Altın Zincir

İnsanlar afallamış gibi duruyordu. Kraliçe Luolan lanetli küpe için olan teklifi beş milyona çıkarttığında buna inanamadıkları yüzlerinden okunuyordu.

Çin'in Cennet Sıralaması'nda Elemental olan sadece iki kişi vardı. Biri Cang Yan ve diğeri Akan Bulutlar ve Uçan Kılıç idi. Akan Bulutlar ve Uçan Kılıç, Cang Yan'la kıyaslanabilecek tek Elemental idi ve tam da şu anda ikisi de lanetli küpe için olan teklife karışmışlardı.

"Bırakıyorum." Kraliçe Luolan'ın, Akan Bulutlar ve Uçan Kılıç'ın teklifini duyduktan sonra Xiao Qiu Feng tekliften çekilmeye karar verdi. Bu durum, ünlü ve güçlü olan iki Elementali, Cang Yan ve Akan Bulutlar ve Uçan Kılıç'ı son teklifçiler olarak bırakmıştı.

Aslında teklif sürecinin başlamasından önce Cang Yan'ı en fazla endişelendiren şey Bayan Li'nin ortaya çıkmasıydı. Sadece bir Elemental olması ve bu yüzden de lanetli küpeyi isteyecek olmasından kaynaklı değil, servetiyle tanınıyor olmasından kaynaklıydı. Li Ailesi o kadar zengindi ki kışın ısınmak için para yaksalar gözlerini bile kırpmazlardı. Buna rağmen Cang Yan vazgeçmek istemiyordu. Bu yüzden de dişlerini sıktı ve daha yüksek bir teklif sundu: "5.5 milyon!" 

"Sekiz milyon."

Sekiz milyon. Çin'de bu teklifi kolayca yapabilecek tek kişi Bayan Li idi. Sakin duruşu, her saniye daha da hızlı atmaya başlayan seyircilerin kalpleriyle tam bir karşıtlık oluşturuyordu. 

Alev İmparatoru olmasına rağmen, Bayan Li'nin teklifi tıkanmasına ve terlemesine yetecek kadar bir şok yaşatmayı başarmıştı. Lanetli küpeyi kaçırmak istemiyordu ama gururlu ve kibirli bir imparator olarak, özellikle de herkesin önünde bir kadına kaybetmek istemiyordu. Tam daha yüksek bir teklif yapmak üzereyken Long Tian Yun ona soğuk bir şekilde baktı. 

"Ona karşı kazanamazsın," Long Tian Yun alçak bir sesle: "Paranı ve enerjini sakla. Hedefimiz Lonca Yaratım Nişanı. Geriye kalan her şey önemsiz." Yüzünde hiç ifade yoktu.

Bırakmaktan nefret ediyordu ama Cang Yan içten içe Bayan Li ile parasını kıyaslamanın gerçekten utanç verici olacağını da biliyordu. Long Tian Yun konuştuktan sonra, oturmadan önce Li Xiao Xue'ye bir bakış atmaktan başka bir şey yapamamıştı ve tek kelime dahi etmemişti. 

Cang Yan yenilmişti ve bu yüzden de lanetli küpe şüphesiz şekilde Li Xiao Xue'nin ellerine gitmişti. Çin'de Alev İmparatoru'na meydan okuyabilecek tek kadın muhtemelen sadece Bayan Li idi.

"Sekiz milyon, bir!"

"Sekiz milyon, iki!"

"Sekiz milyon, üç!"

"Tebrikler sizindir, güzel leydi. Lanetli küpe artık tamamen size ait."

Daha önceki yedi eşyanın mezadı sırasında Bayan Li sessiz kalmıştı. Mükemmel başarısıyla ve tam da şu anda dünyayı hayrete düşürmüş, salondaki herkesin dikkatini üzerine çekmişti.

"Vay, çok harika! Büyük kardeş Meng Xin dışında hayranlık duyduğum tek kadından da daha azı beklenmezdi. Kalbin Rüyası'na katılsaydı mükemmel olurdu ama hehe, bu imkânsız." Xiao Qi yüzü hayranlık dolu bir şekilde ellerini göğsünde birleştirdi.

"Li Xiao Xue..." Ling Chen içinden ismi tekrarladı. Sv15 Altın sınıf küpeyi almak için sekiz milyon harcamak için ya gerçek anlamda bir süper kadın olmalı ya da parayı öylece savurabilmek için oldukça büyük bir para ineği olmalı, diye düşündü Ling Chen. Hmm, onunla arkadaş olmak için hiç şans var mı acaba... Eğer yoksa da onunla arkadaş olmak için şans yaratmam gerek.

