Haru, Konoha'nın etrafında yürüdü. Buranın daha önce okuduğu mangaya çok benzediğini görebiliyordu. Önemli karakterleri görmek istedi ama onları sokakta göremedi. Muhtemelen iki gün sonra yapılacak son Chuunin Sınavı için eğitim alacaklarını düşündü.

"Gin-San," diye seslendi Haru.

"Hmm?" Gintoki ona baktı.

"Daha sonra bir spar alabilir miyiz?" diye sordu Haru.

Gintoki başını salladı, "Tabii ama bana dango payını vermelisin."

Haru dudaklarını seğirdi, "....Tabii." İçini çekti ama kılıç ustalığını geliştirmek istediği için bunu yapmak zorundaydı. Etrafında bir ustası vardı ve onu kullanmamak israf olurdu ama yine de dangosunu feda etmesi gerekiyordu.

Gintoki başını salladı, "Güzel, sonra bir kürek çekebiliriz."

Yajima ona baktı ve "Sana sonra dangolarımdan birini vereceğim" dedi.

"Teşekkür ederim," Haru gülümseyerek başını salladı.

Yajima başını salladı ve onların kızı ve oğluna benzediğini hissetti. Kendi dünyasında bekardı ve ayrıca bir loncaya girmedi veya lonca kurmadı. Sadece bir restoran ve arkadaşlar edindi, ancak Fairy Tail'in birçok üyesi Tenrou Adası'na gittiğinde hayatı oldukça sıkıcı hale geldi. Onlarla yıllar sonra tanışacağını bu grup sohbetinden öğrendiği için mutluydu.

Yajima bu grup sohbetinin gerçekten iyi olduğunu düşündü ve onların ailesine benzediğini hissetti. Biraz düşündü, 'Neden benim dünyamda bir lonca kurmuyoruz?' Ayrıca Grand Magic Games'e girmek istedi ve onların mükemmel üyeler olduklarını düşündü.

Yajima başını salladı, grup sohbetindeki kişi sayısı çok azdı. Yeni üyelerin onlara ne zaman katılacağını merak ediyordu.

Efsanevi Ramen Dükkanı Ichiraku'nun önüne gelene kadar yarım saat yürüdüler.

Haru, "Her şeyin başladığı yer burası," dedi.

"Sen de onun gibi hayal kuruyor musun?" diye sordu Gintoki.

"Hey! Ben hayal görmüyorum!" Kuroneko şikayet etti.

Haru başını salladı, "Bir zamanlar hep böyle bir şey söylemek istemişimdir."

Yajima başını salladı, "Bir şekilde anlıyorum."

"Tamam, hadi ramen dükkanına girelim," dedi Tsunade.

"Parasını ödemiyorsun, ilk giren nasıl sen olabiliyorsun?" diye sordu Haru.

"Haaaaa?????" Tsunade sinirlendi.

Haru yerinde kalmaya cesaret edemedi ve Shizune'nin arkasına saklandı, "Shizune-San, bana yardım et."

Tsunade, "Shizune, acele et ve git, bu çocuğa bir ders vermem gerek," dedi.

"Tsunade-Sama, lütfen sorun çıkarma," Shizune çaresizdi.

Haru bu kadına karşı çaresizdi. Kişiliği çok korkunç olduğu için bu kadının 50 yaşına geldikten sonra neden hala bekar olduğunu anladı. Göğüslerinin büyüklüğü göz ardı edilebilir olsa da yine de korkunçtu.

"Hmph," diye homurdandı Tsunade ve onun çok çocukça olduğunu düşündü, "Tamam, girelim."

Bu sefer bir sorun yaşamadılar ve birlikte ramen dükkânına girdiler.

"Hoş geldiniz!! Ah, Tsunade-Sama!!"

Tvu lvmn mjruz jfl ypaou lofzoiut jvur vu lfj mru md ovu dfqmpl ovzuu rarbfl ar val lvmn.

Tsunade elini salladı, "Ben miso ramen istiyorum."

"Ben de," dedi Kuroneko.

Gintoki, "Tatlı mısırlı ramen alacağım" dedi.

Shizune, "Deniz ürünleri ramen alacağım" dedi.

Teuchi emirleriyle başını salladı ve önündeki iki kişiye baktı. Nedenini bilmiyordu ama onların normal insanlar olmadığını hissetti. Yaşlı adamın ve bu genç adamın mutfak ustaları olduğunu söyleyebilirdi. Yüreğindeki alevler yanmaya başladı ve onlara rameninin ne kadar iyi olduğunu göstermek istedi, "Siz ikinize ne dersiniz?"

Haru ve Yajima, "Shio ramen" başlarını sallayana kadar birbirleriyle konuştular.

Teuchi'nin alnında soğuk bir ter vardı, "Fena değilsin, hemen siparişini vereceğim." Aniden güçlü bir aura yaydı ve ramenini hazırlamaya başladı.

"Bu nedir? Bu savaş yemeği mangası mı?" Kuroneko üçüne tükürmek istedi.

Gintoki masasını hazırlarken, "Bırakın, bir adam bir konuda ciddiyse, siz susmalısınız," dedi.

*zfoiu zfoiu zfoiu

"Burada yüksek ses çıkaran sensin!!!" Kuroneko ona kızgındı. İçini çekti ve "Bu gruptaki en normal ben miyim?" dedi.

"Aynaya bak, seni hayali kız!!!" Birlikte şikayet ettiler.

Birbirleriyle konuşuyorlardı ve Shizune farklı bir dünyadan geldikleri için onlara bir sürü soru sordu. Onların dünyalarından pek çok şeyi bilmek istiyordu.

Onlar aldırış etmediler ve ona sadece mangadan bildikleri için bu dünyayla ilgili bir soru sordular.

Haru, bu dünyada kardeşlerle evlenmenin iyi olduğunu duyunca biraz tuhaf oldu. Birden omzuna birinin dokunduğunu hissetti, "Hmm?"

"Kız kardeşinle burada evlenebilirsin," dedi Kuroneko gülümseyerek.

Haru dudaklarını seğirdi ve "Umarım gelecekte aşkını bulursun" dedi.

Kuroneko kızardı ve intikamını hissetti. Biri tarafından reddedildiğini anlamıştı. Kıkırdadı ve uzağa baktı.

"Rameniniz bitti!!" dedi Teuchi.

Önlerindeki ramenlere baktılar.

"Vay canına," Haru rameninin aromasını kokladı ve aniden girişi hissetti, 'T - bu sadece aroma!!!' Yemek çubuklarını aldı ve yutkundu.

"Demek bu harika rameniniz," dedi Yajima.

Teuchi gülümseyerek başını salladı, "Bu tarif, atalarımın bugüne kadarki sıkı çalışmasından alınmıştır, lütfen keyfini çıkarın."

Haru başını salladı ve herkesle birlikte yemeye başladı, "Slurp!!!" Tadına bakınca gözleri kocaman açıldı. Çorba çok açıktı ama bir lezzet bombasıydı. Bu et suyundan birkaç şey tadabiliyordu ve erişteler çok yaylıydı. Eriştelerdeki yumuşaklık ve sert denge mükemmeldi.

"Slurp! Slurp!"

Konuşmadılar ve odakları sadece önlerindeki ramenlerdeydi.

Teuchi gülümsedi ve tatmin oldu. Döndü ve "Pek sayılmaz" dedi.

"Aaaaahhh!!!"