BÖLÜM 11

avatar
4105 12

SAHİPKIRAN - BÖLÜM 11


BÖLÜM 11

 

‘’Seni burada s. bıraksam buna şaşırır mısın ?’’

‘’Hayır dostum, hiç şaşırmam.’’

Benden bu cevabı beklemeye rakibim oldukça şaşırdı.

‘’Neden şaşırmazsın ?’’

‘’Çünkü sende tam bir ib.e tipi var.’’

‘’Heheh , ağzın gerçekten iyi iş yapıyor değil mi ?’’

‘’Senin kadar değildir , herkes ağzını övüyor buralarda , özellikle , gulap gulap ehehehe.’’

Ne demek istediğimi anlayınca önce şaşırdı ardından gülmeye başladı.

‘’Ahaha , ben de senin gibi ölümün kıyısındayken gülebilmeyi çok isterdim . Sahi nasıl yapabiliyorsun bunu ?’’

‘’Bilmem , kanımda var demek ki . Onu bunu bırakta ne kadar kazanıyorsun günlük ?’’

‘’Neyden ?’’

‘’Gulap gulap , ehehe .’’

‘’Hiç akıllanmayacaksın değil mi ?’’

‘’Ne zaman üzerime saldırmayı düşünüyorsun ?’’
‘’Neden saldırayım , sen saldır.’’

‘’Hayır aşkım önce sen saldır.’’

‘’Ya hayır sen saldır.’’

 

‘’Nereye düştük biz amk ?’’

‘’Neyin peşinde bunlar , neden birden aşık kavgasına döndü ki ?’’

‘’Hayatımda izlediğim en saçma şey , bu hayatımın en saçma 30 saniyesi. Birisi bana geri versin.’’

Seyirciler mızmızlanıyor, aslında mesela şu, savunma yapmak saldırmaktan kolay, rakibimin benden daha tecrübeli olduğu aşikar , saldıran ben olursam dezavantajlı duruma düşerim , ama o da beni küçümsediğinden saldırıya geçmedi, bu şekilde dövüş başlayalı 5 dakika olmasına rağmen hala saldıran yok, tabii ki konuşmalarımız devam ediyor.

‘’Saldırmayanın çocuğu olmasın.’’

‘’Saldırmazsan babaannen  kaşar.’’

‘’Çocuğun orangutana benzesin.’’

‘’Kısır kal.’’

Biz böyle devam ederken en son bir seyirci dayanamayıp.

‘’Lan amın evlatları biriniz  saldırsın artık.’’

 

Diğer  seyircilerde ona hak verdiler.

‘’Doğru , sabaha kadar burada böyle bekleyecek miyiz  ?’’

‘’Biriniz saldırıya geçsin artık.’’

 

‘’Bak sana söylüyorlar.’’

‘’Hayır sana söylüyorlar.’’

‘’Yanlış anladın , sana söylüyorlar.’’

 

Bu şekilde bir 5 dakika daha geçince hakem aramıza geldi.

‘’2 tarafta saldırmayı reddederse ikinizi de  turnuvadan elemek zorunda kalacağız.’’

 

‘’Ne yapmamız lazım peki , ben saldırmak istemiyorum.’’

‘’Ben de istemiyorum.’’

 

‘’Yazı tura atacağız, kim kaybederse o saldırsın. ‘’

‘’Kabul. Ben yazı diyorum’’

‘’Kabul. Ben de tura diyorum .’’

 

Yazı tura atılınca tura geldi ,ilk o saldıracak.

‘’ Madem bu kadar saldırmamı istiyorsun öyle olsun.’’

 

Sanırım dövüşü hızlı bitirme derdinde çünkü kılıcını çekti. Kılıcını mavi bir yıldırım kapladı , bu Ling Ming’in Zebani Alevini dağıtan yetenek. Şu anda maalesef Limit Kırıcı yı çok yüksek miktarda  kullanamam ama bu da iyi , eğer bir saldırı türü yetenek olsaydı bir kez bile kullanamazdım , fakat  bu şekilde beni oldukça idare ediyor.

 

Limit Kırıcı x10

 

Dövüşü hemen bitirmezsem hiç bitiremeyeceğim. Bu yüzden kalan tüm gücümü toparlayıp en kısa sürede bu işi halletmem gerek . kazan ya da öl durumu.

 

Saldırısı durduğum yere gelince , ben onun arkasına geçmiştim bile , ancak beline savurduğum tekme ona isabet etmeden görüş alanımda kayboldu , hemen arkamda güçlü bir öldürme niyeti sezdim , tek ayağım tekme atar vaziyette iken diğer ayağımın üzerine güç verip kendimi aşağı eğdim , tekme vaziyetindeki ayağımı da dönme dolap gibi ters saat yönünde şiddetle çevirerek kafasına vurdum ,  dengemi toplayıp ayağa kalkınca sadece biraz hasar aldığını gördüm.

