Bölüm 100: Yeraltı Dünyası Tüccarı Qian Gun Gun
400,000 altını gördüğünde Ling Chen üç saniyeliğine kilitlendi... Bu kadar altın nereden geldi? Gökten falan mı düştü? Sistemde bir sorun falan mı vardı? Ya da kazayla ödüller veren gizli bir etkinliği mi tetiklemişti? Gök Mavisi Ejderha Şehri'nde çeşitli iksirlerini aldıktan sonra sadece birkaç düzine altını kalmıştı. Ardından rehin dükkânına gitmiş ve 15 altın daha harcamıştı...
Bekle, rehinci... Olabilir mi...?
3000 Başlangıç Güç Kristali, her biri 150 altın bir fiyatla rehin bırakılmıştı. Eğer hepsi satılırsa 450,000 altın ederdi. Rehinci dükkânına %5'lik vergiyi düştükten sonra geriye kalan... 427,500 altın!
Bu da tam olarak ortaya çıkandı!
Ling Chen sonunda bu devasa altının geldiği kaynağı anlamıştı. Hepsi Gök Mavisi Ejderha Şehri'nde Başlangıç Güç Kristallerini satılması için rehin bırakmasından geliyordu! Bunun anlamı 3000 Başlangıç Güç Kristali'nin hepsi bir gün içinde satılmıştı!
Aslında bir önceki gün Gök Mavisi Ejderha Şehri'nden ayrıldıktan sonra ne kadar parası olduğunu hiç kontrol etmemişti. Bunun sebebi de Gök Mavisi Ejderha Şehri'nden ayrıldıktan sonra tüm parasını harcamıştı ve bu yüzden de kontrol etmesine gerek yoktu. Gerçekte rehin bıraktığı 3000 Başlangıç Güç Kristali'nin hepsinin bugün erken saatlerde satıldığını bilmesini hiçbir yolu yoktu.
Oyuncuların Gök Mavisi Ejderha Şehri'ne girdikten sonra yaptıkları ilk iş meslek transferi ve ekipmanlarını yükseltmekti. Doğal olarak Gök Mavisi Ejderha Şehri'nde daha iyi enerji kristallerin bulmaya da çalışacaklardı. Bu sırada oyuncuların elindeki Luna zincirleri birkaç istisna dışında en düşük seviyeydi. Bu nedenle de sadece iki kristal yerleştirebiliyorlardı, hangi kristallerin yerleştirecekleri konusunda aşırı titizlerdi. Kesinlikle ihtiyaçları olan kristaller doğal olarak saldırı gücünü arttıranlardı. Saldırı gücünü arttırmak tüm mesleklerin arayışında olduğu bir şeydi. Ek olarak, bu fiziksel mücadele sisteminde Başlangıç Güç Kristali en yüksek talebe sahipti. Gök Mavisi Ejderha Şehri'nin dükkânları Başlangıç Güç Kristallerini en az 200 altına satıyordu. Ling Chen 150 altından satışa koymuştu. Para biriminin dönüştürülmesi şu anda mümkün değildi ve 50 altında ufak bir miktar değildi. Bu yüzden de rehin dükkânında 150 altına Başlangıç Güç Kristali satıldığını gören ilk oyuncu oldukça şaşırmış ve anında satın almıştı. Bunun ardından Başlangıç Güç Kristali'nin 150 altına satıldığının haberi yayılmış, hiç kalmayacağından korkan büyük sayıda oyuncu buraya doluşmuştu. 3000 o kadar da fazla görünmeyebilir ama aşırı fazla Çinli oyuncu sayısıyla 3000 yetersiz bir stoktu. Rehinci dükkânı oyuncularla dolup taşarken 3000'in hepsi çoktan satılmıştı.
Ardından 437,500 altın otomatik olarak Ling Chen'in çantasına depolanmış, daha farkında bile olmadan onu 400,000 altından fazlasını taşıyan zengin bir adam yapmıştı.
Başlangıç Güç Kristali pazarı tükenmeden önce tek gün satılabildiği için oldukça iyi olduğu ortaya çıkmıştı... Ling Chen mest olmuştu. Saçmalayı keserek 10,000 altını çıkarıp Qian Gun Gun'a verirken: "Az önce ne kadar para getirdiğimi unutmuşum. Seni kandırmayı asla istemem... Ödemeyi yaptığıma göre yeraltı dünyasının ne tür bir yer olduğunu söyle bana artık.", dedi.
10,000 altını eline aldıktan sonra Qian Gun Gun anında gülümseyerek Ling Chen'e bir baba gibi bakmaya başladı. Eğer çok bir sır sayılmayacak böyle bir bilgi için para harcamaya istekliyse, o zaman kesinlikle paraya bir hiçmiş gibi davranan çok zengin bir adam olmalıydı. Boğazını temizleyerek ağırbaşlı bir şekilde: "Rahat ol, ben, Qian Gun Gun kesinlikle güvenilir ve tamamen adilimdir. Yeraltı dünyası, ayrıca Hayalet Dünyası olarak da bilinir ve basitçe insanların öldükten sonra gittikleri yerdir." dedi.
Batı'nın efsanesine göre, orada bir "Yeraltı Dünyası" vardı. Öldükten sonra insanların gittiği efsanelerdeki o yer, Doğu'nun efsanelerinden çok da farklı değildi. Qian Gun Gun'un sözlerini duyduktan sonra Ling Chen kaşlarını indirdi ve: "Orası öldükten sonra gittiğin ve reenkarne olduğun yer mi?" diye sordu.
"Reenkarnasyon? Hayır, hayır, hayır, hayır." Hazırlıksız yakalanan Qian Gun Gun kafasını sallamaya başlayarak: "Tabii ki değil. Yeraltı Dünyası Unutulmuş Kıta üzerinde olsa da Unutulmuş Kıta'dan tamamen farklı bir dünyadır. Yeraltı Dünyası Hades ile birlikte sayısız güçlü hortlak tarafından yaratılmıştır. Hortlağın ne olduğunu biliyor musun? Evet, ölülerin ruhları dağılmaz ama Ölümün Nefesi ölü bedenleri tekrar hareket eder hale getirir. Korkunç bir şekilde onları tekrar hareket edebilir hale sokar. Buraya gelirken kesinlikle birçok zombiye denk gelmiş olmalısın. Onlar en düşük seviyeli hortlaklar, yüksek seviyeli hortlaklar korkunç şekillere ve güce sahiptirler. Hatta daha yüksek seviyelerde bilgileri ve bilgelikleri insanları aşan yüce varlıklar haline gelebilirler. Sayısız yıl önce her türden savaş yüzünden Unutulmuş Kıta her türden güçlü ve zayıf hortlaklar meydana getirdi. Bu hortlaklar Unutulmuş Ada'ya büyük felaket getirdi. Ardından Hades ortaya çıktı. Hades'in kendisi de bir Hortlaktı ve hepsinin en güçlüsüydü. O ve Unutulmuş Kıta'nın en güçlü hortlakları bir araya gelerek yeni bir dünya yarattılar ve bu yer Yeraltı Dünyası olarak biliniyor. Yeraltı Dünyası Hades'in kontrolündedir ve hortlakların dış dünyadaki yaratıklara zarar vermesine izin yoktur ama yaşayan yaratıkların girişi de yasaktır. Yeraltı Dünyası'nın hortlak sayısı arttıkça Yeraltı Dünyası da giderek güçlenerek korkunç bir güç haline geldi. Ay Tanrıçaları bile onları kızdırmaya cüret etmez. Gücünün en tepedeki Üç Ay Tanrıçası'yla rekabet edebileceği söylenen Yüce Hades oldukça güçlüdür." dedi.
Qian Gun Gun'un Yeraltı Dünyası ve Ling Chen'in kafasında olan tamamen farklı şeylerdi. Basitçe konuşursak, sayısız Hortlağın toplandığı bir dünyaydı. Ling Chen düşünmeye başladı... Yeraltı Dünyası, Mistik Ay içinde nasıl bir role sahip olabilirdi? Oyuncular bu dünyaya anca geç aşamalarda ulaşabilecek olabilir miydi? Hades, en tepedeki üç Tanrıça'yla eşit güce sahipti... Diğer bir deyişle, Hades Aziz Yok edici seviyesinde korkunç bir güce sahipti!
"Yeraltı Dünyası ölüler için olan bir dünyaydı ve yaşayanlara izin verilmiyordu. Ancak sen kazara girişlerinden birine dokundun ama seni uyarıyorum, yaşayan birinin oraya girmesinin sonucu ölü biri olmasıdır. Sadece yüksek seviyeli hortlaklar Yeraltı Dünyası'na girebilir ve en az seviye 50'dirler. Eğer bu şekilde gidersen, ölürsün. Şu anda olduğun yer, bu ölümcül çevreyi yaratan Ölümün Nefesi'nin yayıldığı yer. Bu çevrede yaratılan hortlaklar Yeraltı Dünyası'na girmeye uygun değiller ve sadece Yeraltı Dünyası'nın girişinin etrafında dolanabilirler." Qian Gun Gun bir gülümsemeyle konuştu.
"O zaman sen nasıl girebiliyorsun? Bana yaşayan bir insan olmadığını söyleme." Ling Chen ciddi bir ifadeyle konuştu. Qian Gun Gun karakterinin yaşayan biri olduğundan emindi.
