerin genç liderleri gibi o da hakemin yanına gitti. Ve ona bir şeyler söyledi. Ardından geri döndü.

 

‘’ Evet , her aile katılacak 3 kişiyi seçmiş gibi görünüyor. İsimleri tanıtmama müsaade edin.’’

 

Zong ailesi:

 

Zong Hui

Zong Fen

Zong lin

 

Bard ailesi:

 

Takashi Bard

With Bard

Louise Bard

 

 

Song ailesi :

Ming Song

Ytchy Song

Meng Song

 

Feng ailesi ;

Hu Feng

Su Feng

Qin Feng

 

Ming ailesi;

Ling Ming

Yue Ming

İstapha Kavihand

 

Sonuncu duyuruluna fısıldaşmalar baş gösterdi. Ancak dikkat ettiğime göre diğer ailelerin liderleri buna şaşırmamış gibiler. Asıl şaşıran bizim aile.

Amcalarımdan birisi koltuğundan kalkıp hemen yanımıza geldi.

‘’Ling Ming , ne yapıyorsunuz siz, sadece 3 kişi seçilecek dendi neden İstapha da katılıyor bunun yerin-

 

‘’Çünkü güçlü !’’

Sözü Ling Ming tarafından kesildi.

‘’Ama yeğenim , biliyorsun bedeni güçlü olsa da bu turnuva da kazanacağı anlamına gelmiyor.’’

‘’Merak etmeyin amca, ben ona gerçekten güveniyorum çünkü gerçekten güçlü.’’

 

Bunu söyledikten sonra amcam da koltuğuna geri döndü ve dönmeden hemen önce aile liderinin kulağına bir şeyler fısıldadı. Lider bundan çok memnun olmadı ama sesini de çıkarmadı, sanırım ölene kadar dövülmem hoşuna giderdi. Ancak hemen yanında ki koltuğa bakınca boş olduğunu gördüm , burası karısı için olmalı değil mi? Geleceğini söylemişti ama koltuk boştu, kızgınlığının sebebi anlaşıldı. Yue ye dönüp konuştum:

‘’Amcamın karısı gelmemiş, daha sonra gelmediği için ona çok kızar mı sence?’’

Yue garip bir ifadeyle yüzüme bakıyor

‘’Kim kime kızacak dedin ?’’

‘’Amcam , aile reisi , karısına .‘’

Şimdi herkes aynı ifadeyle yüzüme bakıyor ,  ne dedim ki  şimdi ben ?

‘’İstapha biliyorsun, yengemi daha önce hiç görmedik ama ailedeki herkes amcamın ondan kedinin köpekten korktuğu gibi korktuğunu bilir.’’

Gerçekten mi ? Nasıl bir karısı var be bunun? Ölümüne çirkin ve çok korkunç birisi mi, güzel ve çok korkunç birisi mi , ne çirkin ne güzel ve çok korkunç birisi mi ? Her şekilde de korkunç olduğuna eminim. Ve İstapha , senin sorunun ne ki bu kadarcık şeyi bile öğrenmemişsin , hiç mi yaşama sevincin yoktu ?

 

‘’Peki o zaman, unutmuşum üzgünüm.’’

 

Hakemin sesi tekrar duyuldu:

 

İlk tur için rakipler;

 

Zong Hui vs Takashi Bard

Su Feng vs Yue Ming

İstapha Kavihand vs Ytchy Song

Qin Feng vs Meng Song

Ling Ming vs With Bard

Zong Feng  Louise Bard

Ming Song vs Zong Lin

 

‘’15 kişi olduğu için birisi sıralamaya alınamadı .  Hu Feng kurada çıkmadığı için sonraki tura otomatik olarak geçmiş bulunuyor.’’

Şanslı herif,  dikkat ettim de karşımızda ki herkes acayip güçlü. Kılıç Bilge Alemine girmeyen kimse yok , tam bunları düşünürken beynime bir şey nüfuz etti , ufak bir detayı hatırladım , birisi Kılıç Bilge Aleminin zirvesine ulaşırsa , ömür boyu kullanacağı ruh silahını da oluştururdu , acaba rakipler arasında böyle bir canavar var mı ?

 

İlk turda Takashi Bard Zong Huiyi kolaylıkla yendi , hem de aynı seviyede olmalarına rağmen , bunun sebebi  kullandığı 3. Seviye dövüş sanatı. Maalesef ondan 1 yaş daha genç olduğu için Zong Hui 3. Seviye bir yetenek henüz öğrenememişti.