Lanetli Küpe için olan mezat, mezat salonun fazlasıyla huzursuz olmasına neden olmuş, bu da Ling Chen'in Altın ekipmanın oyunun şu aşamasındaki oyuncular için ne anlama geldiğini daha iyi anlamasına imkân tanımıştı. Bu sebepten dolayı, çoğu oyuncu sıradaki iki mezat eşyasını dört gözle bekliyordu.

"Şimdi, sırada dokuzuncu eşya ve biz, Gök Mavisi Ejderha Şehri Mezat Evi'nin açık arttırmaya sunacağı sondan ikinci eşya var." Lanetli Küpe, Lord Servet'in beklentilerini fazlasıyla aşarak sekiz milyona satılmıştı. Şu anda o kadar heyecanlıydı ki yanakları elma gibi kızarmıştı. "Hayatım boyunca çok fazla hazine gördükten sonra sıradaki ekipmanın paha biçilemez olduğunu kesinlikle söyleyebilirim. Şu anda herkesin heyecanlandığına inanıyorum, yani lütfen, gözlerinizi açın ve arkamda duran büyük ekrana bakın."

Altın boncuklardan yapılmış bir zincir ekranda belirdi. Şeklinden anlaşıldığı kadarıyla bir bilezikti. Toplamda sekiz tane boncuk bulunuyor, dördünün üzerinde küçük yuvalar yer alıyordu.

Altın Zincir:

Tip: Ay Zinciri.

Sınıf: Altın.

Ekipman gereklilikleri: Yok.

Altın boncuklardan yapılmış yüksek seviyeli bir ay zinciridir. Her seviyedeki enerji kristali yerleştirebilir fakat enerji küreleri yerleştirilemez. 

Yerleştirilebilecek en yüksek kristal sayısı: 4.

Oooooo!

Oyuncular zincirin özelliklerini gördüklerinde o kadar heyecanlandılar ki mezat salonu heyecanlı bağırışlarla dolup taşmıştı. Sadece Lonca Yaratım Nişanı için gelmiş olan büyük şirketlerin patronları şok olmuş, gözleri ay kadar büyümüştü. Long Tian Yun bile anında koltuğundan ayağa fırlamıştı.

"Bir ay zinciri... Altın sınıf bir Ay Zinciri!"

Sadece Altın sınıf bir ekipman olsaydı, oyuncuların tepkileri lanetli küpeyi ilk gördükleri zamankinden çok farklı olmazdı. Ancak, bu diğer Altın ekipmanlardan fazlasıyla farklı olan Altın sınıf bir ay zinciriydi. Ay Zinciri çok daha değerliydi ve bu zincir için herhangi bir seviye gereksinimi olmamasından dolayı çok daha fazla değerliydi. Ay Zincirleri ekstra istatistik kazanmak için enerji kristalleri ya da enerji küreleri yerleştirmek için kullanılıyordu. Oyun geç aşamalara doğru ilerledikçe yuvaların sayısının artışının önemi giderek büyüyordu ve o sırada, eğer bir oyuncunun Ay Zinciri'nden gelen yeteri kadar bonus istatistiği yoksa kesinlikle herkesin çok arkasında kalması kaçınılmazdı.

Altın Zincir, Altın sınıf bir ekipmandı ve dört farklı enerji kristali yerleştirilebiliyordu. Kıyasladıklarında, tüm oyuncular sıradan ay zincirlerinin çöp gibi olduğunu hissetmişti. İki enerji kristali yerleştirilebilen bir Ay Zinciri ile dört enerji kristali yerleştirilebilen bir Ay Zinciri arasındaki fark sırasıyla iki daha az ya da iki daha fazla ekipmana sahip olmak gibiydi. Altın Zincir ve Lanetli Küpe'nin ikisi de Altın ekipmandı ama yüz Lanetli Küpe bile Altın Zincir'in değeriyle kıyaslanamazdı. Ve bu bir abartı da değildi.

Daha önce tek bir Lanetli Küpe böyle bir kargaşaya sebep olmuştu ama bu Ay Zinciri'nin neden olduğu kargaşa Lord Servet'in hayallerini fazlasıyla aşmıştı. Bu yüzden de doğal olarak, boğazını temizledi ve ateşi iyice körükleyerek: "Herkes, lütfen sakin olun. Bunun bir rüya olmadığından emin olabilirsiniz. Gerçekten de bu Altın sınıf bir ay zinciri. Ay Zincirleri, Mistik Ay'daki en kutsal türden ekipmanlardır ve yüksek seviyeli bir Ay Zinciri, tabii ki tüm Mistik Ay'daki en nadir ekipman parçalarından biri demektir. Bu Atın sınıf Ay Zinciri sadece siz oyuncuların dünyasında değil, aynı zamanda tüm Mistik Ay dünyası için paha biçilmezdir. Sayısız Altın sınıf ekipman gördüm ama tek bir Altın sınıf Ay Zinciri muhtemelen onlardan on tanesinden çok daha değerlidir. Alışıldık ekipmanlardan oldukça farklıdır ve bir kere bu yüksek seviyeli ay zincirini elde ettiğinizde bırakmanızı gerektirecek hiçbir sebebiniz olmayacaktır. Dediklerime inanın, Sv100'e ulaşmanızın ardından bile paha biçilemez bir eşya olmaya devam edecektir. Mistik Ay dünyasında buna sahip olduğunuz için birçok kişinin kıskançlığının kaynağı haline geleceksiniz.", dedi.

"Bu Ay Zinciri'nin, her seviyeden enerji kristalini yerleştirebileceğiniz toplamda dört yuvası bulunmaktadır. Evet, her seviyeden! Mistik Ay dünyasının tarihi boyunca, bilinen en iyi ay zincirinin sadece yedi yuvası vardı. Ben, Lord Servet bile gerçek değerini küçümseyemem. Eğer siz oyuncular için mezadı yönetiyor olmasaydım, tüm paramı onu almak için harcardım."

VIP locasında, Ling Chen tembelce çayını yudumluyordu. Bu Lord Servet ne kadar da harika bir mezatçı, insanları manipüle etme becerisi olağanüstüydü.

Lord Servet konuşurken oyuncular sakinleşemiyordu ve söylediklerinden sonra atmosfer daha öncekine kıyasla daha da kontrolden çıkmıştı. Onun sözlerine gerek bile olmadan, herkes bu Altın sınıf ay zincirinin değerini biliyordu. Eğer bunu kaçıracak olurlarsa bir daha ne zaman böyle bir ay zinciri görebileceklerini bilmiyorlardı.

"Fazladan iki yuvası olan Altın sınıf bir Ay Zinciri. Sahip olan kim olursa, diğer oyunculardan fazla şekilde iki ek özelliğe sahip olacak ve oyuncular arasındaki mesafe de belirginleşecektir. Tam olarak hangi gizemli herif kendi kullanmak yerine mezada çıkarıp koydu acaba?" Yun Feng alçak bir sesle kendi kendine konuştu. Altın Zincir'e bakarken ki hayranlığı oldukça belirgindi.

Xiao Qiu Feng ona bakarak: "Bu ay zinciri için savaşacak mısın?", diye sordu.

Yun Feng tek omzunu silkti ve Li Xiao Xue'nin oturduğu yere baktı. Çaresizce: "Hayır, O Li kadını bu ay zincirini de isteyecektir. Almaya istekli olsam bile ona karşı kazanamam.", dedi.

Xiao Qiu Feng bu gerçeği inkâr edemezdi.

Cang Yan, Long Tian Yun'a fısıldamak için vücudunu yaklaştırarak: "Genç efendi, alacak mıyız?", diye sordu.

Long Tian Yun yavaşça üç parmağını havaya kaldırmadan önce bir süre sessiz kaldı ve: "Otuz milyon içindeyse.", diye karar verdi.

Cang Yan'ın nutku tutulmuştu. Eğer Li Xiao Xue burada olmasaydı, Long Tian Yun'un o ay zincirini almak için her şeyi yapacağını biliyordu. Ama ne yazık ki, o buradaydı. Herkes tarafından bilindiği şekilde, Li ailesi finansal grubundaki en güçlü kişi, genç yaşta karısını kaybetmiş olan Li Yun Ze idi. Bu yüzden de tek kızına, tüm Li ailesinin mal varlığını kaybetse bile onu suçlamayacak kadar fazlasıyla düşkündü.  Li Xiao Xue onun gibi bir babaya sahip olduğu için şanslıydı. Long Tian Yun bir para düellosunda ona karşı pek fazla bir şey yapamazdı. 

Cang Yan'a bu yüzden otuz milyon limitini vermişti, eğer teklif otuz milyonu aşarsa vazgeçecekti. Lonca Yaratım Nişanı'nı almak için yeterli miktarda parayı saklaması gerekiyordu. Lonca Yaratım Nişanı için yarışırken Li Xiao Xue hakkında çok fazla endişelenmesine gerek yoktu. Bu da Li Xiao Xue'nin ilk Lonca Yaratım Nişanı'na karşı hiçbir ilgisinin olmamasından kaynaklanıyordu. Zeki biriydi ve Lonca Yaratım Nişanı'nı aldığı durumda Yan Huang Birliği'nden alacağı karşılığı anlıyordu. Li Ailesi ve Yan Huang Birliği'nin partner oldukları söylenebilirdi ama kesinlikle bir aile değillerdi.