Bölüm 162: Efsanelerdeki "Ölümden Geri Dönme"

Ling Chen ölü olması gereken Savaşan Saray İskeleti'nin yavaşça doğrulduğunu gördü... Şimdi ki ve daha önceki durumu arasındaki tek fark vücudundaki fazlaca yanık izleriydi ama yine ayağa kalkmış ve o canavarımsı, devasa kılıcı tutuyordu.

"Bu... imkânsız..." Bunu gördüğünde, Ling Chen'in nutku tutulmuştu. Dokuz Güneşin Tanrısal Öfkesi'nin ona verdiği hasarı net bir şekilde görmüştü. Bu tarz bir hasar onu iki kere öldürmeye yeterdi... Gerçekten de ölmüştü ama neden tekrar ayağa kalkabiliyordu?

Bu "ölüm" Xi Ling'in hayatıyla takas edilmişti. Şu anda Xi Ling hayatını kaybetmişti ve yine de o ayağa kalkmıştı. Ling Chen bunu nasıl kabul edebilirdi?

Fakat Ling Chen anında bir şeylerin farklı olduğunu hissetti. Dağ gibi olan iskelet ona oldukça yakın ve sesinin titreşimleri hâlâ ruhunu sarsıyordu ama baskısı eskisi kadar büyük değildi -  En azından, Ling Chen'in nefes alamayacağı kadar ezici değildi.

Hâlâ neler döndüğünü merak ederken, Xiao Hui iskelete dair olan bilgiyi zihnine iletmişti.

[Ebedi İrade - Savaşan Saray İskeleti]

Tip: Hortlak.

Seviye: Sv 20.

Sınıf: Kutsal.

Can: 250,000.

Kemikler Ormanı'nın kalbinde yaşayan devasa bir iskelettir, geçmişi bilinmiyor. Bir iskelet olmasına rağmen efendisini koruyabilmek için bilincinin bir parçası hâlâ kaybolmamıştır. Ayrıca iskeletin vücudu güçlü bir enerjiyle doludur. Dokuz Güneşin Tanrısal Öfkesi'yle katledilmiş olsa da ebedi iradesi ruhunun yenilenmesine ve dirilmesine neden olurken gücü büyük oranda düşmüştür.

Pasif yetenekler:

Oldukça yüksek savunma ve saldırı gücü vardır. Ayrıca saldırıları büyük bir alan etkisine de sahiptir. Karanlık Hasarın %50'sini geçersiz kılar ve donma, yanma ve taşlaştırma dışındaki tüm durum etkilerine ve istatistik güçsüzleştirmelerine karşı bağışıklığı vardır.

Saldırı yetenekleri:

[Yer Yaran Kesiş]

Yeri kesmek için kılıcını kullanarak yerin yarılmasına sebep olur. Herhangi bir hedefi 10 metre uzağa uçurur ve %10 şansla 2 - 4 saniyeliğine sersemletme ihtimali vardır. 

Kullanım sıklığı: Yüksek.

[Yer Sarsan Eziş]

Yere vurmak için ayağını kullanarak şiddetli sarsıntılara neden olur. 30 metre içindeki her hedef yere düşer. Sarsıntılar %70 şansla 5 saniyelik sersemletme ve %20 Hareket Hızı düşürmesine sahiptir. Bu saldırı hasar vermez. Aktifleşmeden önce, kullanıcı sağ ya da sol ayağını iyice havaya kaldırır. 

Kullanım sıklığı: Oldukça yüksek.

[Meşum Kalkan]

Tüm fiziksel saldırıların %10'unu yansıtan görünmez bir kalkan yaratır. Canı %50'inin altına düştüğünde otomatik olarak aktifleşir ve canı %50'den fazla olduğunda otomatik olarak devre dışı kalır.

[Gürleyen Gökler ve Sarsılan Yer]

Kullanıcı savaş gücünü yayar ve yok edici bir yay halinde savurarak 50 metre içindeki her şeyi yok eder. Saldırı orta seviyede yıkım etkisi taşır. Aktifleştirildiğinde, saldırı 10 saniyede şarj olur ve kullanılmasının ardından, kullanıcı 15 saniyeliğine hareket edemeyecektir. Yeteneğin kullanıcının canı %10'nun altına düştüğünde kesin bir aktifleşme ihtimali vardır ve günde sadece bir kere kullanılabilir.

……………………

Önündeki iskelet hâlâ aynı Savaşan Saray İskeleti'ydi. Dokuz Güneşin Tanrısal Öfkesi tarafından katledilmiş olsa da inatçılığı ve kızın yakarışları dirilmek için son enerjisini kullanmasına neden olmuştu. Seviyesi hâlâ aynı olsa da sınıfı Kutsal'a düşmüştü.

Savaşan Saray İskeleti'nin tüm istatistikleri dirilmesinin ardından büyük ölçüde düşmüştü. Yeteneklerinde de birçok farklılık vardı. "Mutlak Karanlık" yeteneği kaybolmuş ve Yer Yaran Kesiş ve Yer Sarsan Eziş'in ikisi de belirgin şekilde daha zayıf hale gelmişti. Nihai yeteneğinin dışında tek saldırı yeteneği alan etkili olan Yer Yaran Kesiş yirmi metreden on metreye düşmüştü!

Ling Chen bu tarz bir alan etkisiyle kesinlikle başa çıkabilirdi!

Savaşan Saray İskeleti'nin dirilmesi siyah elbiseli kızın gülümsemesine neden olmuştu. Ardından elinin üzerine doğru yükselerek süzüldü. Yarı hayalet kız bir elinde ve dev kılıç diğer elindeyken Savaşan Saray İskeleti dirilmesinin ardından ilk adımını attı...

Bom!

Adımları hâlâ yerin sarsılmasına neden olarak giderek Ling Chen'e yaklaştı. Ling Chen, zayıf haldeki Xi Ling'i iyice yakınına çekti ve gözlerini kıstı... Önündeki Savaşan Saray İskeleti artık o kadar da korkunç değildi ve onu yenmesi artık imkânsız da değildi. Her ne kadar zirve kondisyonundayken Cennet Sonu Savaşan Saray İskeleti'nin savunmasını yaramamış olsa da, Kutsal sınıf olan Savaşan Saray İskeleti'nin savunmasını yaramaması için hiçbir sebep olmamalıydı.  

Ling Chen silahlarını kaldırırken alçak bir sesle mırıldanarak: "Çok güzel... Bana Xi Ling'in intikamı almam için... Bir şans mı veriyorsun?", dedi. Ling Chen bir adım geri attı ve ardından kaçmak için en yüksek hızını kullandı. Şu anda Ling Chen için Xİ Ling'in güvenliğinden daha önemli hiçbir şey yoktu. Şu anda yapması gereken güvenli bir yer bulmak ve Xi Ling'i kurtarmaktı.

Savaşan Saray İskeleti'nin tek bir adımı Ling Chen'in on adımına denkti. Normal şartlar altında Ling Chen onu geçemezdi. Ancak, Ling Chen Ürkütücü Kale'nin normalde olduğu bölgeden çıktığında Savaşan Saray İskeleti onu takip etmeyi bırakmıştı.

Ling Chen rahatlamayla nefes verdi. Savaşan Saray İskeleti'nden kaçmasının ardından şehre dönmeyi seçmeyip iskelet ordusunun olduğu yere kadar koşmaya devam etmişti. İskelet ordusu Xi Ling tarafından tamamen yok edildikten sonra burası huzurlu bir yer haline gelmişti. Ling Chen dikkatli bir şekilde Xi Ling'i yere indirdikten sonra: "Qi Yue, Xi Ling'i nasıl kurtarabilirim hemen söyle bana?", diye sordu.

"Şimdilik onu Evcil Hayvan Boyutuna geri koy. Evcil Hayvan Boyutuna döndükten sonra hayatının solup gitme hızı en düşük seviyede olacak ve bu da daha uzun süre hayatta kalmasını sağlayacaktır." 

Ling Chen kafasıyla onayladı ve ellerini Xi Ling2in vücuduna koydu. "Xi Ling, güzelce dinlen... Ne olursa olsun ölmene izin vermeyeceğim."

Xi Ling kırmızı bir ışık huzmesine döndü ve Evcil Hayvan Boyutuna geri döndü. Mistik Ay'da yaratıklar evcil hayvanlar haline gelmelerinin ardından güçleri bir evcil hayvanınkine düşse de özel bir karakteristik kazanırlardı... Öldükten sonra tekrar canlandırılabilirlerdi (genellikle ceza ya da bedelle). Ancak, bu şu anda Xi Ling'i kurtaramazdı ve sadece ölümünü biraz daha uzun süre için engellerdi.  

"Küçük efendi bilmek istediğinden, söyleyeceğim. Gerçi söyledikten sonra, belki de küçük efendi daha büyük bir hayal kırıklığına uğrayacak.", dedi Qi Yue yavaşça.

Ling Chen: "..."

"Xi Ling hemen ölmeyecek olsa ve Evcil Hayvan Boyutu'nda hayatı yavaşça kayıp gitse de çok uzun süre dayanamaz. Bildiğime göre, onu kurtarmanın sadece iki yolu var."

"İki mi?"

"Evet, iki. Bu yöntemlerden biri yaşam gücünün alevlerini tekrar ateşleyerek hayata geri dönmesini sağlamak. Ancak özel diriliş yöntemini daha önce zaten kullandığı için yaşam gücünün alevlerini tekrar ateşlemek inanılamayacak kadar zor olacaktır. Buna rağmen bir yolu var - sadece yaşam gücünün alevlerini tekrar tutuşturmayacak, alevlerinin daha da güçlü bir hale gelmesine de neden olacaktır."

Qi Yue'nin açıklaması Ling Chen'in kalbinin daha da hızlı atmaya başlamasına neden olmuştu. Daha fazla dayanamamış ve sabırsızca: "Ne yöntemi bu?", diye sordu.

"Xi Ling'in kullanmakta olduğu alevler, dünyadaki en güçlü alevler olan kökensiz alevlerdir.  Xi Ling'in kökensiz alevlerini tekrar ateşlemeye yetecek kadar güçlü olan tek alev, Yaşamın Alevleri'dir. Bu tür bir alevi kullanabilecek sadece iki varlık var - Altın Karga ve Vermillion Kuşu. Altın Karga çok uzun zaman önce kayboldu, yani tek yol Mistik Ay'ın koruyucu yaratıklarından biri olan Vermillion Kuşu'nu bulmak."

"Vermillion Kuşu... Vermillion Kuşu..." Ling Chen bu ismi mırıldandı ve: "Yani bunun anlamı, eğer Vermillion Kuşu'nu bulabilir ve ondan Xi Ling'in alevlerini tekrar ateşlemesini istersem Xi Ling'i kurtarabilecek miyiz?", diye sordu.

Qi Yue duraksamadan cevap vererek: "Aynen öyle. Gerçekten de Vermillion Kuşu'nun o gücü var, ancak... Küçük efendi Vermillion Kuşu'nu bulabilse bile Xi Ling'in yaşam gücünün alevlerini tekrar ateşlemeye istekli olmayabilir.", dedi.

"O neden?"

"Çünkü Xi Ling'in yaşam gücünün alevlerini yeniden ateşleyebilmek için Vermillion Kuşu kendi yaşam gücünün alevlerini kullanmak zorunda. Bu da Xi Ling'i canlandırdıktan sonra onun öleceği ve sonsuza kadar yok olacağı anlamına geliyor. Dahası, Vermillion Kuşu bunu isteyerek yapmalı. Küçük efendi Vermillion Kuşu'nu yense bile, hayatından isteyerek vazgeçmesini sağlamak inanılamayacak kadar zor olur."

Ling Chen: "..."

Ling Chen sahip olduğu tüm umudu söndüren bir kova soğuk suyun başından aşağı döküldüğünü hissetti.

Vermillion Kuşu, Mistik Ay'ın koruyucu yaratıklarından biriydi ve sadece beş Aziz Yok Edici yaratıktan daha aşağıdaydı. İnsanlar için sadece onu bulması bile inanılamayacak kadar zorken, onu bulabilse bile... Onu gerçektende onunla tamamen alakasız bir varlık için hayatından vazgeçmeye ikna edebilir miydi, hele de bir oyuncunun evcil hayvanı için?

Ling Chen bilinçsizce yumruklarını sıktı ve gözlerini kapadı. Bir nefes verdi ve: "Diğer yöntem nedir?" diye sordu.

Ling Chen'in tepkisi tamamen Qi Yue'nin beklentileri içindeydi. Böyle bir yöntemin azıcık bile mümkün olduğunu kimse düşünemezdi. "İkinci yöntem, ilk yöntemden çok daha zor. İlk yöntemin ufak bir ihtimali varken, bu ise sadece bir efsane... Küçük efendi, daha önce hiç efsanelerdeki "ölümden geri dönmeyi" duymuş muydun?"

"Ölümden geri... dönmek mi?" Ling Chen oldukça şaşırmıştı.

"İkinci yöntem, efsanelerdeki "ölümden geri dönmek". Ancak, yaşam ve ölüm bu dünyanın dengesi ve düzeni açısından temel olan iki şeydir. Ölümden geri dönmek cennetlere karşı gelmek gibi bir şey ve bu yüzden de bir tabudur. Eğer gerçekten olursa, doğal dünyayı ve dünyanın kanun ve düzenini oldukça etkileyecektir. Bu sebeple teorik olarak ölümden geri dönmek imkânsız ve hiçbir şekilde var olamaz. Ancak... antik zamanlarda bir efsane vardı... Efsaneye göre, dört ritüel elementi bir araya getirildiği sürece "ölümden geri dönmenin" etkileri ortaya çıkarılabilecektir."

"Gerekli dört ritüel elementi... Ay Tanrıçalarının kanı, Şeytan İmparatoru'nun ruhu, bir Shura'nın gözyaşları ve... Ay’ın Felaketi idi."