Çeviri: Aan'allain

Ling Chen'in Altın Savaş Ayısını öldürmesinin üzerinden çok geçmeden, Mistik Ay'ın Çin forumunda oldukça göze çarpan bir yorum vardı:

"Silah Sıralaması'ndaki "Yükselen Bulut'a" sahip olan Ling Tian'ı gördük! Şu anda 49554 numaralı Acemi Köyü'nde! Sadece Yükselen Bulut değil, başka Altın ekipmanı da var! Beş dakika önce, 10. Seviye kahverengi ayıların bölgesinde 10. Seviye bir Lord Boss ortaya çıktı. Onu anında öldürdü! Saldırı değeri 5000'in üzerindeydi! Gerçekten doğru! Hâlâ orada olmalı, millet gidip onu öldürün ve Peri ve Altın ekipmanları alın!"

Ve sonrasında, yoruma gelen cevaplar...

"10. Seviye bir Lord Boss'u anında mı öldürdü? 5000 hasar değeri mi? Siktir, insanları kandırmaya çalışırken biraz IQ'ya sahip ol en azından, çok fazla bok yedin ve tıkadı mı seni!"

"Selam OP, hangi akıl hastanesinden olduğunu sorabilir miyim? Bugün ilaçlarını almayı unuttun herhalde."

"Altın ekipmanları... Altın ekipmanı salatalık falan sanıyorsun herhalde!"

"Ling Tian'ı gördün, Ptui ve ben de küçük kız kardeşini gördüm. 10. Seviye bir Lord Boss'u anında öldürmek, Ptui ve ben de senin babanı anında öldürdüm. 5000 hasar değeri mi? Anneni utandırıp buraya gelip IQ'nla hava atman yeterince kötü zaten, bir de üstüne bize geri zekâlıymışız gibi davranmak mı istiyorsun?"

"OP'nin kimliği Siyah Ateş Birliği'ne ait. Düşünmeye bile gerek yok, Ling Tian'la karşılaşması gerçek olabilir. Kesinlikle eşyalarını almak istediler ama sefil boklar gibi başarısız oldular. Yani bu tarz boktan bir fikirle Ling Tian'a karşı nefret toplamak istiyorlar. Siyah Ateş Birliği'nin bu kadar yeteneği var... Ayrıca diğer yandan neden yorum atması için bu kadar düşük IQ'lu birini buldular acaba? Lord Boss'u anında öldürmek ve 5000'in üzerinde hasar gibi şeyleri söylemek, tamam, bana göre çok fazla bok yedi ve beynine oksijen gitmedi."

"Yuan Fang, sen ne diyorsun?"

"Yuan Fang bu herifin hesabının hacklendiğini düşünüyor. Yoksa böylesine gerizekâlı bir muhabbet açmazlardı. Fakat bu herifin psikozunun tuttuğu ihtimalini de göz ardı edemeyiz."

……………………

……………………

Bu yorum gerçekten de anında ölen Siyah Ateş Birliği oyuncuları tarafından yazılmıştı. Ling Chen'in korkutuculuğu gidip onunla tekrar kapışmaya cesaret edememelerine sebep olmuştu. Sonuçta 100000 Acemi Köyü'nde, aynı Acemi Köyü'nden birkaç düzine insan toplamak oldukça büyük ölçekli bir şeydi, bu sebeple onun için tekrar gitmek intihar gibiydi. Bu yüzden bu tarz bir yöntem kullanarak insanların ona sorun çıkarması için kışkırtmak istemiştiler... Fakat sonuç ağlamak istemelerini sebep olmuştu. Kimse onlara inanmamış, bunun yerine büyük miktarda küfür ve dalga geçmeye maruz kalmıştılar. 

Tekrar düşününce, eğer kendileri yaşamamış ve deneyimlememiş olsalardı, onlar da birinin şu anki aşamada bir Lord Boss'u anında öldürmesine ve 5000 hasar vermesine inanmazlardı. Biri söyleseydi bile inanmazlardı. Ve ona delirmiş gibi davranırlardı. Karşılık vermek isteseler bile Lord Boss'un ölümü gözle kaş arasında olduğu için bunu yapacak güçleri yoktu ve bunu kaydedecek zamanları olmamıştı. Takip eden saldırıları da düşmüş yaprakları uçuran rüzgâr gibi karşılanmıştı. Canlarını bile koruyamamışlarken, kimin kaydetmek için zamanı vardı.

O sırada orada olan ve yorumu gören Savaş Birliği oyuncuları da sadece sessizliklerini korudular.

…………………..

"Ling Chen! Seninle Siyah Ateş Birliği arasında bir sorun mu var?" Yun Feng'in sesi, Küçük rakunları öldürmenin ortasında olan Ling Chen'in iletişim cihazından gelmişti.

"Evet."Ling Chen umarsız bir şekilde elini salladı ve üç küçük rakun daha önüne yığıldı. Ardından birazcık artan deneyim çubuğuna baktı. Ay Felaketi'ni elde ettiği anda, negatif etkileri çıkarmak istemesine neden olmuştu. Ama şimdi, o sıradaki düşüncelerinin ne kadar aptalca olduğunu fark etmişti. Seviye atlamak için gereken deneyim puanı diğer oyuncuların iki katıydı ve seviye atlama hızı diğer oyuncuların yarısı kadardı. Fakat bir İkizler Küresi seviye atlama verimliliğini iki katından fazla yükseltmişti. Şu anki seviye yükseltme hızı, Ay Felaketi'ni elde etmeden önceki durumunu aşmıştı.

"Anlıyorum! Ha, sen bilmiyorsun. Siyah Ateş Birliği'nden bir grup aptalca sana karşı olan nefreti arttırmak için bir yorum yayınladı. 10. Seviye bir Lord Boss'u anında öldürebilecek bir vücut ekipmanın olduğunu ve tek saldırıyla 5000 hasar verebildiği söylediler. Hahaha, götüm çıkana kadar güldüm. Bazı aç gözlü insanları sana karşı kışkırtmak isteseler bile bu kadar aptalca bir şey söylemlerine gerek yoktu. Siyah Ateş Birliği büyük bir lonca, zirve durumlarında yüzbinlerce üyeleri var ama o yorumu atan kişinin IQ'lu cidden endişe verici."

Ling Chen: “…”

"Kasılmam gerek, şimdilik beni rahatsız etme." Yun Feng'in konuşmasına fırsat bile kalmadan Ling Chen iletişimi kesti ve sonrasında hızlıca küçük rakunları öldürmeye devam etti. Aynı bölgede kaldı ve akşamüzeri çevrimdışı olmadan önceye kadar dinlenmeden öldürmeye devam etti.

Mistik Ay'dan ayrıldığı an, Ay Felaketi siyah bir ışıkla parlayarak bileğinden kayboldu. Fakat Ling Chen'in kendisi bu sahneye şahit olamadı.

Gecenin perdesinin inmesine sonra Ling Shui Ruo huzur içinde uyuyakaldı. Ling Chen bir kere daha Mistik Ay dünyasına girip, küçük rakunların bölgesinde ortaya çıktı. İlk önce tüm alanda çoktan yeniden doğmuş olan küçük rakunlara saldırdı. Şu anki durumuyla, Acemi Köyü'nden ayrılan ilk kişi olmaması için hiç bir neden yoktu. 

Küçük rakun bölgesi bir kere daha küçük rakunların ölürken çıkardığı bir dizi acınası inlemeyle sonunda sakinleşti. Uzun bir süre sonunda, Ling Chen'in deneyim çubuğu, küçük rakunların hızla ölesiye birlikte azar azar yükselmeye devam etti. %50'den %60'a ve sonrasında %80'e... %90... %95... 

9. Seviye'den 10. Seviye'ye yükselmek göreceli olarak zor bir süreçti. Gereken toplam deneyim puanı, 1. Seviye'den 9. Seviye'ye kadar olan deneyim puanından daha fazlaydı. Ling Chen'in kendisi bile şu anki kasılma hızının ne kadar şok edici olduğu fark etmemişti... Ki bu Ay Felaketi'nin negatif etkisi altındaydı.

Ling Chen'in deneyimi %99'a ulaştığında ve 10. seviyeden sadece bir adım kadar uzaktayken beyaz bir ışık küçük rakun bölgesinin merkezinde belirdi ve normal rakunların iki katı olan büyüklüğünde bir rakun belirdi. Ön patilerini kızgın bir şekilde savurdu, gözleri şiddetli bir ışık yayıyordu. Sıradan rakunların sahip oldukları naziklikten tamamen yoksundu.

[Büyük Rakun]

Tip: Yaratık.

Seviye: 10. Seviye.

Sınıf: 3 Yıldız Elit.

Can: 2500

Küçük rakunun mutasyonu, büyük bir vücuda ve vahşi bir doğaya sahiptir. Gördüğü herhangi bir varlığa otomatik olarak saldırır. Keskin pençelerine karşı dikkatli olmak gerekir. 

Ling Chen'in bakışları vücuduna kitlendi. Şu anki deneyim miktarına bakıp gözlerini kıstı... Acemi Köyü'ndeki zamanımı muhteşem bir şekilde sonlandırmak için seni kullanacağım!

"Öfke Ateşi!"

"Ruh Kurbanı!"

"Kuyruklu Yükselen Yıldız!"

K.N: İnsan olan böyle saldırmaz :D

Öfke Ateşi ve Ruh Kurbanı'nın etkisi altında, Ling Chen'in saldırı gücü insanları titretecek bir noktaya yükselmişti. Havaya kaldırdığı Yükselen Bulut Ling Chen'in vücudunun hareketini takip ederek yeni doğmuş olan büyük rakuna doğru uçtu. 

-2853!

Yükselen Bulut büyük rakunun göğsünü deldi ve arkasından çıktı. Açılı bir şekilde yumuşak çimenliğe saplandı. Kırmızı bir hasar değeri büyük rakunun kafasının üzerinde azar azar yok olmaya başlamıştı...

%300 hasar, 15 metre uçuş mesafesi, kesin isabet... Şüphesiz Kuyruklu Yükselen Bulut, Ling Chen'in şu anda sahip olduğu en güçlü yetenekti kesinlikle.

Tek saldırı, tüm canını temizlemişti. Daha yeni geldiği bu dünyayı doğru düzgün görememişken büyük rakunun vücudu kasıldı ve sonrasında uzun bir inlemeyle birlikte yere düştü.

"Ding... 10. Seviye 3 Yıldız Elit "Büyük Rakun'u" başarıyla öldürdünüz. Ün +30, Yetenek Puanı +30."

"Ding... Tebrikler, seviye atladınız. Şu anda 10. Seviye, Can +10, Mana +10 ve 5 kabiliyet puanı kazandınız."

Sistem bilgilendirmesinin tatlı sesiyle, Ling Chen sonunda 10. Seviye'ye ulaşmıştı. Fakat seviye atlamış olsa bile, "Ruh Kurbanı'nın" etkisi altındayken canı yenilenmiyordu. Sadece bu duruma bakılarak bu yeteneğin ne kadar baskıcı olduğu görülebilirdi. Ling Chen uzun bir nefes verip, büyük rakunun cesedine doğru yürüdü ve düşürdüğü tek parça ekipmanı aldı. 

[Gümüş Botlar]

Tip: Bot.

Sınıf: Gümüş.

Ekipman Gerekliliği: 10. Seviye ya da üstü herhangi bir sınıf.

Gizemli gümüş bir ışıkla parlayan, gümüşten dövülmüş botlar.

Özellikler: Savunma +10, Güç +5, Hareket Hızı +10.

Tek atış, yüksek seviye ekipman düşürme ihtimalini şüphesiz arttırıyordu. Bu 3 Yıldız Elit direkt olarak Gümüş bir ekipman düşürmüş, bu da Ling Chen'e hoş bir süpriz olmuştu ve hiç tereddüt etmeden Gümüş Botları kuşanmıştı. Böylece üst elbisesi ve yüzüğü hariç vücudundaki tüm ekipmanları en az gümüş sınıftı.

Seviye atlamasından gelen tüm kabiliyet puanının hepsini yine güce vermiş ve böylece hiçbir güçlendirme olmadan basit saldırı gücü 300'ü aşmıştı! Aşırı korkunç bir sayı.

Tatmin içinde özelliklerine bakıp küçük Rakun bölgesinden ayrıldı ve doğruca Acemi Köyü'ne doğru ilerledi.

"Merhaba Reis, lütfen beni Unutulmuş Kıta'ya gönder." Ling Chen Köy Reis'inin önüne geldi ve direkt konuya girdi. Belki de en iyi seçenek bir süre daha Acemi Köyü'nde kalıp diğer saklı şeyleri aramaktı ama buna rağmen Acemi Köyü'nden ayrılmayı seçti. Çünkü Acemi Köyü'nden ayrılan ilk kişi büyük ihtimalle bazı özel ödüller alacaktı.

"Oh, genç kahraman. Ha? Unutulmuş Kıta’ya mı gitmek istiyorsun? Oraya gitmek için 10. Seviye'ye ulaşman gerektiğini bilmen gerek... Bekle, sen... Çoktan 10. Seviye'desin!" Ling Chen'in seviyesini gördüğünde reis aniden şok içinde bağırdı. Hesaplamalarına göre, diğer dünya insanlarının Acemi Köyü'nden ayrılması için 2-3 gün daha vardı.

"10. Seviye'ye bu kadar hızlı ulaşman oldukça hayret verici. Sen kesinlikle harika bir kahramansın." Reis iltifat ederek konuştu. "Unutulmuş Kıta, orası insanların anılarında yaşattığı bir yer. Şu anda gerçekten de Unutulmuş Kıta'ya gitmek için gereken yeterliliği sahipsin. Orada yeni bir başlangıç ve resmi bir sınıfa sahip olacaksın. Fakat daha öncesinde sana söylemem gereken bir şey var. Şu ana kadar, tüm Mistik Ay dünyası adalarında senin gibi ayrılan diğer dünyalı bir insan yok. Eğer şimdi ayrılırsan, Acemi Köyü'nden ayrılan ilk diğer dünyalı kahraman olacaksın!"

Ling Chen: “…”

"Böyle bir kahramanın benim bulunduğum yerde ortaya çıkacağını beklemiyordum. Bu beni gururlandırdı ve heyecanlandırdı. O zaman sen gitmeden önce sana vermem gereken bir şey var. Bu eşya sadece Acemi Köyü'nden ayrılan ilk kişiye verilebilir."

Konuşmasını bitirdiğinde köy reisi avuç içi büyüklüğünde yuvarlak bir eşya çıkardı... Bu bir nişandı.