‘’Sende kesinlikle normal olmayan bir şeyler var, o yetişim seviyende Kılıç Aleminin en azından 4. Seviyesine denk bir fiziksel gücün var ancak vücudun çok dengesiz, fazla titriyor , ayrıca bir şey seni çok fazla yoruyor. Vücudun ilk çıktığın dövüşünden çok daha bitik halde , zannımca bir şekilde fiziksel gücünü büyük miktarda arttırıyorsun ama bu da seni çok kötü bir hale sokuyor. Doğru muyum ?’’

‘’Doğru , öyle böyle sınırlarımı zorluyorum, ancak dövüş uzadıkça dezavantajlı hale geliyorum çünkü vücudum kaldırmıyor.’’

‘’Bunu bana söylemenin kendi aleyhine olduğunu bilmiyor musun ?’’

‘’Hayır aslında lehime.’’

‘’Neden lehine olsun ki ben senin düşmanınım ?’’

‘’Çünkü sen sadece güçlü düşmanlar istiyorsun , gerçek gücünü  göstermek istiyorsun , bu yüzden benimle gücüm daha fazla iken kapışmak ve beni yenmek isteyeceksin.’’

‘’Bak bunu doğru dedin.’’

Gözlerinden ateş saçan bir hale gelerek üzerime atıldı , ben de ona atılıp karnına sağlam bir yumruk attım ama o gerilemek yerine iki elini havada birleştirip sırtıma indirdi. Kılıcını kenara bırakmıştı ve o da sadece elleriyle dövüşüyordu , bana o şekilde vurduktan sonra yere yapıştım , aslında girdim desek yeridir çünkü vücudumun yarısı zemini delip içine girmiş halde. Bilincimde 1 saniyeliğine kayboldu ama , kendime geldiğimde hissettiğim şey , zevk, evet bu histen zevk aldım , bu beni heyecanlandırıyor. Savaşmak istiyorum, bana ne olduğunu umursamıyorum . Sadece bu herifi parçalamak istiyorum.

 

Limit Kırıcı 20x

 

İstapha kendisi fark etmese de gözü kırmızıya dönmüş bir halde ayağa kalktı ,  rakibinin kroşesini ise tek eliyle tutup kendine doğru çektikten sonra şiddetle kafa attı , rakibinin bir anlığına bilincini yitirmesine neden oldu. Biraz önce savaşmaları için bağıran seyirciler ağızları açık şekilde izliyordu.

‘’Biliyordum , sen insan kılığında dolaşan bir canavarsın.’’

 

Rakibinin sözleri İstapha’ya ulaşmıyordu bile. Fark etmediği diğer şey ise Limit Kırıcının sürekli yükselmesi idi, çoktan 23x e çıkmıştı.

Rakibi ne kadar uğraşırsa uğraşsın onun gücünü bastıramıyordu.

‘’Başka şansım yok demek ha.’’

 

Bunu söyledikten sonra gücünde dramatik bir yükseliş gerçekleşti , artık Kılıç Aleminin 8. Seviyesine ait bir güç yayıyordu, İstapha’nın ellerinden kurtulup bıraktığı kılıcın yanına geçti.

‘’Görünüşe göre kılıç olmadan seninle karşılaşmak mantıklı değil , her ne kadar gücün artsa da kontrolünü kaybediyorsun , bir dövüşte bu büyük bir hata , daha az bir güç ve daha yüksek kontrol her zaman daha iyidir.’’

Bunu söyledikten sonra yine kılıcında yıldırımlar toplanmaya başladı. Ancak bu sefer kılıçtan fırlamıyor onunla beraber hareket ediyorlardı. Kılıcını alıp direk İstaphaya doğru dikey bir kesiş yaptı , elbette bunu yaparken çoktan 1 metre kadar yakınına girmişti , İstapha darbeyi alırken bir ayağıyla da rakibinin göğsünü tekmeledi .

‘’Gücün hala artıyor, bu çok garip, ama böyle devam edersen öleceksin değil mi ?’’

 

Durumu gözleyen rakibi konuşurken  onlarca metre geriye tekme yüzünden fırlatılmış ve ağzından kan sızar vaziyette idi. Ayrıca tekme yüzünden rakibinin boynuna doğru attığı kesikte düzgünce vurmamıştı, sadece yüzeysel olarak kesebilmişti.