Qian Gun Gun suratında bir gurur ifadesiyle: "Hiç dünyayı para çevirir lafını duydun mu? Eğer yeteri kadar paran varsa hiçbir şey imkânsız değildir. Yeraltı Dünyası'na girebilmek için kanlı bir bedel ödedim. Fakat Yeraltı Dünyası'nda geçen bunca zaman içinde birçok şey buldum. Yani aslında gerçek bir kayıp değildi. Artık Hades bile adımı biliyor ve Yeraltı Dünyası'na girmeme izin veriyor. Sorunu cevapladım, alışveriş tamamlandı. Söyleyecek başka bir şeyim yok, artık gidiyorum." dedi.
"Bekle!" Ling Chen hemen seslenip, hızlıca: "Daha önce bahsettiğin "korkunç piç", kim o? Buraya gelen herkesi öldüren o mu?", diye sordu.
Qian Gun Gun bir rüzgâr sesiyle döndü ve parmağıyla işaret ederek: "Bu soruyu cevaplamak biraz riskli, kural öncekiler aynı, soru sormadan önce ödeme yapmalısın... 500,000 altın." dedi.
"500,000 altın mı?" Ling Chen'in ifadesi kararırken yüzüne tükürmemek için kendine hâkim olmak zorunda kaldı. "Neden bu kadar pahalı?"
"O karanlık piç iyi bir usta değil, eğer ortadan kayboluşunun nedenini söylediğimi öğrenirse tüm kıta boyunca beni öldürmek için kovalar. 500,000 altın o kadar da pahalı değil." Qian Gun Gun gözleri parlayacak konuştu.
500,000, Ling Chen ödemeye istekli olsa bile o kadar parası yoktu. Yarım saniye kadar düşündü ve çaresizce: "Peki, o zaman Sessiz Ruh Sırtı'nda ne tür tehlikeler yattığını söylemeye ne dersin? Buraya yaklaştıklarında insanlar neden ortadan kayboluyor?" diye sordu.
"2,000,000 altın. Adil anlaşma, adil ticaret."
“I! @#¥%…”
"He he, sinirlenmeye genç efendi. Qian Gun Gun paraya açtır ama ürün ya da bilgi satarken ederini kafasından uydurmaz. Daha fazla altın istemesi bilginin ne kadar önemli olduğu ya da eşyanın ne kadar paha biçilemez olduğunun göstergesidir. Eğer 200,000 istiyorsa, bu bilginin 200,000 değerinde olduğu anlamına gelir. Fakat genç efendinin o kadar parası yok gibi duruyor... Bilgiyi alamazsan bile onu kızdırmadığından emin ol. Onu buralarda tut ve alışveriş yapmaya devam et. Eğer ürünlerinden birini sana gösterirse alabildiğin kadarını al... karşılayabildiğin kadarını al!"
Qi Yue'nin sesi Ling Chen'in ağzından çıkmakta olan sinirli sözleri yutmasına sebep olmuştu. Bunu gören Qian Gun Gun bir süre konuşmayıp, tembelce burnunu kaşıyacak: "Görünüşe göre 2,000,000 altını karşılayamayacak gibisin, o zaman sanırım kendi işime ilgilenmeye gidiyorum. Eğer yaşamaya devam etmek istiyorsan girişe girmediğinden emin ol." dedi.
"Bekle, bekle, bekle!" Ayrılmak üzere olduğunu gördüğünde Ling Chen hemen bağırmaya başladı. İleriye doğru bir kaç adım atarak önüne geçti ve ona bakarak: "Az önce Yeraltı Dünyası'nda birçok iyi şey bulduğunu söylemiştin, kullanmadığınız bazılarını bana satabilir misin?" dedi.
"Eşyalarımı almak mı istiyorsun?" Qian Gun Gun Ling Chen'in vücudunu kokladı ve gözleri parladı. "Hoh hoh, bu koku, en az 300,000 - 400,000 altın var. Fena değil, fena değil. Bu karşılaşma kader olarak değerlendirilebilir. En ucuz ürünlerimi bakman için çıkartacağım."
Qian Gun Gun konuşmayı bitirdikten sonra hızlıca hareket etti. Elindeki kısa çubuk parladı ve bir eşya listesi Ling Chen'in gözlerinin önünde beliriverdi.
Başarılı! Ling Chen içinden mırıldandı. Qian Gun Gun sadece en ucuz eşyalarını görmesine izin vermiş olsa bile Qi Yue'nin tavsiyesine dayanarak en ucuz eşyalar olsalar da olağandışı şeyler olmalıydılar.
Hızlıca konsantre olarak, Qian Gun Gun'un önüne serdiği eşyalara baktı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..