Haruka, akşam yemeğini hazırladığı için sohbette neler olduğunu bilmiyordu. Genelde ev işleriyle o ilgilenirdi ama oldukça kolay olduğu için pek aldırmazdı.

"Az önce meşgul müsün?"

Haruka, elinde bir kitap ve tavşan bebeği tutan tek kız kardeşine baktı. Bu kızın gelecek yıl liseye girmek için çok çalıştığını bildiği için gülümsedi.

Haruka, "Konuyu bitirdim, artık oldukça özgürüm" dedi.

"Hmmm," dedi küçük kız kardeşi ona bakarken.

Adı Sora Kasugano. O çok güzel bir genç kız. Gri gözleri, gümüş rengi saçları ve çok beyaz teni var. Kusursuz, oyuncak bebek gibi bir görünüme sahip ve genellikle kırılgan ve zayıf bir kız olarak görülüyor. Gerçi vücudu aynı anda hem zayıf hem de çelimsizdi.

"Yarın dışarı çıkmak ister misin?" Haruka yemeği masaya götürürken sordu.

"Tamam mı?" Sora, kendisini dışarı çıkaracağını duyunca birdenbire mutlu oldu.

Haruka, "Evet, hadi dışarı çıkalım, ikimiz de dışarı çıkmayalı epey oldu," dedi.

"Güzel, o zaman yarın birlikte dışarı çıkalım," dedi Sora gülümseyerek.

Haruka, "Hadi ilk akşam yemeğini yiyelim ve çok fazla abur cubur yemeyelim," dedi.

Sora sadece başını salladı ve akşam yemeğini yemeye başladı. O da daha sonra yiyeceğini düşünerek atıştırmalıklarını masanın kenarına koydu.

Haruka iç geçirdi ve yemeye başladı. Onu çok fazla şımartıp şımartmadığını merak ediyordu.

İkisi birlikte dışarı çıkma planlarından bahsederken, telefonunun çaldığını duyana kadar yemeği birlikte yediler.

Haruka telefonuna baktı ve arayan Machida'dandı, "Biraz açacağım." Ayağa kalktı ve dışarı çıktı, sadece durdu.

"Burada cevaplayabilir misin?" diye sordu Sora. Şüpheli bir ifadeyle ona baktı.

Haruka başını salladı ve aramayı açtı, "Sorun ne Machida-San?"

"Haru, yarın ofise gelebilir misin?" diye sordu Machida.

"Yarın?" Haruka başını, yüzünde sinirli bir ifade olan Sora'ya çevirdi.

*klan

Sora hiçbir şey söylemedi ve masadan kalktı. Ona bakarken çok kızgın görünüyordu.

*baam!

"Bir şey mi oldu?" Machida, telefonundan gelen çok yüksek bir ses duyduğunda sordu.

Haruka, kızgın olan küçük kardeşine bakarak sadece iç geçirebildi, "Bundan iki gün sonra olabilir mi?" Küçük kız kardeşine yarın dışarı çıkacağına söz vermişti.

"Hmm, uzun sürmeyecek, lütfen!!" diye sordu Machida.

"Bir şey mi olacak?" diye sordu Haruka.

Machida, "Yalnızca yayıncımızın yeni yazarıyla buluşmak istedim ve o kişi seninle tanışmak istediğini söyledi," diye sordu.

Haruka duyduğunda dudaklarını seğirdi, "Bunu reddedebilir miyim?"

Machida garip bir ses tonuyla, "Yine de eski sevgilin olduğunu söyledi," dedi.

"Eski?" Haruka bunu duyunca irkildi. Bir süre düşündü ve oraya gitmeye karar verdi, "Yarın oraya gideceğim."

"Güzel," dedi Machida.

"Romanım nasıl?" diye sordu Haruka.

Machida, "Kontrol ettim ve herhangi bir sorun yok, kitaplarınızı üç hafta içinde bir kitapçıda görebilmelisiniz" dedi.

"Çok teşekkür ederim." dedi Haruka.

"Bana teşekkür etmene gerek yok, bu benim işim," Machida gerçekten iyi bir genç adam gibi hissetti.

Tvuw oficut dmz f jvaiu frt urtut ovu nvmru.

"Benim eski?" Haruka kim olduğundan emin değildi ama yarın bu kişiyle tanışması gerektiğini biliyordu. Masaya baktı ve neden olduğu karışıklığa baktığında içini çekti. Bir süre temizledi ve odasını çaldı.

"Sera, seninle konuşabilir miyim?" Haruka sordu ama cevap vermedi.

Haruka, "Sözümü bozduğumu biliyorum ama yarından sonraki gün dışarı çıkalım, bu sefer gerçekten, bu sefer sözümü bozmayacağım" dedi. Bir süre bekledi ve kapı açıldı. Kapının aralığından ona baktığını gördü.

"Yok canım?" diye sordu Sora.

"Evet, tabii ki," Haruka başını salladı.

Sora başını salladı ve "Daha önceki kim?" diye sordu.

"Editörüm," dedi Haruka.

Sora, editörünün olduğunu duyunca bir şekilde rahatlayarak içini çekti, "İyi, yarından sonraki gün."

Haruka başını salladı ve başını salladı, "Güzel, ben şimdi uyuyacağım, sen de gitmelisin." Esnedi ve odasına gitti.

Sora kapısını kapatmadı ve onun sırtına bakmaya devam etti.

---

Haruka, daha önce aldığı sihirli bir giriş olduğunu hatırlayarak yatağına uzandı. Bu dünya ve Fairy Tail'in dünyasının farklı bir konsepti olduğu için işe yarayıp yaramadığından emin değildi. Ayrıca doğaüstü bir dünyanın var olup olmadığından da emin değildi ve bu konuya gerçekten dahil olmak da istemiyordu.

Haruka esnedi ve oldukça uykulu olduğu için yarınki sihrin tanıtımına bakmaya karar verdi. Gözlerini kapadı ve ancak birinin kapısını açtığını duyduğunda tekrar açtı.

"Harun..."

Haruka başını çevirdi ve küçük kız kardeşinin ona bakarken tavşan bebeğini tuttuğunu gördü.

"Sorun ne Sora?"

"Bir kabusum var, seninle yatabilir miyim?"

"Tabii, buraya gel," dedi Haruka.

Sora içten içe gülümsedi ama yine de korkmuş ifadesini korudu. Tavşan bebeğini tutarken yanına uzandı.

Haruka ikisini de bir battaniyeye sardı, "İyi geceler." 'Boyutlu Sohbet Grubu'nun varlığını keşfettiği için zihinsel olarak yorgundu.

Sora gözlerini kapatarak ona bakarken yanıt olarak başını salladı. Bugün gerçekten yorgun olduğunu düşündü ve daha önce öfke nöbetleri geçirdiği için kendini suçlu hissetti. Kolunu yastık olarak kullandı ve yüzünü ona dönerek uyudu, "Beni bırakma Haru..."