Bölüm 115: Kahraman Ruhların Salonu'na Tekrar Girmek

"Ne? Kahraman Ruhların Salonu'ndan beş güç mü?" Gök Mavisi Ejderha'nın Başkanı afallamış ve neredeyse öfkeden yerinde zıplamaya başlamıştı. Her ne kadar iyi huylu ve karakterli bir adam olsa da kendini Ling Chen'e bağırmaktan alıkoyamamıştı. "Şaka mı yapıyorsun? Bunu kesinlikle kabul edemem! Kahraman Ruhların Salonu kutsal bir yer - Unutulmuş Kıta'nın tüm savaşçıları için en kutsal yer! Oradaki güçler Unutulmuş Kıta'nın en güçlü ve tanınmış kahramanlarından geliyor. Her güç onlara en uygun olan dâhinin gelip almasını bekliyor. Tabii ki öylece alınamaz! Böyle bir şeye izin verme hakkım yok ve olsa bile bunu kesinlikle kabul etmezdim, aksi halde geçmişteki o kahramanların isteklerine ihanet etmiş olurum! Bu yaptığım en saygısızca ve kâfirce şey olurdu!"

"Hmm, Bay Başkan doğru söylüyor.", dedi Ling Chen gülümseyerek. "Her tür güç en uygun dâhinin gelip almasını bekliyor ve kime ait olmak istediklerine kendileri karar verecek. Kesinlikle, Bay Başkan bu kararı onların yerine veremez. Bu durumda eğer benimle gitmek isterlerse eminim Bay Başkan bunu sorun etmez değil mi?"

Gök Mavisi Ejderha Başkanı kısa bir an için şok oldu. Geçen birkaç gün içinde Kahraman Ruhların Salonu'nun koruyucularından o gün neler olduğunu çoktan duymuştu. Ling Chen'in belirdiği anda tüm sütunların beklenmedik şekilde güçlü bir ışık yaydığını ve ışıkların onu kazanmak için birbiriyle savaşır gibi göründüğünü biliyordu. Eğer Ling Chen bir kere daha Kahraman Ruhların Salonu'na girerse güçler onu tekrar onaylayacaktı. Ling Chen herhangi bir sütunu seçebilecek ve ardından sütunun içindeki gücü tomara aktarabilecekti. Bu güç transferi için en kolay ve en uygun yoldu. Güç bir kere tomara girdiğinde Ling Chen gücü kimin alabileceğine karar verebilecekti. 

"Elbette sorun ederim!" Gök Mavisi Ejderha başkanı kafasını sallayarak: "Ling Tian, zaten onaylandın ama kural kuraldır. Kahraman Ruhların Salonu'nun meydan okumasını kabul edenler sadece ve sadece bir kere girebilir. Eğer biri bir güç tarafından onaylanacak kadar talihliyse gücü anında kullanmalıdır ve dışarı çıkaramazlar. Eğer biri birden fazla güç tarafından onaylansa bile sadece bir tanesini seçebilir! Bu kurallar geçmişte hiç bozulmadı ve asla değişmeyecek!", dedi.

"Değiştirilemez kurallar diye bir şey yoktur." Ling Chen sakince: "Kahraman Ruhların Salonu Gök Mavisi Ejderha Şehri'nde ve siz de Gök Mavisi Ejderha Şehri'nin Başkanı'sınız. Eminim ki bu kuralı değiştirecek gücünüz vardır... Tüm yapmanız gereken bir kaç kelime söylemek.", dedi.

"Kesinlikle olmaz! Bu Kahraman Ruhların Salonu'na kâfirlik olur! Eğer gerçekten bunu yaparsam, kahraman Ruhların Salonu artık kutsal bir yer olmaz!" Gök Mavisi Ejderha Başkanı kararlı bir şekilde reddederek sesinde en ufak bir zayıflık bile göstermiyordu.

Ling Chen omuzlarını silkip, umarsız bir ifade takındı ve: "Pekâlâ o zaman... Hoşça kalın, Bay başkan.", dedi.

Bir an için bile durmadan, Ling Chen Siyah Alev Çimi'ni topladı ve yürümeye başladı.

Gök Mavisi Ejderha Başkanı olduğu yerde donup kalmıştı. Ling Chen bu şekilde ayrılacağını hiç düşünmemişti. Eğer bu başka bir mesele hakkında olsaydı sakin kalıp kimin daha sert olduğunu görebilirdi, o ya da Ling Chen. Sonuçta eğer Ling Chen Siyah Alev Çimi'ni ona vermezse hiçbir ödül alamaz ve hatta onun yerine görevi tamamlayamamanın sonuçlarına katlanırdı. Eğer Gök Mavisi Ejderha Başkanı katı bir şekilde reddederse, Ling Chen uzlaşmacı davranmak zorundaydı. Ancak bu oğlunun hayatını ilgilendiriyordu. Bu yüzden de hiç sakin kalamıyordu... Eğer Ling Chen ona Siyah Alev Çimi'ni vermemekte gerçekten de kararlıysa, oğlu şüphesiz ölecekti!

"Bekle!" Gök Mavisi Ejderha'nın Başkanı Ling Chen'e yetişti ve yolunu kesti. Kaşlarını çattı ve: "Ling Tian, çoktan Savaş Tanrısı'nın gücünü elde ettin. Geriye kalan güçler Savaş Tanrısı'nın gücüyle kıyaslanamaz bile, bu kadar gücü ne için istiyorsun?", dedi. 

Ling Chen yavaşça: "Bu Bay Başkan'ı ilgilendirmiyor. Çoktan kendi planlarım olduğunu söyledim.", dedi.

Gök Mavisi Ejderha'nın Başkanı kendini sakin kalmak için zorladı ve: "Başka bir talebi yerine getirmek için çabalayabilirim ama bu talebi kesinlikle yerine getiremem.", dedi.

"O zaman hoşça kalın!" Ling Chen'in vücudu bir anda kayboldu ve yana bir adım atarak Gök Mavisi Ejderha Başkanı'nın vücudunu geçerek çıkışa doğru yürüdü.

"Bekle... Sana bir milyon altın veririm! İyi dinle, bir milyon!"

"Gerek yok."

"... O zaman sana yirmi Kutsal sınıf ekipman veririm! Kutsal sınıf ekipmanlar paha biçilemez; herkesin üzerinde gezinebilirsin."

Ling Chen yirmi Kutsal sınıf ekipmanlık teklifi duyduğunda sakin kalamamıştı. Şu anda sadece iki Kutsal sınıf ekipmanı vardı. Daha fazla Kutsal sınıf ekipman bulmak aşırı zor olurdu. Ling Chen poker ifadesini korudu ve önemsizce elini sallayarak: "Bay Başkan, hâlâ yapmam gereken işler var, bu yüzden gerçekten de gitmem gerek. Şu anda, sadece Kahraman Ruhların Salonu'ndaki güçle ilgileniyorum. Eğer Bay Başkan gerçekten de oğlunun hayatının "prensiplerinden" daha değersiz olduğunu düşünüyorsa, o zaman size söyleyebilecek bir şeyim yok. Hoşça kalın.", dedi.

"Bekle!"

Gök Mavisi Ejderha'nın Başkanı Ling Chen'i kesinlikle hayal kırıklığına uğratmamıştı. Ling Chen'in yolunu bir kere daha kesmiş ve dişlerini sıkmıştı. Sonunda: "Önce güçlere neden ihtiyacın olduğunu bana söylemelisin.", dedi.

"Onları benim için önemli olan insanlara vermek istiyorum. Sadece elimden geldiğince onlara yardım etmek istiyorum."

Cevabını duyduğunda Gök Mavisi Ejderha'nın Başkanı'nın yüzü hafifçe gevşemiş, ardından: "Eğer durum buysa... Kahraman Ruhların Salonu'na tekrar girmene izin verebilirim... Fakat sadece tek bir tür gücü alabilirsin! Tek!", dedi.

Ling Chen içinden kahkaha attı. Beş tür güç talebi çok saçmaydı ve Gök Mavisi Ejderha'nın Başkanı'nın kabul edeceğine hiç ama hiç inanmamıştı. Sadece ölçüsüz bir teklifle başlayarak daha sonraki pazarlığın daha kolay hale gelmesini sağlamayı amaçlamıştı. Ling Chen için sadece tek bir türde güç alabilmesi fazlasıyla yeterliydi. Kahraman Ruhların Salonu'ndaki güçlerin hepsi Unutulmuş Kıta'nın tanrısal uzmanları tarafından geride bırakılmıştı. Ortalama olarak, bir güce değer olan bir kişinin ortaya çıkması için yüz yıl gerekliydi. Bu güçler paha biçilemezdi. Savaş Tanrısı'nın gücünü almak ve yanında başka bir tür güç elde etmek fazlasıyla büyük bir kazançtı.

Her ne kadar tek bir tür güçle tatmin olsa bile, nasıl pazarlık etmeye devam etmezdi? Sakince: "Bir? Bay Başkan, bu baştaki teklifimden çok, çok uzak... Unut gitsin, beş tür güç istemek gerçekten de biraz fazla, üç tür güce ne dersiniz? Bu kesinlikle kabul edilebilir.", dedi.

"İki! Bu son teklifim. Eğer bu senin için yeterli değilse, Siyah Alev Çimi'ni elde edemesem bile daha fazla pazatlık etmeyeceğim." Gök Mavisi Ejderha'nın Başkanı'nın ifadesi kararırken dişlerini sıktı.

Ling Chen sesli bir şekilde kahkaha atmamak için kendini kontrol etmeye çabalıyordu.

Ling Chen çoktan Gök Mavisi Ejderha'nın Başkanı'nın reddetmesi halinde tek tür güç almaya karar vermişti. Bunun yerine Gök Mavisi Ejderha'nın Başkanı'nın iki tane teklif edeceğini hiç düşünmemişti... Görünüşe göre beş taneyle başlamak doğru bir karardı! Eğer iki ya da üç tane isteyerek başlamış olsaydı, belki de sadece tek tür güç alıp gidebilecekti.

Ling Chen mutluluğunun yüzünde görülmemesini sağladı, bunun yerine çelişkili ve çekingen bir ifade takındı. Yarım dakikalık bir sürenin ardından iç çekerek: "Pekâlâ, Bay Başkan'ı daha fazla zorlamayacağım, iki olsun.", dedi.

Konuşmasını bitirdikten sonra Siyah Alev Çimi'ni direkt olarak Gök Mavisi Ejderha'nın Başkanı'nın eline koydu.

Ling Chen'in "uzlaşması" Gök Mavisi Ejderha Başkanı'nın bir rahatlama nefesi vermesine izin vermişti. Siyah Alev Çimi'ni elinde tutmasıyla, içindeki biriken öfke anında yok olmuştu. Siyah Alev Çimi'ni dikkatle elinde tuttu ve merak içinde Ling Chen'e: "Az önce ölçüsüz bir anlaşma yaptın. Siyah Alev Çimi'ni bana şimdi vererek fikrimi değiştireceğimden korkmuyor musun?", dedi.

"Gök Mavisi Ejderha'nın saygıdeğer Başkanı'nın bir yalancı olmadığına inanıyorum. Az önce söylediğim şeyler Bay Başkanı sinirlendirmiş olmalı. Çıkarlarını güven altına almaya çalışmak insanların doğal olarak yaptığı bir şey, umarım Bay Başkan bana karşı tavır almaz. Dürüst olmak gerekirse, Bay başkan talebimi yerine getiremese bile çıkmadan önce Bay Başkan'a Siyah Alev Çimi'ni yine de verirdim.", dedi Ling Chen gülümserken. Kelimeleri o kadar etkileyici ve güzel bir şekilde söylenmişti ki doğru mu yalan mı olduğunu sadece Ling Chen'in kendisi biliyordu. 

Gök Mavisi Ejderha Başkanı Ling Chen'e bakarak nazikçe gülümsedi ve kafasıyla onaylayarak: "Sadece korkunç bir yeteneğe ve ölçüsüz bir güce sahip olmakla kalmıyor, aynı zamanda ne zaman ne söylemen gerektiğini de biliyorsun. Bugün pazarlığını yaptığın şey tamamen hakkın, sana karşı tavır almaya hakkım yok. Aksine, Siyah Alev Çimi'ni getirdiğin için sana sadece minnettar olabilirim. Ödülünü almak için Kahraman Ruhların Salonu'na gidebilirsin. Koruyucuların haberi olmasını sağlayacağım.", dedi.

"Ding... "Siyah Alev Çimi'ni Aramak" gizli görevini tamamladınız. Deneyim +5000, Ün +100, YP +100. Gelecekte, şehir kurallarının ufak ihlalleri cezalandırılmayacaktır. Her gün tutuklanmadan en fazla beş kişi (oyuncularla sınırlı) öldürme hakkına sahipsiniz. Suç Puanınız -50'den daha düşük değilse Gök Mavisi Ejderha Şehri'ne girdiğinizde tutuklanmayacaksınız. 

Gizli ödül: Gök Mavisi Ejderha başkanının size karşı olan iyi tutumu oldukça yükseldi. Şu andan itibaren, Gök Mavisi Ejderha Şehri'ndeyken ondan yardım isteyebilirsiniz.

Bonus ödül: Kahraman Ruhların Salonu'na gidebilir ve iki tür güç alabilirsiniz."

Bu görev, gizli görev statüsünü gerçekten de hak ediyordu. Sadece 100 YP bile çoğu insanı tatmin etmek için yeterli olan bir şeydi. Ling Chen hızlıca Gök Mavisi Ejderha Başkanı'yla vedalaştı ve direkt olarak Kahraman Ruhların Salonu'na doğru ilerledi.

Kahraman Ruhların Salonu kurulduğundan beri, koruyucular ve yöneticiler dışında ikinci kez giren ilk kişi Ling Chen idi. Kahraman Ruhların Salonu'na girdikten sonra ilk gördüğü şey soğuk, siyah kıyafetli koruyucuydu. Siyah kıyafetli koruyucu ona bir bakış attı ve: "Bay Başkan çoktan durumunu bana anlattı. Bu on sütunun içindeki güçlerden iki tanesini almaya iznin var. Seçimini yap.", dedi.

Konuşmasını bitirmesinin ardından Ling Chen'le daha fazla ilgilenmedi. Kahraman Ruhların Salonu'nu uzun yıllardır koruyordu ve Kahraman Ruhların Salonu kurallarının ihlal edilişini gördüğü ilk sefer buydu. Ancak, bunlar Gök Mavisi Ejderha Başkanı'nın emirleriydi ve bu yüzden bunun hakkında hiçbir şey yapamıyordu.

Ling Chen on sütuna doğru yürüdü. İlk sütuna doğru gitmemiş ve her bir sütuna sırayla bakmamıştı. Bunun yerine direkt olarak beşinci sütuna doğu gitmişti. Buraya gelirken çoktan hangilerini seçeceğine karar vermişti.