‘’Garip , tam vuramamış olsam da Kılıç Aleminin 5. Seviyesinde birinin boynunu tamamen kesecek güce sahip bir saldırı idi, artan tek şey gücü değil mi yoksa ? Gücü ve hızının yanı sıra  dayanıklılığı da mı artıyor ?’’

 

Durumu analiz etmeye çalışırken rakibi artık duygularını gizlemiyordu, şaşkınlığı yüzüne tesir ediyordu.

 

‘’Bu işe uzatmak hem senin hem de benim için tehlikeli , iki ucu keskin kılıç gibi, çabucak bitirelim de kimsenin canı yanmasın.’’

 

Bunu söyledikten sonra kılıcındaki  yıldırımlar renk değiştirip siyaha dönmüştü , yıkıcı gücü de resmen başka boyuta geçmişti. Bu sırada İstaphanın Limit Kırıcısı ise çoktan 30X olmuştu bile.

‘’Bu aptal ne halde , ölmek mi istiyor ? Yue git durdur şunu biraz daha devam ederse ölecek.’’

Konuşan Ling Ming idi ama Yue kıpırdamadı.

‘’Neden gitmiyorsun Yue ?’’

‘’Üzgünüm Ling Ming abla ama İstapha gitmeden önce bana bir şey söyledi, onu rahatsız edemem.’’

‘’Ne söyledi ? ‘’

‘’Eğer hareketlerim dengesizleşmeye ve garipleşmeye başladıysa rahat bir nefes alın , çünkü bu kazandım demektir , dedi !!’’

Ling Ming durumu garipsese de sesini  çıkarmadı, İstapha gerçekten dediği gibi davranmaya başlamıştı , ona güvenmek istiyordu.

Rakibi çoktan kara yıldırımlarını İstapha’nın tarafına fırlatmış kendisi de yıldırımların arkasından harekete geçmişti bile , normalde ne kadar kuvvetli olursanız olun yıldırıma bir şey yapamazsınız , tekme atmaya çalışsan ayağını , yumruk atmaya çalışsan elini çarpar, sadece aşırı bir güce sahipseniz yumruğunuzun rüzgarıyla onu dağıtabilirsiniz. Ancak İstapha buna rağmen yıldırımın ortasına daldı ve hiçbir şey yokmuş gibi rakibini yumruklamaya başladı. Aklını yavaş yavaş kaybetmenin bedeli bu idi. Rakibi kılıcıyla hemen göğsüne saldırdı ama beklediği kadar derin bir kesik atamadı , ardından bütün gücünü yeteneğine odaklayıp yıldırımı farklı bir forma soktu, bu kara renkli ama formu belli olmayan bir şey idi , iki eliyle kılıcını tutup bütün gücüyle hilal keski olarak İstapha’ya fırlatınca , İstapha ‘ da aynı anda yüzüne yumruğu indirdi, rakibi arenadan resmen fırlayıp duvarın içine girerken siyah keski İstapha’yı da hızlı bir şekilde alıp götürüyordu , duvarı vurduğu anda muhtemelen patlayacak olan şey onu öldürecekti ancak o kadar hızlıydı ki İstapha onu durduramıyordu. En son Limit Kırıcının 40X e ulaşmasıyla beraber siyah şeyi elleriyle tutup parçaladı. Ardından da itiş gücü yüzünden duvara çarpıp yere düştü , hemen ardından ayağa kalktı. Kıpırdamadan 10 saniye bekleyince hakem araya girdi. Yanına gidince bilincinin yerinde olduğunu gördü , İstapha son anda duvara çarpınca bilincini kazanıp Limit Kırıcı’yı kapatmıştı ama yaşadıkalrı ona pahalıya patlamıştı bile. Muhtemelen 1 hafta yataktan kalkamazdı. Hala bilincinin açık olduğunu gören hakem , rakibinin yanında kendisine işi bitmiş işareti yapan yan hakemi görünce:

‘’Müthiş bir dövüş sonrası , rakibi baygın olmasına rağmen hala ayakta durarak dövüşün kazananı , ve turnuvanın galibi İstapha Kavihand olmuştur.’’

 

Ardından bütün seyircilerden çığlıklar yükselirken yarı baygın halde olan İstapha’da bilincini tamemn yitirerek yere düştü.

BÖLÜM 11 BİTTİ

HERKESE HAYIRLI İFTARLAR ARKADAŞLAR YORUM YAPMAYI UNUTMAYALIM LÜTFEN , İYİ KÖTÜ FARK ETMEZ , BİZE HEVES VEREN ŞEY YORUMLARINIZ.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr