Çeviri: Aan'allain

Qi Yue dudaklarını büzdü ve gülümsedi: "Söylediğin şeyler hâlâ sinir bozucu koca herif. Yine de o ve son seferdeki adam farklı biliyorsun. Geçen sefer, yeterince güçlü olduğu için Ay Felaketi'nin kuklası olabilecek yeterliliğe sahipti. Fakat bu kez... Ay Felaketi başlangıçta zihnini tamamen yok edip burada olan şeylerin dışarıda yayılmasını önlemek istedi. Çünkü sahip olduğu güçle Ay Felaketi'nin kuklası olacak yeterliliğe sahip değildi. Fakat yok edilmedi ve hatta şu anda benim küçük efendim oldu."

Tao Tie: “…”

Uzun bir sessizlik... Ling Chen tüm vücudunu gerginleştiren dikkatlice vücuduna bakan bir bakış hissetti. 

"Böyle bir şeyin olabileceğini düşününce, Ay Felaketi gerçekten de bir insan tarafından ele geçirildi. Kuşkusuz Ay Felaketi'nin tüm güç sütunlarının dağılması bununla alakalı ama bu insan da kesinlikle normal değil. Benim dikkatimin altından buradan geçip gitmesi ne kadar fevkalade olduğunu gösteriyor." Tao Tie'nin sesi yükselirken, tonu ar o kadar da sakin değildi.

"Hey koca herif, bu oldukça onursuz bir bahane. Küçük efendinin içeriye girebilmesinin tüm sebebi senin bir kütük gibi uyuyor olmandı, işte o kadar." Qi Yue hakaret ederken düzgün kaşları yukarı doğru kalktı. 

"..." Tao Tie'nin devasa yüzünde hafif bir utanç ortaya çıktı. Oldukça mantıklı bir şekilde Qi Yue'yle bu konu hakkında tartışmamayı seçti ve onun yerine Ling Chen'e doğru dönüp: "İnsan, nasıl şok edici bir görev başardığının farkında mısın? Ay Felaketi'ni tamamen ele geçirmek görülmemiş bir olay, hatta o zaman ki en güçlü Ay Tanrısı bile bunu yapamamıştı."

Ling Chen: “…”

"Ay Felaketi'nin gücünün dağılmasıyla büyük bir ilişkisi olduğunu daha önce söylemiştim. Bütün haldeyken zihnini tamamen yok etmek Ay Felaketi için önemsiz bir işti. Fakat ne olursa olsun Ay Felaketi'ni ele geçiren ilk kişi sensin. Ayrıca Ay Felaketi ve o ufak kızın ilk efendisisin. Ayrıca sen 10000 yıllık sessizlikten sonra Ay Felaketi'ni dünyaya çıkarmak üzere olan kişi de sensin. Ay Felaketi'ni ele geçirerek yavaş yavaş dünyanın en büyük gücünü kazanacaksın. Lakin aynı zamanda en zor görevi de üstleneceksin... Ay Tanrısı klanı Ay Felaketi'nin tekrar ortaya çıktığını keşfetmeden önce kıs bir süre içinde 12 Tanrı Küresi ve 3 Aziz Küresi'nin hepsini toplamalısın. Böylece tüm Ay Tanrısı klanıyla karşılaşabilecek bir güç elde edeceksin. Çünkü bir kere Ay Felaketi'nin ortaya çıktığını keşfettiklerinde seni ve Ay Felaketi'ni yok etmek için ne gerekirse yapacaklardır. Eğer onlarla karşılaşacak yeterli gücün yoksa ne Ay Felaketi'ni ne de özellikle de kendini koruyamazsın."

Ling Chen aniden kafasını kaldırdı. Yüzündeki kaslar seğiriyordu. 

Eğer Ay Felaketi keşfedilirse, Ay Tanrısı klanı'nın tüm gücüyle acı çekeceğim... 

Siktir... 

Ay Tanrısı Klanı tarafından avlanmak... Ahhhh! 

Ay Felaketi'nin negatif etkisi sadece "Cennet' in Kıskançlığı" ve  "Cennet'in Öfkesi" değil, üstüne bir de tanrılar tarafından avlanılmaya yol açmıştı!!

