Şeffaf Orkide!

avatar
281 1

Şans Bilgesinin Başlangıcı - Şeffaf Orkide!


Alec Şans Tanrıçası tarafından Havari olarak seçilmeyi hayal dahi etmemişti. Önceki yaşamında hep yanlış seçimleriyle üzüntü ile yaşamıştı ancak bunlara rağmen hala son hayatta kalan kişi kendisi olmuştu.

Önceki yaşamda yine bir Tanrıça seçmişti ancak bunu havalı olur diye düşünmüştü. Tabi seçimi büyük problemler yarattı.Çünkü orjinalde Tanrı olması gereken kişiye Tanrıça olarak seslenmiş ve ilgisi yerine öfkesini çekmişti. Tabi bu durum çok sonraları farkettiği birşeydi. Tanrı ise ona büyük sıkıntılar vermişti ancak hepsini bir bir çözebilmişti. Çünkü imkansız şeylerden ziyade cahillikle yapılan seçime ufak bir öfkeydi bu. Tabi ki Tanrı'nın gazabı ile karşılaşan insanlar görmüş ve duymuştu ancak kendisinin problemleri kesinlikle bu katagoride değildi. 

Bilgelik Tanrıçası olarak seslendiği Bilgelik Tanrısı, Bilgeliğin temsilcisi demeye başladıktan sonra hiç bir şekilde zorluk çıkarmamaştı. Tabi bu oyundaki bir yıl ve sonraki 2 yıl için büyük zorluk yaşadığı gerçeğini değiştirmez. Ancak çıkardığı her zorluk aslında Alec'e yeni şeyler ve farklı fikirler olarak döndü. 

Bunlardan en önemlisi şanstı. 

Oyunda becerileri oluşturduktan sonra sistem düzenledi ve size bazı uyumlu fazladan beceriler verdi. Bunlar meslek becerileri olarak oluşturulan becerilerle birlikte katagorize edildi.

Tabi bunların dışında olan ve kişiye özel olarak geçen bazı becerilerde vardı.  Bunların en basiti bir niteliği bir kaç puan arttırmak olurken en işe yaramazı rüzgarı daha iyi hissetmek gibi absürt gelebilecek şeylerdi.  Özel becerilerin çoğu kişiye özeldi ve genellikle pasif beceriler şeklinde geldi. Çok az aktif beceri olarak özel beceri alan insanlar olsa da bunlar kesinlikle savaş becerisi değildi. 

Ancak burda ki en büyük sıkıntı hala bu özel becerilerin sonradan veriliyor olmasıydı. Eğer zeka puanlarını %10 arttıran bir pasif özel beceri alsaydınız savaşçı ile devam etmek ister miydiniz?

Bu insanları bir miktar sinirlendirdi ve uyumsuz becerileri olanlar yokmuş gibi düşünmeye karar verdi. Ancak büyük hayallerle yaratılan becerilerin hayal gücü yüksek kişilerin yıkımları hala en büyük olanıydı. 

Alec önceki yaşamında ruhlar ile konuşabiliyordu. Tabi bu ruhlar kavramı fazla genişti. Ruhsal dünya da var olan tüm canlılar ile iletişim kurabiliyor olmak fazladan bir dünya insan gibiydi. Onları görmesini ve iletişim kurmasını sağlayan bu özel becerisi sayesinde bir çok görevi basit şekilde tamamlamıştı. 

Ancak hepsinin aynı dileği vardı. Tekrar hayallerinin peşinden koşabilmek.

Bir cüce demirci öldükten sonra daha ruhu atölyesinden ayrılmaz ve orda neslini incelerdi. Ta ki hayallerinde ki ekipman ortaya çıkana ve depresif duyguları bir toz tanesi kadar dahi olsa yatışana kadar.

Alec bu becerisi ile çok şey başardı ancak oyunun ilerleyen dönemlerinde önceden bilseydi başarabilecekleri ile ilgili birçok fikir edinmişti. Şimdi onları deneme zamanıydı.

