Çeviri: Aan'allain Düzenleme: Kharsmi

[Dört Köşeli Yıldız Formasyonu]

Şu anki seviye: Seviye 1.

En yüksek seviye: Seviye 10.

Seviye 2'ye yükseltmek için gereken YP: 300.

Savaş ruhunun gücünü kullanarak çevreye yayılır, anında kendi etrafında 10 metre çapında bir yıkım formasyonu oluşturur. Öfkeli savaş ruhu gücü formasyon içerisindeki, tüm hedeflere yıkıcı bir hasar verir. Hasar, sıradan hasarın %300'ü kadardır. Kritik İsabet Oranı +%5, %100 şansla geriye devrilmeyi tetikler. 

Mana tüketimi: 100.

Bekleme süresi: 60 saniye.

[Savaş Ruhu Hâkimiyeti]

Şu anki seviye: Seviye 1.

En yüksek seviye: Seviye 5.

Seviye 2'ye yükseltmek için gereken YP: 2000.

Savaş ruhunu ateşlemesiyle tüm gücünü salarak sıradaki saldırının en uç yıkıcı güce sahip olmasına sebep olur. 

Etki: Sıradaki saldırının hasarı +%50.

Mana tüketimi: 50.

Bekleme süresi: 30 saniye.

Yeni sınıfın eklenmesiyle aynı anda beş yeni yetenek de açılmıştı. Bir pasif, dört aktif. Gerçekten de Savaş Tanrısı'ndan gelen sınıf olarak, her yeteneği insanların gözlerini yuvalarından çıkartacak kadar güçlüydü. Savaş Tanrısı Tekniği seviyesini yükseltmesiyle gücünü ve saldırısını yükseltiyor, dahası Savaş Tanrısı Tekniği'nin en yüksek seviyesi Seviye 10'du. Eğer en yüksek seviyeye ulaşırsa, o zaman etkisi kesinlikle hile seviyesinde olacak ve sahip olduğu antik savaş tekniği "Cennet Rüzgârı Tekniği"nden aşağı kalmayacaktı. Ling Tian Kesişi güçlü bir tek hedefli saldırıydı. Seviye 1'deki ölümcüllüğü, en yüksek seviyedeki Tam Güç Vuruşu'ndan çok daha üstündü. Ling Tian patlaması bir grup saldırısıydı. Seviye 1'de olmasına rağmen gücü en yüksek seviyedeki Hilal Kesişi'nden daha düşük değildi. Hedef sayısında kısıtlama yok, dahası daha başlangıçta önündeki beş metrelik alanı kaplıyordu. Dört Köşeli Yıldız Formasyonu güçlü bir alan etkili saldırıydı. Ayrıca savaş ruhu mesleği'nin özgün yeteneğiydi. Başlangıç aşamasında çevresindeki on metrelik alanı kaplayabiliyorken, verdiği hasar Kuyruklu Yükselen bulut'tan aşağı değildi. Eğer en yüksek seviyeye ulaşırsa hasar değerinin ne kadar korkutucu olacağı hemen hemen hayal edilemezdi. Son yetenek "Savaş Ruhu Hâkimiyeti"... Hayal edin, Ruh Kurbanı'yla birleşen Savaş Ruhu Hâkimiyeti ve sonrasında bir nihai yetenek, vereceği hasar değeri ne kadar korkunç olurdu. Eğer bir kritik isabet de ortaya çıkarsa, o zaman aynı seviyedeki bir Lord Boss'u anında öldürebilirdi!

Savaş ruhu mesleği'nin gücü Ling Chen'i hayrete düşürmüştü ama aynı zamanda meslek ne kadar güçlüyse sınıf yeteneklerini yükseltmek de o kadar zorlaşıyordu.

Üç saldırı yeteneğinin yükseltme puanları sıradan sınıfların sıradan yeteneklerinin yükseltme puanlarına kıyasladığında çok daha fazlaydı ve üç yeteneğin de ulaşabileceği en yüksek seviyede Seviye 10'du. Kim bilir en yüksek seviyeye ulaşmak için ne kadar yetenek puanı harcanması gerekecekti. Savaş Tanrısı Tekniği ve Savaş Ruhu Hâkimiyeti’nin ikisinin de başlangıç aşamasından Seviye 2'ye yükseltmek için binlerce YP gerekiyordu!

Ling Chen savaş ruhu mesleği'nin yeteneklerine bakmayı bitirdiği sırada aniden bir bilgilendirme sesi kulaklarının yanında yankılandı:

"Ding... Evcil hayvanınız "Kutsal Ruh Yaratığı" Xiao Hui'nin doğuştan gelen "Kutsal Ruhun Hediyesi" yeteneğinin etkisiyle yetenekleriniz "Savaş Tanrısı Tekniği", "Ling Tian Kesişi", "Ling Tian Patlaması", "Dört Köşeli Yıldız Formasyonu", "Savaş Ruhu Hâkimiyeti’nin" hepsi Seviye 2'ye yükseltildi."

[Savaş Tanrısı Tekniği]

Şu anki seviye: Seviye 2.

En yüksek seviye: Seviye 10.

Seviye 3'ye yükseltmek için gereken YP: 2000.

Savaş Tanrısı'nın ruh gücünden gelen güçlü savaş tekniği, pratik yapıldıktan sonra kişisel saldırı gücünü büyük ölçüde kalıcı olarak arttırabilir.

Etki:  Güç 2*X arttırılır, fiziksel saldırı gücünü 5*X arttırır. (X = Şu anki seviye).

[Ling Tian Kesişi]

Şu anki seviye: Seviye 2.

En yüksek seviye: Seviye 10.

Seviye 3'ye yükseltmek için gereken YP: 400.

Eldeki silahla tek bir rakibe saldırmak, rakibe isabet ettiği anda aniden savaş ruhunun gücünü yayarak rakibe karşı yıkıcı bir hasar verir. 

Etki: Tek hedefli saldırılarda hasar, normal saldırıların %210'una eşittir. Kritik isabet ihtimali +%5, %5 ihtimalle 3-5 saniye sersemletme, hedefi geri itme ihtimali çok büyük.

Mana tüketimi: 15.

Bekleme süresi: 0.

[Ling Tian Patlaması]

Şu anki seviye: Seviye 2.

En yüksek seviye: Seviye 10.

Seviye 3'ye yükseltmek için gereken YP: 300.

Savaş ruhu gücünü silaha aktarıp, kesiş sırasında anında salar ve küçük bir alanda güçlü bir patlama yaratarak önündeki 5 metrelik bir alandaki tüm hedeflere saldırır. Hasar, normal saldırıların %110'una eşittir.

Mana tüketimi:  20.

Bekleme süresi: 0.

[Dört Köşeli Yıldız Formasyonu]

Şu anki seviye: Seviye 2.

En yüksek seviye: Seviye 10.

Seviye 3'ye yükseltmek için gereken YP: 500.

Savaş ruhunun gücünü kullanarak çevreye yayılır, anında kendi etrafında 10 metre çapında bir yıkım formasyonu oluşturur. Öfkeli savaş ruhu gücü formasyon içerisindeki, tüm hedeflere yıkıcı bir hasar verir. Hasar, sıradan hasarın %350'si kadardır. Kritik İsabet Oranı +%5, %100 şansla geriye devrilmeyi tetikler. 

Mana tüketimi: 100.

Bekleme süresi: 60 saniye.

[Savaş Ruhu Hâkimiyeti]

Şu anki seviye: Seviye 2.

En yüksek seviye: Seviye 5.

Seviye 3'ye yükseltmek için gereken YP: 3000.

Savaş ruhunu ateşlemesiyle tüm gücünü salarak sıradaki saldırının en uç yıkıcı güce sahip olmasına sebep olur. 

Etki: Sıradaki saldırının hasarı +%100.

Mana tüketimi: 50.

Bekleme süresi: 30 saniye.

Kazanılan yetenekler için Xiao Hui'nin "Kutsal Ruhun Hediyesi" direkt olarak etki ederek Ling Chen'in tüm savaş ruhu yeteneklerini direkt olarak Seviye 2'ye yükseltmişti. Yükseltilen üç saldırı yeteneğinin gücü artmış, Savaş Tanrısı Tekniği tarafından eklenen güç değeri ve saldırı gücü oldukça artmıştı... Ve Savaş Ruhu Hâkimiyeti, yükseltmek için en fazla YP'ye ihtiyaç duyan olmasına rağmen, bir kere yükseltildiğinde etkisi birkaç kat artmıştı!

"Çok iyi, geride bıraktığım gücü çoktan başarılı şekilde miras aldığını hissedebiliyorum. Fazlasıyla memnun oldum. Umarım gücüm diğer bir "Savaş Tanrısı" olmana yardım edebilir. Ayrıca inanıyorum ki, sahip olduğun yetenekle geride bıraktığım gücü, beni bile aşan bir seviyeye kadar geliştirebilirsin."

Yaşlı ses yavaşça solarken, metal sandığın üzerinde süzülen figür de daha da silikleşti. Tam Ling Chen Savaş Tanrısı'nın ruhunun son parçasının yok olmak üzere olduğunu düşünürken, bir başka eşya metal sandığın içinden yavaşça havaya doğru yükseldi. Bu siyah renkli bir eşyaydı. Düzensiz bir şekle sahipti. Aynı anda aynı yaşlı ses bir kere daha yükseldi...

"Gücümü miras alan insan, son olarak sana verecek bir eşyam daha var... Bu senin için hiçbir kullanımı olmayan bir eşya... ve başka kimsenin de işine yaramaz ama hayatımdaki en önemli eşya. Umarım benim yerime ona iyi bakarsın... Sana yardım edecek bir şey yapamasa ve bunun yerine sana felaket getirecek olsa da."

Savaş Tanrısı'nın sesiyle birlikte siyah eşya yavaşça Ling Chen'in önüne doğru süzüldü. Ling Chen kolunu uzatarak yakaladı... Ellerine aldığı anda beklenmedik ağır bir yük üzerine bindi. Ling Chen'in iki kolu da tuhaf bir şekilde döndü, "Bam" sesiyle ellerine yeni değmiş olan bu siyah eşya çoktan yere düşmüş, hatta yerde koca bir delik açmıştı.

Çok ağır... Bu da ne? Ling Chen şaşırmış, ellerine aldığı anda beklentilerinin ötesindeki ağırlık düzgün bir şekilde tutamamasına sebep olmuştu. Ling Chen yere eğilip, siyah eşyayı yerde inceledi. İyice yaklaştığında tamamen siyah renkte olmadığını fark etti. Siyah renk ayrıca bir kat koyu kırmızıyla kaplanmıştı. Bu tarz aşırı koyu kırmızı, yüksek yoğunluktaki kanın kuruduktan sonraki halini düşünmesine sebep olmuştu.

Sağ ve sol kenarının yapısı düz, keskinliği saklı, baş ve kıç tarafları hafif testeremsi şekilde, oldukça düzensiz... İlk bakışta, dev bir kılıcın parçalara ayrıldıktan sonra ortaya çıkan bıçak parçalarından biri gibiydi.

Benim için tamamen işe yaramaz ama Savaş Tanrısı'nın hayatındaki en değerli hazinesi... Bu ne olabilir?

[Shura İmparator Kılıcı Kırık Parça 2]: ...

Ling Chen: “!!!!”

Bu...

"Hehe, gördüğün gibi bu bir kılıcın bıçak kısmının kırıldıktan sonraki bir kısmı. Ait olduğu kılıç "Shura İmparator Kılıcı" olarak anılır, kesinlikle bu ismi daha önce duymamışsındır. Bugünlerde bu ismi hâlâ hatırlayan fazla insan olmamalı. Bu kılıç bir keresinde dünyayı sarsan en güçlü kılıçtı, altında can veren hayatların miktarı... hayal edemeyeceğin bir noktada. En güçlü kılıç haline gelene kadar gelişmesinin sebebi çok, çok fazla kan içmesi. Öldürdüğü canlıların sayısı gerçek tanrıları derinden titretmeye yeter. Ve bu en güçlü kılıç, tarihin en güçlü kişisine aitti. Gücü, hayal gücünü aşar. O sıradaki hali daha fazla insan olarak anılamazdı ama aslında doğası hâlâ insandı... Onun adı... Shura'ydı."

Ling Chen: “…”

"Şu anda hâlâ Shura ismini hatırlayan kişilerin sayısı oldukça az, "Shura İmparator Kılıcı"nı kullanarak dünyada katliam yaptığını hatırlayan kişi sayısıysa çok daha az. Shura on bin yıl önce can verdi, Shura İmparator Kılcı da onunla birlikte can vererek asla tekrar ortaya çıkmadı. Hayatım boyunca çabalayıp Shura İmparator Kılıcı'nın bir parçasını bulmak için anlatılamayacak zorluklara katlandım... Ayrıca bu Shura'dan gelen elde ettiğim tek eşya. Yine de... Shura'nın dünyaya getirdiği şey büyük bir felaketti ve şeytandan milyonlarca kere daha korkunçtu ama sahip olduğu güç tanrıların bile korktuğu bir şeydi. İşte bu gerçekten güçlü olmak... Dünyaya tepeden bakmaya ve cennetlere baş kaldırmaya yetecek güçtü! Ayrıca bu dövüş sanatları aşırılıkçısının ölümüne kadar özlemini duyduğu şeydi. Fakat üzücü olan, öldüğüm güne kadar onun ve benim aramdaki mesafe hâlâ gece ve gündüz gibiydi. "Savaş Tanrısı" olarak çağırılmış olabilirim ama Shura'yla kıyaslandığında ay ve güneşin altındaki bir ateşböceği bile sayılmam. Bu kırık parçayı her zaman sakladım, diğerlerinin bilmesine asla izin vermedim ve başkalarının bilmesine izin vermeye de cesaret edemedim. Eğer kazara ay tanrısı klanı tarafından bilinseydi, ölüm cezasını getirebilirdi. Fakat atmaktansa risk alıp cezalandırma tehlikesine göğüs gerdim... Çünkü bu geçmişteki Shura İmparator Kılıcı'ydı. Shura, hayatım boyunca en çok hayran olduğum kişi ve aynı zamanda da... benim atam..."

Ata? Adı geçmişte Unutulmuş Kıta'nın her yerini sarsan Savaş Tanrısı... Aslında Shura'nın soyundan mı geliyordu?

"Atamın bir zamanlar ulaştığı zirvenin peşinden koşmak için tüm hayatımı dövüş sanatlarına adadım. Daha küçükken ailemden ayrıldım, orta yaşlardayken ebeveynlerimin kim olduğunu bile unuttum, özellikle de hiç ardıla sahip olmadım. Atamın kılıcının bir parçası hayatımdaki tek mental destekti, ki hayatımı kaybetsem bile onu terk etmezdim... Ve onu emanet edebileceğim tek kişi de sensin. Atamın kılıcı bir daha ortaya çıkmamak üzere çok önceden yok edildi. Gücümü miras alan kişi olarak benim için ona iyi bakmanı umuyorum. Atamın bu dünyada var olan son parçasının kaybolmasına izin verme..."

"Anladım." Bunun Savaş Tanrısı tarafından geride bırakılan ruhun sesi olduğunu ve Ling Chen ne derse desin duyamayacağını bilse de yüksek sesle söz verdi. Ardından Shura İmparator Kılıcı'nın kırık parçasını çantasına koydu... Shura İmparator Kılıcı, bir zamanların en güçlü kılıcı ve kısa bir süre içinde kılıcın kırık parçalarından ikisini artarda elde ettim.

Bu da Xiao Hui'nin getirdiği iyi şans mıydı?

Fakat Ling Chen'i şaşırtan şey Savaş Tanrısı'nın ruhunun son parçasının hâlâ aktif bir bilinci varmış gibi durup, sözlerini anlaması ve cevap vermesiydi: "Çok güzel, ay tanrısı klanı tarafından cezalandırılma riskini aldığın ve benim için güvende tutacağın için teşekkürler... Kalan zamanım çok az, bırak seni buradan göndereyim. İnanıyorum ki, bir gün Unutulmuş Kıta senin yüzünden yüzünden titreyecek."

Savaş Tanrısı'nın sesi tamamen bulanıklaşırken, açık yeşil bir ışık kütlesi Ling Chen'in vücudunu sardı, buradaki işi bitmişti.

Tam Ling Chen ve Savaş Tanrısı'nın siluetleri tam olarak aynı anda kaybolmak üzereyken, karışık ve titreyen bir ses aniden kulaklarına ulaşmıştı: "Bekle... Üzerindeki o güç..."

Alan değişti, Ling Chen en sonunda Savaş Tanrısı'nın Sınav Alanı'nı tamamen terk etti. Kulaklarına ulaşan ses Savaş Tanrısı'nın sesi gibiydi ama aynı zamanda bir illüzyon da gibiydi.