Haru başının döndüğünü hissetti ve gözlerini yavaşça açtı. Etrafına bakındı ve etrafındaki beş kişiyi fark etti. Onları tanıyordu ama nerede olduklarını bilmiyordu, "Burası neresi?"

"Bu benim evim," dedi Tsunade. Meraklı bir ifadeyle herkese baktı.

Gintoki kafasına mesaj gönderirken, "Uh, şeker alımıma ihtiyacım var," dedi.

"Hooo, bu ninja dünyası, ilginç," dedi Yajima etrafa bakarken.

"Kafam! Başım!" Kuroneko, o zamandan beri bu ışınlanmadan sonra başının çok döndüğünü söyledi.

Haru ona gitti ve onu iyileştirmek için ışık büyüsünü kullandı. Işık büyüsünde oldukça yetkindi ve herhangi bir şeyi iyileştirmesi onun için oldukça kolaydı.

"Hmm, neden sihir kullanabilen tek kişisin?" diye sordu Tsunade.

Herkes büyü yapmayı denemişti ama uygulayamadılar.

Haru, "Benim dünyamla Yajima'nın dünyası arasında benzer bir şey olup olmadığını bilmiyorum" dedi. Henüz emin değildi ve ayrıca neden büyü kullanabileceğini de bilmek istiyordu. Bunun reenkarne bir insan olduğu için olduğunu ve bu yüzden sihir kullanabileceğini düşündü.

"Bu doğru, gizli büyü kullanmak istiyorum," dedi Gintoki pişmanlıkla.

"Sapık!!" dedi Kuroneko. Onu iyileştirdiğinden beri kendini rahat hissediyordu. Ayrıca sihri kullanabilen tek kişi o olduğu için onu kıskanıyordu.

Yajima, "Aynı zamanda bir çakra kullanarak pratik yapamayız" dedi.

Gintoki başını salladı, "Evet, Çakra imkansız, Rasengan Shuriken veya Kamehameha kullanamam."

"Bu farklı bir hikayeden!!!" dedi Kuroneko.

Haru, "Her neyse, bu görevi bitirdikten sonra başka bir özellik daha olacak, belki daha sonra bu özellikle ilgili özel bir şey olabilir." Dedi.

Tsunade ona baktı ve "Nasıl bir özellik olduğu hakkında bir fikrin var mı?" dedi.

Haru bir süre düşündü ve "Muhtemelen depo ya da davet, ama bunu düşünmeyelim, sorun bu görevi bitirip bitiremeyeceğimiz?" dedi.

"Muhtemelen başarılı olacağız çünkü bir kahraman aurası var, grubumuzda iki kahraman var ve ayrıca bu dünyanın kahramanı olan Naruto da var değil mi?" dedi Gintoki.

Yajima küçük bir gülümsemeyle, "Başrolde olmadığımız için üzgünüm," dedi.

Kuroneko ve Tsunade aynı anda ona baktılar. İkisi de başka bir kelime söylediğinde onu yumruklayacaklarına yemin ettiler.

"Ben - öyle demek istemedim!! D - yanlış anlama! Yajima-San, çok güçlüsün! Önce bir içki içelim mi? Konohagakure'de bir tur atalım, iki gün daha var. sınav değil mi?" Gintoki, Tsunade'ye baktı.

Tsunade homurdandı, "Paran var mı?"

Gintoki çok gururlu görünüyordu, "Elbette var." Haruka tarafından paylaşılan bir roman yayınlamıştı. Aniden oldukça ünlü bir yazar oldu ve şu anda oldukça fazla parası vardı.

"Senin dünyandan ve bu dünyadan gelen para farklı, biliyor musun?" dedi Haru.

"Bunu unuttum," Gintoki içini çekti ve Tsunade'ye baktı.

Tsunade bunun ne tür bir bakış olduğunu biliyordu ve içini çekti, "Köyü gezmeden önce beklemelisin, Shizune'yi öğretmenime gelişini bildirmesi için gönderdim."

Özellikle Orochimaru'dan bir saldırı olacağı zaman, köyünün çok sıkı bir güvenliği olduğunu bildikleri için başlarını salladılar.

"Ona kökenimizden bahsettin mi?" diye sordu Haru. Öğretmeninin üçüncü Hokage olduğunu biliyordu ve bu kişi hakkındaki görüşü çok kurnaz bir yaşlı adamdı. Takma adı profesör olduğu için üçüncü Hokage'nin gerçekten zeki olduğunu biliyordu.

Tsunade başını salladı, "Bence grup sohbetlerinin aramızda sır olarak kalması daha iyi, ona Orochimaru saldırısı sırasında arkadaşlarımın yardım edeceğini söyledim, ayrıca sizinle tanıştığımı da söyledim. dışarıdaki köye yaptığım gezide."

"Bu iyi," Yajima başını salladı.

Herkes merak ediyordu ve bu dünyaya ilk gelişleri olacağından 'Naruto' dünyasını görmek istedi. Karanlıkta saklanan, shuriken fırlatan veya suda duran bir ninja görmek istediler.

Ama gruptaki üç adam Tsunade'ye bakıyordu. Bu onu gerçekte ilk kez görecekler. Onlar erkekti ve dėsɨrė'lerine yalan söyleyemezlerdi.

"Lanet olsun, büyük," dedi Gintoki aniden, ama onun tarafından çarptı.

BOOM!!!

Haru ve Yajima yutkundu ve arkalarındaki yıkılmış duvara baktılar, 'Gintoki!!!!' Başlarını çevirdiler ve ona korkmuş bir ifadeyle baktılar.

"Hmph," diye homurdandı Tsunade.

"İyi, çok güçlü! Tsunade, bana çakrayı öğretebilir misin?" diye sordu Kuroneko.

"Hmm, çok zor, bütün bir ay boyunca antrenman yaptın ama yapamıyorsun değil mi?" diye sordu Tsunade.

Kuroneko içini çekti ve başını salladı. Hem sihri hem de çakrayı eğitmişti, hatta bir çakrayı veya büyülü enerjiyi vücudunda hissetmek için birkaç saat meditasyon yaptı ama faydasızdı.

Tsunade, Haru'ya baktı ve "Haru, paylaştığım çakra yöntemini denedin mi?" diye sordu.

Haru başını salladı, "Hayır, Yajima'dan hala sihir öğrendiğim için bunu öğrenmeme gerek olduğunu düşünmüyorum." Pek çok şey öğrenip hiçbir şeyin efendisi olmanın zaman kaybı olacağını düşündü. Bir çöküş yaşayıp başka bir şey yapmaya başlayana kadar önce ışık büyüsünde ustalaşmak istedi.

"Öğrenmek ister misin? Sana burada rehberlik edeceğim," dedi Tsunade.

Haru şaşırdı ve bunu doğrudan ondan öğrenmek istedi ama vücudunda büyü enerjisi olduğu için endişeliydi. Filmde bu tür bir komplo gördüğü için iki enerji arasında bir çelişki olacağından ve onu patlatmasından endişeleniyordu. Biri aniden evine girene kadar ona cevap vermek istedi.

"Tsunade-Sama, evinize bir Hogake-Sama getirdim," dedi Shizune herkese bakarken.

"Tsunade, arkadaşlarını getirdiğini duydum, onları görmeme izin ver," dedi Sarutobi ve onları gördü. Garip bir kıyafeti olan küçük bir kız, yakışıklı bir genç, yerde yatan biri ve ufak tefek yaşlı bir adam olan dört kişi vardı.