Bölüm 131: Xi Ling'in Kudreti (2)

Yun Meng Xin, Xiao Qi, Su'Er ve Mu Bing Yao şu an sadece seviye 10'du. Seviye farkından dolayı, Kırmızı Gözlü Kertenkelelere verdikleri hasar fazlaca düşüyordu. Ucu ucuna hayatta kalsalar bile böyle canavarlara eğitim yapmak oldukça tehlikeli ve külfetliydi; eğitimin etkisi de fazlaca düşüyordu.

Ling Chen çevreye göz atıp etrafta hiçbir oyuncunun olmadığından emin oldu ve sakince: "Endişelenmeyin, buradaki yaratıklar o kadar da korkunç değil. Aslında bazen eğitim yaparken kendiniz uğraşmaz gerekmez ve etkisi daha da fazla olur.", dedi.

"Umm... Ne demek istiyorsun? Oh, biliyorum! Büyük kardeş Ling Tian, yaratıkları kendi başına öldüreceksin ve biz dört kızın seni takip etmesine mi izin vereceksin?"

Ling Chen: "..."

Xiao Qi'nin yorumu karşısında Ling Chen'in söyleyecek hiçbir şeyi yoktu. Ellerini oynattı ve hafifçe: "Xi Ling, Xiao Hui, bunu size bırakıyorum çocuklar.", dedi.

Çağrısıyla beraber, Xiao Hui ve Xi Ling aynı anda ortaya çıktı. Bu iki evcil hayvanını da başkalarının önünde ilk defa çağırışıydı. 

Xiao Hui ve Xi Ling'in ikisinin de güçlü olduğunu ve eğer diğer oyuncular istatistiklerini öğrenseydi büyük bir kargaşaya sebep olacağını biliyordu. Ancak yanında dört kız olmasına ve üçüyle daha yeni tanışmış olmasına rağmen onları yine de çağırmıştı. Bu aşırı umursamaz olduğu için değil, kendi yargısına güvenmesinden kaynaklanıyordu.  

Cik~~~

Xi Ling kırmızı kanatlarını açtığı sırada ötüşü göğü delmişti. Xi Ling'in vücudu bir alev dalgası içinde belirmişti ve tarif edilemeyecek kadar güzeldi. Ling Chen'in etrafında birkaç kez döndükten sonra Kırmızı Gözlü Kertenkele sürüsüne doğru uçtu. Uçarken, vücudu kırmızı ve altın renginin bir kombinasyonuyla ışıldıyordu.

Beklenildiği gibi, Xi Ling'in görünüşü dört kızın inanamazlık ve hayranlık içinde bakmalarına sebep olmuştu. Gözlerini bir kere bile kırpmadan Xi Ling'e bakıyorlardı. 

"Çok güzel..."

"Vay! Ne kadar güzel bir kuş! Tüyleri ateş gibi ve aşırı güzel."

"O... Büyük kardeş Ling Tian'ın evcil hayvanı mı?"

Kızıl Ruhun muhteşem görüntüsü yüzünden, dört kız Ling Chen'in yanında duran Xiao Hui'yi tamamen görmezden gelmişti. Ling Chen kızlara bakıp esneyerek birkaç adım attı ve yumuşak çimenler üzerinde uygun bir yer bulup uzandı. Gözlerini kapattı ve kendini rahat bir uykuya hazırlayarak: "Pekâlâ bebekler, biraz uyuyacağım. Bir saat sonra beni uyandırın.", dedi.

Dört kız bir anda gerçekliğe geri döndü ve canavarların bölgesinde uyumaya cesaret eden Ling Chen'e inanamayarak baktı. Xiao Qi hızla önüne gitti ve: "Hey, hey, hey büyük kardeş Ling Tian, burası seviye 15 canavarların bölgesi, neden uyuyorsun...", dedi.

Xiao Qi arkasına baktı... Bir an sonra ağzı "O" şeklini almıştı.

Kırmızı Gözlü Kertenkelelerin üzerindeki gökte Uçarken Xi Ling kanatlarını çırptı ve iki kanadından kırmızı alev dalgaları ortaya çıktı. Alevler aşağıya doğru on beş metre çapında yayıldı. Yer ve on beş kadar Kırmızı Gözlü Kertenkele alevlere kaplandı. 

-6000, -6000, -6000, -6000, -6000, -6000…

Saldırı kızların daha önce hiç görmediği büyük sayılar alevlere kaplı yeri doldurmuştu. Hepsi inanamayarak bakmış ve gözlerinin gördüğü şeyi idrak edememişti.

"Ding... Evcil hayvanınız "Kızıl Ruh" seviye atladı ve şu anda seviye 1. Can +40, Mana +1000, Fiziksel Saldırı Gücü +10, Büyü Saldırısı Gücü +300."

Kırmızı Gözlü Kertenkeleler ateş direncine sahipti ama Xi Ling'in kökensiz ateşi karşısında ateş dirençler bir hiçti. "Vahşi Alevlerin" güçlü saldırısı karşısında yirmi ya da bir o kadar Kırmızı Gözlü Kertenkele ölü kertenkeleler haline geldi ve tesadüfî olarak Xi Ling'in seviye atlamasına imkân vermişti. Ling Chen gözlerini hafifçe açtı ve henüz yok olmamış olan alevlere baktı. Xi Ling'in tüm istatistiklerini gördüğünde "Cennet'in Kıskançlığı" güç düşürmesinden etkileniyor olmasına rağmen hiç eğitim yapmasa bile diğer oyunculardan çok daha hızlı seviye atlayabileceğini biliyordu. Xi Ling'in korkutucu saldırıları ve alan etkili yetenekleri yüzünden seviye atlamak çocuk oyuncağı gibi geliyordu. Kanatlarını çırptığında ve alevler aşağı doğru yayılmaya başladığı zaman hiçbir yaratık hayatta kalamazdı. Xi Ling seviye 1 olmasına rağmen, seviye 30 yaratıkları öldürürken hiçbir sorun yaşamayacak kadar güçlüydü. Kazanılan deneyim yüksek olacak, bu da seviye kasılma hızlandıracaktı. Ancak, neden bunu yapmadığının nedenini sadece o biliyordu. 

Xi Ling çok aşırı güçlüydü; Bu Xi Ling'in ilk elde ettiği zaman Ling Chen'in aklından geçen bir şeydi. Eğer canı Xiao Hui'ninkiyle eş değer olsaydı bu aşırı güçlü olma problemi olmaktan çıkıp büyük bir hata haline gelirdi. 

Xi Ling'in saldırısı dört kızı da konuşamaz hale getirmişti. Çok sayıdaki cesedi gördüğünde, Xiao Hui yıldırım gibi koştu ve yutmaya başladı. Birkaç başlangıç güç kristali tükürüp onları ve diğer eşyaları hızlıca Ling Chen'in sırt çantasına getirdi.

Otuz metre çapında bir alan Xi Ling tarafından tamamen yok edilmişti. Kırmızı Gözlü Kertenkelelerin grup halinde olduğu başka bir alana doğru uçtu ve başka bir dalga Vahşi Alev saldı. Tutuşan alevlerin arasında, başka bir Kırmızı Gözlü Kertenkele sürüsü daha karşılık verme şansı bile bulamadan yok edilmişti. Kırmızı Gözlü Kertenkeleler uçamıyor ve dikey şekilde saldırı yapamıyorlardı. Bu yüzden de ne kadar çok çabalarlarsa çabalasınlar Xi Ling'e dokunamıyorlardı. Xi Ling hiçbir potansiyel tehdit veya tehlike olmadan onları tamamen ortadan kaldırabiliyordu. 

Vahşi Ateşin beş saniyelik bekleme süresi vardı. Bu beş saniye içinde Xi Ling yine de meşguldü ve normal ateş saldırıları kullanarak küçük Kırmızı Gözlü Kertenkele gruplarını yakarak öldürmeye devam etti. Tüm normal ateş saldırıları alan etkisine sahipti ve 3000 hasar verebiliyor, kertenkelelere hiç karşı koyma şansı vermiyordu.

Seviye 15 olan dalga dalga ölen kertenkeleler Xi Ling'in saldırıları altında o kadar güçsüzlerdi ki karıncalardan farksızlardı. Hatta arada sırada çıkan elit kertenkelelerin bile hiç şansı yoktu. Dört kızın deneyim barları hızla dolmuştu. Beş kişi ve bir evcil hayvan arasında paylaşılan deneyim puanı, deneyim barlarının yine de aşırı hızlı şekilde dolmasına sebep oluyordu.

Xi Ling havada uçarken, Xiao Hui yorulmak bilmeden çalışıyor ve durmadan yerde koşuyordu. Para, iksirler, kristaller ve diğer çeşitli eşyalar Xi Ling'e ayak uyduran bir şekilde toplanmaya devam ediyordu.

"Yani bu ikisi... Biri Kutsal Sınıf ve diğeri Cennet Sonu Sınıfı olan evcil hayvanları demek."  

"O Kuş çok güzel, tiksindirici şekilde güçlü! Cennet Sonu Sınıfı bu, nasıl olur... Aman Tanrım."

"İ... na... nıl... maz."

6000 hasar ve devasa alan etkisi bile var. Bu tür bir saldırı yüksek seviyeli bir boss tarafından yapılmış olsa anlayışla karşılanabilirdi. Fakat bir oyuncunun evcil hayvanı bu saldırıya sahipti... Şu andaki oyuncuların ortalama seviyesinde, bu tam anlamıyla inanabileceklerinin de ötesindeydi. Cennet Sonu Sınıfını unutulmuş bir sanal gerçeklik oyununda duymuşlardı. Bu tür Cennet Sonu evcil hayvan daha önce de ortaya çıkmıştı ama asla bu kadar güçlü değildi. 

Genellikle sakın olan Yun Meng Xin bile tamamen şok içindeydi. Hâlâ huzur içinde uyuyan Ling Chen'e baktı ve durumu kavradı. Evcil hayvanın seviyesi efendisinin seviyesini geçemezdi, bu en temel oyun bilgilerindendi. Diğer bir deyişle, Xi Ling'in seviyesi 13'ü geçemezdi ama çoktan bu kadar fazla güce sahipti. Eğer bu diğer oyuncular tarafından görülse ve bahsi yayılsaydı. O zaman yeterliliğe sahip olan herkes Cennet Sonu evcil hayvanı elde edebilmek için güçleri dâhilinde ellerinden gelen her şeyi yapardı. Bu evcil hayvanın gücüyle, herkes, bir aptal bile bu dünyadaki en güçlülere biri olabilirdi. Böylesi yüksek hasar değerli alan etkisiyle, en zirvede olan elit oyuncular birlikte çalışsalar bile yine de kül olana kadar yanarlardı.

Ling Tian... Böyle bir evcil hayvanı nereden buldu... Mistik Ay neden aşırı güçlü olan böyle bir evcil hayvanın oyunun erken aşamalarında ortaya çıkmasına izin veriyordu?

Kısa bir süre içinde Kırmızı Gözlü Kertenkelelerle dolu olan bölge tamamen boşalmıştı. Ayrıca grup da hatırı sayılır miktarda bir deneyim kazanmıştı. Yun Meng Xin kendini sakinleştirdi ve yavaşça: "Büyük kardeş Mu, Qi Qi, Su Su...", dedi.

"Ha?" Diğer üç kız hâlâ büyülenmiş şekilde ona döndü.

Yun Meng Xin bir anda ciddileşti ve yavaşça: "Az önce gördüklerinizi hiç kimseye anlatmayın... En çok güvendiğiniz kişilere bile, ne olursa olsun, anladınız mı?", dedi.

Daha fazla bir açıklamaya gerek kalmadan Mu Bing Yao, Xiao Qi ve Su'Er, hepsi onaylar şekilde kafalarını salladı. Sebep ortadaydı - Böylesine güçlü bir evcil hayvan herhangi birinin elde etmek için yoğun bir istek duymasına sebep olurdu. Eğer bugün burada olan şey yayılırsa bu sadece Ling Chen'e değil, aynı zamanda tüm Kalbin Rüyası'na sonsuz problemler getirirdi.

Ling Chen hâlâ tamamen rahatlamış haldeydi. Bu arazideki rahatlatıcı rüzgârın tadını çıkardığı ilk seferdi. Gözlerini kapattı ve uykusuna geri döndü.

Hemen yanında kızların nazik, tatlı ve ferahlatıcı sesleri vardı.

.