Mert çalan Telefon sesiyle uyandı biraz tavanı izledikten yataktan doğruldu masada duran telefona yöneldi ve işe bir saat geç kaldığını fark etti hemen Lavaboya gidip elini yüzünü yıkadı ayak üstü yedikten sonra evden çıktı seri bir şekilde ilerledi ve bir iki saat geç kalarak çalıştığı Yazılım şirketine geldi bu yerde doksan sekizinci masada çalışıyordu Mert burada çalışmaktan nefret ediyordu o küçüklüğünden beri Yarışçı olmak istiyordu ama Ailesi Yarışmanın tehlikeli olduğunu düşündüğü için onu zorla yazılımcı yapmıştı Mert gizlice çalıştığı masaya oturdu çalışmaya başladı bu sırada Patronu olan Hasan onun çalıştığı masaya geldi
Bay Mert odama gelir misiniz lütfen dedi odasına gitti Mert masasından kalktı patronun odasına ilerledi kapının önüne gelince kapıyı çalıp içeri girdi patronun odası çok güzel bir odaydı denizi görüyordu
Mert bey Üç haftadır işe geç geliyorsunuz çalışırken çok isteksiziniz bu davranışlarınız diğer çalışan arkadaşlarınıza olumsuz etkiliyor lütfen kendinize bir çeki düzen vermeniz konusunda uyarmama rağmen düzelmediğiniz için sizi kovuyorum çoktan tazminattınız hazır lütfen al o parayı ve defol git bu şirketten
Mert cevap vermeden odadan çıktı tazminat parasını aldı kişisel eşyalarını alıp şirketten çıkıp üç sokak ilerideki çocuk parkının bankına oturdu
Muhahahahahahahahaha gülmeye başladı yarın yokmuş gibi gülmeye başladı bu gülme işlemi gözlerinden yaşlar gelene kadar devam etti Mert küçüklüğünden beri ne zaman sinirlense veya üzülse Gülmeye başlıyordu ama bu seferki mutlu olduğu içindi
işini kaybeden biri olarak bu kadar mutlu olacağım düşünmezdim oh sanki üzerimden tonlarca yük kalktı sanki dedi gökyüzünde Kocamam çisim gördü
o nedir lan diyerek gözlerini kısarak cisme baktı cisim hızla bulunduğu parka doğru düşüyordu
Oha Meteor geliyor hızla oturduğu banktan kalktı kaçmaya başladı ama artık çok geçti kocaman meteor parka düştü ve düşmenin yaratığı ettik anında Mert Öldürdü
Mert kendini eski tahta bir Sandalyede otururken buldu önünde aynı şekilde eski bir masa vardı Mert etrafına bakındı ama etrafında bir şey göremiyordu etrafta ışık olmadığı için her yer karanlıktı birden yukarıdan ışık yandı önünde aynı şekilde sandalyede oturan beyaz bir canlı oturuyordu sırtında toplam dört kanadı vardı ruhsuz bir şekilde Mert bakıyordu ruhsuz bir şekilde Merttin gözlerinin içine bakıyordu bu bakışlar Mertti ürkütmeye yetmişti kısa bir süre bakışmanın ardından karşısındaki canlı sordu
Tanrıya inanıyor musun ?
Evet inanıyorum
kudretli bir ses konuştu
yalan
karşıdaki kişi Mert göstermediği deftere bir şeyler yazdı
Tanrının kutsal kitaplar gönderdiğine inanıyor musun ?
Hayır inanmıyorum
kudretli ses tekrar konuştu
doğru
karşıdaki canlı yine bir şeyler not aldı
sen bir melek misin ?
Evet senin soru sorma hakkın yok sana soru sormadığın sürece konuşma dedi
Mert bu sana soracağım son soru olacak cevap vermeden önce düşünmeni istiyorum Tamam mı ?
Tamam
Tanrı dan Bir istekte bulunacak olsaydın bu ne olurdu ?
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..