<Sistem denetleniyor...>

<Sonraki soru hazırlanıyor...>

<Sistem ruhunuza hitap eden bir çiçek ve hayvan ruhu seçmenizi talep ediyor...>

Alec'in en büyük kumarı buydu. Önceki yaşamında seçtiği şeyler bu sefer seçilmezse aynı özel beceriyi alıp alamayacağından emin değildi. Ve bu büyük bir stresti. Ama hala karar vermiş bir şekilde kendinden emin olarak seslendi.

''Orkideyi seçiyorum.''

''Ayrıca beyaz kuzgunu seçiyorum.''

<Orkide çiçek olarak beyaz kuzgun ise hayvan olarak ruhunuza bağlanıyor.>

<Şans Tanrıçası şaşırdığını itiraf ediyor. Orkide'nin beyaz orkide olup olmadığını soruyor.>

Şans Tanrıçası hala bir iyi tanrı olarak geçse de şeytan tanrılar kadar sinsi ve hain biriydi. Çünkü şans elinizde olduğunda insanlar sizi kıskanır ve fırsat ararlar. Tanrıça bu insanlara iyi niyetiyle çok uzun süre katlanmış ve yavaş yavaş bu iyi niyetini kaybetmişti. Onun Çirkef Bakire ismi tanrı ve tanrıçalara dahi düzenbazlık yapmasından geliyordu. Çoğu tanrı ve tanrıça şans tanrıçası yüzünden acı çekmişti. Ancak bildikleri en net şey kesinlikle güvenilir biriydi. Örneğin her tanrı yalan söyleyebilirdi. Bu prensiplerini kurallarla belirtmediği sürece herkesi kandırabilirlerdi. Ancak Şans tanrıçası asla yalan söylememesi için ünlüydü. Size şans getireceğine söz verdiyse kötü şansı arasanız bile bulamazdınız. Aynı şekilde size kötü şans getireceğini söylediyse ölseniz dahi kötü şans sizi bırakmayacaktır. 

''Hayır şeffaf orkide.''

<Sistem ruh çiçeğinizi Şeffaf orkide olarak düzenliyor.>

<Şans Tanrıçası bunu nerden biliyorsun ? Diye soruyor.>

'' Daha sonra bildiğim herşeyi Tanrıçama anlatacağım. Ayrıca ilginizi çekecek çok güzel havadislerde ileteceğim size. Sadece sabırla beklemenizi temenni ediyorum.''

<Şans tanrıçası sizi sabırla bekleyeceğini söylüyor.>

Şans Tanrıçası için en önemli bitki insanlar tarafından tahmin edilse dört yapraklı yonca olarak tahmin edilirdi. Klasik bir fikirdi ancak bu da Şans Tanrıçası tarafından ayarlanmış birşeydi. Kim insanlar bir yalanın peşinde koşarken oturup seyretmezdi ki. Televizyon dizilerini insanlar insanları da Tanrı ve Tanrıçalar izliyordu. 

Şeffaf orkide şans tanrıçasını temsil eden ilk ve tek bitkiydi. Ayrıca şifalı güçleriyle de ünlüydü. Tabi en önemli özelliği dünya gibi İlahi başlangıç tarihinin de ilk çiçeği olmasıydı. 

Şeffaf orkide umudu temsil ediyordu. Şans Tanrıçası için umut olduğu sürece şans vardı. Bu paradox ile Şans Tanrıçası her zaman insanları şaşırttı. Ancak şeffaf orkide sayesinde insanlar her zaman istediklerine kavuştular. Onu Şans Tanrıçasına sunmak isteyen zavallılar saygısız ve iğrenç olarak görüldü. Şeffaf orkideye saygı duyan ve ihtiyacı için Şans Tanrıçasından rıza alarak orkidelere yaklaşanlar her zaman şans ile karşılaştı. 

Alec beyaz kuzgunu ise Yaşam Tanrısı için seçmişti. Çünkü bir miktar onun da gücüne ihtiyacı vardı. Sonuçta istediği becerilerin bir kısmı onu da içerecekti.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44799 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr