Bölüm 121: Hayali Bıçak Dansçısı

"Cennetler! Bir tam vücut zırhı... Altın bir tam vücut zırhı!" Ayağa fırladı sırada Xiao Qi'nin ağzı iyice açık kalmıştı. Eğer bu ekipman ona verilmiş olsaydı, ne olursa olsun gitmesine izin vermezdi. Kıyafetler, iç ve dış kıyafet olarak ayrılıyordu. Bu tüm vücut zırhı iki dış kıyafet parçasına eş değerdi ve normal iç ya da dış kıyafetlerin asla sahip olmaması gerek özelliklere sahipti. Muhtemelen iki Altın ekipman değerindeydi... Daha fazlası değilse! Hatta Xiao Qi'nin aldığı seviye 15 büyü asasıyla bile kıyaslanabilirdi.

"Muhteşem..." Yun Feng'in de ağzı açık kalmış ve gözleri iyice büyümüştü. Konuşurken ağzında biriken tükürük havuzunu zorla geri yuttu.

Küçük Su'Er'in gözleri parlarken önündeki görkemli sahneye baktı. Gözlerini hiç kırpmadan saf yeşil bir ışıkla parlayan güzel kıyafet parçasına baktı. Tüm vücut Okçu zırhını çok sevdiğinin herkes açıkça farkındaydı. Yumuşak elleriyle uzandı ama biraz düşündükten sonra ellerini geri çekti. Tüm vücut zırhına bakmaya devam etti ve utanarak: "Bu... Bu gerçekten benim için mi? Ama... Bu çok değerli, ben...", dedi.

Eğer biri sanal gerçeklik dünyasında bir acemi olsa bile yine de bir tüm vücut zırhın ve bir de Altın sınıf olanın aşırı değerli olacağını bilirdi. Eğer [Rüzgâr Ruhu'nun Kıyafetleri'nin] istatistikleri açıklansaydı, Çin'in her tarafında dalgalar oluşturur ve tüm Okçu'ların hayranlığını ve kıskançlığını arttırırdı. Su'Er'in Ling Chen'le ilk tanıştığı andı ve yine de ona böylesine değerli bir hediye - bir fiyat biçilemeyecek bir tanesini veriyordu. Bu ekipman parçasını çok sevmiş olsa da kendini kabul etmeye ikna edemiyordu.

Su'Er kesinlikle çok saf ve nazik kalpli bir kızdı. Eğer başka biri olsa, bu kadar değerli bir hediyeyi anında kapardı. Ling Chen gülümseyerek: "Tabii ki senin için. Su Su, bu andan itibaren lonca arkadaşı olacağız. Lonca arkadaşlarının birbirine yardım etmesi aşırı önemlidir; güvenmeleri ve birbirlerine dayanmaları. Ayrıca eğer diğer lonca arkadaşları uygun ekipmanlar bulursak, tabii ki onlara vereceğiz. Su Su, ilerde bana uygun bir ekipman bulsaydın sen de onu bana verirdin, değil mi?", dedi.

Su'Er hafifçe kafasını kaldırdı. İçindeki endişe ve iç çatışma kaybolmuştu ve oldukça tatlı bir gülümseme yüzünde belirmeye başladı. Kafasıyla onayladı ve küçük bir: "Hı hı.", dedi ve [Rüzgâr Ruhu'nun Kıyafetleri]ni ortadan kaldırdı. Daha az önce ilk kez tanıştığı Ling Chen'e karşı sadece güçlü bir oyuncu olduğu için saygı duymayıp, aynı zamanda ona karşı olumlu hislerde duymaya başladı.

Xiao Qi önce Ling Chen'e ardından da Su'Er'e baktı. Dudakları şeytani bir gülümsemeyle yukarı kalkarak: "Ha! Büyük kardeş Ling Tian, Su'er'imize karşı ondan hoşlandığı için bu kadar naziksin değil mi? He he he, Su'Er'imiz çok tatlı, çok güzel, çok saf... Büyüdüğü zaman kesinlikle tıpkı büyük kardeş Meng Xin gibi bir süper güzel olacak. Fakat Su'Er'imizin çoktan karar verilmiş bir evliliği var, bu yüzden...", dedi.

"Qi Qi, boşboğazlık etme..." Su'Er aceleyle Xiao Qi'nin kolunu tuttu.

"Ha? Ayarlanmış evlilik mi?" Ling Chen şaşkınlıkla Su'Er'e baktı.

"He heh, Su Su, utanma. Kararlaştırılan evliliğin herkes tarafından bilinen bir şey. Aksi halde, senin peşinden koşanların oluşturduğu sıra Çin'in dışına uzanırdı.", dedi Xiao Qi.

Yun Meng Xin hafif bir şekilde gülümsedi ve ardından nazik bir sesle: "Durum bu. Su Su on iki yaşındayken ebeveynleri onun için bir evlilik ayarladı. Anlaşma, Su Su evlilik yaşına geldiğinde, ki bu on altıncı doğum günü, o gün onun düğün günü olacaktı... Düşününce, nerdeyse Su Su'nun on altıncı doğum günü geldi.", dedi.

K.N:Bir beşik kertmesi vakası daha :D 

"Evet, evet. Zamanı geldiğinde düzgünce kutlamalıyız! Biz kız kardeşler arasında ilk evlenecek olanın, en gencimiz olan küçük Su Su olacağını hiç düşünmezdim... Heh, pekâlâ Su Su her zaman çok utangaçtı, bunun hakkında konuşmayı bırakıyorum. Ancak büyük kardeş Ling Tian, Su Su'ya çok ilgi duyma. Kararlaştırılan bu evlilik şaka değil, nişanlısı çok güçlü, abim bile onu küçük görmeye cüret etmiyor. Gerçekten seni korkutmaya çalışmıyorum."

Xiao Qi'nin yanında olan Su'Er başını eğdi ve daha fazla konuşmadı. Kafasını aşağı eğişini gören Ling Chen, az önce [Rüzgâr Ruhu'nun Kıyafetleri]ni alırken olan keyfin tamamen kaybolduğunu fark etti. Yüzünde neredeyse fark edilemeyecek bir melankoli vardı.

Görünüşe göre bu "ayarlanmış evlilik" istemediği bir şeydi. Ling Chen düşündü... Bu Kalbin Rüyası'na katılmasının sebeplerinden biri miydi?

Normal insanların hayatlarında ayarlanmış evlilikler oldukça nadir görülen şeylerdi. Ancak iş ve politika dünyasında birlikleri ya da anlaşmaları sağlama almak için yapılan sıradan şeylerdi. Aile ne kadar büyük ve güçlüyse bu durum o kadar sıradandı. Bu tarz ailelerde çocukların evlilikleri hakkında söyleyecek hiçbir şeyleri yoktu ve her şeye aileleri tarafından karar veriliyordu. Ailelerinin büyümesi için "güçlü bağlantılar" yapmaları gerekiyordu ve bunlar da evlilik yoluyla başarılıyordu. Böyle aileler çocuklarının aileye hiçbir fayda getirmeyecek ya da yük olacak biriyle evlenmelerine asla izin vermezdi. 

Yun Meng Xin klasik bir örnekti... Su'Er de bunlardan biri gibi duruyordu. Her ne kadar karakteri Yun Meng Xin gibi muhalif şekilde isyankâr olmasa da istemese bile sessizce kabul edecek tipte biriydi. Ailesine karşı kesinlikle açık bir şekilde isyan edemezdi.

"Öhö, bu, bu... Qi Qi ve Su Su böyle büyük~~~~ hediyeler aldı, peki ya b-... Öhö, Meng Xin ve ben? Ha?" Xiao Qi ve Su'Er'in ikisi de Altın sınıf ekipman almışlardı. Eğer Yun Feng ağzından akan salyaları tutmak için elinden gelenin en iyisini yapmıyor olsaydı, tüm zemin çoktan salyasıyla kaplanmış olurdu. Daha fazla kendini tutamamıştı ve utanmazca Ling Chen'e "hediyelerini" sormaya başladı. 

Yun Feng'in sulu gözleriyle yüzleştiğinde, Ling Chen sakin ve kendinde kalmıştı. Yun Meng Xin'e döndü ve: "Meng Xin, bir Savaşçı'sın değil mi?", diye sordu.

Bir tanrıçası figürüne sahip bir kız aslında bir yakın dövüş sınıfı seçmişti. Karakteri kesinlikle çok güçlü ve bağımsızdı. Ancak silahlarıyla savaştığında sahne çok güzel olmalıydı.

"Hı hı.", diye onayladı Meng Xin.

Ling Chen ellerini uzattı ve ellerinde iki uzun kılıç belirdi. İkisini birlikte masaya koydu. Bu iki kılıç toprağımsı sarı bir ışıkla parlıyordu ve birbirinin tam olarak aynısı gibi görünüyordu. 

[Kum Bıçağı]

Tip: Çift elli kılıç.

Sınıf: Altın.

Ekipman gereklilikleri: Seviye 10 ya da üzeri herhangi bir savaşçı mesleği (çıraklık dâhil), kum sarısı bir renge sahip ve ağır bir toprak elementi gücü barındıran gizemli bir kılıçtır.

Özellikler: Saldırı +35, Güç +10, Çeviklik +5, %3 şansla beş saniyelik "taşlaşma" etkisi ekler.

"Ha siktir!"

Yun Feng o kadar heyecanlanmıştı ki neredeyse masadan zıplıyordu. Kum Bıçaklarından birine aç bir kurt gibi saldırdı ve duygusal bir şekilde sanki güzel bir kadınmış gibi göğsüne bastırdı. "Altın silah... Sonunda Altın bir silahım var ve hemen kullanabileceğim bir tanesi! Ha ha ha ha ha..."

Yun Feng şu anda seviye 10'du ve bu da Kum Bıçağı'nın seviye gerekliliğini karşılıyordu. Bunun anlamı, Altın ekipmanların kuşanmadan önce seviye 15'e ulaşmaları gereken Qi Qi ve Su'Er'in aksine, Kum Bıçağı'nın hemen kullanmaya başlayabilirdi. Bu onu inanılmaz mutlu etmişti. Kum Bıçağı'nı okşarken, büyük bir sırıtışla sırıtırken: "Bu saldırı gücü, bu istatistikler, bu görünüş... He he he he, bu gerçekten de Altın ekipman. Bununla karşılaştırıldığında kullandığım kılıç sadece bir çöp parçası.", dedi.

Anını yaşadıktan sonra kafasını kaldırdı ve minnettar bir şekilde Ling Chen'e bakarak: "Ling Tian, çok düşüncelisin. Biz iki  kardeşe aynı Altın silahları verdin. O kadar duygulandım ki neredeyse ağlayacağım.", dedi.

Ling Chen hafifçe öne eğilerek çenesini kaşıdı. Yavaşça: "Endişe etme, duygulanmana gerek yok. Bu iki kılıçta Meng Xin için, şu anda senin için hiçbir şeyim yok.", dedi.

Yun Feng üç saniye için öylece kalakalmıştı. Ling Chen'in az önce söylediklerini duymamış gibi davrandı ve Kum Bıçağı'nı arkasına saklayarak saçmalamaya başladı: "B-b-bu... Ben... Ha, ha ha... Bugün hava çok güzel, şaka yapmak için ne kadar da güzel bir gün... Doğru, Ling Tian az önce ne demiştin? Sanırım seni açık bir şekilde duyamadım... Bu kılıç, mm, fena değil, fena değil. Bu kılıcı kesin bir şekilde bana hediye ettiğini gördükten sonra sadece kabul edebilirim. Gelecekte kesinlikle karşılığını ödeyeceğim.", dedi.

Ling Chen: "..."

Xiao Qi bir "pfft" sesi çıkardı ve Yun Meng Xin de küçük bir kahkaha attı. Diğer Kum Bıçağı'nı alıp: "Büyük kardeş Ling Tian, abimle uğraşma. Ona yaşattığın şok yüzünden suratı hâlâ beyaz. Az önce söylediğin şey kesinlikle doğru - artık lonca arkadaşıyız, bu yüzden de birbirimize yardım etmeliyiz. Bu durumda, minnettar bir şekilde bu kılıcı kabul ediyorum. Ancak, yine de... Sana teşekkür etmem gerek...", dedi.

Ling Chen: "..."

Kızlar ve Yun Feng, Ling Chen'in iki kılıcı da Meng Xin'e vermesini şaka olarak düşünmüştü. Savaşçılar sadece bir kılıç kuşanabilirdi; bu herkesçe bilinen bir şeydi. Aynı kılıçtan iki taneyi birine vermek israf olurdu. Ling Chen kaşlarını kaldırdı ve: "Şaka yapmıyorum... Meng Xin, bu senin için. Eğer bir lonca gelişmek istiyorsa, lideri, loncanın merkezi, diğer insanların tanıması için yeterince güçlü olmalıdır. Umarım bu sana yardımcı olur.", dedi.

Ling Chen bir tomar çıkardı... Bu Kahraman Ruhların Salonu'ndan elde ettiği  "Hayali Bıçak Dansçısı" sınıf değişim tomarıydı. 

Tomarını görünüşü oldukça sıradandı ve tıpkı bir ışınlanma tomarını benziyordu. Yun Feng ve üç kız özelliklerine iyice baktıklarında... Gözlerine inanamadıklarını fark ettiler. 

"Gizli... Gizli Meslek Tomarı!" Sakin ve kendinde kalabilen Yun Meng Xin dışında diğerleri hep birlikte çığlık atmaya başladı. Sessiz Su'Er'in bile ağzı açık kalmış, yüzü tamamen inanmazlıkla doluydu.

Gizli meslek Tomarı neydi? Değeri Altın bir ekipmandan bin kez, hatta on bin kez daha fazlaydı. Çoğu oyuncunun çaresizce ele geçirmek istediği; çoğu oyuncunun sadece rüyalarında elde edebildiği bir şeydi. <<Mistik Ay'ın>> öncülü olan ve on yıl süren küresel oyun <<Yıldız Görevi'nde>>,  sadece dokuz Gizli Meslek ortaya çıkmıştı. Bu da ortalama olarak her yıl bir Gizli Mesleğin ortaya çıktığı anlamına geliyordu! Bu da Gizli Mesleklerin ne kadar nadir olduğunun kanıtıydı. 

Ancak, Ling Chen şu anda öylece bir Gizli Meslek çıkarmış ve önlerine koymuştu. Bu tomarla çaresiz bir şekilde aramaları ya da saçma derecedeki zor görevleri tamamlaması ya da diğer oyuncularla ölüm kalım savaşlarına girmelerine gerek yoktu... Tüm yapmaları gereken nazikçe ellerinde parçalamaları ve böylece sınıflarını bir Gizli Mesleğe değiştirebileceklerdi. 

Tomara baktığında Yun Feng'in kalbi hızla atmaya başladı. Ling Chen çoktan Çin'e bulunan oyuncuları delirtecek birçok şeye sahipti. Eğer gizli bir meslek tomarına sahip olduğu bilinirse, ne olacağını kim bilebilirdi. O anda Yun Feng, Ling Chen'in neden iki kılıcın da Meng Xin için olduğunu söylediğini anladı. Çünkü Hayali Bıçak Dansçısı sınıfı kişinin aynı anda iki kılıç kullanmasına izin veriyordu... Ek olarak, eğer iki silah tam olarak aynı olursa gücü artacaktı! 

Sakin ve gülümseyen Ling Chen'e baktığında, Yun Feng hem iyice şok hem de aynı zamanda aşırı minnettar olmuştu... Yüksek sınıf ekipmanlar, Gizli Meslek Tomarı, bunların hepsi Ling Chen'in Yun Meng Xin ve diğer iki kıza bedava olarak verdiği paha biçilemez eşyalardı. Ancak, hiçbir tereddüt veya sakınma olmadan davranması Ling Chen'in, Meng Xin ve Kalbin Rüyası'na yardım etmek için nasıl kendini adadığını gösteriyordu. 

Kesinlikle... En baştan beri Yun Feng tamamen rahat olabilirdi. Ling Chen'in statüsü ve gücündeki biri için onlara verdiği yardım sözü aşırı değerliydi. Bu düşünce Yun Feng ve Yun Meng Xin'in aklında aynı anda belirmişti.