Ay Tanrısı Klanı'ndan herhangi bir kahin bir kıtanın tanrısıydı. Tüm Ay Tanrısı Klanı tarafından avlanmaktan daha korkunç bir şey olabilir miydi? 

Ling Chen anında sol bileğinde olan Ay Felaketi'nin bir kirpi gibi olduğunu hissetti. Şu anda onun efendisi olsa da çıkarmaktan acizdi. 

"İnsan, korkuyor musun?" Ling Chen düşüncelerine dolanmışken, Tao Tie'nin ağır, derin sesi kulaklarının dibinde aniden yankılandı. 

"Korkmak?" Ling Chen kafasını salladı ve sonrasında kafasını kaldırıp direkt Tao Tie'nin devasa gözbebeğine doğru bakarak: "Hayır, gerginim. Ay Felaketi'nin potansiyel kaderime getirdiği belirsizlik hissi yüzünden gerginim. Bilmen gerekir ki, gerginlik ve korku bir birinden tamamen ayrı iki farklı şeydir. Bu dünyada beni korkutabilecek sadece tek bir şey var ama bu kesinlikle ölmek ve yok edilmek değil!", dedi. 

Ling Shui Ruo'nun Isrock'bir zamanlar onu korkutan tek şeydi... Ling Shui Ruo'nun güvenliği hâlâ onu korkutabilen tek şeydi. Ölmek ve yok edilmek mi? Ölümün kıyısında kaç defa dans ettiğini artık hatırlamıyordu. Bu tarz bir şey nasıl onu korkuturdu. 

"Heheh, insan, cevabını beğendim. Haklısın, gözlerinde böyle bir şeyden doğan bir "korku" gerçekten görmüyorum. 10000 yıldır dünyayı görmemiş olsam da şimdiye kadar gördüğüm tüm insanlar arasında hiçbirinin gözleri seninkiler kadar derin ve karanlık değildi. Görünüşe göre hikayesi olan bir insansın. Ay Felaketi'ni ele geçirmen de sıradan biri olmadığını ortaya koyuyor. Ay Felaketi olmasa bile, gelecekte adını Unutulmuş Kıta üzerinde tüm dünyaya duyurabilirdin. Bu bir insanın geçmişine ilgi duyduğum ilk sefer ama sana sormayacağım. Ay Felaketi'ni ele geçiren senin, geçmişin ne olursa olsun, geleceğin kararlaştırıldı. Bunu gerçekten de düşündün mü?"

"Gelecek kararlaştırıldı mı? Ne demek istiyorsun?" Ling Chen bir anda kaşlarını çattı.

Kısa bir sessizlikten sonra Tao Tie'nin bakışları Qu Yue'nin vücuduna ve geri Ling Chen'e döndü: "Görünüşe bakılırsa ufak kız sana söylememiş. Benimle olan kaderin önemli değil, benim için önemli olan tek şey Ay Felaketi'nin hayatta kalması. Unutulmuş Kıta üzerinde başka bir kana susamış şeytanın ortaya çıkması da benimle alakasız. İnsan, Ay Tanrısı Klanı'ndan en düşük seviyeli tanrının gözünde bile gücün inanılmayacak kadar küçük. Parmaklarını şıklatmalarıyla seni hiçliğe dönüştürebilirler. Git, Tanrı ve Aziz Küreleri'ni ara, ufak kız seni yönlendirecek. Ay Felaketi'nin tüm özel Küreleri'ni bularak Ay Tanrısı Klanı'yla yüzleşebilecek güce sahip olacaksın... Ve tüm Ay Tanrısı Klanı'ndan bahsediyorum." 

Ling Chen: “…”

Bahsettiği kararlaştırılmış kader... Tam olarak ne? Tüm Ay Tanrısı Klanı'na karşı olmak mı kararlaştırılan kader?

"O zaman al bunu!"

Ling Chen tam sormak üzereyken beyaz bir ışık aniden gözlerinin önünde parlayıcı geçti. Beyaz bir küre yavaşça bulunduğu yere doğru yukarıdan aşağıya doğru süzülerek başladı.

Bu... Qi Yue'nin Tao Tie'de olduğunu söylediği, Ay Felaketi'nin özel kürelerinden biri mi?

Gizemli Tanrı Küresi... Bu üç kelimeyi düşündüğünde Ling Chen'in kalbi bir anda deli gibi atmaya başladı, "dup dup, dup dup". Aşağı doğru süzülen beyaz kükreyen bakıp elini uzattı ve dikkatli bir şekilde eline aldı.

Küre neredeyse avucu kadar büyüktü. Ling Chen tek eliyle tutabiliyordu. Tamamen gümüş, yarı transparan küre üzerinde "♊" belli belirsiz görünüyordu. 

Bu 12 zodyak burcundan biri olan ikizler burcu için olan semboldü!

"Bu Ay Felaketi'nin üçüncü yuvası için olan özel küre... İkizler Küresi. Şimdi bunu sana veriyorum. Bu senin gücünü bir kat daha arttırabilir... hayır, daha da fazla. İnan bana, diğer kürelerinden aramak için olan tutkunu daha da ateşleyecektir. Tüm kürelerinden dağıldığı sırada büyük zorluklara göğüs gerdim ve bunu buldum ama sadece bunu bulabildim. Geri kalan kürelerinden içinse, şu andan itibaren her şey senin ve ufak kızın birlikte göstereceği çabaya bağlı. Sıkı çalış, insan."

Tao Tie'nin sesi Ling Chen'in kulak zarlarını sarstı. Ling Chen cevap vermedi, bunun yerine en başta Tao Tie'nin bahsettiği özelliklere doğru baktı... Bir Gizemli Tanrı Küresi, gerçekte ne kadar büyük bir güç barındırıyordu?

[İkizler Küresi]

Tip: Enerji küresi.

Sınıf: Gizemli Tanrı.

Özellikler: Yok. Sadece Ay Felaketi'ne yerleştirilebilir.

Etki: Aynı anda iki silah kuşanılabilir ve iki silahın etkileri yığılır. (İki silaha tek elli ve çift elli silahlar dahildir. Aynı anda iki silah kuşanırken, iki elli bir silah tek elle kullanılabilir. İstatistikler ve kontrol bundan etkilenmez ve iki silah birbirini etkilemez ya da engel olmaz.)

Ling Chen: “!!!!”

Ling Chen İkizler Küresi'nin istatistiklerine koca bir otuz saniye boyunca baktı. 

Bunlar bir Gizemli Tanrı Küresi'ne ait istatistikler mi? Bundan önce kürenin kaçınılmaz şekilde aşırı güçlü olduğunu düşünmüş ve çoktan yeterli mental hazırlığı yapmıştı. Fakat İkizler Küresi'nin istatistiklerini kendi gözleriyle gördüğünde uzun bir süre sersemlemiş bir şekilde bakmıştı. Bu istatistikler sadece harika değil, aynı zamanda basitçe delilikti! Düşündüğünden çok daha güçlü olabilirdi! 

Aynı anda iki silah kuşanılabilir alışılmadık tarzda bir durum değildi. Çoğu sanal gerçeklik dünyası oyunlarında çift saber, çift kılıç, çift hançer gibi çift silah kuşanabilen sınıflar vardı... Ama aynı anda iki çift elli silah kuşanabilmesi tamamen duyulmamış bir şeydi. Çift elli silahların çift elli diye anılmasını sebebi, sanal gerçeklik oyun dünyasının kısıtlamalarıyla desteklenen kuralları dahilinde kullanmak için iki el kullanılması gerekmesiydi. Tüm istatistikleri kaçınılmaz bir şekilde aynı türdeki tek elli silahlardan çok daha üstündü... İki çift elli silah kuşanılabilirdi ve dahası iki silahı kullanırken birbirlerini engellemeyeceklerdi. Bunun anlamı çift silahla aynı anda iki saldırı yapılabilirdi. Aynı ya da farklı iki yetenek kullanmak, tek bir kişinin iki kişinin saldırısını ortaya koymasınlar aynı anlama geliyordu. Bu basitçe tanrısal bir özellikti!

Daha da korkuncu, aynı anda kuşanılabilir silahların istatistikleri yığılıyordu! Bunun anlamı silahın sağ ya da sol ele kuşanılabilir fark etmeksizin saldırırken ikisi de istatistikler, etki ve hatta iki silahın yeteneklerin, aynı anda ortaya koyabileceklerdi!

Bu basitçe...

Bu tarz bir etki Ling Chen'i muazzam gücünü anlatabilecek kelimeleri bulamayacak hale getirmişti. Sadece aynı anda iki saldırı yapabilmeyi bırak, her saldırı tek elli bir silahın saldırı gücünü aşırı derecede aşarken, yetenek artışı da bir kattan daha fazlaydı! Örneğin, 10. Seviyeye ulaştığında sol eline Yükselen Bulut'u ve sağ eline de Kum Bıçağını kuşanabilirdi. Böylece iki elini birden kullanarak bekleme süresi olmadan Tam Güç Vuruşu ya da Hilal Kesişi'ni kullanabilirdi. Aynı zamanda, iki elinde tuttuğu iki silah da Kum Bıçağı ve Yükselen Bulut'un birleşmiş istatistiklerine sahip olacaktı... Bir Altın ve Peri, istatistikleri yığıldıktan sonra Peri'yi aşacaktı! 

Ve bunun hepsi bu küçük küre tarafından hediye edilmişti!

İkizler Küresi... İkizler... Tek bir kişinin iki kişiye denk olmasına izin verip, iki kişiden daha da güçlü olması!

İkizler Küresi'nin istatistiklerine tekrar tekrar baktıktan sonra, Ling Chen'in ruh hali uzun bir süre boyunca sakinleşememişti. Qi Yue'nin Ay Felaketi'nin negatif etkisini kabul etmeye istekli olacağımı söylemesine ve Tao Tie'nin İkizler Küresi'nin diğer kürelerinden bulmak için olan tutkumuz ateşleyeceğini söylemesine şaşmamalı. Ay Felaketi'nin özel kürelerinin gücü aslında bu derece güçlüydü! 

Ling Chen derin bir nefes aldı ve sonrasında sol elini kaldırıp normal enerji kürelerinin yerleştirme yöntemini uygulayarak İkizler Küresi'ni Ay Felaketi'nin üçüncü yuvasının yanına getirdi. Birbirlerine dedikleri anda gümüş bir ışık hüzmesi parladı, İkizler Küresi hızlıca küçüldü. Sistem bilgilendirmesinin "Yerleştirme Başarılı" uyarısıyla Ay Felaketi'nin üçüncü yuvası gümüş bir parlaklık yaydı. 

"Ding... İkizler Küresi başarıyla yerleştirildi. Artık herhangi bir türde iki silahı aynı anda kuşanabilirsiniz ve iki silahın istatistikleri yığılacaktır. Kullanılırken birbirlerini etkilemeyecek ya da engellemeyeceklerdir." 

"Ding... Ay Felaketi'nin özel ay yeteneğinin kilidi açıldı."

Ling Chen sersemlemişti... Özel bir küre yerleştirmek aynı zamanda özel bir yeterin kilidini mi açtı? Bu Ay Zinciri'ne sadece 15 küre yerleştirilmeyip, aynı zamanda kendi özel yetenekleri mi vardı?

Sabırsız bir şekilde henüz kilidi açılmış ay yeteneğine baktı. Zihin Kılıcı'nı ve sonrasında Kürt Dışı Bıçağını çağırdı... Bir çift elli kılıç, bir tek elli kılıç, iki elinde aynı anda öylece tutuyordu. İstatistik sayfasında, saldırı gücü ya da her birinin temel özellikleri fark etmeksizin görüntülenen iki kılıcın değerlerinin birleştirilmiş görüntüsüydü! 

Yazar Notu:

[Not: Teraziyim ve bu yüzden Terazi Küresi en havalı, en harika küre olacak. Bununla ilgili bir probleminiz mi var, ha? Um... Eğer burcunuzun küresiyle ilgili bir öneriniz varsa yorum bırakabilirsiniz.]

Ve evet, sanırım burcunuzun Küresi'nin nasıl bir yeteneğe sahip olmasını istediğinizi yorum olarak yazarsanız oldukça güzel olur ve de zodyak ve aziz kürelerinin etkilerinin kitapta nasıl olacağına dair düşüncelerinizi de.