İkinci turda ise Yue Ming rakibini biraz zorlanarak yendi , ancak rakibi en az Takashi kadar güçlüydü. Şimdi benim sıram, Ling Ming yanıma gelip bana bir şeyler söyledi:

‘’Song ailesi kılıç sanatları ile meşhurdur, şu anda ruh silahını yoğunlaştıramıyor ama yien de kılıç kullanabilir. Ayrıca çok hızlıdır , 3. Seviye bir dövüş yeteneği var , adı Yıldırım Serabı. Seni ve etrafında ki yaklaşım 20 metrelik alanı domine edebilen bir yetenektir. Kesinlikle direk saldırı almamalısın , ayrıca çok da sinsidir dikkatli ol. ‘’

 

‘’Merak etme , benimle sinsilik yarıştırmaya çalışırsa evine donsuz dönecektir.’’

 

‘’Ne diyeceğimi gerçekten bilmiyorum, kendine dikkat et.’’

 

‘’Peki peki , ederim.’’

 

Bu sırada Song ailesinin genç efendisi de ailesiyle konuşuyordu.

‘’Ytchy , dikaktlı ol evladım.’’

‘’Merak etme baba, sadece 5. Seviye değil mi ?’’

‘’Aptal çocuk , işte bu yüzden toysun.’’

‘’Biliyorum rakibimi karınca bile olsa küçük görmemeliyim değil mi?’’

‘’Bak evlat, Ming ailesi bütün krallık aileleri içinde ki en soylu ailedir . Eğer sadece sıradan bir 5. Seviye yetişimci olsa onu gönderirler miydi ?’’

‘’Ama baba, geçen sene de turnuvada idi, hiç özel bir şeyi yok ki , daha 2. Dövüşünde yenildi diye hatırlıyorum.’’

‘’Peki sen geçen seneki ‘’o’’ ile mi dövüşeceksin yoksa bu sene ki ‘’o’’ ile mi ? Şu an en hızlı değişimin yaşandığı çağda o , şu Kiyoharu ona güvenmese onu gönderir miydi sence ? Onda kesinlikle özel bir şeyler var, ya yetişim seviyesini saklıyor ya da normal yetişimcilerin dışında bir kişiliğe sahip.’’

‘’Nasıl yani ?’’

‘’Çoğu yetişimci seviye atlama ve daha güçlü olma peşindedir ancak bazı yetişimciler önceliğini hıza değil güce verir. Onlar kendilerinden daha fazla yetişim seviyesine sahip olanlarla bile dövüşebilirler. Çünkü temelleri çok daha sağlamdır , eğer bu çocukta özel bir şeyler olmasa kesinlikle onu göndermezlerdi. Çünkü bu ailelerinin haysiyeti ile alakalı bir mesele.’’

‘’Anladım baba, dikkat edeceğim.’’

Konuşma bittikten sonra yavaşça dövüş meydanına yürüdü , etrafta önceki dövüşlerden kalan ufak tefek dahi olsa kırık dökük yoktu çünkü arena kendi kendini tamir ediyordu. Bu sırada Ytchy de kafasında bir plan kurmuştu , öncelikle rakibinin sinirlerini bozacak ve o sakinliğini kaybettiği anda işini bitirecekti. Turnuvada rakibi küçümsemek ya da alay etmek serbestti , bu rakibin gardını düşürmek için bir taktik olarak görülüyordu.

 

İki kişi arenada karşı karşıya durunca..

 

‘’Hey adın İstapha değil mi ? Bu 2. Yılın olmalı , sonuçta annenden çıkalı çok olmamıştır.’’

 

Bunu söyleyince seyirciler arasında ufak gülüşmeler duyuldu , bu nadir bir manzara değildi , ne zaman birisi rakibiyle güzelce alay etse seyircide ona eşlik ederdi.

 

‘’Az önce ne dediniz anlayamadım ?’’

‘’Dedim ki , annenin içinden çıkalı çok olmamıştır. Haha’’

 

‘’İstapha , çocuk olma sadece seni kızdırmaya çalışıyor.’’

 

Ling Ming bağırdı ancak rakibim onu düello yapanların arasına girmenin yasak olduğu şeklinde uyarınca susmak zorunda kaldı , kural kuraldır. Yüzüme ‘’Gerçekten’’ samimi bir tebessüm takındım.

 

‘’Doğru annemin içinden çıkalı çok az zaman geçti , ama senin anneni  içinden çıkalı daha da  az zaman geçti.’’

‘’N-ne dedin sen ?’’

‘’Dedim ki annen marşmelov gibi, içi yumuşacık , anlarsın ya .’’

Seyirciler yine gülmeye başladı ama bu sefer daha fazla ses ile.

‘’Demek ağzın biraz laf yapıyor , sana biraz acımayı düşünmüştüm ama sanırım istemiyorsun.’’

Her ne kadar çok sinirli gibi görünse de   sakinliğini kaybetmedi, çocuk değil yani bu akdarıyla baş edebilmeli.

 

Limit Kırıcı 3x

 

Direk karşılaşsam benim için sıkıtı olabilir ,  çoktan 9. Seviyede. Kılıcını alıp üzerime doğru ses hızıyla geldi ve boynuma doğru yatay bir vuruş yaptı , son anda eğilip kaçabildim. Ardından ben de bir yumrukla karşılık verince bileğinin ters tarafıyla yumruğumu engellerken yere sürte sürte 15 metre kadar geri gitti.

‘’Babam haklıymış , sen kesinlikle normal değilsin ama endişeye mahal yok , öylede böylede yenileceksin.’’

Tekrar üzerime gelirken hızı da yaydığı şiddette artmıştı. Bu sefer önden saldırmadı , direk arkama geçip kılıcını saplamaya çalıştı, ben de yana dönerken vücudumu gerip ona doğru sağ ayağımla bir tekme attım , geri çekilirken ayağımı ucundan kesti. Pek kan akmıyor ama yine de küçük düşürücü.

 

‘’Ne nazik ayakların var, yürümekten başka bir şeye yarıyorlar mı ?’’

‘’Tabii ki, birilerinin içine sokabilirim mesela.’’

 

Üzerine doğru atıldım , ancak ona ulaştığım sırada havaya zıpladım , kılıcını çoktan az önce durduğum yere doğru salladığı için ben yukarıdan saldırırken yapabileceği bir şey yok. Sağ ayağımın topuğuyla yukardan aşağı doğru , bütün gücümle kafasına vurdum. Hemen bir inilti çıkartarak yere kapaklandı , ben de biraz geri çekildim. İnliyor ve acı çekiyor ama buna rağmen kılıcını düşürmedi ve titreyerek de olsa ayağa kalkmayı başardı.

 

‘’Beni böyle yenebileceğini düşünme sakın , kırk fırın ekmek yemen gerek. Her ne kadar tam hakim olamasam da  seni yeni tekniğimle tanıştıracağım.’’

 

Yeni teknik mi dedi o , Ling Mingin söylediği Yıldırım Serabına benziyor ama yeni dedi değil mi ? Bu daha önce kullanmadığı anlamına gelir , o zaman Ling Ming bunu nereden biliyor?

Son çabalarıyla , kılıcını yukarı doğru kaldırırken kılıcında açık mavi bi ışıltı oluştu , 2 saniye sonra ışıldı elektriklere dönüştü , bu sırada benim de kafamın 3 metre kadar üstünde bir yıldırım bulutu oluştu. Ling Ming bundan kaçmamı söylüyordu ama , vücudum hareket etmiyor , sanırım zaten karşıdaki kişiyi hareketsiz kılmasa saldırı gerçekleşene kadar çocuk bile bundan kaçar. Limit Kırmayı ise şimdiden o kadar kullanmak istemiyorum. Kendimi zorlamaya başladım ancak sadece biraz kıpırdayabiliyorum. En sonunda alandan çıkamadım ve yukarıdan aşağı bir şimşek seli gelirken etraf parçalandı , büyük bir gürültüyle beraber toz dumana karıştı.

‘’İstapha !’’

Halamın sesini duydum. Etrafım dumanla kaplı olduğu için beni göremiyorlar. Rakibim de ne olduğunu anlamak için bana doğru bakıyor , gözündeki beklenti sadece 5 saniye sonra şaşkınlığa dönüştü.

 

Ğııııııı, ğooooo ( müthiş ses efekti :D )

 

Herkes birbirine bakmaya başladı çünkü bulunduğum yerden bildiğin horlama sesleri geliyordu. Duman tamamen kalktıktan sonra..

‘’Bildiğin ayakta uyuyor bu .’’

‘’Gerçekten dövüşün ortasında uyuya kalmış.’’

 

Seyircilerin tepkisi nahoş ama en güzel Ling Ming’in tepkisi.

‘’Bir de o kadar uyardım dikkat et diye. Bu ne şimdi?’’

 

Ardından yavaşça uyanıyor gibi yaptım.

 

‘’Ah üzgünüm, dün gece uyuyamadım da , fırsatım varken kestireyim dedim, neyse sen en son saldırı yapmıyor muydun ?’’

 

Ardından etrafımda oluşan 10 metre çapında ve 1 metre derinliğindeki çukura bakıp..

 

‘’Oh, yoksa çoktan yaptın mı ?’’

 

Bölüm 7 Bitti